Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
brush
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"brush"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 78 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
brush
n.
fırça
2
Common Usage
brush
v.
fırçalamak
General
3
General
brush
n.
fırça darbesi
4
General
brush
n.
çalılık
5
General
brush
n.
hafif dokunuş
6
General
brush
n.
fırçalama
7
General
brush
n.
çatışma
8
General
brush
n.
ressam
9
General
brush
n.
fundalık
10
General
brush
n.
fırça
11
General
brush
n.
sürtünme
12
General
brush
n.
çalı
13
General
brush
n.
temas
14
General
brush
n.
çalı çırpı demeti
15
General
brush
n.
süpürür gibi yapılan el hareketi
16
General
brush
n.
geçerken hafifçe dokunma
17
General
brush
n.
sıyırma
18
General
brush
n.
fırça gibi kuyruk
19
General
brush
n.
kötü davranma
20
General
brush
n.
reddetme
21
General
brush
n.
tüylü tutam
22
General
brush
n.
tüylü püskül
23
General
brush
n.
diş fırçalama
24
General
brush
n.
saç tarama
25
General
brush
n.
anlaşmazlık
26
General
brush
n.
uyuşmazlık
27
General
brush
n.
dans ederken ayakla yapılan hafif bir tür vuruş
28
General
brush
n.
balede bir ayak hareketi
29
General
brush
n.
spontane yapılan kısa yarış
30
General
brush
v.
sıyırmak
31
General
brush
v.
hafifçe dokunmak
32
General
brush
v.
sürtünmek
33
General
brush
v.
savmak
34
General
brush
v.
değinmek
35
General
brush
v.
süpürmek
36
General
brush
v.
değmek
37
General
brush
v.
fırçalamak
38
General
brush
v.
hafifçe değmek
39
General
brush
v.
temizlemek
40
General
brush
v.
hareket halindeyken itmek
41
General
brush
v.
hareket halindeyken zorlamak
42
General
brush
v.
(at) aşındıracak şekilde hafifçe dokunmak
43
General
brush
v.
görünmemek için yavaş yavaş hareket etmek
44
General
brush
v.
sıvışmak
45
General
brush
v.
(atı) kısa mesafede yüksek hıza çıkmaya zorlamak
46
General
brush
v.
acele etmek
47
General
brush
v.
aniden reddetmek
48
General
brush
v.
sertçe reddetmek
49
General
brush
adj.
fırçaya benzeyen
Technical
50
Technical
brush
n.
çalılık
51
Technical
brush
n.
fırça
52
Technical
brush
n.
iki eksenli kristale mikroskopla bakıldığında görülen koyu renkli fırça şeklinde alan
53
Technical
brush
n.
kajon fırça bageti
54
Technical
brush
v.
fırçalamak
Computer
55
Computer
brush
n.
fırça
56
Computer
brush
n.
(3d video oyunlarında) dışbükey çokyüzlü
Electric
57
Electric
brush
n.
kollektör
58
Electric
brush
n.
saçak
59
Electric
brush
n.
saçaklı boşalım
Textile
60
Textile
brush
n.
fırça
61
Textile
brush
v.
fırçalamak
Automotive
62
Automotive
brush
n.
boya fırçası
63
Automotive
brush
n.
fırça
64
Automotive
brush
n.
kömür
Railway
65
Railway
brush
n.
kömür çubuğu
Gastronomy
66
Gastronomy
brush
v.
pasta fırçası kullanarak yiyeceğin yüzeyine yağ, süt veya çırpılmış yumurta sürmek
Botanic
67
Botanic
brush
n.
şerbetçiotunun taze strobili
68
Botanic
brush
n.
şerbetçiotunun dişi üreme organları
69
Botanic
brush
n.
darının çiçeklenmesi
Agriculture
70
Agriculture
brush
v.
budanmış dalları asma ve bitki desteği olarak kullanmak
Geography
71
Geography
brush
n.
kolorado eyaletinde şehir
72
Geography
brush
n.
çalılık
73
Geography
brush
n.
çalılık arazi
74
Geography
brush
n.
az nüfuslu ormanlık ülke
75
Geography
brush
n.
ücra bölge
Music
76
Music
brush
n.
kajon fırça bageti
Printery
77
Printery
brush
v.
kağıt yapımında lifleri pürüzlendirmek için dövmek
Slang
78
Slang
brush
n.
(kumarhanede) yer görevlisi
Bedeutungen, die der Begriff
"brush"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
brush kangaroo
n.
fırça kangurusu
2
General
bristle brush
n.
fırça
3
General
brush footed butterfly
n.
fırça ayaklı kelebek
4
General
brush wolf
n.
fırça kurdu
5
General
scrubbing brush
n.
tahta fırçası
6
General
brush turkey
n.
fırça hindisi
7
General
nail brush
n.
tırnak fırçası
8
General
shaving brush
n.
tıraş fırçası
9
General
clothes brush
n.
elbise fırçası
10
General
blower brush
n.
körüklü fırça
11
General
brush cleaning
n.
fırçalı temizleme
12
General
hair brush
n.
saç fırçası
13
General
scrub brush
n.
tahta fırçası
14
General
cleaning brush
n.
temizleme fırçası
15
General
coarse brush
n.
kaba fırça
16
General
distemper brush
n.
suboyası fırçası
17
General
paint brush
n.
boya fırçası
18
General
brush mark
n.
fırça izi
19
General
brush-off
n.
olumsuz yanıt
20
General
brush-off
n.
tersleme
21
General
brush-wood
n.
çalılık
22
General
dandy-brush
n.
at fırçası
23
General
dandy-brush
n.
kaşağı
24
General
nail-brush
n.
tırnak fırçası
25
General
toilet brush
n.
banyo fırçası
26
General
toilet brush
n.
tuvalet fırçası
27
General
brush with greatness
n.
bir kişinin bir kereliğine ünlü kişilerle tanışması
28
General
brush pen
n.
fırça uçlu kalem
29
General
precision concealer brush
n.
hassas kapatıcı fırça
30
General
precision concealer brush
n.
ince kapatıcı fırça
31
General
fruit brush
n.
meyve fırçası
32
General
vegetable brush
n.
sebze fırçası
33
General
tooth brush with removable head
n.
üstü açılabilir kapaklı diş fırçası
34
General
buffer brush
n.
kabuki
35
General
lash brush
n.
kirpik fırçası
36
General
eyelash brush
n.
kirpik fırçası
37
General
pipe brush
n.
boru temizleme fırçası
38
General
cream blush brush
n.
krem allık fırçası
39
General
cup wire brush
n.
çanak tel fırça
40
General
brush holder
n.
fırçalık
41
General
foundation brush
n.
fondöten fırçası
42
General
dandy brush
n.
kaşağı
43
General
lip brush
n.
dudak fırçası
44
General
makeup brush
n.
makyaj fırçası
45
General
basting brush
n.
pasta fırçası
46
General
pastry brush
n.
pasta fırçası
47
General
bristle brush
n.
sert fırça
48
General
tooth brush with removable head
n.
çıkarılabilir başlıklı diş fırçası
49
General
wooden paint brush
n.
ahşap boya fırçası
50
General
long handled brush
n.
uzun saplı fırça
51
General
lavatory brush
n.
lavabo fırçası
52
General
lavatory brush
n.
tuvalet fırçası
53
General
bottle brush
n.
şişe temizleme fırçası
54
General
brush [obsolete]
n.
ışık demeti
55
General
brush [obsolete]
n.
budanmış ağaç dalı
56
General
brush [obsolete]
n.
budanmış çalı parçası
57
General
brush [australia]
n.
sık bir orman ve çalılık arazi
58
General
brush cut
n.
saçın fırça gibi dik durduğu kısa saç kesimi
59
General
brush fire
n.
çalı yangını
60
General
brush fire
n.
küçük çaplı kriz
61
General
brush harrow
n.
tarak tırmık
62
General
scrubbing-brush
n.
halı fırçası
63
General
crumb brush
n.
gırgır
64
General
crumb brush
n.
kırıntı toplama fırçası
65
General
stiff brush
n.
temizlik fırçası
66
General
brush one's teeth
v.
dişlerini fırçalamak
67
General
brush up
v.
fırçalamak
68
General
brush aside
v.
önemsememek
69
General
brush up
v.
tazelemek
70
General
brush aside
v.
aldırmamak
71
General
brush off
v.
tozunu almak
72
General
brush off
v.
fırça ile temizlemek
73
General
brush up
v.
bilgiyi tazelemek
74
General
brush off
v.
başından atmak
75
General
brush off
v.
savmak
76
General
brush down
v.
üstünü fırçalamak
77
General
brush up on
v.
bilgiyi tazelemek
78
General
brush teeth
v.
diş fırçalamak
79
General
brush up
v.
tazelemek (bilgiyi)
80
General
brush one's teeth
v.
diş fırçalamak
81
General
brush aside
v.
yabana atmak
82
General
brush out
v.
içini fırçalamak
83
General
enclose (a place) with a brush fence
v.
çit çekmek
84
General
brush one's teeth
v.
dişini fırçalamak
85
General
brush off the dirt
v.
kir çözmek
86
General
brush the teeth
v.
dişleri fırçalamak
87
General
brush up
v.
yenilemek
88
General
brush against
v.
-e sürtünmek
89
General
brush aside
v.
bir kenara itmek
90
General
brush [dialect] [uk]
v.
kırpmak
91
General
brush [dialect] [uk]
v.
kesmek
92
General
brush off
v.
göz ardı etmek
93
General
brush off
v.
dikkate almamak
94
General
brush up
v.
küçük kusurları ortadan kaldırarak düzeltmek
95
General
brush the dog
v.
fırça ile köpeği taramak
96
General
having a brush
adj.
fırçalı
97
General
brush footed
adj.
fırça ayaklı
98
General
broad-brush
adj.
yüzeysel
Phrasals
99
Phrasals
brush aside
v.
fırçayla vb. bir kenara itmek
100
Phrasals
brush away
v.
fırçalayarak çıkarmak
101
Phrasals
brush up
v.
fırça ile boyamak
102
Phrasals
brush up
v.
fırça ile temizlemek
103
Phrasals
brush aside
v.
süpürüp atmak
104
Phrasals
brush away
v.
süpürüp atmak
105
Phrasals
brush up
v.
fırça ile parlatmak
106
Phrasals
brush up
v.
temizlemek
107
Phrasals
brush back
v.
(saçı) arkaya doğru taramak
108
Phrasals
brush back
v.
(saçı) arkaya doğru fırçalamak
109
Phrasals
brush back
v.
(saçı) arkaya doğru toplamak
110
Phrasals
brush back
v.
beyzbolda topu vurucunun üstüne doğru atmak/atarak geriye kaçmaya zorlamak
111
Phrasals
brush off .
v.
atlatmak
112
Phrasals
brush down
v.
azarlamak
113
Phrasals
brush off
v.
başından atmak
114
Phrasals
brush up against
v.
bir sorunla karşı karşıya kalmak
115
Phrasals
brush up
v.
bilgisini tazelemek
116
Phrasals
brush away
v.
dikkate almamak
117
Phrasals
brush up
v.
hafızasını tazelemek
118
Phrasals
brush up against
v.
hafifçe çarpmak
119
Phrasals
brush away
v.
fırçalamak
120
Phrasals
brush away
v.
fırçalayarak temizlemek/çıkarmak
121
Phrasals
brush down
v.
fırçalamak
122
Phrasals
brush down
v.
fırça çekmek
123
Phrasals
brush (somebody) off
v.
kestirip atmak
124
Phrasals
brush past
v.
yanında geçerken hafifçe dokunmak
125
Phrasals
brush past someone
v.
yanından hızla geçmek
126
Phrasals
brush up against
v.
(hafifçe dokunmak
127
Phrasals
brush up
v.
yenilemek
128
Phrasals
brush up against
v.
yüz yüze gelmek
129
Phrasals
brush by someone
v.
yanından hızla geçmek
130
Phrasals
brush past
v.
yanından geçerken sürtünmek
131
Phrasals
brush back
v.
arkaya taramak
132
Phrasals
brush back
v.
geriye fırçalamak
133
Phrasals
brush back
v.
geriye doğru süpürmek
134
Phrasals
brush back
v.
fırça vb. ile geriye ittirmek
135
Phrasals
brush (up) against someone or something
v.
birine/bir şeye sürtünmek
136
Phrasals
brush (up) against someone or something
v.
birine/bir şeye sürünmek
137
Phrasals
brush (up) against someone or something
v.
birine/bir şeye hafifçe dokunmak
138
Phrasals
brush against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sürtünmek
139
Phrasals
brush against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sürünmek
140
Phrasals
brush against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) hafifçe dokunmak
141
Phrasals
brush something away (from something)
v.
bir şeyi (bir şeyden) süpürmek
142
Phrasals
brush something away (from something)
v.
bir şeyi (bir şeyden) fırçalayarak çıkarmak/temizlemek
143
Phrasals
brush by
v.
yanından hızla geçmek
144
Phrasals
brush by
v.
yanından hızlıca sürtünerek geçmek
145
Phrasals
brush by (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla sürtünerek geçmek
146
Phrasals
brush something down
v.
bir şeyi fırçalamak
147
Phrasals
brush something down
v.
bir şeyi fırçalayarak temizlemek
148
Phrasals
brush off
v.
silkelemek
149
Phrasals
brush off
v.
göz ardı etmek
150
Phrasals
brush off
v.
ciddiye almamak
151
Phrasals
brush off
v.
görmezden gelmek
152
Phrasals
brush off
v.
aldırmamak
153
Phrasals
brush someone off
v.
birinin üstünü silkelemek
154
Phrasals
brush someone off
v.
birinin üstünü fırçalamak
155
Phrasals
brush someone off
v.
birinin üstünü fırçalayarak temizlemek
156
Phrasals
brush someone off
v.
birini terslemek
157
Phrasals
brush someone off
v.
birini reddetmek
158
Phrasals
brush someone off
v.
birini kovmak
159
Phrasals
brush someone off
v.
birini başından savmak
160
Phrasals
brush someone off
v.
birini geri çevirmek
161
Phrasals
brush something off someone or something
v.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi silkelemek
162
Phrasals
brush something off someone or something
v.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi fırçalamak
163
Phrasals
brush something off someone or something
v.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi fırçalayarak temizlemek
164
Phrasals
brush over someone or something
v.
birinin/bir şeyin üzerinde fazla durmamak
165
Phrasals
brush over someone or something
v.
birinden/bir şeyden şöyle bir bahsetmek
166
Phrasals
brush over someone or something
v.
birinden/bir şeyden üstünkörü bahsetmek
167
Phrasals
brush over someone or something
v.
birini/bir şeyi geçiştirmek
168
Phrasals
brush something up
v.
bilgisini tazelemek
169
Phrasals
brush something up
v.
bilgisini yenilemek
170
Phrasals
brush something up
v.
bilgisini geliştirmek
171
Phrasals
brush up (on something)
v.
(bilgisini) tazelemek
172
Phrasals
brush up (on something)
v.
(bilgisini) yenilemek
173
Phrasals
brush up (on something)
v.
(bilgisini) geliştirmek
Colloquial
174
Colloquial
fuller brush man
n.
kapı kapı dolaşarak satış yapan kişi
175
Colloquial
fuller brush man
n.
ev ev dolaşarak satış yapan kişi
176
Colloquial
fuller brush man
n.
kapı kapı/ev ev dolaşan satıcı
177
Colloquial
broad brush
n.
yüzeysel
178
Colloquial
daft as a brush [uk]
adj.
çok aptal
179
Colloquial
daft as a brush [uk]
adj.
çok salak
180
Colloquial
daft as a brush [uk]
adj.
tam bir budala
181
Colloquial
daft as a brush [uk]
adj.
çok kalın kafalı
182
Colloquial
daft as a brush [uk]
adj.
tam bir beyinsiz
Idioms
183
Idioms
broad brush strokes
n.
ana hatlarıyla
184
Idioms
tarred with the same brush
n.
aynı yolun yolcusu
185
Idioms
broad (brush) strokes
n.
bir şeyin genel hatları
186
Idioms
a brush with (something)
n.
(bir şeyle) kısa bir karşılaşma
187
Idioms
a brush with (something)
n.
(bir şeyle) kısa bir yüz yüze gelme
188
Idioms
a brush with (something)
n.
(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim
189
Idioms
a brush with (something)
n.
(bir şeyi) kısaca deneyimleme
190
Idioms
a brush with (something)
n.
geçici/kısa (bir şey) deneyimi
191
Idioms
a brush with (something)
n.
(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim
192
Idioms
one's brush with (something)
n.
(bir şeyle) kısa bir karşılaşma
193
Idioms
one's brush with (something)
n.
(bir şeyle) kısa bir yüz yüze gelme
194
Idioms
one's brush with (something)
n.
(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim
195
Idioms
one's brush with (something)
n.
(bir şeyi) kısaca deneyimleme
196
Idioms
one's brush with (something)
n.
geçici/kısa (bir şey) deneyimi
197
Idioms
one's brush with (something)
n.
(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim
198
Idioms
brush-off
n.
olumsuz yanıt
199
Idioms
brush-off
n.
tersleme
200
Idioms
brush-off
n.
başından savma
201
Idioms
brush-off
n.
kestirip atma
202
Idioms
brush-off
n.
tekmeyi basma
203
Idioms
brush-off
n.
başından atma
204
Idioms
brush with death
n.
ölümden dönme
205
Idioms
brush with death
n.
ölümle burun buruna gelme
206
Idioms
brush-off
n.
kestirip atma
207
Idioms
brush-off
n.
reddetme
208
Idioms
brush shoulders with
v.
biraraya gelmek
209
Idioms
paint something with a broad brush
v.
genel hatlarını çizmek
210
Idioms
paint something with a broad brush
v.
genel hatlarıyla anlatmak
211
Idioms
paint something with a broad brush
v.
ana hatlarıyla anlatmak
212
Idioms
paint something with a broad brush
v.
temel özelliklerini anlatmak
213
Idioms
paint something with a broad brush
v.
ayrıntılara girmeden anlatmak
214
Idioms
paint something with a broad brush
v.
derine inmeden/yüzeysel olarak anlatmak
215
Idioms
paint something with a broad brush
v.
genel bir resmini çizmek
216
Idioms
brush (something) under the mat
v.
halı altına süpürmek
217
Idioms
brush (something) under the mat
v.
gözden uzak etmek
218
Idioms
brush (something) under the mat
v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
219
Idioms
brush (something) under the mat
v.
herkesten/kamuoyundan saklamak
220
Idioms
brush (something) under the mat
v.
herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
221
Idioms
brush (something) under the mat
v.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
222
Idioms
brush (something) under the mat
v.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
223
Idioms
brush (something) under the mat
v.
görmezden/bilmezden gelmek
224
Idioms
brush (something) under the mat
v.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
225
Idioms
brush (something) under the mat
v.
inkar etmek
226
Idioms
brush (something) under the mat
v.
yaptığını saklamak
227
Idioms
brush (something) under the mat
v.
yadsımak
228
Idioms
brush (something) under the mat
v.
yok saymak
229
Idioms
give someone the brush off
v.
(arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek
230
Idioms
give someone the brush off
v.
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
231
Idioms
give someone the brush off
v.
(arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek
232
Idioms
give someone the brush off
v.
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
233
Idioms
give someone the brush off
v.
ilişkiyi/arkadaşlığı kesmek/bitirmek
234
Idioms
give someone the brush off
v.
evlenmekten vazgeçmek
235
Idioms
give someone the brush off
v.
nişanı atmak/bozmak
236
Idioms
give someone the brush off
v.
(çalışanını) işten çıkarmak
237
Idioms
give someone the brush off
v.
(çalışanını) kapı dışarı etmek
238
Idioms
give someone the brush off
v.
(çalışanını) kapı önüne koymak
239
Idioms
give someone the brush off
v.
(çalışanına) tekmeyi basmak
240
Idioms
give someone the brush off
v.
(çalışanına) kapıyı göstermek
241
Idioms
give someone the brush off
v.
(çalışanıyla) ilişkiyi kesmek/bitirmek
242
Idioms
give someone the brush off
v.
(çalışanının) işine son vermek
243
Idioms
get the brush off
v.
reddedilmek
244
Idioms
get the brush off
v.
kapı önüne konulmak
245
Idioms
have a lick of the tar brush [dated]
v.
teni esmer/teni koyu olmak
246
Idioms
have a lick of the tar brush [dated]
v.
rengi/teni katrana çalmak
247
Idioms
have a touch of the tar brush [dated]
v.
teni esmer/teni koyu olmak
248
Idioms
have a touch of the tar brush [dated]
v.
rengi/teni katrana çalmak
249
Idioms
live over the brush
v.
erkek/kız arkadaşıyla aynı evde yaşamak
250
Idioms
run a brush through (one's) hair
v.
saçını şöyle bir fırçalamak/taramak
251
Idioms
run a brush through (one's) hair
v.
saçını hızlıca fırçalamak/taramak
252
Idioms
run a brush through (one's) hair
v.
saçını başını düzeltmek
253
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
halı altına süpürmek
254
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
gözden uzak etmek
255
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
256
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
herkesten/kamuoyundan saklamak
257
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
258
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
259
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
260
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
görmezden/bilmezden gelmek
261
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
262
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
inkar etmek
263
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
yaptığını saklamak
264
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
yadsımak
265
Idioms
brush something under the carpet [us]
v.
yok saymak
266
Idioms
paint somebody with the same brush
v.
aynı kefeye koymak (koyulmak)
267
Idioms
tar somebody with the same brush
v.
aynı kefeye koymak (koyulmak)
268
Idioms
be tarred with the same brush
v.
aynı hataları yapmak
269
Idioms
tar somebody with the same brush
v.
aynı kefeye koymak
270
Idioms
be tarred with the same brush
v.
aynı yolun yolcusu olmak
271
Idioms
give someone a brush off
v.
birini başından savmak
272
Idioms
give the brush off
v.
başından atmak
273
Idioms
have a brush with something
v.
bir şeyle dirsek temasında olmak
274
Idioms
brush over
v.
fazla üzerinde durmamak
275
Idioms
brush underneath the carpet
v.
gizlemek
276
Idioms
brush under the carpet
v.
gizli tutmak
277
Idioms
brush under the rug
v.
gizli tutmak
278
Idioms
brush under the carpet
v.
gizlemek
279
Idioms
brush underneath the rug
v.
gizli tutmak
280
Idioms
brush underneath the carpet
v.
gizli tutmak
281
Idioms
brush over
v.
geçiştirmek
282
Idioms
brush over
v.
fazla dikkat vermeden konuşmak
283
Idioms
brush underneath the rug
v.
gizlemek
284
Idioms
brush under the rug
v.
gizlemek
285
Idioms
brush someone or something aside
v.
kaale almamak
286
Idioms
have a close brush with death
v.
ölümle burun buruna gelmek
287
Idioms
have a close brush with death
v.
ölümden dönmek
288
Idioms
brush someone or something aside
v.
önemsememek
289
Idioms
brush under the rug
v.
saklamak
290
Idioms
brush underneath the carpet
v.
sümenaltı etmek
291
Idioms
brush underneath the carpet
v.
saklamak
292
Idioms
give the brush off
v.
soğuk davranmak
293
Idioms
brush under the carpet
v.
saklamak
294
Idioms
brush under the carpet
v.
sümenaltı etmek
295
Idioms
brush underneath the rug
v.
saklamak
296
Idioms
brush under the rug
v.
sümenaltı etmek
297
Idioms
brush underneath the rug
v.
sümenaltı etmek
298
Idioms
brush underneath the carpet
v.
(kötü bir olayı) sır olarak saklamak
299
Idioms
brush underneath the rug
v.
(kötü bir olayı) sır olarak saklamak
300
Idioms
brush under the rug
v.
(kötü bir olayı) sır olarak saklamak
301
Idioms
brush under the carpet
v.
(kötü bir olayı) sır olarak saklamak
302
Idioms
have a brush with something
v.
bir şeyle küçük bir bağlantısı olmak
303
Idioms
have a brush with something
v.
bir şeyle karşı karşıya gelmek
304
Idioms
have a brush with something
v.
bir şeyle burun buruna gelmek
305
Idioms
have a brush with something
v.
bir şeyi deneyimlemek
306
Idioms
have a brush with
v.
ile bir şey yaşamak
307
Idioms
have a brush with
v.
ile bir deneyimi olmak
308
Idioms
have a brush with
v.
ile anlaşmazlık yaşamak
309
Idioms
have a brush with
v.
ile uyuşmazlık içine girmek
310
Idioms
brush (something) under the rug
v.
halı altına süpürmek
311
Idioms
brush (something) under the rug
v.
gözden uzak etmek
312
Idioms
brush (something) under the rug
v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
313
Idioms
brush (something) under the rug
v.
herkesten/kamuoyundan saklamak
314
Idioms
brush (something) under the rug
v.
herkesten kamuoyundan gizli tutmak
315
Idioms
brush (something) under the rug
v.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
316
Idioms
brush (something) under the rug
v.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
317
Idioms
brush (something) under the rug
v.
görmezden/bilmezden gelmek
318
Idioms
brush (something) under the rug
v.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
319
Idioms
brush (something) under the rug
v.
inkar etmek
320
Idioms
brush (something) under the rug
v.
yaptığını saklamak
321
Idioms
brush (something) under the rug
v.
yadsımak
322
Idioms
brush (something) under the rug
v.
yok saymak
323
Idioms
brush past (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek
324
Idioms
brush past (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızlıca sürtünerek geçmek
325
Idioms
brush past (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla hafifçe dokunarak geçmek
326
Idioms
give (one) the brush-off
v.
(birini) terslemek
327
Idioms
give (one) the brush-off
v.
(birini) reddetmek
328
Idioms
give (one) the brush-off
v.
(birini) geri çevirmek
329
Idioms
give (one) the brush-off
v.
(birini) görmezden gelmek
330
Idioms
give (one) the brush-off
v.
(birine) aldırış etmemek
331
Idioms
give (one) the brush-off
v.
(birini) azarlamak
332
Idioms
paint (someone or something) with the same brush
v.
(birini/bir şeyi) aynı kefeye koymak
333
Idioms
tar (someone or something) with the same brush
v.
(birini/bir şeyi) aynı kefeye koymak
334
Idioms
tar (someone or something) with the same brush
v.
(birini/bir şeyi) aynı şekilde değerlendirmek
335
Idioms
tar people with the same brush
v.
aynı kefeye koymak
336
Idioms
tar people with the same brush
v.
aynı şekilde değerlendirmek
337
Idioms
touch of the tar brush [dated]
adj.
rengi kırık
338
Idioms
touch of the tar brush [dated]
adj.
esmer tenli
339
Idioms
touch of the tar brush [dated]
adj.
koyu tenli
340
Idioms
touch of the tar brush [dated]
adj.
rengi/teni katrana çalan
341
Idioms
painted with the same brush
adj.
aynı kefeye koyulmuş
342
Idioms
as daft as a brush
expr.
aklı başında olmayan
343
Idioms
as daft as a brush
expr.
aklını kaçırmış
344
Idioms
tarred with the same brush
expr.
al birini vur ötekine
345
Idioms
as daft as a brush
expr.
çok yaramaz
346
Idioms
as daft as a brush
expr.
deli
347
Idioms
broad brush strokes
expr.
detaylara girmeden
348
Idioms
as daft as a brush
expr.
çılgın
349
Idioms
as daft as a brush
expr.
kaçık
350
Idioms
broad brush strokes
expr.
kaba hatlarıyla
351
Idioms
in broad (brush) strokes
expr.
genel hatlarıyla
352
Idioms
in broad (brush) strokes
expr.
ana hatlarıyla
353
Idioms
in broad (brush) strokes
expr.
detaylara girmeden
354
Idioms
in broad (brush) strokes
expr.
kaba hatlarıyla
355
Idioms
in broad (brush) strokes
expr.
kabataslak
Speaking
356
Speaking
I brush my teeth every morning
expr.
ben her sabah dişlerimi fırçalarım
357
Speaking
I brush my teeth every morning
expr.
dişlerimi her sabah fırçalarım
358
Speaking
how often do you brush your teeth?
expr.
dişlerinizi ne sıklıkla fırçalıyorsunuz?
359
Speaking
I brush my teeth every day
expr.
dişlerimi her gün fırçalıyorum
360
Speaking
brush your teeth
expr.
dişlerini fırçala
361
Speaking
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
362
Speaking
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç sefer dişini fırçalarsın?
363
Speaking
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç sefer dişlerini fırçalarsın?
364
Speaking
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç kez dişini fırçalarsın?
365
Speaking
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç kez dişlerini fırçalarsın?
366
Speaking
I brush my teeth every morning
expr.
her sabah dişlerimi fırçalarım
367
Speaking
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç defa dişlerini fırçalarsın?
368
Speaking
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç kere dişini fırçalarsın?
369
Speaking
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç defa dişini fırçalarsın?
370
Speaking
how many times do you brush your teeth a day?
expr.
günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
371
Speaking
brush your teeth before bedtime
expr.
yatmadan önce dişlerini fırçala
Technical
372
Technical
ground brush
n.
astar fırçası
373
Technical
yoke-type brush gear
n.
boyunduruk tipi fırça tutucu
374
Technical
yoke-type brush holder
n.
boyunduruk tipi fırça tutucu
375
Technical
tube brush
n.
boru fırçası
376
Technical
wire brush
n.
borularının temizlenmesinde kullanılan tel fırça
377
Technical
burnishing brush
n.
cila fırçası
378
Technical
brush saw
n.
daire testere
379
Technical
paperhanger's brush
n.
duvar kağıdı fırçası
380
Technical
brush marks
n.
dik kırışıklıklar
381
Technical
circular brush
n.
döner fırça
382
Technical
brush holder and four brushes
n.
dört kömürlü kömür taşıyıcısı
383
Technical
rotary brush
n.
döner fırça
384
Technical
industrial brush
n.
endüstriyel fırça
385
Technical
file brush
n.
eğe fırçası
386
Technical
brush wire
n.
fırça teli
387
Technical
brush spring
n.
fırça yayı
388
Technical
brush contact surface
n.
fırça temas yüzeyi
389
Technical
brush holder arm
n.
fırça tutucu kolu
390
Technical
brush holder
n.
fırça tutucu
391
Technical
brush anodizing
n.
fırçalı anotlama
392
Technical
brush cleaning
n.
fırçalı temizleme
393
Technical
brush set
n.
fırça takımı
394
Technical
brush cleaning
n.
fırçayla temizleme
395
Technical
brush trigger
n.
fırça tetiği
396
Technical
brush contact losses
n.
fırça temas kayıpları
397
Technical
brush rocker
n.
fırça köprüsü
398
Technical
brush printing
n.
fırçayla baskı
399
Technical
brush polishing
n.
fırçayla parlatma
400
Technical
brush holder box
n.
fırça tutucu kutusu
401
Technical
brush retainer attachment
n.
fırça tutucusu bağlantısı
402
Technical
brush position
n.
fırça konumu
403
Technical
brush pressure
n.
fırça basıncı
404
Technical
brush work
n.
fırça ile yapılan iş
405
Technical
brush friction
n.
fırça sürtünmesi
406
Technical
brush retainer plate
n.
fırça tutucusu plakası
407
Technical
brush plating
n.
fırçayla kaplama
408
Technical
brush chamber
n.
fırça haznesi
409
Technical
brush retainer cover
n.
fırça tutucusu kapağı
410
Technical
brush lifting device
n.
fırça kaldırma düzeneği
411
Technical
brush holder
n.
fırça taşıyıcı
412
Technical
brush filter
n.
fırçalı filtre
413
Technical
brush ring
n.
fırça çemberi
414
Technical
brush grinding
n.
fırçalı taşlama
415
Technical
brush retainer
n.
fırça tutucusu
416
Technical
brush guard
n.
fırça muhafazası
417
Technical
brush wheel
n.
fırça çark
418
Technical
brush cylinder
n.
fırça silindiri
419
Technical
brush assembly
n.
fırça aparatı
420
Technical
brush holder bolt
n.
fırça tutucu civatası
421
Technical
brush holder
n.
fırça tutacağı
422
Technical
brush tension
n.
fırça basıncı
423
Technical
brush type cleaner
n.
fırçalı tip temizleyici
424
Technical
brush sprayer
n.
fırçalı püskürtücü
425
Technical
brush holder hinge
n.
fırça tutucu mafsalı
426
Technical
brush printing
n.
fırça baskısı
427
Technical
brush atomizer
n.
fırçalı püskürtücü
428
Technical
brush carrier
n.
fırça taşıyıcı
429
Technical
brush holder mount
n.
fırça tutucu sabitleme elemanı
430
Technical
brush guard
n.
fırça siperi
431
Technical
brush-holder
n.
fırça taşıyıcı
432
Technical
brush dyeing
n.
fırçayla boyama
433
Technical
graphite brush
n.
grafit fırça
434
Technical
twin brush
n.
ikiz fırça
435
Technical
carbon brush
n.
karbon fırçası
436
Technical
carbon brush
n.
karbon fırça
437
Technical
tar brush
n.
katran fırçası
438
Technical
boiler brush
n.
kazan fırçası
439
Technical
hard brush
n.
kaynakçı fırçası
440
Technical
scrubbing brush
n.
kaynakçı fırçası
441
Technical
edging brush
n.
kenar temizleme fırçası
442
Technical
flue brush
n.
kurum temizleme firçası
443
Technical
brush holder
n.
kömür yuvası
444
Technical
brush holder
n.
kömür tutucu
445
Technical
carbon brush
n.
kömür fırçası
446
Technical
brush unit
n.
kömür takım
447
Technical
brush holder
n.
kömür taşıyıcısı
448
Technical
carbon brush
n.
kontak kömürü
449
Technical
carbon brush
n.
kömür fırça
450
Technical
carbon brush set
n.
kontak kömürü takımı
451
Technical
carbon brush retainer
n.
kontak kömürü tutucusu
452
Technical
engine-driven brush cutter
n.
motorlu çalı kesicisi
453
Technical
scrubbing brush
n.
ovma fırçası
454
Technical
sizing brush
n.
perdah fırçası
455
Technical
brush wheel
n.
perdah çarkı
456
Technical
brush wheel
n.
parlatma çarkı
457
Technical
brush discharge
n.
saçaklı deşarj
458
Technical
radiator brush
n.
radyatör fırçası
459
Technical
industrial brush
n.
sanayi fırçası
460
Technical
brush discharge
n.
saçaklı boşalım
461
Technical
radial brush
n.
radyal fırça
462
Technical
roller brush
n.
rulo fırça
463
Technical
brush discharge
n.
sızmayla boşalım
464
Technical
brush rake
n.
süpürge tırmığı
465
Technical
brush-operating slip-ring short circuiting device
n.
sürtünme kontrollü kayar bara kısa devre cihazı
466
Technical
portable brush saw
n.
taşınabilir daire testere
467
Technical
brush cleaner
n.
temizleme fırçası
468
Technical
dust brush
n.
toz fırçası
469
Technical
ground brush
n.
topraklama fırçası
470
Technical
cleaning brush
n.
temizlik fırçası
471
Technical
wire brush
n.
tel fırça
472
Technical
cleaning brush
n.
temizleme fırçası
473
Technical
slush brush
n.
tomar
474
Technical
glue brush
n.
tutkal fırçası
475
Technical
scrub brush
n.
tahta fırçası
476
Technical
tandem brush holder
n.
tandem fırça tutucu
477
Technical
end brush
n.
uç fırçası
478
Technical
flat brush
n.
yassı fırça
479
Technical
starter brush
n.
marş kömürü
480
Technical
brush on
v.
fırçayla sürmek
Computer
481
Computer
fine brush
n.
ince fırça
Electric
482
Electric
brush-holder
n.
fırça taşıyıcı
483
Electric
brush spring
n.
fırça yayı
484
Electric
brush shift
n.
fırça kayması
485
Electric
brush rocker
n.
fırça yuvası kolu
486
Electric
brush stud
n.
fırça çubuğu
487
Electric
brush holder
n.
fırça yuvası
488
Electric
graphitic brush
n.
grafik fırça
489
Electric
carbon brush
n.
karbon fırçası
490
Electric
carbon brush
n.
karbon fırça
491
Electric
carbon brush
n.
kömür fırçası
492
Electric
carbon brush
n.
kömür fırça
493
Electric
electrical brush
n.
elektrik huzmesi
Textile
494
Textile
carding-brush
n.
elengi
495
Textile
brush cylinder
n.
fırça silindiri
496
Textile
brush dyeing
n.
fırçayla boyama
497
Textile
brush printing
n.
fırçayla baskı
498
Textile
brush printing
n.
fırça baskısı
499
Textile
wire brush
n.
tel fırça
500
Textile
scratch brush
n.
tel fırça
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of brush
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy