Verlauf

an over

Bedeutungen, die der Begriff "an over" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 87 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	have an advantage over someone v.	başkasına göre avantajlı bir durumda olmak
2	General	run an eye over v.	göz atmak
3	General	get over an illness v.	iyileşmek
4	General	throw cold water over (an idea/a plan) v.	pişmiş aşa su katmak
5	General	gain an advantage over v.	-e karşı avantaj elde etmek
6	General	have an advantage over somebody v.	birine karşı avantaj sağlamak
7	General	have an edge over somebody v.	birine karşı avantaj sağlamak
8	General	gain an advantage over v.	-e karşı avantajlı duruma geçmek
9	General	gain an advantage over v.	-e karşı üstünlük elde etmek
10	General	gain an advantage over v.	-e karşı üstünlük sağlamak
11	General	exert an influence over v.	etkisi olmak
12	General	exert an influence over v.	etkili olmak
13	General	exert an influence over v.	etkilemek
Phrasals
14	Phrasals	fight with (someone or an animal) over (someone or something) v.	(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) mücadele etmek
15	Phrasals	fight with (someone or an animal) over (someone or something) v.	(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) kavga etmek
16	Phrasals	fight with (someone or an animal) over (someone or something) v.	(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) dövüşmek
17	Phrasals	fight with (someone or an animal) over (someone or something) v.	(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) kapışmak
Colloquial
18	Colloquial	cast an eye over v.	çabucak bakmak
19	Colloquial	cast an eye over v.	göz atmak
Idioms
20	Idioms	an axe hanging over (someone or something) n.	işini kaybetme tehdidi/tehlikesi
21	Idioms	an axe hanging over (someone or something) n.	kovulma tehdidi/tehlikesi
22	Idioms	an axe hanging over (someone or something) n.	bitme tehdidi/tehlikesi
23	Idioms	an axe hanging over (someone or something) n.	yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
24	Idioms	an axe hanging over (someone or something) n.	suya düşme tehdidi/tehlikesi
25	Idioms	an ax hanging over (someone or something) n.	işini kaybetme tehdidi/tehlikesi
26	Idioms	an ax hanging over (someone or something) n.	kovulma tehdidi/tehlikesi
27	Idioms	an ax hanging over (someone or something) n.	bitme tehdidi/tehlikesi
28	Idioms	an ax hanging over (someone or something) n.	yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
29	Idioms	an ax hanging over (someone or something) n.	suya düşme tehdidi/tehlikesi
30	Idioms	an axe hanging over someone n.	işini kaybetme tehdidi/tehlikesi altında
31	Idioms	an axe hanging over someone n.	kovulma tehdidi/tehlikesi altında
32	Idioms	an axe hanging over something n.	bitme tehdidi/tehlikesi
33	Idioms	an axe hanging over something n.	yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
34	Idioms	an axe hanging over something n.	suya düşme tehdidi/tehlikesi
35	Idioms	an ax hanging over something n.	bitme tehdidi/tehlikesi
36	Idioms	an ax hanging over something n.	yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
37	Idioms	an ax hanging over something n.	suya düşme tehdidi/tehlikesi
38	Idioms	an advantage over (someone or something) n.	(birine/bir şeye) karşı avantaj
39	Idioms	an advantage over (someone or something) n.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük
40	Idioms	an edge over (someone or something) n.	(birine/bir şeye) karşı avantaj
41	Idioms	an edge over (someone or something) n.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük
42	Idioms	get an edge over v.	avantaj kazanmak
43	Idioms	have an edge over v.	avantaj kazanmak
44	Idioms	run an eye over something v.	hızla göz atmak
45	Idioms	cast an eye over something v.	hızla göz atmak
46	Idioms	cast an eye over something v.	hızla göz gezdirmek
47	Idioms	run an eye over something v.	hızla göz gezdirmek
48	Idioms	run an eye over something v.	şöyle bir bakmak
49	Idioms	cast an eye over something v.	şöyle bir bakmak
50	Idioms	have an edge over v.	üstünlük sağlamak
51	Idioms	get an edge over v.	üstünlük sağlamak
52	Idioms	have an edge over v.	üstünlük kazanmak
53	Idioms	get an edge over v.	üstünlük kazanmak
54	Idioms	gain an edge over v.	üstünlük kazanmak
55	Idioms	throw an eye over (something) v.	(bir şeye) göz atmak
56	Idioms	throw an eye over (something) v.	(bir şeye) göz gezdirmek
57	Idioms	throw an eye over (something) v.	(bir şeye) hızlıca bakmak
58	Idioms	cast an eye over (something) v.	(bir şeye) hızla göz gezdirmek
59	Idioms	cast an eye over (something) v.	(bir şeye) hızlıca göz atmak
60	Idioms	cast an eye over (something) v.	(bir şeye) şöyle bir bakmak
61	Idioms	get an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantajı ele geçirmek
62	Idioms	get an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
63	Idioms	get an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
64	Idioms	get an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak
65	Idioms	get into an argument over (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında bir tartışmaya girmek
66	Idioms	get into an argument over (someone or something) with (someone) v.	(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
67	Idioms	get into an argument with (one) over (someone or something) v.	(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
68	Idioms	give (one) an advantage over (someone or something) v.	(birine biri/bir şey) karşısında avantaj kazandırmak
69	Idioms	give (one) an advantage over (someone or something) v.	(birini birine/bir şeye) karşı üstün bir konuma getirmek
70	Idioms	give (one) an advantage over (someone or something) v.	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek
71	Idioms	give (one) an advantage over (someone or something) v.	(birinin) eline (biriyle/bir şeyle) ilgili bir koz vermek
72	Idioms	give (one) an edge over (someone or something) v.	(birine biri/bir şey) karşısında avantaj kazandırmak
73	Idioms	give (one) an edge over (someone or something) v.	(birini birine/bir şeye) karşı üstün bir konuma getirmek
74	Idioms	give (one) an edge over (someone or something) v.	(birini birine/bir şeye) karşı bir adım öne geçirmek
75	Idioms	give (one) an edge over (someone or something) v.	(birinin) eline (biriyle/bir şeyle) ilgili bir koz vermek
76	Idioms	have an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantaj kazanmak
77	Idioms	have an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantajlı olmak
78	Idioms	have an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumda olmak
79	Idioms	have an edge over (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) daha şanslı olmak
80	Idioms	have an edge over (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) daha iyi durumda olmak
81	Idioms	have an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük kazanmak
82	Idioms	have an edge over (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
83	Idioms	have an edge on/over somebody/something v.	birinden/bir şeyden üstün olmak
84	Idioms	have an edge on/over somebody/something v.	birine/bir şeye karşı avantaj sağlamak
85	Idioms	have an edge on/over somebody/something v.	birinden/bir şeyden önde olmak
Technical
86	Technical	test method using an enveloping measurement surface over a reflecting plane n.	bir yansıtma düzlemi boyunca çevreleyici ölçme yüzeyi kullanılarak yapılan deney yöntemi
87	Technical	engineering method in an essentially free field over a reflecting plane n.	esas olarak bir yansıtma düzlemi boyunca açık bir alanda kullanılan mühendislik metodu