quit - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
quit bırakmak v.
  • Jeremy quit smoking last week.
  • Jeremy geçen hafta sigarayı bıraktı.
  • I hear Tom has quit school.
  • Tom'un okulu bıraktığını duydum.
  • I've quit doing many things I used to do.
  • Eskiden yaptığım birçok şeyi yapmayı bıraktım.
Show More (488)
quit işi bırakmak v.
  • Everyone knew Tom was planning to quit his job.
  • Herkes Tom'un işi bırakmayı planladığını biliyordu.
  • You said you were going to quit.
  • İşi bırakacağını söyledin.
  • I don't want you to quit your job.
  • İşini bırakmanı istemiyorum.
Show More (144)
quit işinden ayrılmak v.
  • Sami quit his job.
  • Sami işinden ayrıldı.
  • You still haven't told me why you quit your job.
  • Bana hala neden işten ayrıldığını söylemedin.
  • Tom abandoned the mission and quit his job.
  • Tom görevini terk etti ve işinden ayrıldı.
Show More (72)
quit istifa etmek v.
  • He was planning to quit his job after new year's.
  • Yılbaşından sonra işten istifa etmeyi planlıyordu.
  • I can't ask them to quit.
  • Onların istifa etmesini isteyemem.
  • I should've quit earlier.
  • Daha önce istifa etmeliydim.
Show More (61)
quit ayrılmak v.
  • My parents pushed me to quit the baseball club.
  • Anne babam beni beyzbol klübünden ayrılmaya zorladı.
  • He's not gonna quit.
  • O ayrılmayacak.
  • Did Tom say why he wanted to quit?
  • Tom neden ayrılmak istediğini söyledi mi?
Show More (41)
quit vazgeçmek v.
  • Hey, quit complaining.
  • Hey, şikayet etmekten vazgeç.
  • Quit gambling.
  • Kumardan vazgeç.
  • Don't quit English.
  • İngilizceden vazgeçmeyin.
Show More (31)
quit kesmek v.
  • Quit complaining.
  • Şikayet etmeyi kes.
  • Tell Tom to quit crying.
  • Tom'a söyle ağlamayı kessin.
  • Quit acting like a teenager.
  • Liseli gibi davranmayı kes.
Show More (13)
quit çıkmak v.
  • Do you want to know why Tom quit?
  • Tom'un neden çıktığını bilmek ister misin?
  • Are you sure you want to quit?
  • Çıkmak istediğinden emin misin?
  • Do you want to quit?
  • Çıkmak istiyor musun?
Show More (7)
quit terk etmek v.
  • They had to quit the country in a few days.
  • Birkaç gün içinde ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar.
  • Our drummer is quitting the band.
  • Bateristimiz grubu terk ediyor.
  • If I were you, I would quit my job and leave London.
  • Yerinizde olsam, işimi bırakır, Londra'yı terk ederdim.
Show More (3)
quit bırakıp gitmek v.
  • You can't quit.
  • Sen bırakıp gidemezsin.
  • Don't you quit on me.
  • Beni bırakıp gitme.
Show More (-1)
quit durmak v.
  • We'll leave as soon as it quits raining.
  • Yağmur durur durmaz gideceğiz.
  • We'll leave as soon as it quits raining.
  • Biz yağmur durur durmaz gideceğiz.
Show More (-1)
quit boşaltmak v.
  • They have been given notice to quit the house before next month.
  • Gelecek aydan önce evi boşaltmaları için kendilerine bildirimde bulunulmuştur.
Show More (-2)
quit paydos etmek v.
  • The sun set, so they quit work.
  • Güneş battı, bunun üzerine paydos ettiler.
Show More (-2)
quit terketmek v.
  • I won't quit, no matter what you say.
  • Terketmeyeceğim, ne söylersen söyle.
Show More (-2)
quit son vermek v.
  • Quit acting like a baby.
  • Bebek gibi davranmaya son ver.
Show More (-2)
quit çıkış n.
  • He got time and a half when he worked beyond his usual quitting time.
  • Normal çıkış saatinden sonra çalıştığında bir buçuk saat izin aldı.
Show More (-2)