düşürme - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

düşürme



Bedeutungen von dem Begriff "düşürme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
düşürme reduction n.
General
düşürme spill n.
düşürme rollback n.
düşürme dropping n.
düşürme causing to fall n.
düşürme degradation n.
düşürme fall n.
düşürme throw n.
düşürme overthrow n.
düşürme gradation n.
düşürme abort n.
düşürme drop n.
düşürme letting down n.
düşürme overture n.
düşürme confusion n.
düşürme fell n.
Archaic
düşürme demission n.

Bedeutungen, die der Begriff "düşürme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 230 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çocuk düşürme abortion n.
tuzağa düşürme circumvention n.
küçük düşürme humiliation n.
pusuya düşürme ambush n.
zayıf düşürme enfeebling n.
tuzağa düşürme ensnarement n.
değerini düşürme depression n.
gözden düşürme discredit n.
çocuk düşürme miscarriage n.
ağa düşürme enmeshment n.
hayrete düşürme wowing n.
değerini düşürme depreciation n.
personel sayısını düşürme staff reductions n.
topu düşürme fumble n.
küçük düşürme abasing n.
kuvvetten düşürme emasculation n.
tuzağa düşürme entoiling n.
kendini küçük düşürme self mortification n.
tuzağa düşürme entrapping n.
personel sayısını düşürme reduction of staff n.
tuzağa düşürme ensnaring n.
tuzağa düşürme entrammelling n.
ağa düşürme enmeshing n.
personel sayısını düşürme retrenchment n.
küçük düşürme abasement n.
küçük düşürme disparagement n.
takattan düşürme enervating n.
düşürme (çocuk) abortion n.
zayıf düşürme enfeeblement n.
küçük düşürme belittlement n.
dara düşürme straitening n.
tereddüte düşürme causing hesitance n.
ışık düşürme exposure n.
maliyet düşürme cost reduction n.
kuvvetten düşürme enervation n.
tuzağa düşürme trapping n.
itibardan düşürme disparagement n.
rütbe düşürme degradation n.
pusuya düşürme ambushment n.
maskesini düşürme unmasking n.
küçük düşürme debasedness n.
güçten düşürme debilitation n.
paranın değerini düşürme devaluation n.
tuzağa düşürme entrammeling n.
derecesini düşürme declassification n.
tarih düşürme chronogram n.
küçük düşürme takedown n.
değerini düşürme reduction n.
iftirayla küçük düşürme back-stabbing n.
konumunu düşürme relegating n.
konumunu düşürme relegation n.
şerefe leke düşürme attaintment n.
aptal durumuna düşürme stultification n.
küçük düşürme embasement [obsolete] n.
tongaya düşürme knavery n.
küçük düşürme humble pie n.
değerini düşürme misprise n.
değerini düşürme misprize n.
(neşeye, coşkuya) gölge düşürme chill n.
kalitesini düşürme decline in quality n.
düzeyini düşürme decline in quality n.
alt pozisyona düşürme degradation n.
(ceza olarak) kıdem listesinde alt sıraya düşürme degradation [obsolete] n.
(rütbe, statü) düşürme dejection [obsolete] n.
küçük düşürme dejection [obsolete] n.
motivasyonunu düşürme demotivation n.
küçük düşürme depreciation n.
(hanedan armalarında) seviye düşürme veya itibarsızlaştırma işareti gusset n.
küçük düşürme hissing n.
küçük düşürme offence n.
küçük düşürme offense n.
içinden çıkılmaz duruma düşürme impalement n.
şüpheye düşürme impeachment n.
güçten düşürme impoverishment n.
zayıf düşürme dissolution [obsolete] n.
aptal durumuna düşürme constipation n.
elden ayaktan düşürme özelliği insalubriousness n.
küçük düşürme contumely n.
karşılıklı utandırma, aşağılama veya küçük düşürme içeren kamuya açık anlaşmazlık roman holiday n.
kendini küçük düşürme self-abasement n.
küçük düşürme slight n.
piyasayı düşürme eğilimi olan bearish adj.
düşürme ile ilgili reductional adj.
Phrases
müzakereye açık ol ama gardını düşürme walk softly and carry a big stick expr.
Colloquial
personel sayısını düşürme bloodletting n.
küçük düşürme putdown n.
(animasyonda) hızını azaltma/düşürme slow-in n.
Idioms
sürekli elindekileri düşürme durumu case of the dropsy n.
elindekileri düşürme hastalığı (farazi) case of the dropsy n.
Trade/Economic
spekülatörlerin hisse senedi fiyatlarını koordine satış yoluyla düşürme girişimi raid n.
adi bir madde karıştırarak madeni paranın değerini düşürme imbasing of money n.
birikmiş amortismanı maliyetten düşürme esası cost recovery basis n.
değerini düşürme debasement n.
değer düşürme devalorization n.
defter değerini düşürme write-down n.
düşürme etkisi yapma depressing n.
faiz oranını düşürme conversion n.
fiyat düşürme price cutting n.
maliyet düşürme programı cost reduction program n.
maliyeti düşürme cost reduction n.
maliyeti asgariye düşürme minimising cost n.
satış fiyatını düşürme markdown n.
borcun bir kısmını ödeyerek faizi düşürme buydown n.
(paranın) değerini düşürme demonetization [us] n.
(paranın) değerini düşürme demonetisation [uk] n.
maliyet düşürme cost-cutting n.
(alıcı) anlaştıktan sonra teklif edilen fiyatı düşürme gazunder n.
sürekli satış yoluyla fiyat düşürme girişimi bear raid n.
Law
çocuk düşürme ilacı aborticide n.
çocuk düşürme ilacı abortion-inducing drug n.
çocuk düşürme ilacı abortifacient n.
çocuk düşürme suçu faili abortionist n.
davayı düşürme dismiss the case n.
hakkı düşürme süresi statutory limitation n.
tuzağa düşürme entrapment n.
(birini) suç işlemesi için tuzağa düşürme entrapment n.
kayıttan düşürme strike out of the list (of the court) v.
Politics
gerilimi düşürme bölgesi de-escalation zone n.
Technical
ağırlık düşürme deneyi falling weight test n.
ağırlık düşürme deneyi drop weight test n.
ağırlık düşürme ile yırtılma deneyi drop weight tear test n.
basınç düşürme pressure relief n.
basınç düşürme istasyonu pressure reducing station n.
basınç düşürme valfi pressure regulator n.
basınç düşürme faktörleri pressure reduction factors n.
basınç düşürme valfi pressure-reducing valve n.
basınç düşürme ünitesi relief unit n.
basınç düşürme vanası pressure regulating valve n.
basınç düşürme vanası pressure reducing valve n.
basınç düşürme vanası relief valve n.
basınç düşürme pressure reduction n.
basınç düşürme ventili pressure reduction valve n.
basınç düşürme decompression n.
basınç düşürme valfi relief valve n.
basınç düşürme noktası pressure reducing point n.
basınç düşürme istasyonu pressure-reducing station n.
buhar basıncını düşürme ünitesi steam pressure reducing unit n.
birleşik su basınç düşürme vanası combination water pressure reducing valve n.
bilye düşürme yöntemi ball-drop method n.
buhar basıncı düşürme vanası steam-pressure reducing valve n.
devir düşürme donanımı reduction gear n.
devir düşürme kasnağı reduction pulley n.
düşürme bilyası drop ball n.
düşürme ağırlıklı çarpma deneyi drop weight impact test n.
düşürme ağırlıklı yırtma deneyi drop weight tear test n.
düşürme denemesi drop testing n.
düşürme deneyi drop test n.
hız düşürme dişlisi speed reducer n.
hız düşürme düzeni tumbler gear n.
karter basınç düşürme düzenleme valfi crankcase depression regulator valve n.
kontrollü emniyet basınç düşürme sistemi controlled safety pressure relief system n.
kombine su basıncı düşürme vanası combination water pressure reducing valve n.
kombine sıcaklık ve basınç düşürme vanası combined temperature and pressure relief valve n.
kütle düşürme metodu falling mass method n.
membranlı basınç düşürme valfi diaphragm pressure reducing valve n.
nitelik düşürme downgrade n.
su düzeyi düşürme kuyusu drawdown well n.
su basıncı düşürme vanası water pressure reducing valve n.
tek kademeli devir düşürme donanımı single reduction gear n.
yoğunluk düşürme rarefication n.
yük düşürme rölesi load drop anticipator n.
yoğunluk düşürme rarefaction n.
yük düşürme rölesi load drop relay n.
sıcak havalarda seranın zeminini ıslatıp suyla derecelendirerek nemini artırıp sıcaklığını düşürme yöntemi damping down n.
devir düşürme donanımı rg (reduction gear) abrev.
Computer
artırıp düşürme scale n.
Informatics
sürüm düşürme downgrade n.
Telecom
değerini düşürme ve amortizasyon depreciation and amortisation n.
Textile
konik düşürme deneyi cone drop test n.
Construction
hanedan armalarında seviye düşürme işareti gusset n.
Automotive
basınç düşürme pistonu pressure reduction piston n.
basınç düşürme valfi pressure conscious reducing valve n.
basınç düşürme valfi pressure reduction valve n.
çift düşürme mekanizması double reduction mechanism n.
düşürme çevrimi reduction cycle n.
karbüratör hız düşürme carburetor kickdown n.
kartel basınç düşürme düzenleme valfi crankcase depression regulator valve n.
otomatik viteslerde vites küçülterek ivme sağlamada kullanılan düşürme anahtarı kickdown switch n.
selektif katalizör düşürme indirgeyici depolama ve ikmal selective catalyst reduction reluctant storage & supply n.
selektif katalizör düşürme indirgeyici hava yardımı selective catalyst reduction reluctant air assist n.
selektif katalizör düşürme indirgeyici çözülmesi selective catalyst reduction reluctant thawing n.
selektif katalizör düşürme indirgeyici kontrolleri selective catalyst reduction reluctant controls n.
tempoyu düşürme off the pace n.
topuk düşürme aparatı bead breaker n.
vites düşürme anahtarı kickdown switch n.
vites düşürme basıncı kickdown pressure n.
vites düşürme valfı kickdown valve n.
vites düşürme down shifting n.
vites düşürme downshifting n.
vites değişiminde basınç düşürme valfi shift pressure reducing valve n.
vitesi yükseltme veya düşürme gearchange [uk] n.
Railway
yüksekliği birbirinden farklı olan önceden belirlenmiş iki nokta arasındaki hattın uzunluğunu artırarak demiryolundaki eğimi düşürme development n.
Aeronautic
basınç düşürme decompression n.
düşürme odası decompression chamber n.
Medical
çocuk düşürme abortment n.
ateş düşürme antipyresis n.
çocuk düşürme stillbirth n.
çocuk düşürme spontaneous abortion n.
kolesterolü düşürme cholesterol lowering n.
vücut dışından böbrek taşı düşürme extracorporeally induced lithotripsy n.
(tümör/kanser) evresini düşürme downstaging n.
kandaki kolesterol düzeyini düşürme decholesterolization n.
çocuk düşürme özelliğine sahip abortional adj.
Psychology
değerden düşürme devaluation n.
Chemistry
elektron ekleyerek değerliğini düşürme reduction n.
kurşun torbası düşürme deneyi shot bag test n.
Linguistics
kelimede son sesi düşürme apocopation n.
Military
darbe ile düşürme esası stroke reduction principle n.
gizlilik derecesini düşürme downgrade n.
tuzağa düşürme entrapment n.
tetik düşürme trigger squeeze n.
askeriyede rütbe düşürme bust n.
rütbe düşürme demotion n.
Sport
güreşçiyi sırt üstü düşürme backfall n.
düşürme vuruş dropkick n.
oyuncuyu düşürme (amerikan futbolu) fumble n.
rakip güreşçiyi kollarından sarıp düşürme drag n.
düşürme vuruş drop n.
(güreşte) rakibin üzerine atlayıp ilk darbeyi ayaklarla yaparak yere düşürme girişimi drop kick n.
(güreşte) rakibin üzerine atlayıp ilk darbeyi ayaklarla yaparak yere düşürme girişimi dropkick n.
(bilardo) beyaz topu cebe düşürme scratch n.
Football
başlama vuruşu, degaj, pas arası veya topun düşürme ardından (top ile) koşmak return v.
Baseball
yerden zıplayan topu özellikle iç sahaya doğru düşürme boot n.
Ottoman Turkish
ıskat-ı cenin (çocuk düşürme) abortion n.
ıskat-ı cenin (çocuk düşürme) miscarriage n.
Archaic
küçük düşürme demission n.
küçük düşürme depression n.
değerini düşürme diminution n.
Slang
dolandırıcılıkta tuzağa düşürme işini yapan kimse capper n.
hamamda sabunu düşürme don't drop the soap! expr.