önde olan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

önde olan



Bedeutungen von dem Begriff "önde olan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
önde olan leading adj.
General
önde olan main adj.
önde olan cutting edge adj.
Law
önde olan fore adj.
Sport
önde olan up adj.

Bedeutungen, die der Begriff "önde olan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
önde olan/şansı yüksek adaylar leading candidates n.
önde olan kimse outrunner n.
önde olan şey outrunner n.
sayıca önde olan dormie adj.
sayıca önde olan dormy adj.
önde gelen veya geniş kitlelerce kabul görmüş bir topluluğa, harekete veya tarza ait olan mainstream adj.
Phrases
yarışta en önde olan out front expr.
Colloquial
önde büyük cepleri olan kapüşonlu svetşört/kalın üst bunny hug n.
arkada enseye kadar, yanlarda ve önde kısa olan saç modeli mullet n.
çok önde gelen/olan far ahead from expr.
Idioms
bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş big-time operator n.
bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş bto (big time operator) n.
Architecture
(klasik tapınak veya tapınak stilli bina) önde iki kolonu olan distyle adj.
Furniture
oturma kısmı en yüksek noktası önde olan merkezdeki çıkıntılı bölümden her iki tarafa doğru alçalan sandalye saddle seat n.
Anatomy
omuzları önde olan round-shouldered adj.
(bacak veya uylukta) önde olan precrural adj.
Sport
bir puanla veya skorla önde olan one up adj.
kaykay veya kayakta sağ ayağı önde olan goofy adj.
Card
(skat oyununda) teklif verme sırası önde olan oyuncu forehand n.
Ornithology
(kemirgen gagalılar ve ağaçkakanlar) önde iki arkada iki parmağı olan yoke-toed adj.
Entomology
önde bitişik gözleri olan (iki kanatlı sinek) holoptic adj.