barut - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

barut



Bedeutungen von dem Begriff "barut" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
barut gunpowder n.
General
barut powder n.
Chemistry
barut powder n.
Military
barut powder n.
barut gunpowder n.
barut gun powder n.
Hunting
barut powder n.
barut gun powder n.

Bedeutungen, die der Begriff "barut" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 198 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
barut rengi slate n.
barut fıçısı powder keg n.
barut hakkı charge n.
bir atımlık barut flash in the pan n.
barut fabrikası powder mill n.
barut mahfazası powder horn n.
barut mahfazası powder flask n.
barut kağıdı gunpaper n.
barut izi gunshot residue n.
barut artığı gunshot residue n.
altın barut golden powder n.
granülasyon işlemine tabi tutulmaya hazır yoğun kütle formundaki barut malzemeleri millcake n.
(içme kabı veya barut kabının) aldığı miktar hornful n.
barut koymak için kullanılan boynuz veya şişe morsing horn n.
rokette kullanılan bir parça barut yükü grain n.
barut patlamasıyla çekici havaya uçan bir tür şahmerdan gunpowder pile driver n.
barut fıçısı gibi sinirli kimse pepperbox n.
barut fıçısı gibi sinirli kimse pepperer n.
boynuz biçimli barut kabı powderhorn n.
barut çekme değirmeni powdermill n.
barut kesilmek fly into a rage v.
barut kesilmek hit the roof v.
barut olmak get drunk v.
barut döşemek prime v.
barut gibi acrid adj.
barut gibi irascible adj.
barut rengi slatey adj.
barut gibi fiery adj.
barut rengi slaty adj.
barut gibi bitter adj.
barut gibi irritable adj.
barut fıçısı gibi like a powder keg adj.
barut rengi slate-gray adj.
barut rengi slate-grey adj.
barut renginde bistered adj.
barut renginde bistred adj.
barut dumanı içeren sulfuric adj.
barut dumanıyla yüklü sulfuric adj.
barut dumanından ağırlaşmış sulphuric adj.
barut gibi acridly adv.
Phrases
barut fıçısı gibi on the verge of exploding expr.
Proverb
ateşle barut bir yerde durmaz fire and gunpowder do not sleep together
ateşle barut yanyana durmaz fire and gunpowder do not sleep together
Colloquial
barut fıçısı a powder barrel n.
barut deposu powder room [obsolete] n.
bir binanın içindeki barut deposu powder room [obsolete] n.
Idioms
barut fıçısı gibi olan kişi a little pot is soon hot n.
(eski zamanlarda) asıl görevi gemideki toplara barut taşımak olan delikanlı veya genç erkek powder boy n.
barut fıçısı a powder keg n.
barut fıçısı powder keg n.
tek atımlık barut a one-hit wonder n.
bir atımlık barut a flash in the pan n.
barut kesilmek burn with a low blue flame v.
barut kesilmek get one's back up v.
barut kesilmek be hot under the collar v.
barut kesilmek set (one's) back up v.
Law
barut kalıntısı powder residue n.
Politics
barut komplosu'nun yıldönümü november_5 n.
Industry
barut üretiminde kullanılan kurutma fırını gloom n.
Technical
barut yapımında kullanılan kömür aigremore n.
barut tahrikli alet powder actuated tool n.
barut tanecikleri grains de poudre n.
cıva fulminat içeren barut fulminating powder n.
dev barut giant powder n.
dumansız barut smokeless powder n.
dumansız barut cordite n.
kara barut black blasting powder n.
barut yerine kullanılan bir patlayıcı karışımı haloxyline n.
(kum, şeker, tuz, barut gibi) küçük ve sert partikül grain n.
kayalardaki çatlak ve yarıklara barut koyarak gerçekleştirilen patlama seam blast n.
patlatma deliğindeki barut yükünü sıkıştıran alet beater n.
barut yüklü firing charge adj.
(katı dumansız barut taneciğinin) yanarak ilerlemesi ile ilgili degressive adj.
Marine
ikmal için savaş gemilerine barut taşıyan teçhizatlı gemi powder hoy n.
Medical
barut tozu solumak süretiyle ciğerlerde lif dejenerasyonu oluşması schistosis n.
Pharmaceutics
barut ağacı bitkisinin müshil ilacı elde etmede kullanılan kurutulmuş kabuğu cascara n.
barut ağacı bitkisinin müshil ilacı elde etmede kullanılan kurutulmuş kabuğu cascara sagrada n.
Chemistry
kara barut black powder n.
kara barut black-powder n.
Botanic
barut ağacı alder buckthorn n.
barut ağacı cascara n.
barut ağacı bearwood n.
barut ağacı rhamnus frangula n.
barut ağacı alder dogwood n.
barut ağacı chittimwood n.
barut ağacı bearberry n.
barut ağacı bearwood n.
barut ağacı cascara buckthorn n.
barut ağacı rhamnus purshianus n.
kuzey amerika'ya özgü barut çalıları wahoo n.
barut ağacı wahoo n.
müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu holy bark n.
müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu chittam bark n.
müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu chittem bark n.
barut ağacı kabuğu chittim bark n.
barut ağacı chittamwood n.
barut ağacı ono n.
barut ağacı cascara buckthorn n.
barut ağacı chittamwood n.
barut ağacı rhamnus purshianus n.
barut ağacı cascara buckthorn (frangula purshiana) n.
barut ağacı chittamwood (rhamnus purshianus) n.
barut ağacı rhamnus purshianus (rhamnus purshianus) n.
barut ağacı coffee tree n.
barut ağacı coffeeberry n.
barut ağacı shittim wood n.
barut ağacı cascara buckthorn n.
barut ağacı bitterbark n.
barut ağacı bearberry n.
barut ağacı bearwood n.
barut ağacı california coffee n.
barut ağacı coffeeberry n.
barut ağacının meyvesi coffeeberry n.
barut ağacı rhamnus californica n.
History
barut komplosu gunpowder plot n.
ingiliz tarihinin en büyük komplosu olduğu düşünülen barut komplosunun ortaya çıkarılması ve engellenmesinin kutlandığı gün guy fawkes night n.
ingiliz tarihinin en büyük komplosu olduğu düşünülen barut komplosunun ortaya çıkarılması ve engellenmesinin kutlandığı gün bonfire night n.
ingiliz tarihinin en büyük komplosu olduğu düşünülen barut komplosunun ortaya çıkarılması ve engellenmesinin kutlandığı gün guy fawkes day n.
Military
güherçileye batırılmış ve barut ateşlemekte kullanılan kağıt touchpaper n.
güherçileye batırılmış ve barut ateşlemekte kullanılan kağıt touch-paper n.
güherçileye batırılmış ve barut ateşlemekte kullanılan kağıt touch paper n.
fünye görevi gören çizgi halindeki barut train n.
azaltılmış barut hakkı reduced charge n.
barut kesesi powder bag n.
barut tanelerinin şekil ve boyutu granulation n.
barut artığı powder fouling n.
barut gazı powder gas n.
barut kesesi powder ring n.
barut haznesi powder chamber n.
barut teskeresi powder tray n.
barut hakkı powder charge n.
barut hakkı çizelgesi powder charge index n.
barut hakkı çizelgesi powder charge card n.
barut zamanlı tapa powder train time fuze n.
barut etiketi powder tag n.
çift bazlı barut double base powder n.
çok keseli barut hakkı multisection charge n.
çift esaslı barut double base powder n.
detonatör barut hakkı exploder n.
değişik keseli barut hakkı unequal section charge n.
dumansız barut blank fire powder n.
dumansız barut smokeless powder n.
dumansız barut cephaneliği smokeless powder magazine n.
esas ve ilave barut hakkı base and increment charge n.
eşit keseli barut hakkı equal section charge n.
eşit keseli barut hakkı aliquot propelling charge n.
eşit keseli barut hakkı aliquot part charge n.
higroskopik olmayan barut nonhygroscopic powder n.
ilave barut hakkı propelling increment n.
ipek barut haklı kese powder silk n.
ilave barut hakkı increment n.
kara barut gun powder n.
kara barut black powder n.
kara barut gunpowder n.
kara barut black gunpowder n.
küresel barut spherical gunpowder n.
normal barut hakkı normal charge n.
rutubet almaz alevli barut flashless non-hygroscopic powder n.
tam barut hakkı supercharge n.
tam barut haklı atım full service round n.
tek keseli barut hakkı single section n.
tek bazlı barut single-base powder n.
tam barut hakkı super powder charge n.
yıldız taneli barut star grain propellant n.
(top) barut ateşleme deliği vent n.
barut gücünü değerlendiren cihaz éprouvette n.
granülasyon işlemine tabi tutulmaya hazır yoğun kütle formundaki barut malzemeleri mill-cake n.
şarjörden aküye barut taşımada kullanılan bakır halkalı küçük varil budge barrel n.
farklı aralık ve açılardan ateşlemeyi sağlayan ek paketlenmiş barut miktarı increment n.
barut değirmeninin tabanındaki demir çerçeve curb n.
bir tür barut pebble powder n.
kara barut pebble powder n.
dumansız barut powder n.
barut ve mermilerden oluşan tüfek mühimmatı powder and shot n.
içi barut gibi patlayıcı maddelerle dolu top fireball n.
(mayında) barut haznesi fourneau n.
Hunting
trap atışında kullanılan fişek, barut ve hedef trap load n.
barut ölçeği powder measure n.
barut gazı tazyiği veya geri tepme ile boş kovanı dışarı atıp dolu fişeği namluya süren silah autoloading n.
barut hakkı powder charge n.
fişeğe konan barut miktarı approx n.
geri tepmesi ve barut dumanını çok fazla sızdıran silah over blown n.
namlu içinde kalan barut kurşun kalıntısı fouling n.
dumansız bir barut türü axite n.
dumansız barut ball powder n.
eskiden top, misket tüfeği gibi ateşli silahları ateşlemede veya barut zincirini tutuşturmada kullanılan, her tarafı eşit oranda yanması için kimyasal işlem görmüş fitil match n.
mermi barut artığı blowback n.
barut miktarı load n.
av fişeği içindeki barut miktarı load n.
kaba barut gravel powder n.
yavaş yanması için preslenip büyük küpler halinde kesilmiş barut gravel powder n.
(namludan doldurulan silahta) barut sıkıştırma tıkacı wad n.
fişeğe konan barut miktarı charge n.
siyah kömür yerine az yanmış kahverengi kömürle yapılan barut cocoa powder n.
siyah kömür yerine az yanmış kahverengi kömürle yapılan barut brown powder n.
(barut) iki kez doldurmak double-charge v.
barut yanma kapasitesi namlu hacminden daha büyük olan (silah) overbore adj.
Slang
barut olmuş jacked adj.