Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
door open
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"door open"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Computer
1
Computer
door open
expr.
kapı açık
2
Computer
door open
expr.
kapak açık
Bedeutungen, die der Begriff
"door open"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 112 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
open door policy
n.
açık kapı politikası
2
General
open door
n.
açık kapı
3
General
open-door
n.
kabul edilen giriş hakkı
4
General
open-door
n.
giriş özgürlüğü
5
General
open-door
n.
engellenmemiş fırsat
6
General
open-door
n.
engellenmemiş fırsat kaynağı
7
General
leave the door open
v.
açık kapı bırakmak
8
General
open the door
v.
kapıyı açmak
9
General
open one's door to
v.
kapısını açmak
10
General
open the door slightly
v.
kapıyı aralamak
11
General
leave the door open
v.
kapıyı açık bırakmak
12
General
hold the door open
v.
kapıyı açık tutmak/bırakmak
13
General
open the door to see who it is
v.
kim olduğunu öğrenmek için kapıyı açmak
14
General
keep the door halfway open
v.
kapıyı aralık tutmak
15
General
leave the door halfway open
v.
kapıyı aralık bırakmak
16
General
open the door with a key
v.
kapıyı anahtarla açmak
17
General
open-door
adj.
herkese açık
18
General
open-door
adj.
(endüstriyel ilişkilerde) iş yerinde çalışanlarla konuşmaya her zaman açık olan
19
General
open-door
adj.
halka açık
20
General
open-door
adj.
halka açık
21
General
the door won't open
expr.
kapı açılmıyor
Proverb
22
Proverb
a golden key can open any door
paranın açamayacağı kapı yoktur
23
Proverb
a golden key can open any door
para her kapıyı açar
24
Proverb
a door must be either shut or open
bir karar vermelisin
25
Proverb
a door must be either shut or open
iki seçeneğe aynı anda sahip olamazsın
26
Proverb
a door must be either shut or open
seçimini yapmalısın
27
Proverb
a door must be either shut or open
bir kapı ya açık durmalı ya kapalı
28
Proverb
a door must be either shut or open
ya öyledir ya böyle
Idioms
29
Idioms
open the door to someone
v.
birisine kapıyı açmak
30
Idioms
open the door to peace talks
v.
barış görüşmelerine olanak tanımak
31
Idioms
open the door to someone
v.
birisinin yolunu açmak
32
Idioms
push at an open door
v.
kolayca elde etmek/başarmak
33
Idioms
crack the door open
v.
kapıyı birazcık aralamak
34
Idioms
push at an open door
v.
(geniş destek görerek) kolayca elde etmek
35
Idioms
open a new door into
v.
yeni bir kapı açmak
36
Idioms
be pushing at an open door
v.
kolayca elde etmek/başarmak
37
Idioms
be pushing at an open door
v.
zor olmayan bir şeyi başarmak
38
Idioms
be pushing at an open door
v.
(geniş destek görerek) kolayca başarmak
39
Idioms
be pushing at an open door
v.
zorlanmadan elde etmek
40
Idioms
be pushing against an open door [uk]
v.
kolayca elde etmek/başarmak
41
Idioms
be pushing against an open door [uk]
v.
zor olmayan bir şeyi başarmak
42
Idioms
be pushing against an open door [uk]
v.
(geniş destek görerek) kolayca başarmak
43
Idioms
be pushing against an open door [uk]
v.
zorlanmadan elde etmek
44
Idioms
be pushing against an open door [uk]
v.
tereyağından kıl çeker gibi olmak
45
Idioms
leave the door open for
v.
için açık kapı bırakmak
46
Idioms
leave the door open for
v.
için kapıyı açık bırakmak
47
Idioms
leave the door open for (something or doing something)
v.
(bir şey/bir şey yapmak) için açık kapı bırakmak
48
Idioms
leave the door open for (something or doing something)
v.
(bir şey/bir şey yapmak) için kapıyı açık bırakmak
49
Idioms
leave the door open for (something or doing something)
v.
(bir şey/bir şey yapmak) bir şans bırakmak
50
Idioms
leave the door open for (something or doing something)
v.
(bir şey/bir şey yapma) olasılığını açık bırakmak
51
Idioms
open the door for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kapı açmak
52
Idioms
open the door for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) fırsat yaratmak
53
Idioms
open the door for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için kapıları açmak
54
Idioms
open the door for (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) önünü açmak
55
Idioms
open the door for (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yolunu açmak
56
Idioms
open the door for (someone)
v.
(birine) kapıyı açmak
57
Idioms
open the door for (someone)
v.
(birinin/birine) kapısını açmak
58
Idioms
open the door for (someone)
v.
(biri) için kapıyı açmak
59
Idioms
open the door to
v.
-e fırsat yaratmak/tanımak
60
Idioms
open the door to
v.
için fırsat yaratmak/tanımak
61
Idioms
open the door to
v.
'-in yolunu açmak
62
Idioms
open the door to
v.
'-in kapılarını açmak
63
Idioms
open the door to
v.
için ortam yaratmak
64
Idioms
open the door to (someone)
v.
(birine) kapıyı açmak
65
Idioms
open the door to (someone)
v.
(birinin/birine) kapısını açmak
66
Idioms
open the door to (someone)
v.
(biri) için kapıyı açmak
67
Idioms
open the door to (someone)
v.
(birine) bazı kapıları açmak
68
Idioms
open the door to (someone)
v.
(birinin) işini kolaylaştırmak
69
Idioms
open the door to (someone)
v.
(biri) için iş/kariyer fırsatı yaratmak
70
Idioms
open the door to (someone)
v.
(birine) fırsat kapıları açmak
71
Idioms
open the door to (someone)
v.
(birine) fırsatlar sunmak
72
Idioms
open the door to (something)
v.
(bir şeyin) yolunu açmak
73
Idioms
open the door to (something)
v.
(bir şey) için fırsat yaratmak
74
Idioms
open the door to (something)
v.
(bir şeyin) önünü açmak
75
Idioms
a golden key can open any door
expr.
paranın açamayacağı kapı yoktur
76
Idioms
a golden key can open any door
expr.
para her kapıyı açar
77
Idioms
(one's) door is always open
expr.
(birinin) kapısı her zaman açık
78
Idioms
(one's) door is always open
expr.
(biri) her zaman yardıma, desteğe, yol göstermeye hazır
Speaking
79
Speaking
open the door
expr.
aç kapıyı
80
Speaking
open that door
expr.
aç şu kapıyı
81
Speaking
open the door
expr.
kapıyı aç
82
Speaking
leave the door open a little
expr.
kapıyı biraz açık bırak
83
Speaking
they found the door open
expr.
kapıyı açık buldular
84
Speaking
the door was open
expr.
kapı açıktı
85
Speaking
my door is always open to you
expr.
kapım sana/size her zaman açık
86
Speaking
make sure you don't leave the door open
expr.
kapıyı açık bırakmadığından emin ol
87
Speaking
leave my door open just a crack
expr.
kapımı biraz açık bırak
88
Speaking
please open the door
expr.
lütfen kapıyı aç
89
Speaking
did you say the door was open?
expr.
kapının açık olduğunu mu söyledin?
Trade/Economic
90
Trade/Economic
open-door policy
n.
açık kapı politikası
91
Trade/Economic
open door policy
n.
açık kapı politikası
92
Trade/Economic
open door policy
n.
dış ticarette açık kapı politikası
93
Trade/Economic
open door
n.
serbest ticaret
94
Trade/Economic
open door policy
n.
yabancı işadamlarına eşit imkanlar sağlama politikası
Politics
95
Politics
open door policy
n.
açık kapı siyaseti
96
Politics
open door policy
n.
açık kapı politikası
97
Politics
open door
n.
ticari ilişkiler bakımından tüm uluslara eşit fırsat tanıyan devlet politikası
98
Politics
open door
n.
göçmenlere uygulanan açık kapı politikası
99
Politics
open-door
n.
ticari ve diğer ilişkiler bakımından tüm uluslara eşit fırsat tanıyan devlet politikası
100
Politics
open-door
n.
göçmenlere uygulanan açık kapı politikası
101
Politics
open-door
adj.
(dış ilişkilerde) açık kapı politikasına ait
102
Politics
open-door
adj.
(dış ilişkilerde) açık kapı politikasıyla ilgili
103
Politics
open-door
adj.
(dış ilişkilerde) açık kapı politikası uygulayan
104
Politics
open-door
adj.
(dış ilişkilerde) açık kapı politikasına ait
105
Politics
open-door
adj.
(dış ilişkilerde) açık kapı politikasıyla ilgili
106
Politics
open-door
adj.
(dış ilişkilerde) açık kapı politikası uygulayan
Technical
107
Technical
pivoted end door (of high-sided open wagon)
n.
açık vagon başlık kapağı
Computer
108
Computer
open door
expr.
kapı aç
Automotive
109
Automotive
door hold-open spring
n.
kapı tutma yayı
110
Automotive
door open detent
n.
kapı açma tutucu parçaları
Slang
111
Slang
your barn door is open
expr.
dükkanlar açık kalmış
112
Slang
your barn door is open
expr.
dükkanın açık kalmış
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of door open
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy