(bir şeyin) yanında - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(bir şeyin) yanında



Bedeutungen von dem Begriff "(bir şeyin) yanında" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrases
(bir şeyin) yanında in addition to (something) expr.
Colloquial
(bir şeyin) yanında over and above (something) expr.

Bedeutungen, die der Begriff "(bir şeyin) yanında" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 59 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(bir şeyin) yanında durmak flank v.
(bir şeyin) diğer yanında behind adv.
(bir şeyin) öte yanında behind adv.
Phrasals
(satılan bir şeyin yanında bir şeyi ücretsiz) vermek throw in v.
yavaşça bir şeyin üzerinde/yanında hareket etmek/sürünmek creep along (something) v.
(bir şeyin) yanında servis etmek serve with (something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak stick with (someone or something) v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak keep someone or something in with someone or something v.
bir şeyin yanında bedava/ücretsiz olarak vermek throw in v.
(birinin/bir şeyin) yanında durmaya devam etmek keep with (someone or something) v.
birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak line up alongside someone or something v.
(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek converge upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek converge on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak flank upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak flank on (someone or something) v.
(bir şeyin) yanında gelen go with (something) v.
(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek hover around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek hover over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında uzanmak lie alongside (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak pale beside (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında önemsiz kalmak/görünmek pale beside (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında olmak/durmak remain with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak remain with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında/tarafında yer almak side with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında durmak/kalmak stay by (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında olmak stay by (someone or something) v.
Phrases
birinin/bir şeyin yanında along with someone or something expr.
bir şeyin yanında along with something expr.
birinin/bir şeyin yanında alongside (of) someone or something expr.
birinin/bir şeyin yanında along with someone or something expr.
bir şeyin yanında along with something expr.
birinin/bir şeyin yanında alongside (of) someone or something expr.
Colloquial
(birinin/bir şeyin) yanında as well (as somebody/something) expr.
birinin/bir şeyin yanında as well as someone or something expr.
Idioms
(bir şey başka bir şeyin) yanında çocuk oyuncağı gibi kalmak make something seem like a picnic v.
bir şeyin yanında sönük/önemsiz kalmak pale beside something v.
bir şeyin yanında sönük/önemsiz görünmek pale beside something v.
bir şeyin yanında sönük/önemsiz kalmak pale next to something v.
bir şeyin yanında sönük/önemsiz görünmek pale next to something v.
bir şeyin yanında önemsiz kalmak pale in comparison (with/to something) v.
bir şeyin yanında önemsiz kalmak pale by comparison (with/to something) v.
bir şeyin yanında önemini yitirmek pale into insignificance v.
bir şeyin yanında anlamsız kalmak pale into insignificance v.
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında pek etkili görünmemek pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında zayıf kalmak pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında eksik kalmak pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında yetersiz kalmak pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında by/in comparison (with somebody/something) expr.
bir şeyin yanında not to mention something expr.
Slang
(birinin/bir şeyin) yanında durmak butt (up) against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında konumlanmak butt (up) against (someone or something) v.