Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | abort v. | iptal etmek | ||
I don't want to abort the mission now. Şimdi görevi iptal etmek istemiyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | abort n. | düşük (doğum) | ||
I talked with farmers whose ewes were aborting their lambs due to drinking the infected water. Enfekte suyu içtikleri için koyunları kuzularını düşük yapan çiftçilerle konuştum. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | abort v. | durdurmak | ||
Tom was in favor of aborting the mission. Tom görevin durdurulmasından yanaydı. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Automotive | abort v. | iptal etmek | ||
I don't want to abort the mission now. Şimdi görevi iptal etmek istemiyorum. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | abort n. | düşük (doğum) | ||
I talked with farmers whose ewes were aborting their lambs due to drinking the infected water. Enfekte suyu içtikleri için koyunları kuzularını düşük yapan çiftçilerle konuştum. More Sentences |
||||
Medical | abort v. | kürtaj yapmak | ||
If the child is handicapped, whether mentally or physically, it can be aborted up to the ninth month. Eğer çocuk zihinsel ya da fiziksel olarak engelliyse, dokuzuncu aya kadar kürtaj yapılabilir. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | abort v. | çocuk düşürmek | ||
General | ||||
General | abort n. | yarıda kesme | ||
General | abort n. | düşürme | ||
General | abort v. | başarısızlıkla sonuçlanmak | ||
General | abort v. | almak (dölütü) | ||
General | abort v. | son vermek (henüz başlanmışken) | ||
General | abort v. | dölütünü düşürtmek | ||
General | abort v. | başarısızlıkla bitmek | ||
General | abort v. | düşürtmek (dölütü) | ||
General | abort v. | gelişememek | ||
General | abort v. | düşürmek (dölütü) | ||
General | abort v. | bitirmeden durdurmak | ||
General | abort v. | yarıda bırakmak | ||
General | abort v. | tamamlamadan durdurmak | ||
General | abort v. | bir işi yarım bırakmak | ||
General | abort v. | başarısız bir şekilde sona ermek (bir iş henüz başlanmışken) | ||
General | abort v. | bir hastalığı ilerlemeden öldürmek | ||
General | abort v. | düşük yapmak | ||
General | abort v. | bebek düşürmek | ||
General | abort v. | tam gelişmemek | ||
General | abort v. | tam olgunlaşmamak | ||
General | abort v. | gelişimi durmak | ||
General | abort v. | hastalığı/enfeksiyonu erken evrede durdurmak | ||
Technical | ||||
Technical | abort v. | yarıda kesmek | ||
Computer | ||||
Computer | abort n. | den çıkma | ||
Computer | abort expr. | durdur | ||
Computer | abort expr. | iptal | ||
Computer | abort expr. | vazgeç | ||
Military | ||||
Military | abort v. | uçuşu yarıda kesmek |