benzer bir şekilde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

benzer bir şekilde



Bedeutungen von dem Begriff "benzer bir şekilde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
benzer bir şekilde analogically adv.
benzer bir şekilde similarly adv.
benzer bir şekilde connately adv.
benzer bir şekilde very much like adv.

Bedeutungen, die der Begriff "benzer bir şekilde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 33 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı man-of-war n.
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı portuguese man-of-war n.
ürkütücü bir şekilde benzer eerily similar adj.
korimbe benzer bir şekilde corymbosely adv.
ağaca benzer bir şekilde arboreally adv.
alşimiye benzer bir şekilde alchemically adv.
birbirine benzer bir şekilde similarly adv.
süte benzer bir şekilde milkily adv.
çok benzer bir şekilde close adv.
inciye benzer bir şekilde pearly adv.
sarkıta benzer bir şekilde stalactitically adv.
damla taşa benzer bir şekilde stalactitically adv.
Phrases
(birine/bir şeye) benzer şekilde after the fashion of (someone or something) expr.
birine/bir şeye benzer şekilde after the fashion of somebody/something expr.
(birine/bir şeye) benzer şekilde after the fashion of (someone or something) expr.
birine/bir şeye benzer şekilde after the fashion of somebody/something expr.
Proverb
(birine/bir şeye) benzer şekilde after the style of (someone or something) expr.
(birine/bir şeye) benzer şekilde after the style of (someone or something) expr.
Idioms
(birine/bir şeye) benzer şekilde/benzetilerek after the fashion of expr.
(birine/bir şeye) benzer şekilde/benzetilerek after the style of expr.
Law
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun territorial law n.
Technical
saat mekanizmasına benzer şekilde çalışarak atmosferin nemini sürekli olarak kayıt eden bir cihaz hygrograph n.
hızlı şekilde ölçü krokisi almak veya alan boyaması yapmak için kullanılan, kameraya benzer bir gereç mirrorscope n.
Medical
karpuzun üzerindeki bantlara benzer şekilde midede paralel kırmızılıların oluşması ile karakterize bir mide oluşumu watermelon stomach n.
Psychology
bir başkasına benzer davranış kalıplarının oluşmasını sağlayacak şekilde (davranış) sergilemek model v.
Biology
(gıda) aynı ekolojik kaynağı benzer şekilde kullanan bir grup organizma gild n.
Biochemistry
genellikle hamilelerin idrarından elde edilen ve östradiole benzer şekilde kullanılan bir hormon folliculin n.
Astronomy
algol yıldızına benzer şekilde ışık yayan değişken bir yıldız algol variable n.
Botanic
yaprakları goncaya benzer şekilde bir arada bulunan papatya gibi çiçek luckengowan [obsolete] [scotland] n.
çiçeğe benzer bir şekilde florally adv.
Geology
buzul faaliyetleri sonucu koyun sırtına benzer bir şekilde yuvarlaklaşmış (kayaç) moutonnée adj.
stalagmite benzer bir şekilde stalagmitically adv.
Music
genellikle hızlı bir şekilde arka arkaya ve zamandaki boşluğu doldurmak için çalınan, benzer olmayan temalardan veya parçalardan oluşan müzik montage n.