cut - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

cut

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "cut" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 353 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
cut n. pay
cut n. kesik
cut v. kesmek
General
cut n. yara
cut n. tip
cut n. kesme
cut n. dilim
cut n. usul
cut n. fiyat
cut n. kesiş
cut n. yarık
cut n. parça
cut n. yarma
cut n. biçki
cut n. tutam
cut n. kesi
cut n. indirim
cut n. kupür
cut n. yontma
cut n. kesim
cut n. kesinti
cut n. maktu
cut n. parça kumaş
cut n. kısıntı
cut n. azaltma
cut n. darbe
cut n. hisse
cut n. kesik
cut n. tenzilatlı
cut n. acı söz
cut n. kotlet
cut n. kırıcı davranış
cut n. vuruş
cut n. biçim
cut n. şekil
cut n. hazır
cut n. tenzilat
cut n. biçme
cut n. yol geçirmek için açılan yar
cut n. düzensiz uzunlukta kesilmiş şeritler
cut n. düzensiz uzunlukta kesilmiş pipetler
cut n. öğle yemeği
cut n. atıştırmalık
cut n. mahsul
cut n. ürün
cut n. gösteri hayvanından hata sonucu kırılan puan
cut n. derece
cut n. ölçek
cut n. adım
cut n. sosyal tabakalar
cut n. (at) bacağını hareket halindeki diğer bacağına vurma
cut n. (checker oyununda) taşların değişimi
cut n. saç kesimi
cut n. kısa yol
cut n. plak üzerinde yer alan şerit
cut v. makasla kesmek
cut v. incitmek
cut v. katetmek
cut v. budamak
cut v. ortadan kaybolmak
cut v. azaltmak
cut v. bırakmak
cut v. indirmek (fiyatını)
cut v. açmak
cut v. oymak
cut v. indirmek
cut v. kırmak
cut v. doğramak
cut v. asmak
cut v. biçmek
cut v. makas vurmak
cut v. seyreltmek
cut v. asmak (ders vb'ni)
cut v. kesiştirmek
cut v. devam etmemek
cut v. yol açmak
cut v. dilimlemek
cut v. dişi çıkmak
cut v. tıraş etmek
cut v. yontmak
cut v. sapmak
cut v. diş çıkarmak
cut v. hadım etmek
cut v. sulandırmak
cut v. kırpmak
cut v. kamçılamak
cut v. kesmek
cut v. (motoru) stop ettirmek
cut v. kısmak
cut v. kısaltmak
cut v. yön değiştirmek
cut v. -e gitmemek
cut v. ayırmak
cut v. bölmek
cut v. görmezlikten gelmek
cut v. duygularını incitmek
cut v. (mecazen) kırmak
cut v. (sergilenen hayvandan) hata sonucu puan kırmak
cut v. (birinin) kuruluş ile ilişiğini kesmek
cut v. ilişkisini sonlandırmak
cut v. (kenarlarından oynatarak) ilerletmek
cut v. yönünü değiştirmek
cut v. dönmek
cut v. kenarından gitmek
cut v. ucundan geçmek
cut v. kavşaklı yola bölmek
cut v. kesişen doğru çizmek
cut v. kırmak
cut v. bölmek
cut v. işlevsiz hale getirmek
cut v. imkansız kılmak
cut v. (seyahat, sevkiyat veya iletişimde) kullanılamaz hale getirmek
cut v. tuz ile çöktürmek
cut v. (basılı kağıt, harita veya illüstrasyon) ciltlemek üzere ayırmak
cut v. durdurmak
cut v. sonlandırmak
cut v. sürgüne göndermek
cut v. kovmak
cut v. sürgün etmek
cut v. yollamak
cut v. (tanıdığı) görmezden gelmek
cut v. bir kimseyi devre dışı bırakmak
cut v. (yüzeyini pürüzsüzleştirerek) şekillendirmek
cut v. delmek
cut v. delik açmak
cut v. kazmak
cut v. şablon hazırlamak
cut v. şablon üzerine yazmak
cut v. haylazlık yapmak
cut v. taşkınlık yapmak
cut v. taşkınlık yaratmak
cut v. görüntüsünü vermek
cut v. izlenimini yaratmak
cut v. yapmak
cut v. idare edebilmek
cut v. başa çıkabilmek
cut v. vermek
cut v. sunmak
cut v. kesilebilmek
cut v. kesilebilir olmak
cut v. kesilmeye uygun olmak
cut v. delip geçmek
cut v. darbe indirmek
cut v. geçirmek
cut v. vurmak
cut v. sert yumruk indirmek
cut v. sertçe vurmak
cut v. duyguları yaralamak
cut v. hassasiyetleri yaralamak
cut v. tahriş yaratmak
cut v. dar gelmek
cut v. etki yaratmak
cut v. nüfuz etmek
cut v. önemli olmak
cut v. ayrılmak
cut v. yarılmak
cut v. acele ile ilerlemek
cut v. ilerlemek
cut v. gitmek
cut v. aceleyle ayrılmak
cut v. hızlıca uzaklaşmak
cut v. yararak ilerlemek
cut v. jet hızıyla gitmek
cut v. çapraz çizgi çekmek
cut v. çapraz çizgi etkisi yaratmak
cut v. yönünü değiştirmek
cut v. ani manevra yapmak
cut v. ani geçiş yapmak
cut v. (resimde renk) göze çarpmak
cut v. (buluşma veya akademik oturuma) katılmamak
cut v. faça atmak
cut v. sürekli kendini yaralamak
cut v. kendi kendine zarar vermek
cut v. yanlış yerde sıraya girmek
cut v. yazmak
cut adj. kesilmiş
cut adj. sıkıcı
cut adj. indirilmiş
cut adj. dilimli
cut adj. parçalanmış
cut adj. dilimlenmiş
cut adj. lime lime edilmiş
cut adj. kesilerek azaltılan
cut adj. kesintili
cut adj. belirli bir şekilde öğütülmüş
cut adj. zayıflatılmış
cut adj. seyreltilmiş
cut adj. dargın
cut adj. gücenmiş
cut adj. kırılmış
cut adj. kırgın
cut adj. elenen
cut adj. göz ardı edilen
cut adj. değerlendirmeye alınmayan
cut adj. takım listesinden çıkarılan
Irregular Verb
cut v. cut - cut
Colloquial
cut n. komisyon
cut n. (anlaşma, proje) pay
cut n. hisse
cut n. (müzik) parça
cut n. tek şarkı
cut n. pay
cut n. hisse
cut n. (müzik) parça
cut n. tek şarkı
cut v. (yiyecek, içecek) seyreltmek
cut v. kesmek
cut v. son vermek
cut v. bırakmak
cut v. kayda almak
cut v. (müzik eseri) kayıt yapmak
cut adj. sarhoş
cut adj. zom
cut adj. pilot
cut adj. leyla
cut adj. kafası kıyak
cut adj. uçmuş
cut adj. kaslı
cut adj. fit
cut adj. kaslı vücuda sahip
cut adj. belirgin kas yapısına sahip
cut adj. sıkı karın kasları olan
Trade/Economic
cut n. indirim
cut n. iskonto
cut v. (kazanç veya karı) bölüşmek
cut v. (kazanç veya karı) pay etmek
cut v. (çek) yazmak
cut adj. daha değerli madeni paradan yapılan
Politics
cut n. (belirli bölgede veya alanda) hükumet bütçesinde daralma
Media
cut n. bir ses veya görüntüden diğerine ani geçiş
Technical
cut n. işlem sırasında ayrılan küçük parça
cut n. bölüm
cut n. belirli ölçüde şellak veya reçine dağılımı
cut n. (büyük bir süngerden kesilen) küçük satılabilir büyüklükte parça
cut n. kıymetli taş kesme tarzı
cut v. kesilmek
cut v. (parçaları birbirine sürterek silindir veya rulman) yüzeyini çentikleştirmek
cut v. sivri alet ile fazla metali çıkarmak
cut v. (motor veya makine) çalışmayı durdurmak
cut v. (camda) cilalayarak örüntü oluşturmak
cut adj. (değerli taş) şekil verilmiş
cut adj. (değerli taş) işlenmiş
Computer
cut v. kes kesmek
cut v. (seçili belgeyi, görseli) kesmek
cut v. (seçili öğeyi yapıştırılana dek) keserek klasörden çıkarmak
cut expr. kes
Electric
cut n. elektrik kesintisi
Television
cut v. (radyo veya televizyon programı) yayınını sonlandırmak
cut v. (ses veya görüntüden diğerine) ani geçiş yapmak
Textile
cut n. elbise kesimi
cut n. (yuvarlak veya düz örme makinesinde) inç başı bulunan iğne
cut n. yuvarlak veya düz örme makinesi iğnesinden çıkan ince kumaş dokusu
Woodworking
cut v. (gravür) kabartma yapmak
cut v. kazımak
cut v. nakşetmek
Automotive
cut n. diş yönü
cut v. kesmek
Transportation
cut n. bir araya getirilen birden fazla araba
Railway
cut n. yolu ortadan kesen geçit
cut v. (demiryolu arabası, lokomotif) birbirinden ayırmak
Marine
cut n. kerteriz hattı
Medical
cut v. litotomi uygulamak
cut v. cerrahi işlem uygulamak
Printing
cut n. oyulmuş blok
cut n. oyulmuş plaka
cut n. kazınmış plaka
cut n. oyuk bloktan yapılan baskı
Veterinary
cut v. (evcil hayvan) kısırlaştırmak
cut v. ameliyat etmek
Printing
cut v. (kitap) kenarlarını kırpmak
cut v. (kırpılmadan katlanmış kitap sayfalarını) ayırmak
Veterinary
cut adj. kısırlaşmış
cut adj. kısırlaştırılmış
Printing
cut adj. (kitap) sayfa kenarı ayrık olan
cut adj. (kitap) sayfa kenarı kırpılmış olan
Math
cut n. kesit
Zoology
cut v. (at) ayağını karşı bacağa vurarak yürümek
cut v. (at) bacağını hareket halindeki diğer bacağına vurmak
cut v. (at) ayağını hareket halindeki diğer ayağına vurmak
cut v. (büyükbaş sürüsünden hayvanı) çıkarmak
Botanic
cut v. büyüyen bitkiden ayırmak
cut adj. yarık
cut adj. ayrık
Agriculture
cut n. işlenen tarla
cut n. işlenen toprak parçası
cut n. işlenen arazi
cut v. mahsul vermek
cut v. ürün vermek
Breeding
cut n. ana sürüden ayrılan kısım
Education
cut n. (katılımın zorunlu olduğu derste) gönüllü devamsızlık
cut n. ders sorumlusunun derse gelmemesi
Archaeology
cut n. bazı oluşumların meydana gelmesi nedeniyle diğer arkeolojik kalıntıların yer almadığı zaman dilimini yansıtan kesit
Military
cut v. bir tapayı ayarlamak
cut v. tapayı tanzim etmek
Sport
cut n. elenme
cut n. eleme
cut n. topun yönünü değiştiren vuruş
cut n. top yönünü değiştiren vuruşun yarattığı falso
cut n. (kriket) vurucunun baskın taraftan yaptığı atış
cut n. (kriket) baskın taraftan atış yapan oyuncu
cut n. (beyzbol) vurucunun yaptığı atış
cut n. (eskrim) silahın darbe hareketi ile gerçekleştirilen atak
cut v. (bir tarafa düşecek şekilde) topa vurmak
cut v. (krikette atılan topun) yönünü değiştirmek
cut v. (bilardoda ıstaka topunun vurduğu topu) vurarak ilerletmek
cut v. (atılan top) üzerinden geçmek
cut adj. (krikette vuruş) yatay hamle ile gerçekleştirilen
Basketball
cut v. kat etmek
Card
cut n. kart dağıtma sırası
cut n. kart dağıtma
cut n. kart karma
cut n. kartları bölme
cut n. karılmış kart
cut n. bölünmüş kart
cut n. dağıtılarak alınan kart
cut v. (iskambil destesi) ikiye ayırmak
cut v. desteden kart çekmek
cut v. (kağıt çekme veya koz kararı vermek için) kartları iki veya daha fazla bölüme ayırmak
cut v. (kart) çekilmek
cut v. (kart) ikiye bölünmek
Art
cut v. (heykel) oymak
Music
cut n. (dansta) bir ayağın diğeriyle hızlı değişimi
cut v. stüdyo kaydı çekmek
cut v. film çekmek
cut v. kayıt için vokal ya da dans yapmak
cut v. coupé dansı sergilemek
cut v. (çiftli dansta) partner değiştirmek
Theatre
cut n. tiyatro sahnesi zeminindeki dar açıklık
Cinema
cut n. filmin düzenlenmiş versiyonu
cut v. (sinema sahnelerini veya ses bandını) keserek birleştirmek
cut v. (filmi) düzenlemek
cut v. (film) montajlamak
Photography
cut v. (sinema filmi) çekimini bitirmek
cut v. çekimi sonlandırmak
cut v. çekimini tamamlamak
Ottoman Turkish
cut n. kend
Archaic
cut adj. kesikli
cut adj. yırtıklı
Engineering
cut n. grafik köşelerinin iki alt gruba ayrılması
Slang
cut v. osurmak
cut v. (ortaya konulan bahisten yüzde veya belirli ücret karşılığında) oyunda olmayan krupiye olmak
cut adj. sünnetli
cut adj. kaslı
cut adj. fit
cut adj. kaslı vücuda sahip
cut adj. sarhoş
cut adj. zom
cut adj. pilot olmuş
cut adj. leyla olmuş
cut adj. kafası kıyak
cut adj. uçmuş
cut adj. sünnetli
British Slang
cut n. kanal

Bedeutungen von dem Begriff "cut" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Politics
çut chut n.

Bedeutungen, die der Begriff "cut" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
short cut n. kestirme
be cut v. kesilmek
cut down on v. kısmak
General
hair cut n. saç kesimi
short cut n. kestirme
a short cut n. kestirme yol
bastard cut file n. saman eğesi
crew cut n. asker tıraşı
cut glass n. kristal
cut and fill sloping n. dolgulu kazı
cut glass n. billur
cut throat n. katil
cut nail n. döşemeci çivisi
urchin cut n. alagarson
clean cut n. pürüzsüz kesik
short cut n. kese
magnetron cut off current n. manyetron kesim akımı
cut flowers n. kesme çiçekler
the cut of one's jib n. yüz ifadesi
tailor cut n. fason
cut throat n. zalim ve canavar ruhlu kimse
cut glass n. kesme cam
price cut n. indirim
cut stone n. yontma taş
power cut n. planlı elektrik kesintisi
annual cut n. yıllık kesim
power cut n. elektrik kesintisi
cut of meat n. kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası
cut excavation n. yarma kazı
the unkindest cut of all n. en kötüsü
cut vertex n. eklem düğümü
a short cut n. kısa yol
crew cut n. alabros tıraş
short cut n. kestirme yol
expenditure cut n. masraf kısma
tax cut n. vergi kesintisi
water cut n. su kesintisi
fine cut n. ince kıyım
fine cut n. ince kesim
cut price n. tenzilatlı fiyat
cut price n. indirimli fiyat
wage cut n. kesinti
cut throat razor n. ustura
hair cut n. saç kesim
layer cut n. katlı kesim
layer cut n. kat kat kesim (saç)
cut in layers n. katlı kesim
cut sheet feeder n. yaprak besleyici
water cut n. su kesilmesi
electricity cut n. elektrik kesilmesi
water cut off n. su kesilmesi
electric cut-outs n. elektrik kesintileri
cut-off n. kesim
cut-off n. musluğu kapatma
cut-throat n. cani
cut-price shop n. ucuzcu dükkan
low-cut dress n. dekolte elbise
low-cut dress n. dekolte
cut-in n. devreye girme
electricity cut-off n. elektrik kesilmesi (elektrik idaresi vb tarafından yapılan)
cut-off date n. cut-off tarihi
cut-out n. devreden çıkma
cut-back n. eksiltme
cut-off date n. yapılacak bir şeyin konfirme edilmesi veya tamamlanması gereken son tarih
cut-throat n. katil
jump cut n. (film) atlama
the cut of someone's jib n. insanın içi-dışı
the cut of someone's jib n. insanın dış görünüşü ve kişiliği
cut-and-thrust n. bıçaklı kavga
cut-and-thrust n. bıçak düellosu
low cut pants n. düşük belli pantolon
low-cut dress n. derin dekolteli elbise
cut-off jeans n. kot şort
cut-off jeans n. paçaları kesik kot
cut-and-thrust n. ateşli tartışma
a low-cut shoe n. bileksiz ayakkabı
clearest-cut example n. açık örnek
princess cut n. prenses kesim (pırlanta)
bonus cut n. bonus parça
bonus cut n. (albüm) ekstra şarkı/parça
duty cut n. vergi kesintisi
power cut-off n. elektrik kesilmesi (elektrik idaresi vb tarafından yapılan)
bob cut n. küt kesim saç modeli
bob cut n. bob kesim
buzz cut n. sıfıra yakın saç kesimi
induction cut n. sıfıra yakın saç kesimi
pixie cut n. hareketli saç kesimi
pixie cut n. kadınlar için kısa
internet connection cut off n. internet kesintisi
cut-out n. şalter
cut-out n. siluet
cut-off n. kesme
cut-off n. kestirme yol
cut-out n. kesici
cut-off n. sona erme tarihi
cut-off n. şalter
bowl cut n. mantar kafa saç kesimi
mushroom cut n. mantar kafa saç kesimi
bob cut n. küt saç
low cut cleavage n. derin göğüs dekoltesi
cut on finger n. parmak kesiği
power cut n. enerji kesintisi
clean-cut guy n. efendi adam
clean-cut guy n. efendi (adam)
clean-cut man n. efendi adam
clean-cut man n. efendi (adam)
pixie cut n. kısa erkek saçına yakın kısalıkta kesilmiş saç
finger cut n. parmak kesiği
cut on the finger n. parmak kesiği
curb cut [us] n. kaldırım rampası
low-cut back dress n. sırt dekolteli elbise
low-cut back dress n. sırt dekoltesi olan elbise
bad cut n. kötü kesik
razor-cut n. tıraş makinesi ile kırpılan kabarık saç modeli
cut crystal n. kesme kristal
brilliant cut n. yuvarlak kesim
brush cut n. saçın fırça gibi dik durduğu kısa saç kesimi
cut [dialect] n. hoşlanılmayan kimse
cut [dialect] n. hafifmeşrep kadın
cut [dialect] n. pasaklı kadın
cut [obsolete] n. saban atı
cut [obsolete] n. beygir
cut [obsolete] n. (kıyafette) dekoratif çizgi
cut-in n. kazanç payı
cut-in n. kar payı
cut-in n. telif payı
cut-in n. kar payı alan kimse
cut-in n. telif payı alan kimse
cut-in n. kazanç payı alan kimse
cut-throat [uk] n. düz ustura
draw-cut n. bıçakla açılan tek kesik
fine cut n. çiğneme tütünü
second-cut file n. orta dişli eğe
cut one's wisdom teeth v. olgunlaşmak
cut in v. yerini almak
cut up v. yerden yere vurmak
cut irregularly v. gelişigüzel kesmek
cut with shears v. makaslamak
cut up v. davranmak
cut in v. karışmak
cut somebody v. iğnelemek
cut loose from v. yakasını sıyırmak (denetim/baskı vb'nden)
cut a dash v. hava basmak
cut into v. azaltmak
be cut to the heart v. içi parçalanmak
cut a dash v. hava atmak
cut down on v. azaltmak
cut something back v. kısmak
cut out v. stop etmek
cut classes v. okulu asmak
cut into slices v. dilimlere ayırmak
cut up rough v. yaygara koparmak
cut back v. geri dönmek
be a cut above v. bir gömlek üstün olmak
cut loose v. vazgeçmek
cut somebody loose v. kelepçelerini çözmek
cut with scissors v. makaslamak
cut something into slices v. bir şeyi dilimlemek
get one's hair cut v. saç kestirmek
cut something off v. kesmek
cut someone up v. yok etmek
cut short v. kısa kesmek
cut down a tree v. ağaç kesmek
cut up rough v. sinirlenmek
cut loose from v. ayrılmak (bir yerden/gruptan)
cut something back v. budamak
cut out v. yenmek
cut back v. tasarruf etmek
cut up v. parça parça kesmek
cut one's nails to the quick v. tırnaklarını dibine kadar kesmek
cut up v. biçmek
cut someone off v. birinin yolunu kesmek
cut down a piece of clothing into v. eski bir giysiden yeni bir şey yapmak
cut somebody off v. mirastan mahrum etmek
cut someone short v. birinin lafını kesmek
cut someone down v. birini öldürmek
cut the cord v. yardım musluğunu kapamak
cut with an axe v. baltalamak
cut loose from v. yakasını kurtarmak (denetim/baskı vb'nden)
cut somebody's throat v. boğazlamak
cut out v. gölgede bırakmak
cut slices v. dilimler kesmek
be cut out v. biçilmek
cut the cackle v. zırvalamayı bırakmak
cut with scissors v. makasla kesmek
cut out v. ayırmak
cut off v. imha etmek
cut corners v. bir işte kestirme yollara başvurmak
cut in v. lafa girmek
cut off one's nose to spite one's face v. pire için yorgan yakmak
cut up rough v. hiddetlenmek
cut to pieces v. parçalara ayırmak
cut down v. kesmek
have one's hair cut v. saçını kestirmek
cut in v. kesmek
get cut off v. hattan düşmek
cause to cut v. kestirmek
cut up v. ölmek
cut in half v. yarıya bölmek
cut in on v. sözünü kesmek
cut oneself off from outside world v. dış dünyayla ilişkisini kesmek
cut up v. doğramak
cut off v. uçurmak
cut back on something v. kesinti yapmak
cut a poor figure v. beklenen ilgiyi çekememek
be cut up v. sarsılmak
cut an alcoholic drink with water v. içkiyi sulandırmak
cut across v. ötesine geçmek
cut trees v. ağaç kesmek
cut along v. başlamak
cut the cord v. yardımı kesmek
cut in v. araya girmek
cut loose v. açmak
cut off v. ayırmak
take a short cut v. kestirmeden gitmek
have something cut v. kestirmek
cut into v. dalmak
cut somebody up v. yok etmek
cut loose from v. ipleri koparmak
cut out v. kesip çıkarmak
cut a class v. dersi asmak
cut back v. azaltmak
cut to the quick v. içini yakmak
have cut one's eyeteeth v. açıkgöz olmak
cut off v. son vermek
cut into small pieces v. küçük parçalara bölmek
cut into pieces v. parçalara ayırmak
cut across all boundaries v. sınır tanımamak
cut something up v. doğramak
cut off one's nose to spite one's face v. papaza kızıp oruç bozmak
cut somebody up v. mahvetmek
cut up v. parçalamak
cut into v. karışmak
cut up v. dilimlemek
cut back v. kesip kısaltmak
cut down v. azalmak
cut loose v. ilişkiyi kesmek
cut something down v. devirmek
cut the gordian knot v. paçayı sıyırmak
cut one's nails v. tırnaklarını kesmek
cut up rough v. kızmak
cut off v. yok etmek
cut up v. küçük parçalara ayırmak
cut around v. çevresinden kesmek
cut somebody loose v. çözmek
cut someone to the quick v. birisini çok fazla eleştirerek üzmek
cut up v. mahvetmek
cut off one's head v. kellesini uçurmak
cut with razor blade v. jiletlemek
cut up v. sarsmak
cut off from the outside world v. dış dünyayla ilişkisini kesmek
cut something into slices v. bir şeyi dilim dilim kesmek
cut the ground from under someone's feet v. birinin savunduğu noktaları çürütmek
cut into halves v. yarıya bölmek
cut out v. biçmek
cut down expenses on food v. boğazından kesmek
get one's hair cut v. saçını kestirmek
cut over v. kesmek
cut up v. sarsılmak
cut in v. sözünü kesmek
cut into slices v. dilimlemek
cut up v. küçük parçalara bölmek
cut off v. koparmak
cut one's teeth in something v. bir alanda ilk deneyimini yaşamak
cut the gordian knot v. yırtmak
cut around v. etrafını kesmek
cut nails v. tırnak kesmek
cut a splash v. rol kesmek
cut in on v. lafa girmek
cut to the quick v. zoruna gitmek
be cut up v. mahvolmak
cut down v. öldürmek
cut a tooth v. diş çıkarmak
cut short v. susturmak
cut a tooth v. çocuk diş çıkarmak
cut down v. kısıntı yapmak
cut under v. fiyat kırmak
cut up v. yok etmek
cut the melon v. karı paylaşmak
cut and run v. bırakıp kaçmak
cut back v. kesmek
cut down v. masraf kısmak
cut up rough v. öfkelenmek
cut out v. kesmek
cut into sections v. bölümlere ayırmak
cut into v. ayırmak
cut down v. azaltmak
be cut up v. incinmek
cut into pieces v. doğramak
cut in v. birinin sözünü kesmek
cut up v. incitmek
cut something down v. kesmek
cut the ground out from under one's feet v. birinin dayanak noktalarını çürütmek
cut in on v. azaltmak
cut back v. kesinti yapmak
cut in v. devreye sokmak
cut someone to the quick v. birini acı sözlerle derinden yaralamak
have cut v. kestirmek
cut someone off v. birine miras olarak hiç para bırakmamak
cut into small pieces v. küçük parçalara ayırmak
cut out v. biçmek (giysi)
cut something back v. kesinti yapmak
be cut out for v. uygun olmak
cut classes v. okulu kırmak
cut something asunder v. parçalamak
cut down v. kısaltmak
cut into parts v. parçalamak
cut no ice v. fayda etmemek
cut corners v. kestirmeden gitmek
cut to the quick v. can evinden vurmak
cut loose v. aşka gelmek
cut loose v. gayrete gelmek
cut the painter v. bağları koparmak
cut loose v. sökmek
cut loose from v. yakasını kurtarmak
cut the painter v. ayrılmak
cut loose v. ayrılmak
cut loose v. çözmek
cut loose v. kurtlarını dökmek
cut loose v. kendini tutmamak
cut loose v. bağlarını koparmak
cut loose from v. yakasını sıyırmak
cut loose from v. ayrılmak (bir yerden)
cut loose v. baskıdan kurtarmak
cut loose v. cıvıtmak
cut back v. budamak
cut down v. indirim yaptırmak
cut back v. kısmak
cut down v. boydan boya kesmek
cut down v. devirmek
cut down v. ağaç kesmek
cut across v. geçmek
cut across v. karşı gelmek
cut across v. sınırlarını aşmak
cut across v. kestirmeden gitmek
cut across v. geniş kapsamlı olmak
cut across v. üstün olmak
cut across v. ötesine gitmek
cut the painter v. ilgiyi kesmek
cut the painter v. ilişkisini bitirmek
cut somebody off with a shilling v. birini mirastan yoksun etmek
cut off v. kesmek
cut somebody short v. sözünü kesmek
can't cut the mustard v. en kolay işi bile becerememek
make the cut v. barajı aşmak
make the cut v. kabul edilmek
make the cut v. elemeleri geçmek
get cut v. vücudu forma sokmak
get cut v. diyet desteği ile spor yaparak vücudun şekle sokmak
cut down grasses v. çayır biçmek
cut vertically v. dik kesmek
cut from the salary v. maaştan kesmek
cut the price v. fiyatı düşürmek
cut the water v. su kesmek
cut the price v. fiyatı indirmek
cut off the electricity v. elektriği kesmek
cut hair v. saç kesmek
have one's hair cut v. saçlarını kestirmek
cut one's salary v. maaşını kesmek
cut down one's scope v. kapsamını daraltmak
cut salary v. maaş kesmek
have one's hair cut v. saç kestirmek
cut the water v. suyu kesmek
cut one's price v. fiyatını düşürmek
cut one's price v. fiyatını indirmek
pay cut v. maaş azaltmak
be cut from the wreckage v. enkaz altından çıkarılmak
cut someone from the wreckage v. enkaz altından çıkarmak
cut someone from the wreckage v. enkazdan çıkarmak
be cut free from the wreckage v. göçük altından çıkarılmak
be cut from the wreckage v. göçükten çıkarılmak
cut someone free from the wreckage v. göçükten çıkarmak
cut someone from the wreckage v. göçükten çıkarmak
be cut free from the wreckage v. enkaz altından çıkarılmak
cut someone free from the wreckage v. enkazdan çıkarmak
be cut free from the wreckage v. enkazdan çıkarılmak
be cut from the wreckage v. enkazdan çıkarılmak
cut someone from the wreckage v. göçük altından çıkarılmak
be cut from the wreckage v. göçük altından çıkarılmak
cut someone free from the wreckage v. enkaz altından çıkarmak
be cut free from the wreckage v. göçükten çıkarılmak
cut someone free from the wreckage v. göçük altından çıkarılmak
cut the cake v. pasta kesmek
cut one's nail v. tırnağını kesmek
cut nail v. tırnak kesmek
cut oneself off from the world and worldly things v. dünyadan elini eteğini çekmek
cut off one's head v. kafasını koparmak
cut the cost v. maliyeti düşürmek
cut the price v. fiyatı aşağı çekmek
cut off communication with v. bağlarını koparmak
cut off communication with v. iletişimini kesmek
cut the cost v. maliyeti azaltmak
cut the prices v. fiyatları düşürmek
cut the prices v. fiyatları aşağı çekmek
cut the cost v. maliyet azaltmak
cut the service v. hizmeti durdurmak
cut the cost v. maliyet düşürmek
cut the service v. hizmeti sonlandırmak
cut back on the service v. hizmeti sonlandırmak
cut back on the service v. hizmeti durdurmak
cut up rough v. kavgaya girişmek
cut meat v. et kesmek
cut along v. yola koyulmak
cut the glass v. cam kesmek
cut one's own throat v. kendi bindiği dalı kesmek
cut the budget v. bütçe kısmak
cut in layers v. kat kat kesmek
have one's hair cut in layers v. saçını kat kat kestirmek
have one's hair cut in layers v. saçını katlı kestirmek
cut and run v. kaçmak
cut and run v. sıvışmak
be cut v. kesintiye uğramak
have cut v. kesintiye uğramak
cut somebody dead v. görmezlikten gelmek
cut out v. (içki/sigara) bırakmak
be cut out for v. biçilmiş kaftan olmak
cut in the middle v. ortasından kesmek
cut in the middle v. ortadan kesmek
cut a dash v. (giyimiyle/tavırlarıyla vb) etkilemek
cut down v. kesip düşürmek
cut in v. müdahale etmek
cut away v. kesip çıkarmak
cut down on v. indirmek
cut in v. araya dalmak
cut off the water v. suyu kesmek
cut off the current v. akımı kesmek
(electricity) be cut v. (elektrik) kesilmek
(electricity) be cut out v. (elektrik) kesilmek
(electricity) be cut off v. (elektrik) kesilmek
cut loose from v. -den çıkmak
clear-cut v. ağaçlık bir alanı tıraşlama kesmek
cut down on v. -i azaltmak
clear-cut v. tıraşlama kesmek
clear-cut v. orman keserek tarla açmak
clear-cut v. ağaçlık bir alandaki tüm ağaç ve çalıları kesmek
clear-cut v. tarla açmak
clear-cut v. tüm ağaç ve çalıları kesmek
cut loose from v. dizginleri koparıp -den ayrılmak
clear-cut v. tıraşlama kesmek (ağaçlık bir alanı)
cut loose from v. -den kurtulmak
cut away v. tüymek
cut at the bottom (level) v. dipten kesmek
cut at the bottom (level) v. dibinden kesmek
cut oneself with a razor blade v. (kendine) jilet atmak
cut oneself with a razor blade v. (kendini) jiletlemek
cut down to size v. küçültüp gerçek boyutlarına döndürmek
cut away v. kesip çıkartmak
cut off v. kesip ayırmak
be cut off v. hattı kapanmak
be cut off v. telefon hattı kapanmak
cut one's finger v. parmağını kesmek
cut the expenses in half v. masrafları yarıya indirmek
cut a plant v. bitki kesmek
cut short v. yarıda kesmek
cut the painter v. ilişkiyi bitirmek
cut something to the bone v. kemiğe kadar kesmek
cut someone's hair v. birinin saçlarını kesmek
cut the trip short v. geziyi kısa kesmek
cut the holiday short v. tatili kısa kesmek
wear low-cut v. dekolte giyinmek
wear low-cut v. dekolte giymek
cut back on expenses v. masraflarda kısıntıya gitmek
cut down on expenses v. masraflarda kısıntıya gitmek
cut down on expenses v. masrafları kısmak
cut back on expenses v. masrafları kısmak
cut off relations/communications/ties with v. bağı kopmak
cut the interest rates to one-percent v. faiz oranlarını %1'e düşürmek
cut to fit v. üzerine göre biçmek/kesmek
self-cut v. kendini kesmek
self-cut v. kendine jilet atmak/kendini bir şey ile kesmek
cut in line v. (kuyruğa) kaynak yapmak
cut in front of v. (kuyruktakilerin) önüne geçmek
cut in front of v. (kuyruğa) kaynak yapmak
cut in line v. (kuyruktakilerin) önüne geçmek
cut a watermelon v. karpuz kesmek
cut her/his wrists v. bileklerini kesmek
cut one's wrists v. bileklerini kesmek
cut one's hair v. birinin saçını kesmek
cut off the power v. elektriği kesmek
cut the power v. elektriği kesmek
not get/receive a clear-cut answer v. net bir yanıt almamak
not get/receive a clear-cut answer v. net bir cevap almamak
cut the skin off v. kabuğunu kesmek
cut in half v. yarıya indirgemek
cut in half v. yarıya düşürmek
cut fabric v. kumaş kesmek
cut away on tv v. (bir program vb) televizyonda kesmek
get a cut v. pay almak
cut someone a check v. birine fiş yazmak
cut a key v. anahtar çekmek (kopyalamak)
cut class and go to the mall v. dersi ekip alışveriş merkezine gitmek
cut off communication with v. iletişimi kesmek
cut off communication/contact (with someone) v. iletişimi kesmek
cut free v. arabanın bağlantı yerlerini keserek içindekileri çıkarmak (itfaiyecilik)
cut the grass v. çimleri kesmek
cut down on cigarettes v. sigarayı azaltmak
cut down on smoking v. sigarayı azaltmak
cut off v. irtibatını kesmek
cut off v. görüşmemek
cut out someone from a photograph v. birini bir fotoğraftan çıkartmak