crowd - Türkisch Englisch Wörterbuch

crowd

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "crowd" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 45 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
crowd n. kalabalık
Then, the pack attacked in a crowd all at once.
Sonra sürü bir anda kalabalığa saldırır.

More Sentences
General
crowd n. insan kalabalığı
Never have I seen such a crowd of people.
Hiç böyle bir insan kalabalığı görmemiştim.

More Sentences
crowd n. sürü
This extremely vague wording would open the asylum door to a whole crowd of new immigrants.
Bu son derece muğlak ifade, sığınma kapısını bir sürü yeni göçmene açacaktır.

More Sentences
crowd n. topluluk
There is a crowd of people on the street.
Caddede bir insan topluluğu var.

More Sentences
crowd n. kalabalık
The men and women in the crowd argued with her and with one another.
Kalabalıktaki erkekler ve kadınlar onunla ve birbirleriyle tartıştılar.

More Sentences
crowd v. doldurmak
Shoppers crowded the streets.
Müşteriler caddeleri doldurdu.

More Sentences
crowd v. sıkıştırmak
We were crowded into the small room.
Küçük odaya sıkıştırıldık.

More Sentences
Psychology
crowd n. kalabalık
The crowd watched the fire from a safe distance.
Kalabalık yangını güvenli bir mesafeden izledi.

More Sentences
General
crowd n. izdiham
crowd n. çokluk
crowd n. güruh
crowd n. alay
crowd n. cemaat
crowd n. yığın
crowd n. arkadaş grubu
crowd n. ayaktakımı
crowd n. ahali
crowd n. toplaşma
crowd v. birikmek
crowd v. bıktırmak
crowd v. doluşmak
crowd v. ısrar etmek
crowd v. üşüşmek
crowd v. toplanmak
crowd v. doluşmak (bir yere)
crowd v. kalabalık etmek
crowd v. zorlamak
crowd v. engellemek
crowd v. ezmek
crowd v. basmak
crowd v. itmek
crowd v. harekete zorlamak
crowd v. acele ettirmek
crowd v. arttırmak
crowd v. neredeyse geçmek
crowd v. geçmeye ramak kalmak
crowd v. şansa bel bağlamak
crowd v. ile dolu olmak
Technical
crowd n. ekskavatör kepçesinin ileri hareketi
crowd n. itme mekanizması
Marine
crowd v. maksimum hız için yelkenleri fazla doldurmak
crowd v. yelken uçurmak
Baseball
crowd v. topu atarken plakaya yakın durmak
Music
crowd n. yaylı bir tür müzik aleti
crowd n. keltlere özgü eski bir müzik aleti

Bedeutungen, die der Begriff "crowd" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 278 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
angry crowd n. öfkeli kalabalık
The angry crowd clambered around the police van shouting insults at the suspected paedophile inside it.
Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sararak içindeki şüpheli pedofile hakaretler yağdırdı.

More Sentences
excited crowd n. heyecanlı kalabalık
The excited crowd poured out of the stadium.
Heyecanlı kalabalık stadyumu boşalttı.

More Sentences
disperse the crowd v. kalabalığı dağıtmak
The police dispersed the crowd.
Polisler kalabalığı dağıttı.

More Sentences
Phrasals
crowd into (something or some place) v. (bir şeye/yere) doluşmak
The eager spectators crowded into the stadium.
Hevesli seyirciler stadyuma doluştu.

More Sentences
General
money gathered up from a crowd n. parsa
crowd consciousness n. kalabalık şuuru
a seething crowd n. karınca gibi kaynaşan bir kalabalık
the crowd n. çoğunluk
the crowd n. halk
useless crowd n. kuru kalabalık
crowd behaviour n. kalabalık davranışı
crowd of people n. kitle
a large crowd of reporters n. medya ordusu
great crowd n. mahşer
crowd of idle onlookers n. kuru kalabalık
a large crowd of faces n. insan kalabalığı
enthusiastic crowd n. coşkulu kalabalık
angry crowd n. sinirli kalabalık
fan-crowd n. hayran kalabalığı
the breaking up of the crowd n. kalabalığın dağılması
crowd management n. kalabalık yönetimi
crowd surfing n. sahneden seyircilerin üzerine atlayan şarkıcının izleyicilerin başlarının üstünde birbirlerine iletilerek ilerletilmesi
tremendous/huge crowd n. mahşeri kalabalık
massive crowd n. mahşeri kalabalık
crowd funding n. kitlesel fon
crowd funding n. kitlesel fonlama
wisdom of the crowd n. kalabalığın bilgeliği
crowd control n. insan kalabalıklarını kontrol edip yönlendirme
crowd puller n. geniş kitlelere hitap eden ürün
crowd puller n. kitlelerin ilgisini çeken kimse
crowd-pleaser n. kalabalıkların gözdesi
crowd-pleaser n. herkesin kalbinde yer eden kimse
crowd-pleaser n. büyük beğeni toplayan şey
crowd together v. yığışmak
crowd out v. sıkıştırarak çıkarmak
crowd together v. birlikte içeriye dolmak
play to the crowd v. tribünlere oynamak
go with the crowd v. grubun isteğine uymak
crowd out v. dışarıya itelemek
hold a crowd back v. kalabalığı zaptetmek
go along with the crowd v. cemaate uymak
crowd together v. yığılmak
crowd together v. üşüşmek
crowd out v. yer bırakmamak
fire into the crowd v. kalabalığa ateş etmek
fire into the crowd v. kalabalığa ateş açmak
go with the crowd v. çoğunluğa uymak
crowd into v. -e doluşmak
mingle with the crowd v. kalabalığa karışmak
join the crowd v. kalabalığa katılmak
fight one's way through the crowd v. kalabalığı yararak ilerlemek
fight one's way through the crowd v. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
mingle freely with the crowd v. halkın arasına karışmak
fight one's way through the crowd v. itiş kakış ilerlemek
follow with the crowd v. çoğunluğun görüşüne katılmak
crowd to gather v. kalabalık toplanmak
go with the crowd v. çoğunluğun görüşüne katılmak
break up the crowd v. kalabalığı dağıtmak
blend into the crowd v. kalabalığa karışmak
blend into the crowd v. kalabalığın içine karışmak
blend in with the crowd v. kalabalığın içine karışmak
blend in with the crowd v. kalabalığa karışmak
get into the crowd v. kalabalığın içine karışmak
dive into the crowd v. kalabalığa karışmak
go into the crowd v. kalabalığın içine karışmak
dive into the crowd v. kalabalığa dalmak
dive into the crowd v. kalabalığın içine karışmak
get into the crowd v. kalabalığa karışmak
go into the crowd v. kalabalığa karışmak
dive into the crowd v. kalabalığın içine dalmak
fit in with the crowd v. ortama ayak uydurmak
disband the crowd v. kalabalığı dağıtmak
attract the crowd v. kitleyi cezbetmek
calm down the angry crowd v. öfkeli kalabalığı sakinleştirmek
keep the crowd from gathering v. kalabalığın toplanmasını önlemek
plough into a crowd v. kalabalığın arasına dalmak (araçla)
address the crowd of supporters v. destekçilerden oluşan kalabalığa hitap etmek
crowd together v. kalabalıklar halinde toplaşmak
crowd (in) [obsolete] v. içeri tıkmak
crowd [dialect] [uk] v. dolandırmak
crowd [dialect] [uk] v. dalavere yapmak
crowd [dialect] [uk] v. dolandırmak
crowd [dialect] [uk] v. dalavere yapmak
crowd-pulling adj. ilgi çekici
crowd-pulling adj. kalabalığın ilgisini çeken
crowd-pleasing adj. toplumun ilgisini çeken
crowd-pleasing adj. kalabalıkları memnun eden
crowd-pleasing adj. kalabalığı/toplumu memnun eden
crowd-pleasing adj. kalabalıkları çeken/ilgisini çeken
crowd-sourced adj. kitle kaynaklı
far from the madding crowd adv. çılgın kalabalıktan uzakta
far from the crowd adv. kalabalıktan uzak
Phrasals
crowd out v. yayınlanmasını engellemek
crowd around someone v. çevresine doluşmak/uçuşmak/akın etmek
crowd with (someone or something) v. aşırı derecede doldurmak
crowd with (someone or something) v. tıka basa doldurmak
crowd with (someone or something) v. ağzına kadar doldurmak
crowd something with someone or something v. aşırı derecede doldurmak
crowd something with someone or something v. tıka basa doldurmak
crowd something with someone or something v. ağzına kadar doldurmak
crowd (one) v. (birini) sıkıştırmak
crowd (one) v. (birini) rahatsız etmek
crowd (one) v. (biri) üzerinde baskı oluşturmak
crowd (one) v. (birini) kuşatmak
crowd (one) v. (birine) rahat vermemek
crowd (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) sıkıştırarak çıkarmak
crowd (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) dışarıya itelemek
crowd (someone or something) out of (something) v. (birine/bir şeye bir şeyde) yer bırakmamak
crowd (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi) itip (bir şeyden) dışarı atmak
crowd around v. çevresine doluşmak/üşüşmek/akın etmek
crowd around v. çevresine/çevresinde toplanmak
crowd around (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) çevresine doluşmak/üşüşmek/akın etmek
crowd around (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) çevresine/çevresinde toplanmak
crowd around (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafına üşüşmek
crowd around (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak
crowd in v. sığıştırmak
crowd in v. doluşturmak
crowd in v. sığdırmak
crowd someone or something into something v. birini/bir şeyi bir şeye sığıştırmak
crowd someone or something into something v. birini/bir şeyi bir şeye doluşturmak
crowd someone or something into something v. birini/bir şeyi bir yere sığdırmak
crowd someone or something into something v. birini/bir şeyi bir şeye ite kaka sokmak
crowd someone or something into something v. birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak
crowd someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeye sığıştırmak
crowd someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeye doluşturmak
crowd someone or something in something v. birini/bir şeyi bir yere sığdırmak
crowd someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeye ite kaka sokmak
crowd someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak
crowd someone or something in v. birini/bir şeyi bir şeye sığıştırmak
crowd someone or something in v. birini/bir şeyi bir şeye doluşturmak
crowd someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere sığdırmak
crowd someone or something in v. birini/bir şeyi bir şeye ite kaka sokmak
crowd someone or something in v. birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak
crowd in (on someone or something) v. (birinin/bir şeyin) başına üşüşmek
crowd in (on someone or something) v. (birinin/bir şeyin) başında/çevresinde toplanmak
crowd in (on someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafında kalabalık yapmak/oluşturmak
crowd in (on someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafına doluşmak
crowd in (on someone or something) v. (birinin/bir şeyin) çevresinde izdiham yaratmak
crowd in some place v. bir yere doluşmak
crowd in some place v. bir yere tıkışmak
crowd in some place v. bir yere sığışmak
crowd in some place v. bir yere zar zor sığışmak
crowd in some place v. bir yere hınca hınç doluşmak
crowd in some place v. bir yerde izdiham yaratmak
crowd into some place v. bir yere doluşmak
crowd into some place v. bir yere tıkışmak
crowd into some place v. bir yere sığışmak
crowd into some place v. bir yere zar zor sığışmak
crowd into some place v. bir yere hınca hınç doluşmak
crowd into some place v. bir yerde izdiham yaratmak
crowd in some place v. bir yere doluşmak
crowd in some place v. bir yere tıkışmak
crowd in some place v. bir yere sığışmak
crowd in some place v. bir yere zar zor sığışmak
crowd in some place v. bir yere hınca hınç doluşmak
crowd in some place v. bir yerde izdiham yaratmak
crowd into (something or some place) v. (bir şeye/yere) tıkışmak
crowd into (something or some place) v. (bir şeye/yere) sığışmak
crowd into (something or some place) v. (bir şeye/yere) zar zor sığışmak
crowd into (something or some place) v. (bir şeye/yere) hınca hınç doluşmak
crowd into (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) izdiham yaratmak
crowd into (something or some place) v. (bir şeye/yere) sığıştırmak
crowd into (something or some place) v. (bir şeye/yere) doluşturmak
crowd into (something or some place) v. (bir şeye/yere) sığdırmak
crowd out of v. -den sıkıştırarak çıkarmak
crowd out of v. '-den dışarıya itelemek
crowd out of v. '-de yer bırakmamak
crowd out of v. itip (bir şeyden) dışarı atmak
crowd through v. itiş kakış ilerlemek
crowd through v. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
crowd through v. kalabalığı yararak ilerlemek
crowd through v. izdiham içerisinde zar zor ilerlemek
crowd through (something) v. (bir şeyden) kalabalığı yararak ilerlemek
crowd through (something) v. (bir şeyden) kalabalıkta zar zor geçmek
crowd someone or something together v. birilerini/bir şeyleri sığıştırmak
crowd someone or something together v. birilerini/bir şeyleri doluşturmak
crowd someone or something together v. birilerini/bir şeyleri bir araya sığdırmak
crowd someone or something together v. birilerini/bir şeyleri bir araya yığmak
crowd up v. bir araya toplanmak
crowd up v. kalabalık oluşturmak
crowd up v. kalabalık halde toplanmak
crowd up v. bir araya toplanıp kalabalık yaratmak
crowd up v. üşüşmek
crowd up v. bir araya toplamak
crowd up v. kalabalık halde toplamak
crowd up v. bir araya yığmak
crowd up v. sürü gibi bir araya getirmek
crowd with v. ile doldurmak
Phrases
out from the crowd expr. kalabalığın arasından
Proverb
two is company (but) three's a crowd üç kişilik bir gruptan birisini göndermek için söylenen söz
two is company (but) three's a crowd iki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez
Colloquial
fast crowd n. alemci tayfa
fast crowd n. hızlı tayfa
the wrong crowd n. yanlış arkadaş grubu
the wrong crowd n. belalı tipler
the wrong crowd n. ipsiz sapsızlar
in-crowd n. popüler insan grubu
crowd-puller n. geniş kitlelere hitap eden ürün
crowd-puller n. kitlelerin ilgisini çeken kimse
push one's way through the crowd v. kalabalığı yararak ilerlemek
Idioms
a crowd-puller n. kalabalığın ilgisini çeken
a crowd-puller n. kitleleri kendine çeken
tough crowd n. memnun edilmesi güç olan kitle
two's company three's a crowd n. üç kişilik bir gruptan birisini göndermek için söylenen söz
tough crowd n. zor kalabalık
crowd pleaser n. toplumun ilgisini çeken şey
crowd pleaser n. kalabalıkları çeken/ilgisini çeken şey
would pass in a crowd v. ilk bakışta güzel gözükmek
would pass in a crowd v. incelenmedikçe yeterli gözükmek
crowd into v. itiş kakış ilerlemek
crowd in v. itiş kakış ilerlemek
raise oneself above the crowd v. kendini herkesten farklı göstermek
crowd in v. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
rise oneself up above the crowd v. kendini herkesten farklı göstermek
beat the crowd v. kalabalığa takılmamak için erken çıkmak
crowd in v. kalabalığı yararak ilerlemek
crowd into v. kalabalığı yararak ilerlemek
crowd into v. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
stand out from the crowd v. sürüden farklı olmak
crowd the mourners [us] v. birini ezmek
crowd the mourners [us] v. birisinin üstüne baskı kurmak
crowd the mourners [us] v. birisiyle zıt gitmek
crowd the mourners [us] v. birine haddinden fazla yüklenmek
work the crowd v. izleyicileri heyecanlandırmak
work the crowd v. kalabalığı coşturmak
work the crowd v. seyircileri eğlendirmek
work the crowd v. dinleyicileri eğlendirmek
crowd sail v. tüm yelkenleri açmak
follow the crowd v. herkesin yaptığını yapmak
follow the crowd v. topluluğa/çoğunluğa uymak
follow the crowd v. etrafındakilere uymak
follow the crowd v. grubun isteğine uymak
follow/go with the crowd v. herkesin yaptığını yapmak
follow/go with the crowd v. topluluğa/çoğunluğa uymak
follow/go with the crowd v. etrafındakilere uymak
follow/go with the crowd v. grubun isteğine uymak
pass in a crowd v. kabul edilebilir olmak
pass in a crowd v. orta karar olmak
alone in a crowd adj. kalabalıklar içinde yalnız
alone in a crowd adj. kalabalıkları içinde tek başına
two's company (three's a crowd) expr. iki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez
two's company three's a crowd expr. iki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez
two's company (three's a crowd) expr. üç kişilik bir gruptan birisini göndermek için söylenen söz
two's company(, three's a crowd) expr. iki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez
two's company(, three's a crowd) expr. iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
two's company(, three's a crowd) expr. ortamdaki üçüncü kişi fazlalıktır
Speaking
don't crowd me expr. beni sıkıştırma
the crowd disbanded expr. kalabalık dağıldı
the crowd broke up expr. kalabalık dağıldı
Trade/Economic
crowd financing n. internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi
crowd funding n. internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi
crowd financing n. kalabalığın sermayesi
crowd funding n. kalabalığın sermayesi
crowd funding n. kitle fonlaması
crowd financing n. kitle fonlaması
crowd financing n. küçük miktarların biraraya gelerek bir sermaye yaratması
crowd funding n. küçük miktarların biraraya gelerek bir sermaye yaratması
crowd funding n. toplu fonlama
rent-a-crowd n. özel kiralanmışçasına her şeye mantıksız itiraz eden insan topluluğu
Media
crowd scene n. (programda, gösteride) kalabalığın görüldüğü sahne
Technical
arm crowd force n. kol kopartma gücü
Construction
crowd cylinder n. ileri ittirme silindiri
Marine
under a crowd of sail n. tüm yelkenler fora halde
crowd on sail v. tüm yelkenleri açmak
Psychology
crowd consciousness n. kalabalık bilinci
the fear of crowd n. kalabalık fobisi
crowd phobia n. kalabalık fobisi
crowd behavior n. kalabalık davranışı
crowd psychology n. kitle psikolojisi
Sport
frenzied crowd n. coşkulu kalabalık
Theatre
extra crowd artist n. figüran
Latin
mobile vulgus (the fickle crowd) n. kararsız kalabalık
Slang
move to the crowd v. seyircileri coşturmak
move the crowd v. sahnede iyi performans yapmak
two's company, three's a crowd expr. iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
two is company, but three's a crowd expr. iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
three's a crowd expr. iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
Star Wars
crowd control stormtrooper n. güruh kontrol stormtrooperı