big-time - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

big-time

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "big-time" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
big-time v. daha düşük sosyal statüdeki birini hor görmek
big-time adj. önemli
big-time adj. yüksek rütbeli
big-time adj. öncü
big-time adj. zirvede olan
big-time adv. geniş kapsamlı bir şekilde
big-time adv. esaslı bir şekilde
big-time adv. büyük ölçüde
big-time adv. aşırı derecede
big-time adv. çok fazla
Colloquial
big-time v. daha düşük sosyal statüdeki birini hor görmek

Bedeutungen, die der Begriff "big-time" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
big time n. en yüksek düzey
big time n. büyük bir başarı
big time n. bir toplantı ya da partide geçirilen eğlenceli vakit
big time n. bir toplantı ya da partide geçirilen iyi vakit
big time n. oyunculara yüksek ödeme yapan gösteri merkezi
big time n. (bir meslekte veya kurumda) yüksek mevki
Colloquial
hit the big time v. çok parası olmak/para kazanmak
hit the big time v. çok başarılı olmak
big time expr. çok
Idioms
big-time operator n. bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş
big-time operator n. büyük oyuncu
big-time operator n. ağırtop
big-time operator n. büyük işler peşinde koşan kişi
big-time operator n. büyük çapta işler yapan kişi ya da kuruluş
big-time operator n. hovarda
big-time operator n. çapkın
big-time operator n. kadın avcısı
big-time operator n. zampara
bto (big time operator) n. bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş
bto (big time operator) n. büyük oyuncu
bto (big time operator) n. ağırtop
bto (big time operator) n. büyük işler peşinde koşan kişi
bto (big time operator) n. büyük çapta işler yapan kişi ya da kuruluş
bto (big time operator) n. büyük oyuncu
bto (big time operator) n. ağırtop
bto (big time operator) n. büyük işler peşinde koşan kişi
bto (big time operator) n. büyük çapta işler yapan kişi ya da kuruluş
bto (big time operator) n. hovarda
bto (big time operator) n. çapkın
bto (big time operator) n. kadın avcısı
bto (big time operator) n. zampara
big-time spender n. büyük miktarlarda para harcayan kişi
big-time spender n. parasını çarçur eden kimse
big-time spender n. fütursuzca/düşünmeden para harcayan kimse
big-time spender n. har vurup harman savuran kişi
big-time operator (bto) n. önemli/nüfuzlu adam
big-time operator (bto) n. para babası
big-time operator (bto) n. ağır top
big time n. büyük ün/şöhret
the big time n. büyük başarı
the big time n. büyük şöhret
the big time n. en yüksek düzey
hit the big time v. büyük/hızlı çıkış yapmak
make the big time v. başarmak
make the big time v. başarılı olmak
step up big time v. mucizevi bir performans göstermek
big time adv. bir hayli
big time adv. önemli/büyük ölçüde
a big-time expr. sıkı bir
Speaking
a big time fan n. sıkı bir hayran
a big time fan expr. büyük bir hayran
big time expr. fena halde
big time expr. hem de nasıl
I owe you big-time expr. hakkını ödeyemem
I owe you big time expr. sana çok borçluyum
I was a big-time carnivore expr. sıkı bir etoburdum
Slang
hit the big time v. voliyi vurmak