Verlauf

açık (kapı)

Bedeutungen von dem Begriff "açık (kapı)" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	açık (kapı)	open adj.

Bedeutungen, die der Begriff "açık (kapı)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 40 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	sundurma (kapı önündeki yanları açık)	porch n.
2	General	açık kapı politikası	open door policy n.
3	General	açık kapı	open door n.
4	General	açık kapı bırakmak	leave with some room for choice v.
5	General	açık kapı bırakmak	leave someone some leeway v.
6	General	açık kapı bırakmak	leave the door open v.
7	General	az açık (kapı)	ajar adj.
Phrasals
8	Phrasals	bir şeyi aralık/hafif açık bırakmak (perde, kapı)	draw something to v.
Proverb
9	Proverb	bir kapı ya açık durmalı ya kapalı	a door must be either shut or open
Colloquial
10	Colloquial	bir açık kapı bırakmak	give (someone) an out v.
11	Colloquial	kapı baca açık	unprotected adj.
Idioms
12	Idioms	açık kapı	an open invitation n.
13	Idioms	(birine) açık kapı	an open invitation (to somebody) n.
14	Idioms	açık kapı bırakmamak	close (one's) mind (to) (something) v.
15	Idioms	açık kapı bırakmamak	close your mind (to something) v.
16	Idioms	açık kapı bırakmamak	close your mind v.
17	Idioms	'-e açık kapı bırakmamak	close your mind to v.
18	Idioms	için açık kapı bırakmak	leave the door open for v.
19	Idioms	(bir şey/bir şey yapmak) için açık kapı bırakmak	leave the door open for (something or doing something) v.
Trade/Economic
20	Trade/Economic	açık kapı politikası	open-door policy n.
21	Trade/Economic	açık kapı politikası	open door policy n.
22	Trade/Economic	dış ticarette açık kapı politikası	open door policy n.
23	Trade/Economic	açık kapı bırakmak	leave a margin v.
Politics
24	Politics	açık kapı politikası	open door policy n.
25	Politics	açık kapı siyaseti	open door policy n.
26	Politics	göçmenlere uygulanan açık kapı politikası	open door n.
27	Politics	göçmenlere uygulanan açık kapı politikası	open-door n.
28	Politics	açık kapı bırakmamak	mend one's fence v.
29	Politics	(dış ilişkilerde) açık kapı politikasına ait	open-door adj.
30	Politics	(dış ilişkilerde) açık kapı politikasıyla ilgili	open-door adj.
31	Politics	(dış ilişkilerde) açık kapı politikası uygulayan	open-door adj.
32	Politics	(dış ilişkilerde) açık kapı politikasına ait	open-door adj.
33	Politics	(dış ilişkilerde) açık kapı politikasıyla ilgili	open-door adj.
34	Politics	(dış ilişkilerde) açık kapı politikası uygulayan	open-door adj.
Technical
35	Technical	açık konumda sabitlenen otomatik kapı	fire door n.
Computer
36	Computer	kapı açık	door open expr.
Automotive
37	Automotive	kapı açık sivici	door ajar switch n.
38	Automotive	kapı açık sensörü	door ajar sensor n.
39	Automotive	kapı açık ikaz lambası	door ajar warning light n.
40	Automotive	kapı açık göstergesi	door ajar indicator n.