Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
düz yer
Bedeutungen von dem Begriff
"düz yer"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
düz yer
level
n.
2
General
düz yer
level area
n.
3
General
düz yer
smeeth
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"düz yer"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 24 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
geniş ve düz yer
plain
n.
2
General
geniş düz yer
flat
n.
3
General
güneş saati göstergesinin üzerinde yer aldığı düz hat
substyle
n.
Technical
4
Technical
homojen ve heterojen düz yüzeyli lastik yer döşemeleri
homogeneous and heterogeneous smooth rubber floor coverings
n.
5
Technical
homojen ve heterojen düz yüzeyli köpük sırtlı lastik yer döşemeleri
homogeneous and heterogeneous smooth rubber floor coverings with foam backing
n.
6
Technical
saat mekanizmasında yer alan bir tür düz disk
roller table
n.
Architecture
7
Architecture
triglifin olukları arasında yer alan düz yüzey
meros
n.
8
Architecture
triglifin olukları arasında yer alan düz yüzey
merus
n.
Anatomy
9
Anatomy
uzun kemikte ortada yer alan düz ve uzun kısım
diaphysis
n.
10
Anatomy
yemek borusu ile midenin birleşim kısmında yer alan düz kas lifi halkası
gastroesophageal sphincter
n.
11
Anatomy
(balık yüzgeci) operkulum önünde yer alan düz bir kemik
preopercular
n.
12
Anatomy
operkulum önünde yer alan düz kemik ile ilgili
preopercular
adj.
Marine Biology
13
Marine Biology
(balık yüzgeci) operkulum önünde yer alan düz bir kemik
preoperculum
n.
14
Marine Biology
(balık yüzgeci) operkulum önünde yer alan düz bir kemik
preopercle
n.
Astronomy
15
Astronomy
(gezegen veya uydu yüzeyinde bulunan) geniş ve düz yer
palus
n.
16
Astronomy
güneş saati göstergesinin üzerinde yer aldığı (düz hat)
substylar
adj.
Zoology
17
Zoology
düz burunlu yarasa familyasında yer alan taksonomik bir cins
ia
n.
Environment
18
Environment
dağ silsileleri arasında yer alan düz vadi
park
n.
Geography
19
Geography
yüksekte yer alan büyükçe ve düz toprak parçası
plateau
n.
20
Geography
nehir veya deniz kıyısında yer alan, genellikle alüvyonlu ve verimli olan düz arazi
merse
n.
Wagering
21
Wagering
(düz atların yer aldığı) at yarışı
classic
n.
Ornithology
22
Ornithology
kuzey amerika'nın kuzeyi ile avrasya'nın batısında yer alan düz suratlı iri bir baykuş
great gray owl
n.
23
Ornithology
kuzey amerika'nın kuzeyi ile avrasya'nın batısında yer alan düz suratlı iri bir baykuş
strix nebulosa
n.
24
Ornithology
kuzey amerika'nın kuzeyi ile avrasya'nın batısında yer alan düz suratlı iri bir baykuş
great grey owl
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of düz yer
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy