separated - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
separated ayrılmak v.
  • The two however legally separated after eight years of marriage.
  • Ancak çift, sekiz yıl evlilikten sonra yasal olarak ayrılmışlardır.
  • Tom asked me how long my parents had been married before they separated.
  • Tom bana annemle babamın ayrılmadan önce ne kadar süre evli kaldıklarını sordu.
  • The couple separated, never to see each other again.
  • Çift birbirlerini tekrar görmemek üzere ayrıldı.
Show More (18)
separated ayrılmış adj.
  • She didn't tell me that she was separated, with two little kids.
  • O bana iki çocuklu olduğunu ve eşinden ayrıldığını söylemedi.
  • The separated metals were then inserted into the rollers.
  • Ayrılmış metaller daha sonra silindirlere yerleştirilmiştir.
Show More (-1)