dither - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dither

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "dither" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
dither v. kararsız olmak
General
dither n. kararsızlık
dither n. titreşim
dither n. telaş
dither n. kıpırtı
dither n. heyecan
dither v. eli ayağı titremek
dither v. titremek
dither v. duraksamak
dither v. telaşa kapılmak
dither v. kıpırtılandırmak
dither v. eli ayağına dolanmak
dither v. panik yapmak
dither v. tereddüt etmek
dither v. gevezelik etmek
dither v. boşboğazlık etmek
dither v. saçmalamak
dither v. kafa karışıklığı yaratmak
dither v. endişe yaratmak
dither v. huzur bozmak
dither v. huzursuz etmek
Computer
dither n. kıpırtı
dither n. titrek
dither n. titreme
dither v. kıpırtılandırmak
dither v. (görüntü) yaklaştırmak
dither v. (görüntü) yakın hale getirmek
dither v. (benzer renklerde noktaları bir araya getirerek) sistemde bulunmayan rengi yaratmaya çalışmak
Engineering
dither n. gürültü
dither n. ses
dither n. bit derinliği değişirken sinyale eklenen ses

Bedeutungen, die der Begriff "dither" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 33 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
dither [dialect] [uk] n. (özellikle soğuktan) titreme
dither [dialect] [uk] n. tir tir titreme
dither [us] v. huzursuzlanmak
dither [us] v. kaygılanmak
dither [us] v. sıkıntılı hissetmek
dither [us] v. tedirgin olmak
Idioms
all in a dither adj. gergin
all in a dither adj. kafası karışık
all in a dither adj. rahatsız
all in a dither adj. gerginlik içinde
all in a dither adj. kafası karışmış
all in a dither adj. heyecan içinde
all in a dither adj. telaş içinde
all of a dither expr. panik halde
all of a dither expr. gergin durumda
all of a dither expr. huzursuz durumda
all of a dither expr. sıkıntılı durumda
all of a dither expr. çalkantılı durumda
all of a dither expr. allak bullak durumda
all of a dither expr. karışık durumda
in a dither expr. gergin
in a dither expr. kafası karışık
in a dither expr. rahatsız
all of a dither expr. perişan durumda
all of a dither expr. şaşkına dönmüş durumda
all of a dither expr. darmaduman halde
all of a dither expr. tedirgin halde
all of a dither expr. endişeli bir halde
all of a dither expr. merak içinde
Technical
dither mechanism n. titreşim tertibatı
Computer
dither pattern n. titreme deseni
dither quality n. titreme kalitesi
Telecom
dither component encoding n. küçük genlikli bileşen kodlaması