....bakıldığında - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

....bakıldığında



Bedeutungen von dem Begriff "....bakıldığında" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrases
....bakıldığında having looked at expr.

Bedeutungen, die der Begriff "....bakıldığında" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 66 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
değişik yönlerden bakıldığında farklı renkler gösterme pleochroism n.
değişik yönlerden bakıldığında farklı renklere bürünen bir zeosit türü tanzanite n.
değişik yönlerden bakıldığında farklı renkler gösterme pleochromatism n.
değişik yönlerden bakıldığında farklı renkler gösteren pleochroic adj.
dikkatli bakıldığında fark edilen underlying adj.
değişik yönlerden bakıldığında farklı renkler gösteren pleochromatic adj.
değişik yönlerden bakıldığında farklı renkler gösteren pleochroous adj.
bakıldığında when examined adv.
geçmişe bakıldığında in retrospect adv.
aslına bakıldığında as a matter of fact adv.
vergi açısından (bakıldığında) from a tax point of view adv.
dikkatli bakıldığında fark edilerek underlyingly adv.
bakıldığında considering prep.
Phrasals
hepsine bakıldığında put together adj.
Phrases
daha derinden bakıldığında on a deeper level adv.
büyük resme bakıldığında in the (grand) scheme of things expr.
bütüne bakıldığında on the whole expr.
bu açıdan bakıldığında when considered from this point of view expr.
bu açıdan bakıldığında when viewed from this aspect expr.
bakıldığında when examining expr.
yasal açıdan bakıldığında as a matter of legal doctrine expr.
bir şeye bakıldığında judging by something expr.
bir şeye bakıldığında judging from something expr.
(bir şeye) bakıldığında judging from (something) expr.
Colloquial
aslına bakıldığında in fact expr.
aslına bakıldığında in point of fact expr.
geriye baktığımda/bakıldığında in retrospect expr.
geriye baktığımda/bakıldığında in hindsight expr.
Idioms
dışarıdan bakıldığında iyi görünen şey a potemkin village n.
bir olaya uzaktan/belirli bir mesafeden bakıldığında her şey daha net görünür hindsight is (always) 20/20 expr.
uzaktan bakıldığında büyük resmi görmek daha kolaydır hindsight is (always) 20/20 expr.
bütününe/bütün olarak bakıldığında by and large expr.
'-e bakıldığında judging by expr.
iyi tarafından bakıldığında on the upside expr.
olumlu yönden bakıldığında on the upside expr.
salim kafayla düşünüldüğünde/bakıldığında seen in the cold light of day expr.
sakince düşünüldüğünde/bakıldığında seen in the cold light of day expr.
sakin kafayla düşünüldüğünde/bakıldığında seen in the cold light of day expr.
Advertising
satılık bir evin yoldan bakıldığında alıcıya cazip gelmesi kerb appeal [uk] n.
Technical
vida veya dişlinin bir uçtan diğer uca bakıldığında eksenel yönünden sapması hand n.
iki eksenli kristale mikroskopla bakıldığında görülen koyu renkli fırça şeklinde alan brush n.
Mining
kuvvetli ışık altında bakıldığında kızıl yansımalar görülen, yarı saydam ve mavimsi beyaz (taş) girasol adj.
kuvvetli ışık altında bakıldığında kızıl yansımalar görülen, yarı saydam ve mavimsi beyaz (taş) girasole adj.
kuvvetli ışık altında bakıldığında kızıl yansımalar görülen, yarı saydam ve mavimsi beyaz (taş) girosol adj.
Anatomy
(insan iskeleti) yukarıdan bakıldığında kama şeklinde cuneiform adj.
Pharmaceutics
farmakolojik olarak bakıldığında pharmacologically adv.
Optics
ilk bakıldığında yeşil, daha sonra mavi olan (nesne) grue adj.
Astronomy
gün batımında batı'ya doğru ufka bakıldığında gökyüzünde görülen aydınlık gezegen the evening star n.
gün batımında batı'ya doğru ufka bakıldığında gökyüzünde görülen aydınlık gezegen hesperus n.
merkezden bakıldığında yörünge etrafındaki dairenin belirli bir noktasının enberi noktası ile arasındaki açı anomaly n.
merkezden bakıldığında yörünge etrafındaki dairenin belirli bir noktasının enberi noktası ile arasındaki açı eccentric anomaly n.
güneş'ten bakıldığında bir dış gezegenin veya ay'ın dünya ile aynı hizada olup dünya'ya neredeyse en yakın konumunda bulunması opposition n.
kuzey yarım küreden bakıldığında avcı'nın kuşağında en sağda kalan yıldız mintaka n.
kuzey yarım küreden bakıldığında avcı'nın kuşağında ortada kalan yıldız alnilam n.
kuzey yarım küreden bakıldığında avcı'nın kuşağında en solda kalan yıldız alnitak n.
Botanic
küçük, beyaz-mor lekeleri olan, bir bütün halde bakıldığında, dikene benzer halka halka çiçekleri ve tüylü ve aromatik yaprakları olan çok yıllık bir bitki catmint (nepeta cataria) n.
Religious
kilisede cemaat tarafından bakıldığında mihrabın sağında kalan, mektupların okunduğu kısım epistle side n.
neften bakıldığında kilise mihrabının sağ tarafı epistle side n.
Geography
karla kaplı arktik bölgelere denizden bakıldığında atmosferde görülen özel bir parlaklık land blink n.
roma'dan bakıldığında po nehri'nin güney tarafında olan cispadane adj.
Military
önden arkaya bakıldığında forward looking aft expr.
Baseball
dış sahanın ana kaleden bakıldığında sağda kalan kısmı right n.
dış sahanın ana kaleden bakıldığında sağda kalan kısmı rf (right field) abrev.
dış sahanın ana kaleden bakıldığında sağda kalan kısmını savunan oyuncu pozisyonu rf (right field) abrev.
dış sahanın ana kaleden bakıldığında sağda kalan kısmını savunan oyuncu rf (right fielder) abrev.
Archaic
kendisine bakıldığında çalışıyormuş gibi yapan kimse eyeservant n.