Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | alleviate v. | hafifletmek | ||
We are ready to examine further measures to alleviate the suffering of the Iraqi population. Irak halkının acılarını hafifletmek için ilave tedbirleri incelemeye hazırız. More Sentences |
||||
General | ||||
General | alleviate v. | azaltmak | ||
Private exploitation of energy sources does not help to alleviate poverty. Enerji kaynaklarının özel sektör tarafından sömürülmesi yoksulluğun azaltılmasına yardımcı olmaz. More Sentences |
||||
General | alleviate v. | azaltmak | ||
Private exploitation of energy sources does not help to alleviate poverty. Enerji kaynaklarının özel sektör tarafından kullanılması yoksulluğun azaltılmasına yardımcı olmaz. More Sentences |
||||
General | alleviate v. | kısmen gidermek | ||
General | alleviate v. | teskin etmek | ||
General | alleviate v. | yatıştırmak | ||
General | alleviate v. | bastırmak | ||
General | alleviate v. | dindirmek | ||
General | alleviate v. | içine su serpmek | ||
General | alleviate v. | yüreğine su serpmek | ||
General | alleviate v. | kolaylaştırmak | ||
Archaic | ||||
Archaic | alleviate v. | mazur göstermek |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | alleviate one's pain v. | acısını dindirmek |
General | alleviate one's distress v. | acısını hafifletmek |
General | alleviate ones's pains v. | ağrılarını dindirmek |
General | alleviate the poverty v. | fakirliği azaltmak |
General | alleviate the poverty v. | fakirliği gidermek |
General | alleviate anxiety v. | endişe gidermek |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | alleviate unemployment v. | işsizliği azaltmak |