olive - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

olive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "olive" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 44 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
olive n. zeytin
General
olive n. zeytin yeşili
olive n. zeytin rengi
olive n. olta balıkçılarının çeşitli mayıs sineklerine verdiği ad
olive n. zeytin dalı
olive n. zeytin şeklinde olan şey
olive n. şekli zeytine benzeyen şey
olive n. bir kadın ismi
olive n. bir soyadı
olive n. bir erkek ismi
olive n. zeytin ağacı yapraklarıyla yapılan çelenk
olive adj. zeytin renginde olan
olive adj. zeytin rengiyle renklendirilmiş
olive adj. zeytin renginde olan
Mechanic
olive n. tesisatta basınçlı bağlantı bileşeni
olive n. somun ile boru arasına yerleştirilerek sızdırmazlığı sağlamak için sıkıştırılan halka
Anatomy
olive n. bulbusun her iki ventrolateral tarafında bulunan oval çıkıntı
Food Engineering
olive n. zeytin
Gastronomy
olive n. baharatlanmış, sarılmış ve pişirilmiş ince dilim et
Zoology
olive n. oliva cinsinden olan uzun ve parlak kabuklu çeşitli tropikal deniz karındanbacaklı yumuşakçalarına verilen ad
olive n. olividae familyasından olan uzun ve parlak kabuklu çeşitli tropikal deniz karındanbacaklı yumuşakçalarına verilen ad
olive n. zeytin sineği
Botanic
olive n. zeytin ağacı
olive n. antik çağlardan beri aslen akdeniz bölgesinde yetiştirilmekte olup günümüzde dünyanın birçok yerinde görülen ve yenebilir siyah meyveleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç
olive n. zeytine benzeyen çeşitli ağaçlara verilen ad
olive n. zeytine benzeyen çeşitli çalılara verilen ad
olive n. süsleme işlerinde kullanılan zeytin ağacı odunu
olive n. zeytin ağacı yaprağı
olive adj. zeytin ağacına ait
olive adj. zeytin ağacı ile ilgili
olive adj. zeytin ağacından yapılmış
olive adj. zeytin ağacı odununa ait
olive adj. zeytin ağacı odunu ile ilgili
olive adj. zeytin ağacı odunundan yapılmış
olive adj. zeytine ait
olive adj. zeytin ile ilgili
olive adj. zeytinden yapılmış
Social Sciences
olive n. olive halkı
olive n. meksika'nın kuzeydoğusunda yaşayan bir yerli halkı
olive n. meksika'nın kuzeydoğusunda yaşayan bir yerli halkının üyesi
olive n. olive halkından olan kimse
Linguistics
olive n. olive halkının konuştuğu bir dil
olive n. meksika'nın kuzeydoğusunda yaşayan bir yerli halkının konuştuğu dil
Geography
olive n. new york eyaletinde yerleşim yeri

Bedeutungen, die der Begriff "olive" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 193 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
olive grove n. zeytinlik
olive drab n. askeri yeşil
olive branch n. barış sembolü olarak kullanılan herhangi bir şey
olive brown n. yeşilimsi kahverengi
green olive n. yeşil zeytin
olive drab n. zeytin yeşili
olive oil industry n. zeytinyağı endüstrisi
olive tree n. zeytin ağacı
olive oil n. zeytinyağı
olive branch n. zeytin dalı
olive tree n. zeytin
olive wood n. zeytin ağacı
olive green n. zeytin yeşili
olive industry and trade n. zeytin endüstrisi ve ticareti
olive-backed pipit n. yeşil sırtlı incirkuşu
olive-tree warbler n. zeytin mukallidi
olive drab n. zeytuni yeşil
olive drab n. haki renk
olive seed n. zeytin çekirdeği
bulk olive oil n. dökme zeytinyağı
olive oil in bulk n. dökme zeytinyağı
olive oyl n. safinaz (temel reis)
olive wreath n. zeytin dallarından yapılmış taç
olive skin n. yanık ten
olive pit n. zeytin çekirdeği
olive garden n. zeytin bahçesi
calamata olive n. koyu patlıcan renkli yunan zeytini
calamata olive n. yumuşak etli bir zeytin türü
od (olive drab) n. askeri yeşil
od (olive drab) n. haki yeşili
olive branch n. çocuk
olive branch n. evlat
hold out the olive branch v. zeytin dalı uzatmak
export olive oil v. zeytinyağı ihraç etmek
olive coloured adj. zeytin renkli
olive-coloured adj. zeytuni
olive-coloured adj. zeytin renkli
olive brown adj. yeşilimsi kahverengi olan (kıyafet)
olive green adj. zeytin yeşili renginde (kıyafet)
olive-drab adj. grimsi yeşil renginde olan
olive-like adj. zeytine benzeyen
olive-sized adj. zeytin büyüklüğünde olan
olive-sized adj. zeytin boyutunda olan
Colloquial
olive paste n. zeytin ezmesi
olive spread n. zeytin ezmesi
olive puree n. zeytin ezmesi
Idioms
an/the olive branch n. zeytin dalı
an/the olive branch n. barış eli/çubuğu
an/the olive branch n. barış için atılan adım
offer an olive branch v. zeytin dalı uzatmak
hold out the olive branch v. zeytin dalı uzatmak
hold out an olive branch v. zeytin dalı uzatmak
extend an olive branch v. zeytin dalı uzatmak
hold out an olive branch (to someone) v. (birine) zeytin dalı uzatmak
hold out the olive branch (to someone) v. (birine) zeytin dalı uzatmak
offer an olive branch (to someone) v. (birine) zeytin dalı uzatmak
offer the olive branch (to someone) v. (birine) zeytin dalı uzatmak
Politics
international olive council n. uluslararası zeytin konseyi
Textile
olive drab n. haki yeşili renginde kumaş
olive drab n. haki yeşili kumaştan yapılan üniforma
olive-drab n. haki yeşili renginde kumaş
olive-drab n. haki yeşili kumaştan yapılan üniforma
Dyeing
black olive n. koyu gri ile zeytin yeşili arası bir renk
olive-gray n. grimsi-sarımsı bir yeşil tonu
olive drab adj. grimsi yeşil renginde olan
olive-brown adj. yeşilimse kahverengi renginde olan
olive-colored adj. yeşil zeytin renginde olan
olive-gray adj. grimsi zeytin yeşili renginde olan
olive-green adj. sarımsı yeşil renkte
olive-green adj. kahverengimsi yeşil renkte
olive-grey adj. içinde zeytin yeşili bulunan gri
Mining
olive ore n. olivenit
Food Engineering
lampante virgin olive oil n. lampant natürel zeytinyağı
ordinary virgin olive oil n. natürel ikinci zeytinyağı
virgin olive oil n. natürel birinci zeytinyağı
extra virgin olive oil n. natürel sızma zeytinyağı
olive pomace n. prina
olive pomace oil n. prina yağı
refined olive oil n. rafine zeytinyağı
black olive n. siyah zeytin
table olive n. sofralık zeytin
refined olive pomace oil n. yemeklik rafine prina yağı
lampante virgin olive oil n. yemeklik olmayan natürel zeytinyağı
edible virgin olive oils n. yemeklik natürel zeytinyağları
olive paste n. zeytin ezmesi
olive paste n. zeytin hamuru
Gastronomy
niçoise olive n. zengin aroması olan küçük, yenebilir bir zeytin
borlotti beans in olive oil n. barbunya pilaki
eggplant cooked in olive oil with onions, garlic and tomatoes n. imam bayıldı
zuchini and onions in olive oil n. kabak imambayıldı
vegetable farci with egg, dill and fresh cheese filing in olive oil n. kıstırma
kalamata olive n. koyu patlıcan renkli yunan zeytini
dish of crushed walnuts, stale bread, tahini, olive oil, garlic and lemon juice n. muhammara
dish of rice, mussels, raisins, nuts, olive oil and cumin n. midye pilavı
mussel egg and olive oil soup n. midye çorbası
mussels in olive oil n. midye pilakisi
pure olive oil n. saf zeytinyağı
black olive for pickling n. salamuralık siyah zeytin
thinly sliced dill, parsley olive oil, lemon and red pepper n. samut salatası
pickled-black olive n. salamuralık siyah zeytin
table olive n. sofralık zeytin
black olive n. siyah zeytin
extra virgin olive oil n. sızma zeytinyağ
extra-virgin olive oil n. sızma zeytinyağı
edible olive oil n. yemeklik zeytinyağı
table olive n. yemeklik zeytin
edible olive n. yemeklik zeytin
stuffed vegetables with olive oil n. yalancı dolma
kalamata olive n. yumuşak etli bir zeytin türü
stuffed grape leaves with olive oil n. zeytinyağlı yaprak dolması
stuffed grape leaves with olive oil n. zeytinyağlı yaprak sarması
spinach with olive oil n. zeytinyağlı ıspanak
olive oil dishes n. zeytinyağlılar
olive oil dish n. zeytinyağlı yemek
stuffed grape leaves with olive oil n. zeytinyağlı sarma
chickpeas with olive oil n. zeytinyağlı nohut
leeks with olive oil n. zeytinyağlı pırasa
olive oil leeks n. zeytinyağlı pırasa
stuffed vegetables with olive oil n. zeytinyağlı dolma
beef-olive n. sığır sarma
queen olive n. yağı için kullanılmayan yenilebilir büyük bir zeytin
Chemistry
extra virgin olive oil n. saf sızma zeytinyağ
Marine Biology
olive ridley (lepidochelys olivacea) n. zeytin yeşili deniz kaplumbağası
olive ridley sea turtle (lepidochelys olivacea) n. zeytin yeşili deniz kaplumbağası
olive ridley turtle (lepidochelys olivacea) n. zeytin yeşili deniz kaplumbağası
Zoology
olive-tree warbler n. büyük mukallit
olive skipper n. zeytuni zıpzıp
olive-capped warbler n. zeytuni kepli ötleğen
olive tree warbler n. zeytin ardıcı
olive tree n. zeytin ağacı
olive fruit fly n. zeytin sineği
Botanic
desert olive n. abd'nin güneybatısında yetişen, dikenli dalları olan, yaprak döken bir çalı
autumn olive n. japon iğdesi
autumn olive n. güz zeytini
wild olive n. kuzey amerika'nın bataklıklarında yetişen, yumuşak ve kolay işlenen kereste veren bir ağaç
russian olive (elaeagnus angustifolia) n. iğde
california olive n. kokulu çiçeklerinin sonunda zeytin biçimli meyveleri olan bir pasifik kıyısı ağacı
olive family n. zeytingiller familyası
american olive (osmanthus americanus) n. güney amerika'da yetişen soluk beyaz çiçek salkımları ve koyu mor meyveleri olan küçük bir ağaç
wild olive n. güney amerika'da yetişen soluk beyaz çiçek salkımları ve koyu mor meyveleri olan küçük bir ağaç
mexican olive n. teksas ve meksika'da yetişen küçük bir aromatik ağaç
texas wild olive n. teksas ve meksika'da yetişen küçük bir aromatik ağaç
autumn olive (elaeagnus umbellata) n. japon iğdesi
autumn olive (elaeagnus umbellata) n. güz zeytini
autumn olive (elaeagnus umbellata) n. güz yemişi
autumn olive (elaeagnus umbellata) n. çıngıl iğde
autumn olive n. japon iğdesi
autumn olive n. güz zeytini
autumn olive n. güz yemişi
autumn olive n. çıngıl iğde
indian olive (elaeagnus latifolia) n. hindistan ve çin'de yetişen kırmızı renkli meyveleri olan bir iğde
european olive tree (olea europaea) n. zeytin
black olive (bucida buceras) n. siyah zeytin ağacı
ripe olive n. salamura zeytin
native olive n. avustralya'ya özgü bir zeytin ağacı
native olive n. avustralya zeytini
native olive n. avustralya'ya özgü bir demir ağacı
bohemian olive (elæagnus angustifolia) n. yaprakları güney avrupa'da ateş düşürücü olarak kullanılabilen bir iğde ağacı
european olive tree n. zeytin ağacı
european olive tree n. antik çağlardan beri aslen akdeniz bölgesinde yetiştirilmekte olup günümüzde dünyanın birçok yerinde görülen ve yenebilir siyah meyveleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç
olive tree n. tupelo
olive tree n. nyssa cinsi ağaç
olive-tree agaric (pleurotus phosphoreus) n. avrupa'ya özgü kırmızı renkli ışıldayan bir mantar
spurge olive n. mezeryon
spurge olive n. hoş kokulu lila çiçekleri olan küçük bir bitki
spurge olive n. güney avrupa'ya özgü bir defne
Agriculture
lampante virgin olive oil n. ham zeytinyağı
olive pomace n. pirina
lampante virgin olive oil n. rafinajlık zeytinyağı
olive leaf tea n. zeytin yaprağı çayı
olive cake n. zeytin küspesi
olive breeding n. zeytin ıslahı
spent olive n. zeytin küspesi
olive leaf n. zeytin yaprağı
olive cultivation n. zeytincilik
Forestry
russian-olive n. kuş iğdesi
History
olive crown n. (antik yunanistan ve roma'da) bir zafer nişanı olarak verilen zeytin yapraklarından yapılmış çelenk
Geography
mount olive n. illinois eyaletinde şehir
olive hill n. kentucky eyaletinde şehir
mount olive n. north carolina eyaletinde yerleşim yeri
mount olive n. mississippi eyaletinde yerleşim yeri
olive branch n. mississippi eyaletinde şehir
mount olive n. new jersey eyaletinde yerleşim yeri
Military
olive branch operation n. zeytindalı harekatı
olive drab n. abd ordusu'nun kullandığı askeri üniforma
olive-drab n. haki yeşiline boyanıp abd ordusu'nun üniformalarında kullanılan yünlü kumaş
olive-drab uniform n. abd ordusu'nun kullandığı askeri üniforma
Ornithology
olive [dialect] [uk] n. poyraz kuşu
olive [dialect] [uk] n. deniz saksağanı
olive [dialect] [uk] n. bir kıyı kuşu
olive-backed thrush n. bülbül ardıcı
Entomology
olive psyllid (euphyllura olivina) n. zeytin pamuklubiti
Modern Slang
anchovy and olive n. ançüez ve zeytin (pizza, makarna çeşidi)