dead-end - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dead-end

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "dead-end" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
dead-end adj. çıkmaz
General
dead-end n. çıkmaz sokak
dead-end n. durma noktası
dead-end adj. sefil
dead-end adj. geleceği olmayan
dead-end adj. perişan
Idioms
dead-end n. ilerlemeye elverişsiz durum
dead-end n. gelişmeye kapalı konu
dead-end n. bir yere varmayan yol
dead-end n. yolun sonu
dead-end n. netice
dead-end v. sınırlamak
dead-end v. sona erdirmek
dead-end v. bitirmek
dead-end v. son vermek
dead-end v. son bulmak
dead-end v. çıkmaza girmek
dead-end adj. bir yere gitmeyen
dead-end adj. bir yere götürmeyen
dead-end adj. ilerleme/gelişme vadetmeyen
dead-end adj. ilerleme/gelişme olanağı tanımayan

Bedeutungen, die der Begriff "dead-end" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 75 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
dead end n. çıkmaz
dead end street n. çıkmaz sokak
dead end n. açmaz
dead end n. küldösak
dead end n. çıkmaz sokak
dead end n. kör baca
dead end n. kör uç
dead end n. boru son ucu
dead-end street n. çıkmaz sokak
dead-end kid n. sokak çocuğu
reach dead end v. çözümsüzlüğe ulaşmak
come to a dead end v. çıkmaza girmek
come to dead end v. açmaza düşmek
come to dead end v. açmaza getirmek
come to dead end v. açmaza sürüklemek
come to dead end v. açmaza girmek
come to a dead end v. açmaza girmek
lead into a dead end v. çıkmaza sokmak
lead into a dead end v. açmaza getirmek
lead into a dead end v. açmaza sürüklemek
reach a dead end v. açmaza girmek
bring to a dead end v. ölü noktaya getirmek
dead end v. çıkmaza girmek
Idioms
dead end n. yolun sonu
dead end n. son nokta
dead end n. bir şeyin bitimi
reach a dead end v. açmaza girmek
come to a dead end v. çıkmaza girmek
reach a dead end v. çıkmaza girmek
be at a dead end v. durma noktasına gelmek
come to a dead end v. çıkmaza saplanmak
be at a dead end v. gelişememek
reach a dead end v. kördüğüm olmak
be at a dead end v. ölü noktaya gelmek
be at a dead end v. sonuç elde edilemeyecek duruma gelmek
be at a dead end v. sonu olmayan olmayan bir aşamaya gelmek
be at a dead end v. sonuçsuz kalmak
be at a dead end v. umutsuz duruma gelmek
reach a dead end v. çıkmaz yola girmek
reach a dead end v. yolun sonuna ulaşmak
dead end v. ilerlememek
dead end v. bitmek
dead end v. sona gelmek
dead end v. çıkmamak
bring (someone or something) to a dead end v. (birini/bir şeyi) çıkmaza sokmak
bring (someone or something) to a dead end v. (birini/bir şeyi) içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
bring something to a dead end v. bir şeyi çıkmaza sokmak
bring something to a dead end v. bir şeyi içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
bring something to a dead end v. bir şeyi çıkmaza sürüklemek
bring something to a dead end v. bir şeyi kör noktaya getirmek
bring something to a dead end v. bir şeyi bitirmek
bring something to a dead end v. bir şeyi yolun sonuna getirmek
at a dead end expr. durma noktasında
at a dead end expr. ölü noktada
at a dead end expr. sonu olmayan bir aşamada
at a dead end expr. umutsuz durumda
at a dead end expr. ileri gitmenin/gelişmenin mümkün olmadığı bir noktada
at a dead end expr. son noktada
at a dead end expr. çıkmazda
at a dead end expr. açmazda
at a dead end expr. yolun sonunda
Trade/Economic
dead end job n. kariyer yapılamayacak iş
Technical
dead-end water main n. ana su borusu kör ucu
dead-end-street n. çıkmaz sokak
Electric
dead end n. ölü uç
Automotive
dead end n. çıkmaz yol
Traffic
dead end ahead n. ileri çıkmaz yol levhası/tabelası
dead end ahead n. ileri çıkmaz yol
Railway
dead end track n. devamı olmayan yol
dead end track n. kör yol
Slang
a dead end n. bir yere götürmez
a dead end n. çıkmaz
Modern Slang
an evolutionary dead-end n. evrimin sonu, evrimin son noktası
an evolutionary dead-end n. evrimin geldiği/gelebileceği son nokta
an evolutionary dead-end n. evrimsel olarak gelinen son nokta