aparat - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

aparat



Bedeutungen von dem Begriff "aparat" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
aparat kit n.
aparat apparatus n.
aparat device n.
Technical
aparat apparatus n.
aparat device n.
Mechanic
aparat equipment n.
Textile
aparat attachment n.
Construction
aparat fixture n.
Military
aparat device n.

Bedeutungen, die der Begriff "aparat" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 82 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kullanan kimsenin bıyığının ıslanmaması için ağız kısmında koruyucu aparat bulunan fincan moustache cup n.
zımbanın çalışmasını önleyen aparat gag n.
gelen sıcak havayı dağıtmak için saç kurutma makinesine takılan aparat diffuser n.
üflemeli çalgıların valflerini çevreleyen küçük deri aparat pad n.
saban izinin derinliğini belirlemek için sabana takılan aparat plowfoot n.
dört atın yan yana gitmesini sağlayan aparat four-abreast n.
koleksiyon sikkesi ile tanımlayıcı ekini tutan plastik aparat slab n.
sürgülü aparat slider n.
telefonu daha rahat tutmak için arkasına yapıştırılan aparat phone grip n.
sakatlıktan koruması için takılan aparat protective n.
küçük çocukların yiyecekleri kaşığa itmede kullandığı aparat pusher [uk] n.
Phrasals
(birine/bir hayvana bir alet/aparat yardımıyla) yemek yedirmek feed (someone or an animal) with (something) v.
Colloquial
kalemleri ve küçük eşyaları koymak için gömlek cebine yerleştirilen koruyucu plastik kılıf/aparat nerd pack n.
gömleğin cebi mürekkep olmasın diye içine yerleştirilen plastik kılıf/aparat nerd pack n.
Technical
soğutma işlevi gören aparat refrigeratory n.
elektrikli bir aparat ile birlikte kullanılan bir karakalem türü charcoal point n.
araba, uçak ve gemilerde yön ve konum bulmayı sağlayan aparat navigator n.
dalga yapıcı aparat wave making apparatus n.
mekanik steteskopu (mekanik arızaları ses ile bulmaya yarayan bir aparat) mechanics sonarscope n.
üzerine aparat takılabilen sürgülü demir parça multi interface shoe n.
pikapta kontrol mekanizması olan kayma önleyici aparat antiskate n.
pikapta kontrol mekanizması olan kayma önleyici aparat antiskating n.
maden cevherlerini toz haline getirmekte kullanılan kaba bir aparat arrastre n.
merkezkaç kuvvetini göstermek için kullanılan, disk, ağırlık, makara ile donatılmış aparat whirling table n.
arşimet vidası benzeri aparat worm n.
deniz tarağına benzer aparat clam n.
(tavanda, duvarda) gaz borusu, elektrik kablosu gibi boruları desteklemek veya çevrelemek için kullanılan genellikle dekoratif bir aparat rose n.
ahşap vidaya diş açmak için kullanılan bir aparat screw box n.
(kumaşın gerilmesi için) calico kumaş baskı makinesi ile kullanılan bir aparat scrimping bar n.
su tahliyesi için açıklığa yerleştirilen aparat scupper n.
mıknatıslı cevherlerden kaya, kum gibi katışkıları ayırmak için kullanılan elektromanyetik aparat separator n.
galvanik pildeki zıt kutup elektrotlarının arasında metalik temas olmasını önlemeye yarayan aparat separator n.
koruma amaçlı örten veya saran aparat shoe n.
makine tutucu aparat slide rest n.
cam tutucu aparat sprig n.
fırınlama esnasında seramik gereçleri koruyan ayaklık benzeri aparat spur n.
Computer
cd-rom'u disk sürücüsüne yerleştirmek için kullanılan aparat caddy n.
Telecom
kablosuz sinyalleri almakta alıcı aparat ile bağlantılı kullanılan bir cihaz anticoherer n.
Textile
eteğin yere değmesini önleyen aparat page n.
(trikotaj makinesinde) iğne kancalarını kapatarak iplik ilmeklerinin üstlerinden geçmelerini sağlayan aparat presser bar n.
dantel makinesinde küçük delikli aparat sley n.
dantel makinesinde küçük delikli aparat slay n.
dantel makinesinde küçük delikli aparat sleigh n.
Automotive
elektrokimyasal aparat electrochemical device n.
Railway
demiryolu uyarı işaretlerini tek bir kol üzerinde gösteren bir aparat selector n.
Marine
yan yatmış ya da yalpalayan gemilerin eğimini ölçmeye yarayan aparat nauropometer n.
gemi ile köprü arasında komut iletmek için kullanılan aparat telegraph n.
direklerini sabitlemek veya sökmek için bir aparat ile donatılmış eski gemi shear hulk n.
Petrol
daha kaliteli yakıt üretmek için hidrokarbonları kırılma işlemine tabi tutan aparat reformer n.
Mining
maden eritme ocağının tepesindeki aparat bell and hopper n.
Medical
emziren kadınların meme uçlarını koruyan kauçuk veya plastik aparat nipple shield n.
fizik tedavide kullanılan çeşitli aktörleri uygulamak için kullanılan bir aparat modality n.
doğum kontrol yöntemi olarak rahim ağzına yerleştirilen aparat diaphragm n.
yatakta bacak veya ayak üzerine çarşafın gelmesini engelleyen bir aparat solen n.
Physiology
jukstaglomerüler aparat juxtaglomerular apparatus n.
Veterinary
hayvanların etinde, özellikle de domuz etinde, domuz kurdunu tespit etmeye yarayan aparat trichinoscope n.
ilaç dozunun uygulandığı aparat horse-drench n.
Gastronomy
aparat yardımıyla tepsiye veya pişmiş hamurun üzerine sıkılan hamur veya krema piping n.
(kurabiye hamurunu, şekerli karışımı) aparat yardımıyla tepsiye veya pişmiş hamurun üzerine sıkmak pipe v.
Physics
tyndall ışınının parlaklığını ölçmekte kullanılan aparat tyndallometer n.
tyndall ışınının parlaklığını ölçmekte kullanılan aparat tyndall meter n.
Chemistry
birbirine bağlı bir dizi kimyasal aparat train n.
bileşiğe amonyak katmakta kullanılan bir aparat ammoniator n.
gazları atmoliz ile ayırırken kullanılan bir aparat atmolyzer n.
maddeleri ayırmak için kullanılan aparat separatory n.
polimerdeki monomer dizisini tespit eden aparat sequenator n.
Biochemistry
bakteri kültürlerini kontrollü besin ortamında sabit hızda büyütmek için kullanılan bir aparat chemostat n.
Environment
kömür veya odundan yanıcı gaz üretmesi için araca takılan aparat gazogene n.
Military
silahın kolay ve hızlı ateş etmesini sağlayan, geri tepmeyi önleyici aparat rapid-fire mount n.
birkaç mermiyi bir arada tutan aparat ammunition clip n.
Hunting
yarı otomatik tüfeklerin neredeyse tam otomatik tüfeklerle aynı hızda atış yapabilmesine olanak sağlayan aparat bump stock n.
geri tepme azaltıcı aparat bump stock n.
yarı otomatik tüfeklerin neredeyse tam otomatik tüfeklerle aynı hızda atış yapabilmesine olanak sağlayan aparat bump fire stock n.
geri tepme azaltıcı aparat bump fire stock n.
silah namlusunun içini silmek için kullanılan ucuna bez tutturulmuş aparat wiper n.
Sport
(bilardoda) şekli büyük d harfine benzeyen aparat d n.
Music
bazı bakır üflemeli çalgılar üzerinde bulunan bir aparat valve n.
Printery
daktiloda satırları düzgün hizalayan aparat aligner n.
daktiloda satırları düzgün hizalayan aparat aliner n.
(matbaa makinesi kağıt beslemesinde) baskı kağıdının büyüklüğünü ayarlayan bir aparat sidelay n.
Slang
taş (bir kokain çeşidi) içmek için kullanılan aparat blinky n.
taş (bir kokain çeşidi) içmek için kullanılan aparat winky n.