öğle yemeği - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

öğle yemeği



Bedeutungen von dem Begriff "öğle yemeği" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
öğle yemeği lunch n.
General
öğle yemeği dejeuner n.
öğle yemeği luncheon n.
öğle yemeği nooning n.
öğle yemeği twelve hours [scottish] n.
öğle yemeği cut n.
Tourism
öğle yemeği dejeune n.
Gastronomy
öğle yemeği lunch n.

Bedeutungen, die der Begriff "öğle yemeği" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 81 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
erken öğle yemeği early lunch n.
iş görüşmesi yapılan öğle yemeği working lunch n.
öğle yemeği yiyen luncher n.
kahvaltı ile öğle yemeği birleştirilen öğün brunch n.
öğle yemeği (davet olarak verilen) luncheon n.
öğle yemeği zamanı lunch time n.
öğle yemeği arası lunchtime n.
paketlenmiş öğle yemeği packed lunch n.
paketlenmiş öğle yemeği sack lunch n.
öğle yemeği parası lunch money n.
öğle yemeği servisi lunch service n.
zengin bir öğle yemeği a rich lunch n.
zengin bir öğle yemeği a big lunch n.
evden getirilmiş öğle yemeği bag lunch n.
evde hazırlanıp getirilmiş öğle yemeği bag lunch n.
kesekağıdında öğle yemeği bag lunch n.
acele yapılan öğle yemeği bait n.
paket öğle yemeği bait [dialect] n.
hafif bir öğle yemeği bever [dialect] n.
öğle yemeği kutusu box lunch n.
(karayipler'de) öğle yemeği breakfast [dialect] n.
öğle yemeği vakti lunch n.
öğle yemeği vakti lunch period n.
öğle yemeği kulübü luncheon club n.
öğle yemeği grubu luncheon club n.
öğle yemeği yeme lunching n.
hafif öğle yemeği piece n.
(eskiden bazı bar veya meyhanelerde) içki alanlara açık büfe şeklinde sunulan öğle yemeği free lunch n.
öğle yemeği yemek lunch v.
öğle yemeği yemeye çıkmış olmak be out to lunch v.
öğle yemeği yemek luncheon v.
hazırlamak (kahvaltı/öğle yemeği/akşam yemeği) fix v.
öğle yemeği yemek have lunch v.
beraber öğle yemeği yemek have lunch together v.
öğle yemeği vermek give lunch v.
öğle yemeği vermek offer lunch v.
öğle yemeği düzenlemek hold a lunch v.
öğle yemeği için dışarı çıkmak be out to lunch v.
öğle yemeği yemek eat lunch v.
öğle yemeği vermek lunch v.
öğle yemeği almak lunch v.
öğle yemeği ısmarlamak lunch v.
öğle yemeği öncesine ait prelunch adj.
öğle yemeği öncesi ile ilgili prelunch adj.
öğle yemeği öncesi prelunch adj.
öğle yemeği öncesine ait preluncheon adj.
öğle yemeği öncesi ile ilgili preluncheon adj.
öğle yemeği öncesi preluncheon adj.
öğle yemeği sırasında during lunch adv.
öğle yemeği sırasında over lunch adv.
Phrasals
bir şeyi öğle yemeği niyetine yemek lunch off something v.
bir şeyi öğle yemeği yapmak lunch off something v.
(bir şeyi) öğle yemeği yapmak lunch off v.
(bir şeyi) öğle yemeği niyetine/olarak yemek lunch off v.
Colloquial
çabuk öğle yemeği quick lunch n.
hızlı öğle yemeği quick lunch n.
öğle yemeği tatili vermek break for lunch v.
öğle yemeği için birşeyler some lunch expr.
restoranda öğle yemeği yerken in a restaurant having lunch expr.
bir ara bir öğle yemeği yiyelim let's do the lunch thing expr.
bir ara bir öğle yemeği yiyelim we have to do lunch sometime expr.
Idioms
(öğle vaktindeki) iş yemeği power lunch n.
öğle yemeği şeklinde yapılan iş toplantısı power lunch n.
kahvaltı/öğle yemeği/akşam yemeği için bir şeyler hazırlamak fix (something) for breakfast/lunch/dinner v.
bir ara bir öğle yemeği yiyelim let's do lunch expr.
Speaking
bir ara öğle yemeği yiyelim I think that we should get lunch sometime expr.
bir ara bir öğle yemeği yiyelim we'll have to do lunch sometime expr.
bir ara bir öğle yemeği yiyelim let's do lunch sometime expr.
öğle yemeği hazır the lunch is ready expr.
öğle yemeği olarak neyiniz var? what do you have for lunch expr.
sana öğle yemeği ısmarlayayım mı? can I buy you lunch? expr.
sana öğle yemeği ısmarlayabilir miyim? can I buy you lunch? expr.
arkadaşlarımla öğle yemeği yiyeceğim I'm going to have lunch with my friends expr.
Gastronomy
hafif öğle yemeği nacket n.
bento öğle yemeği kutusu bento box n.
öğle ile akşam yemeği arasında yenen atıştırma dunch n.
öğle yemeği öncesi hafif atıştırma preluncheon n.
öğle yemeği mükemmeldi the lunch was excellent expr.
Education
okul öğle yemeği school lunch n.
Slang
üç martinilik öğle yemeği three-martini lunch n.
British Slang
içki içmek için verilen öğle yemeği arası liquid lunch n.