dilim - Türkisch Englisch Wörterbuch

dilim

Bedeutungen von dem Begriff "dilim" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 38 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
dilim slice n.
Everyone wants as large a slice as possible of this huge cake.
Herkes bu büyük pastadan mümkün olduğunca büyük bir dilim istiyor.

More Sentences
General
dilim strip n.
The pan suddenly caught fire while I was frying some strips of bacon yesterday.
Dün birkaç dilim domuz pastırması kızartırken tava aniden alev aldı.

More Sentences
dilim zone n.
This country has three time zones.
Bu ülkede üç saat dilimi vardır.

More Sentences
dilim tranche n.
There is a risk of losing the next tranche of funding.
Bir sonraki finansman dilimini kaybetme riski söz konusu.

More Sentences
dilim slice n.
Take a refrigerated cucumber and cut a slice for each eye.
Soğutulmuş bir salatalık alın ve her göz için bir dilim kesin.

More Sentences
dilim slice of adj.
Can I have another slice of cake?
Bir dilim pasta daha alabilir miyim?

More Sentences
Trade/Economic
dilim bracket n.
The above chart shows federal income tax brackets.
Yukarıdaki grafik federal gelir vergisi dilimlerini göstermektedir.

More Sentences
dilim tranche n.
We also ask for approval of the second tranche of 317 posts, however.
Bununla birlikte 317 kadronun ikinci diliminin de onaylanmasını talep ediyoruz.

More Sentences
Technical
dilim slice n.
Do you want a slice?
Bir dilim ister misin?

More Sentences
dilim slot n.
The network is moving your show to another time slot.
Kanal, programınızı başka bir zaman dilimine taşıyor.

More Sentences
General
dilim shive n.
dilim round n.
dilim shred n.
dilim cut n.
dilim segment n.
dilim pane n.
dilim lobe n.
dilim episode n.
dilim cantile n.
dilim cantle n.
dilim cantel n.
dilim culpon n.
dilim shredding n.
dilim slive [dialect] n.
dilim snattock n.
dilim speel [dialect] n.
Insurance
dilim layer n.
dilim line n.
Technical
dilim pane n.
dilim segment n.
dilim grid zone n.
Computer
dilim sector n.
Construction
dilim cusp n.
Aeronautic
dilim gore n.
Geometry
dilim sector n.
Archaic
dilim sheave n.
dilim shiver n.
Star Wars
dilim the slice n.

Bedeutungen, die der Begriff "dilim" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 105 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kızarmış ekmek (dilim halinde) toast n.
Would you like to have a slice of toast for breakfast?
Kahvaltıda bir dilim kızarmış ekmek ister misin?

More Sentences
General
ince dilim sliver n.
I just want a sliver of cheese.
Ben yalnızca ince bir dilim peynir istiyorum.

More Sentences
elma dilim wedge n.
Cut the cheese into a wedge and grate it onto the pizza.
Peyniri elma dilim şeklinde kesin ve pizzanın üzerine rendeleyin.

More Sentences
bir dilim a slice of adj.
A slice of bread and tea are also necessary.
Bir dilim ekmek ve çay da gereklidir.

More Sentences
Trade/Economic
yüzdelik dilim percentile n.
You will choose your future school according to your percentile.
Okulunu yüzdelik dilimine göre seçeceksin.

More Sentences
General
tek dilim sandviç open face sandwich n.
iri dilim hunk n.
kalın bir dilim et steak n.
kalın dilim (ekmek/kek için) slab n.
dilim grafik pie chart n.
kalın dilim slab n.
ince dilim chip n.
ilk on yıllık dilim first decade n.
bir dilim turta a slice of pie n.
ince bir dilim eritilmiş peynir a thin slice of melted cheese n.
bir dilim soğuk et a slice of cold meat n.
tek dilim/açık sandviç open sandwich n.
tek dilim/açık sandviç tartine n.
tek dilim/açık sandviç open face sandwich n.
tek dilim/açık sandviç open faced sandwich n.
tek dilim/açık sandviç bread baser n.
tek dilim/açık sandviç ulrich sandwich n.
elma dilim patates potato wedges n.
bir dilim ekmek a slice of bread n.
günün yüzde birine denk gelen 14 dakika 24 saniyelik dilim centiday n.
büyük dilim whang [uk] n.
dilim elma chops n.
ince dilim shave n.
küçük dilim shtickl n.
küçük dilim shtikl n.
küçük dilim schtikl n.
bir dilim skliff n.
bir dilim portakal skliff n.
kare dilim square n.
bir dilim pizza a slice of pizza n.
dilim dilim etmek slice v.
bir şeyi dilim dilim kesmek cut something into slices v.
dilim dilim etmek slice it up v.
dilim dilim etmek slice up v.
dilim dilim in slices adv.
Colloquial
dilim kopsaydı da demez olaydım I could have bitten my tongue off expr.
Idioms
en büyük dilim benjamin's portion n.
en büyük dilim a benjamin's portion n.
en büyük dilim a benjamin's mess n.
bir dilim ekmeğe muhtaç olmak beg one's bread v.
bir kere dilim yandı I had my fingers burned expr.
bir kere dilim yandı I've been burned before expr.
dilim yandı bir kere I had my fingers burned expr.
dilim yandı bir kere I've been burned before expr.
dilim kopsaydı da … I wished I had bitten my tongue off expr.
dilim kopsaydı da … I could have bitten my tongue off expr.
dilim kopsaydı me and my big mouth expr.
dilim kopsaydı da söylemeseydim me and my big mouth expr.
Speaking
ona söylemeye dilim varmıyor I couldn't bring myself to tell him expr.
Trade/Economic
yüksek verginin ödendiği dilim high income tax bracket n.
eğri dilim curved segment n.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim basis point n.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim bp (basis point) n.
Industry
dilim dişli segment gear n.
Technical
ayrık dilim exploded pie n.
dilim metodu method of slices n.
dilim yöntemi slice method n.
dilim metodu slice method n.
düzgün dilim wafer n.
dilim (radyatör) fin n.
yüzdelik dilim quantile n.
Computer
dilim zaman slot n.
dilim içi etiket slice label n.
orantılı dilim relative size pie n.
ayrılmış dilim exploded pie n.
ayrılmış dilim offset pie slice n.
dilim seç select slice expr.
Informatics
ayrılmış dilim exploded pie n.
pasta dilim grafik circle graph n.
Telecom
dilim içi işaretleşme in-slot signalling n.
Architecture
beş dilim kemer five-lobed arch n.
Automotive
dilim dişli sector gear n.
Aeronautic
dilim parçası gore section n.
paraşüt dilim koordinatları gore coordinates n.
paraşüt dilim oranı gore area n.
dilim tepesi gore vertex n.
dilim tepesi açısı gore vertex angle n.
Mining
dilim katı sublevel n.
Gastronomy
bir dilim ekmek a slice of bread n.
hamburger köftesi, eritilmiş peynir ve iki dilim ekmek arasında karamelize soğan ile servis edilen bir burger patty melt n.
kurutulmuş dilim et jerk n.
kızartılmış ince dilim et escallop n.
baharatlanmış, sarılmış ve pişirilmiş ince dilim et olive n.
(et) dilim colp n.
una bulanarak pişirilmiş ve sotelenmiş ince dilim et scallopini n.
una bulanarak pişirilmiş ve sotelenmiş ince dilim et scallopine n.
bir dilim domuz eti sow belly n.
dövülerek hızlıca pişirilmiş dilim et paillard n.
dilim meyve üzerinde servis edilen dondurmalı bir tatlı split n.
kalın dilim steak n.
dilim dilim kesmek carve v.
Statistics
dilim örnekleme chunk sampling n.
Biology
kalın dilim slab n.
Botanic
dilim dilim yapıda laciniate adj.
dilim dilim yapıda laciniated adj.
Fishery
(balıktan) dilim kesmek sliver v.
Meteorology
sıcak dilim warm sector n.
Geology
tektonik dilim tectonic slice n.
yeni saptanan tektonik dilim newly discovered tectonic slice n.
Slang
bir parça ya da dilim peyote kaktüsü mystic biscuit n.