Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
clear something
clear something
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen, die der Begriff
"clear something"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 70 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Idioms
1
Idioms
clear the way (for something/for something to happen)
v.
(bir şeyin/bir şeyin olmasının) önünü açmak
This will
clear the way
for those wishing to travel by rail to be able to do so.
Bu, demiryolu ile seyahat etmek isteyenlerin
önünü açacaktır.
More Sentences
2
Idioms
steer clear of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
Let us
steer clear of
these military metaphors and this talk of battles, crusades and waging war.
Bu askeri metaforlardan ve savaşlardan, haçlı seferlerinden ve savaş yürütmekten bahsetmekten
uzak duralım.
More Sentences
General
3
General
clear something away
v.
kaldırmak
4
General
clear something up
v.
düzene sokmak
5
General
clear something up
v.
düzene koymak
6
General
clear something up
v.
toparlamak
7
General
make something clear
v.
bir şeyi belirtmek
8
General
make something clear
v.
açıklamak
9
General
make something clear
v.
bir şeyi belli etmek
10
General
try to make (something) clear
v.
açıklamaya çalışmak
11
General
clear of something
v.
-den uzak durmak
12
General
be clear on something
v.
(bir şey hakkında) açık/net olmak
Phrasals
13
Phrasals
clear someone of something
v.
adını aklamak/temizlemek
14
Phrasals
clear something from some place
v.
bir yerden bir şeyleri kaldırmak/temizlemek/toplamak
15
Phrasals
clear something with someone
v.
onayını almak
16
Phrasals
clear someone of something
v.
(suçlamalardan) aklanmak
17
Phrasals
clear (someone or something) out of (some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
18
Phrasals
clear (someone or something) out of (some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yerden) zorla dışarı sevk etmek
19
Phrasals
clear (someone or something) out of (some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yerden) dışarı çıkmaya zorlamak
20
Phrasals
clear (something) out of (some place)
v.
(bir şeyi bir şeyden) çıkarmak/atmak
21
Phrasals
clear (something) out of (some place)
v.
(bir yeri bir şeyden) temizlemek
22
Phrasals
clear (something) from (something)
v.
(bir şeyi bir şeyden/yerden) temizlemek
23
Phrasals
clear (something) from (something)
v.
(bir şeyi bir şeyden/yerden) kaldırmak
24
Phrasals
clear (something) from (something)
v.
(bir şeyi bir şeyden/yerden) almak
25
Phrasals
clear (something) from (something)
v.
(bir şeyi bir şeyden/yerden) toplamak
26
Phrasals
clear (something) with (someone)
v.
(bir şey) için (birinin) onayını/iznini almak
27
Phrasals
clear of (something)
v.
kendini (bir şeyden) aklamak/temizlemek
28
Phrasals
clear of (something)
v.
(bir şeyden) aklanmak/temizlenmek
29
Phrasals
clear something off something
v.
bir şeyi bir şeyden/yerden almak
30
Phrasals
clear something off something
v.
bir şeyi bir şeyden/yerden kaldırmak
Idioms
31
Idioms
see (one's) way (clear) to (doing something)
v.
(bir şey yapma) şansı bulmak
32
Idioms
see (one's) way (clear) to (doing something)
v.
... (bir şey yapma) ihtimali olmak
33
Idioms
see (one's) way (clear) to (doing something)
v.
... (bir şey yapma) şansını yakalamak
34
Idioms
see (one's) way (clear) to (doing something)
v.
(bir şey yapma) fırsatı doğmak
35
Idioms
see (one's) way (clear) to (doing something)
v.
(bir şey yapma) yolu açılmak
36
Idioms
see your way clear to do (or doing) something
v.
(bir şey yapma) şansı bulmak
37
Idioms
see your way clear to do (or doing) something
v.
... (bir şey yapma) ihtimali olmak
38
Idioms
see your way clear to do (or doing) something
v.
... (bir şey yapma) şansını yakalamak
39
Idioms
see your way clear to do (or doing) something
v.
(bir şey yapma) fırsatı doğmak
40
Idioms
see your way clear to do (or doing) something
v.
(bir şey yapma) yolu açılmak
41
Idioms
see your way clear to doing something
v.
bir şeyi yapabilmek için önünün açık olduğunu görmek/fark etmek
42
Idioms
make something clear to someone
v.
bir şeyi birine açıklığa kavuşturmak
43
Idioms
stay clear of something
v.
bir şeyden uzak durmak
44
Idioms
see your way clear to doing something
v.
bir şeyi yapmanın yolunu/yöntemini bilmek
45
Idioms
jump clear of something
v.
son anda atlamak/zıplamak/çekilmek
46
Idioms
make something clear to someone
v.
(bir için) bir şeye açıklık getirmek
47
Idioms
clear something for publication
v.
yayımlanmasını/ basılmasını onaylamak
48
Idioms
clear something for publication
v.
yayımlanmasına/basılmasına onay vermek
49
Idioms
have a clear conscience about something
v.
vicdanı rahat olmak
50
Idioms
jump clear of something
v.
(kamyon/otobüsün) bir şeyin önünden çekilmek
51
Idioms
clear the augean stables of (something)
v.
(bir şeyin) rezaletini temizlemek
52
Idioms
clear the augean stables of (something)
v.
(bir şeyin) çirkefliğini ortadan kaldırmak
53
Idioms
clear the augean stables of (something)
v.
(bir şeyin) pisliğini temizlemek
54
Idioms
clear the way (for something/for something to happen)
v.
(bir şey için/bir şeyin olması için) engelleri ortadan kaldırmak
55
Idioms
clear the way (for something/for something to happen)
v.
(bir şey için/bir şeyin olması için) yolu açmak
56
Idioms
clear the way (for something/for something to happen)
v.
(bir şeyin/bir şeyin olmasının) yolunu açmak
57
Idioms
leap clear (of something)
v.
sıçrayıp/atlayıp (bir şeyin önünden) çekilmek
58
Idioms
leap clear (of something)
v.
sekip/zıplayıp (bir şeyin önünden) çekilmek
59
Idioms
make (something) clear (to one)
v.
(bir şeyi biri için) açıklığa kavuşturmak
60
Idioms
make (something) clear (to one)
v.
(bir için bir şeye) açıklık getirmek
61
Idioms
make (something) clear (to one)
v.
(bir şeyi biri için) anlaşılır hale getirmek
62
Idioms
stay clear of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yolu kapatmamak
63
Idioms
stay clear of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) engel oluşturmamak
64
Idioms
stay clear of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
65
Idioms
stay clear of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yanına yaklaşmamak
66
Idioms
stay clear of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bulaşmamak
67
Idioms
steer clear of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bulaşmamak
Trade/Economic
68
Trade/Economic
clear (something) through customs
v.
gümrükten çıkarmak
69
Trade/Economic
clear (something) through customs
v.
gümrükten geçirmek
70
Trade/Economic
clear (something) through customs
v.
gümrük muamelesini yapmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of clear something
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy