Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
benimseyen
Bedeutungen von dem Begriff
"benimseyen"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
benimseyen
espouser
n.
2
General
benimseyen
adopter
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"benimseyen"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 68 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
(özellikle tanrıbilimde) yeni bir öğretiyi benimseyen kimse
neologist
n.
2
General
talmud öğretisini benimseyen kişi
talmudist
n.
3
General
erken benimseyen kimse
early adopter
n.
4
General
yeniliği kolayca benimseyen kimse
weathercock
n.
5
General
karşıt kültürü benimseyen zengin ve başarılı kimse
bobo
n.
6
General
küresel yaşam tarzını benimseyen varlıklı işletme fakültesi mezunu
cosmocrat
n.
7
General
para desteği veren kişinin fikirlerini benimseyen
kept
adj.
8
General
aykırı fikirleri benimseyen
heterodox
adj.
9
General
liberal görüş ve politikaları benimseyen
liberal-minded
adj.
10
General
liberal görüş ve politikaları benimseyen
liberally-minded
adj.
11
General
belirli bir fikri benimseyen
opinionated [obsolete]
adj.
12
General
belirli bir fikri benimseyen
opinioned
adj.
13
General
eski giyim tarzını benimseyen
old-fashioned
adj.
14
General
eski moda tarzını benimseyen
old-fashioned
adj.
15
General
ılımlı bir politika benimseyen
soft-shell
adj.
Phrases
16
Phrases
(bir şey) fikrini benimseyen
of a/an/the (something) persuasion
expr.
Colloquial
17
Colloquial
gerçek jazz müziğin, sadece türün tarihindeki notanın kullanılmadığı ilk zamanlarda olduğu görüşünü benimseyen kimse
moldy fig
n.
18
Colloquial
18. yüzyılda deist ve cumhuriyetçi ilkeler benimseyen gizli bir alman topluluğu üyesi
illuminati
n.
Law
19
Law
sivil özgürlük prensiplerini benimseyen kimse
civil libertarian
n.
Politics
20
Politics
krallığın kilise konusunda en yüksek yetkiye sahip olması ilkesini benimseyen kimse
regalist
n.
21
Politics
nazizm'den ilham alan ve ilkelerini benimseyen aşırı sağ marjinal grup
neonazism
n.
22
Politics
nazizm'den ilham alan ve ilkelerini benimseyen aşırı sağ marjinal grup
neo-nazism
n.
23
Politics
nispi temsil usulünü benimseyen politika
denominationalism
n.
24
Politics
terörizm gibi yasadışı yöntemleri benimseyen sendika hareketi
criminal syndicalism
n.
25
Politics
üyesi olmadığı halde bir partinin ideolojisini benimseyen ve destekleyen kimse
fellow traveler
n.
26
Politics
machiavelli'nin ilkelerini benimseyen kimse
machiavelian
n.
27
Politics
(avrupa ve latin amerika) hristiyanlık ile ılıman muhafazakarlığı benimseyen siyasi parti
christian democratic party
n.
28
Politics
nazizm'in ilke ve yöntemlerini benimseyen
neofascist
adj.
29
Politics
nazizm'in ilke ve yöntemlerini benimseyen
neo-fascist
adj.
30
Politics
liyakata dayalı bir yönetim anlayışını benimseyen devlet modeli
meritocratic
adj.
Medical
31
Medical
yüksek teknoloji yerine daha doğal yöntemleri benimseyen tıbbı doğum yöntemi
alternative birth
n.
32
Medical
yüksek teknoloji yerine daha doğal yöntemleri benimseyen tıbbı doğum yöntemi
alternative birthing
n.
Psychology
33
Psychology
karşı cinsin rolünü veya özelliklerini benimseyen kimse
invert
n.
Social Sciences
34
Social Sciences
eski neslin muhafazakar değerlerini benimseyen genç kimse
young fogey
n.
Education
35
Education
yakınsak düşünme yöntemini benimseyen kimse
convergent thinker
n.
History
36
History
avrupa'da 900 ile 1200 yıllarında hüküm sürmüş ve ağır tonozlarla yuvarlak kemerleri benimseyen mimari üslup
romanesque
n.
Religious
37
Religious
aziz augustine doktrinini benimseyen kimse
augustine
n.
38
Religious
aziz augustine'in ilkelerini benimseyen kimse
austin
n.
39
Religious
katolik inancını benimseyen kimse
latin
n.
40
Religious
roma katolik kilisesi'nin uygulamalarını benimseyen tutucu anglikan kilisesi
high-church
n.
41
Religious
isa'nın hem ulvi hem de insani özelliklerini barındıran tek ve ayrılmaz bir doğası olduğu öğretisini benimseyen kimse
monophysite
n.
42
Religious
martin luther'in görüşlerini benimseyen protestan kilisesi
lutheran church
n.
43
Religious
isa'nın hem tanrı hem de insan olduğu öğretisini benimseyen kimse
dyothelete
n.
44
Religious
isa'nın hem tanrı hem de insan olduğu öğretisini benimseyen kimse
dyothelite
n.
45
Religious
postmilenyalizm öğretisini benimseyen kimse
postmillenarian
n.
46
Religious
kutsal üçlünün birebir aynı öze sahip olmadığı inancını benimseyen dini tarikat üyesi
semi-arian
n.
47
Religious
john calvin ve ulrich zwingli öğretilerini benimseyen protestan kiliselerle ilgili
reformed
adj.
48
Religious
yüksek kilise prensiplerini benimseyen
high
adj.
49
Religious
isa peygamberin öğretilerini benimseyen
christian
adj.
50
Religious
isa peygamberin öğretilerini benimseyen
christlike
adj.
51
Religious
postmilenyalizmi benimseyen
postmillennial
adj.
52
Religious
postmilenyalizmi benimseyen
postmillennian
adj.
Philosophy
53
Philosophy
yeni görüşlere ilgi duyan ve onları benimseyen kimse
neologian
n.
54
Philosophy
özünde karşılaşılan durumlara göre hareket edilmesi gerektiği görüşünü benimseyen bir akım
situationism
n.
Geology
55
Geology
tüm kayaçların eriyik bir kitlenin katılaşması ile oluştuğu teorisini benimseyen kimse
plutonist
n.
Art
56
Art
eklektik yöntemi benimseyen kimse
eclectic
n.
57
Art
sanatta klasik yaklaşımı benimseyen kimse
classicalist
n.
58
Art
rafael öncesi sanat görüşünü benimseyen ressamlara ait veya ilişkin
pre-raphaelite
adj.
Painting
59
Painting
rafael öncesi sanat görüşünü benimseyen ressam
pre-raphaelite
n.
60
Painting
analitik kübizmi benimseyen fransız soyut sanat hareketi
cubism
n.
Archaic
61
Archaic
yüksek kilise doktrinlerini benimseyen kimse
highflier
n.
62
Archaic
yüksek kilise doktrinlerini benimseyen kimse
high-flier
n.
63
Archaic
yüksek kilise doktrinlerini benimseyen kimse
highflyer
n.
64
Archaic
yüksek kilise doktrinlerini benimseyen kimse
high-flyer
n.
Slang
65
Slang
beyaz orta sınıfa özgü zihniyet ve davranışları benimseyen siyahi kimse
oreo
n.
66
Slang
roma katolik kilisesi'nin uygulamalarını benimseyen tutucu anglikanizm
spikery
n.
67
Slang
ılımlı sol görüşleri benimseyen
pink
adj.
Modern Slang
68
Modern Slang
anarşist faşizm ideolojisini benimseyen kimse
anarcho-fascist
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of benimseyen
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy