detail - Türkisch Englisch Wörterbuch

detail

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "detail" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 39 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
detail n. detay
Can you give more details of the accident?
Kazayla ilgili daha çok detay verebilir misiniz?

More Sentences
detail n. ayrıntı
The graph includes all the information in detail.
Grafikte tüm bilgiler ayrıntılı şekilde verilmiş.

More Sentences
General
detail n. teferruat
That's a minor detail.
Teferruat.

More Sentences
detail n. ayrıntı
We will scrutinise the treaties with care and attention to detail and no one should take Parliament's vote for granted.
Anlaşmaları dikkatle ve ayrıntılara özen göstererek inceleyeceğiz ve hiç kimse Parlamento'nun oyunu hafife almamalıdır.

More Sentences
detail n. detay
Secondly, we have a lack of detail.
İkinci olarak, detay eksikliğimiz var.

More Sentences
detail v. detaylandırmak
Some of these are detailed below.
Bunlardan bazıları aşağıda detaylandırılmıştır.

More Sentences
detail v. ayrıntılı olarak anlatmak
Senter and archaeologist Sally Cole detailed their findings in the March issue of the journal Palaentologia Electronica.
Senter ve arkeolog Sally Cole, bulgularını Palaentologia Electronica dergisinin Mart sayısında ayrıntılı olarak anlattı.

More Sentences
detail v. bilgi vermek
I can go into more detail if you have questions about this.
Bu konuda sorularınız varsa daha ayrıntılı bilgi verebilirim.

More Sentences
Law
detail n. ayrıntı
This is an unnecessary amount of detail.
Bu gereksiz bir ayrıntıdır.

More Sentences
Technical
detail v. detaylandırmak
The progress of the Conference will be detailed in a daily declaration.
Konferansta kaydedilen ilerleme günlük bir deklarasyonla detaylandırılacaktır.

More Sentences
detail v. listelemek
He detailed the equipment needed.
O gerekli ekipmanları listeledi.

More Sentences
Automotive
detail v. detaylı temizlemek
This car needs to be detailed first.
Bu arabanın önce detaylı temizlenmesi gerek.

More Sentences
Military
detail n. görev
Grant was appointed to detail for uploading arms.
Grant silahların yüklenmesi görevine atandı.

More Sentences
General
detail n. detaylar
detail n. ayrıntılar
detail n. incelik
detail n. tafsilat
detail n. özel göreve verme
detail n. ayrıntılı plan
detail v. ayrıntılı anlatmak
detail v. detaya girmek
detail v. detayına girmek
detail v. özel göreve vermek
detail v. noktaları birleştirmek
detail v. ayrıntılı ve açık şekilde bildirmek
detail v. dizayn resimleri yapmak
Technical
detail n. detay resmi
detail n. ayrıntı çizimi
Architecture
detail n. (korniş, payanda başlığı, sütun başlığı) küçük mimari parça
Military
detail n. müfreze
detail n. özel bir iş için seçilmiş tim
detail n. komutaya verilen günlük görevlerin yazılı olduğu liste
detail n. günlük emirlerin subaylara dağıtılması
Art
detail n. sanat eseri, zanaat veya tasarımın incelikle işlenmiş küçük unsurları
detail n. incelikle işlenmiş küçük ve sanatsal unsurlar ekleme
detail v. (oyma eseri) ince ve zarif çizim veya tasarımlarla süslemek
Photography
detail n. fotoğrafik görüntünün küçük unsurları
Archaic
detail n. ufak noktaları birleştiren anlatı
detail n. ayrıntılı açıklama

Bedeutungen, die der Begriff "detail" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 220 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
every detail n. her ayrıntı
The game is focused on every detail.
Oyun her ayrıntıya odaklanmıştır.

More Sentences
a minor detail n. küçük bir ayrıntı
Mr Pirker says that is a minor detail; to me it looks like a disaster.
Sayın Pirker bunun küçük bir ayrıntı olduğunu söylüyor; bana göre bu bir felaket gibi görünüyor.

More Sentences
fine detail n. ince ayrıntı
In this study, the geometric morphometry method is described step by step until the finest detail.
Bu çalışmada geometrik morfometri yöntemi en ince ayrıntısına kadar adım adım anlatılmıştır.

More Sentences
fine detail n. ince detay
Such fine details are very difficult to emulate without tools like ZBrush.
Bu kadar ince detayların ZBrush gibi araçlar olmadan taklit edilmesi çok zordur.

More Sentences
go into detail v. detaya girmek
Do you want me to go into detail?
Detaylara girmemi ister misin?

More Sentences
go into detail v. ayrıntılara girmek
I do not have the time to go into detail here.
Burada ayrıntılara girecek zamanım yok.

More Sentences
in detail adv. ayrıntılarıyla
Here he began to recount his misfortune in detail.
Burada talihsizliğini ayrıntılarıyla anlatmaya başladı.

More Sentences
in detail adv. detaylı olarak
When starting the application, the wall and floor structures are examined in details.
Uygulamaya başlarken duvar ve zemin yapıları detaylı olarak incelenir.

More Sentences
in detail adv. detaylıca
Tom can explain all this in detail.
Tom tüm bunları detaylıca açıklayabilir.

More Sentences
in detail adv. ayrıntılı olarak
I would hope that the ECB will explain the content and role of the first pillar in detail in its monetary policy.
ECB'nin birinci sütunun içeriğini ve rolünü para politikasında ayrıntılı olarak açıklamasını umuyorum.

More Sentences
in detail adv. ayrıntılı bir şekilde
The proposal has been made in detailed form.
Teklif ayrıntılı bir şekilde yapılmıştır.

More Sentences
in more detail adv. daha ayrıntılı olarak
The possible cases when hardship pertains are described in more detail in Paragraph 4 of the relevant article.
Zor durumların söz konusu olduğu olası durumlar, ilgili maddenin 4. Paragrafında daha ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.

More Sentences
in detail adv. detaylı bir şekilde
Mr Helmer, we have, I think, discussed the matter in detail.
Bay Helmer, sanırım bu konuyu detaylı bir şekilde tartıştık.

More Sentences
Colloquial
into detail expr. ayrıntılara
They drag us down into detail and thus conceal the real political choices.
Bizi ayrıntılara sürüklüyorlar ve böylece gerçek siyasi tercihleri gizliyorlar.

More Sentences
Trade/Economic
in detail expr. ayrıntılı olarak
In this Parliament we shall be returning in detail to the announcement that the Commission is making today.
Bu Parlamento'da, Komisyon'un bugün yapacağı duyuruya ayrıntılı olarak geri döneceğiz.

More Sentences
Computer
level of detail n. ayrıntı düzeyi
Finally, the report specifies the research areas adopted at an appropriate level of detail.
Son olarak rapor, uygun bir ayrıntı düzeyinde benimsenen araştırma alanlarını belirtmektedir.

More Sentences
Telecom
detail pages n. detay sayfalar
You can find them in their store and the product detail pages.
Bunları mağazalarında ve ürün detay sayfalarında bulabilirsiniz.

More Sentences
General
detail card n. ayrıntı kartı
detail file n. ayrıntı sırası
detail file n. ayrıntı dosyası
detail engineering n. detay mühendisliği
detail drawing n. detay resmi
detail printing n. ayrıntı basımı
small detail n. ufak detay
detail drawing n. ayrıntı resmi
detail paper n. saman kağıdı
detail paper n. ayrıntı kağıdı
detail drawing n. ayrıntı çizimi
detail paper n. etüt kağıdı
corner detail n. köşe detayı
every last detail of the contract n. kontratın en ufak/ince ayrıntısı
a minor detail n. ufak bir ayrıntı
guard detail n. koruma ekibi
equipment detail n. ekipman detayı
every single detail n. her ince ayrıntı
protective services detail (psd) n. koruma ekibi
protective services detail (psd) n. güvenlik ekibi
personal protection detail (ppd) n. güvenlik ekibi
personal security detail n. güvenlik ekibi
security detail n. koruma ekibi
personal protection detail (ppd) n. koruma ekibi
security detail n. güvenlik ekibi
personal security detail n. koruma ekibi
discuss in detail v. masaya yatırmak
take up in detail v. bütün boyutlarıyla ele almak
examine in detail v. ayrıntılı incelemek
consider in detail v. bütün boyutlarıyla ele almak
discuss something in utter detail v. bütün boyutlarıyla ele almak
discuss something with scrupulous attention to detail v. bütün boyutlarıyla ele almak
discuss in detail v. ayrıntıyla ele almak
examine in detail v. ayrıntıyla ele almak
examine in detail v. ayrıntılı ele almak
discuss in detail v. ayrıntılı ele almak
give detail v. ayrıntıya inmek
go into detail v. ayrıntıya inmek
examine in detail v. detaylı incelemek
go into more detail v. daha fazla detaya girmek
go into more detail v. daha fazla teferruata girmek
enter into further detail v. ayrıntılara girişmek
go in further detail v. ayrıntılara girişmek
be explained in detail v. detaylı açıklanmak
be explained in detail v. detaylı anlatılmak
observe every detail v. tüm ayrıntıları gözlemlemek
tell every detail v. tüm detayları anlatmak
tell every detail v. bütün detayları anlatmak
miss one tiny detail v. küçük bir ayrıntıyı kaçırmak
describe the scene in detail v. olay yerini detaylı tarif etmek
discuss in detail v. ayrıntılı tartışmak
discuss in detail v. detaylı tartışmak
detail [us] v. (aracı) özenle baştan sona temizleyip parlatmak
in detail adj. mufassal
detail-oriented adj. detaylara önem veren
in detail adv. uzun uzadıya
in detail adv. yeterince
in detail adv. tafsilatla
in detail adv. teferruatla
in every detail adv. her noktada
in great detail adv. enine boyuna
in detail adv. etraflıca
in vivid detail adv. ayrıntıyla
in detail adv. tafsilatlı
in detail adv. genişçe
in great detail adv. son derece detaylı biçimde
in more detail adv. daha etraflıca
in more detail adv. daha ayrıntılı bir şekilde
in detail adv. detaylı şekilde
in minute detail adv. dakikasına kadar
in minute detail adv. dakikası dakikasına
Phrasals
detail someone to someone or something v. birini bir şeye/birine (iş, grup) vermek
detail someone to someone or something v. birini bir şeye/birine (iş, grup) tahsis etmek
detail (one) to (someone or something) v. (birini bir şeyle) görevlendirmek
detail (one) to (someone or something) v. (birine) bir görev vermek
detail for (something) v. (bir göreve) atamak
detail someone for something v. birini bir göreve seçmek
detail for (something) v. (bir şey) için görevlendirmek
detail (one) to (someone or something) v. (birini) bir göreve atamak
detail someone to someone or something v. birini bir şeye/birine (iş, grup) seçmek
detail someone to someone or something v. birini bir şeye/birine atamak
detail for (something) v. (bir göreve) vermek
detail someone for something v. birini bir göreve atamak
detail someone for something v. birini bir şey için görevlendirmek
detail to v. -e bir görev vermek
detail to v. -i bir göreve atamak
detail for v. göreve seçmek
detail for v. için görevlendirmek
detail for v. göreve atamak
detail for v. göreve vermek
Phrases
attention to detail n. detaylara gösterilen özen
attention to detail n. ayrıntılara edilen dikkat
in minute detail adv. en ince ayrıntısına kadar
as it is explained in detail expr. ayrıntılı olarak açıklandığı üzere
god is in the detail expr. tanrı ayrıntıda gizlidir
god is in the detail expr. ayrıntılara dikkat etmek iyi sonuç almayı sağlar
god is in the detail expr. iyi sonuç almak küçük detaylara özen göstermekten geçer
god is in the detail expr. işin sırrı ufak detaylarda gizlidir
Proverb
the devil lies in the detail şeytan ayrıntıda gizlidir
the devil lies in the detail şeytan ayrıntıda gizlidir
Colloquial
down to the last detail expr. son ayrıntısına kadar
just one final detail expr. son bir detay
down to the last detail expr. son detayına kadar
into detail expr. detaylara
Idioms
a stickler for detail n. çok detaycı
down to the last detail expr. tüm ayrıntılarıyla
down to the last detail expr. en ufak ayrıntıya kadar
down to the last detail expr. en ince ayrıntısına kadar
in graphic detail expr. çok (fazlasıyla) ayrıntılı olarak
the devil's in the detail expr. şeytan ayrıntıda gizlidir
the devil is in the detail expr. şeytan ayrıntılarda gizlidir
Speaking
no detail is insignificant expr. hiçbir ayrıntı önemsiz değildir
Trade/Economic
detail account n. detay hesap
detail column n. detay sütunu
detail column n. izahat sütunu
detail account n. tali hesap
detail account n. yardımcı hesap
detail account n. müfredat hesabı
invoice detail n. fatura detayı
bill detail n. fatura detayı
for farther detail expr. ayrıntı için
Law
mistake in detail n. ayrıntıda hata
Technical
blank detail specification n. boş detay özelliği
detail card n. değişiklik kartı
grout box detail n. enjeksiyon kutusu detayları
detail file n. değişiklik kütüğü
detail drawings n. dizayn resimleri
detail file n. ayrıntı kütüğü
detail drawing n. detay
detail drawing n. ayrıntı
detail drawing n. detay resim
threshold of detail n. ayrıntı eşiği
detail drawings n. detay projeleri
detail drawing n. ayrıntı resmi
typical detail n. tipik detay
blank detail specification n. boş detay özellikleri
detail design n. ayrıntı tasarımı
detail drawing n. ayrıntı çizimi
detail drawing n. detay resmi
blank detail specification standard n. boş detay özellik standardı
customer detail specifications n. müşteri detay özellikleri
Computer
show detail n. ayrıntıyı göster
show detail n. ayrıntı göster
show detail n. göster ayrıntı
summary rows below detail n. ayrıntı altında özet satırlar
summary columns to right of detail n. ayrıntı sağında özet sütunlar
same as detail n. ayrıntı ile aynı
show/hide detail n. ayrıntıyı göster/gizle
ctl detail n. ctl ayrıntısı
crl detail n. crl ayrıntısı
detail records n. ayrıntı kayıtlar
detail section n. ayrıntılar kısmı
detail record n. ayrıntı kaydı
detail report n. ayrıntı raporu
detail data n. ayrıntı alanı
event detail n. olay ayrıntıları
finest detail n. en belirgin ayrıntı
hide detail n. ayrıntı gizle
invoice detail id n. fatura ayrıntı no
less detail n. az ayrıntı
less detail n. daha az ayrıntı
more detail n. çok ayrıntı
move to detail n. ayrıntıya taşı
output detail n. çıktı ayrıntıları
order detail id n. sipariş ayrıntı no
threshold of detail n. ayrıntı eşiği
detail printing n. ayrıntı basımı
detail file n. ayrıntı dosyası
detail card n. değişiklik kartı
detail file n. ayrıntı kütüğü
detail card n. ayrıntı kartı
detail file n. değişiklik kütüğü
Informatics
detail report n. ayrıntı raporu
Telecom
subsystem detail design n. altsistem ayrıntılı tasarım
detail design phase n. ayrıntılı tasarım aşaması
call detail recording n. çağrı detay kaydı
call detail recording n. ayrıntılı arama kaydı
call detail rating point n. arama detayı derecelendirme noktası
call detail information source n. arama detayı bilgi kaynağı
call detail collection point n. arama detayı toplama noktası
call detail generation point n. arama detayı oluşturma noktası
station message-detail recording n. istasyon mesajını ayrıntılı kaydetme
internet protocol detail record n. internet protokolü detay kaydı
Textile
design detail n. tasarım detayı
Construction
construction detail n. yapım detayı
detail sheet n. ayrıntı paftası
Automotive
auto detail shop n. oto kuaförü
Pharmaceutics
detail aid n. görsel destek malzemesi
detail aid n. tıbbi ürün bilgilerini içeren basılı (kitapçık veya broşür) veya elektronik belgeler
detail man n. ilaç mümessili
detail man n. ilaç üreten firmaların doktor ve eczacı gibi uzmanlara yeni ilaçları tanıtıp satmakla görevli temsilcisi
Tobacco
task detail sheet n. görev detay formu
Environment
lod (level of detail) n. detay seviyesi
lod (level of detail) n. ayrıntı düzeyi
Military
manning detail n. top mürettebatı
target detail post n. hedef postası
observing detail n. gözetleme postası
spotting detail n. kestirme postası
billeting detail n. konakçı heyeti
pit detail n. işaretçiler
detail strip n. ayrıntılı sökme
Cinema
detail shot n. ayrı çekimi
detail focus n. ayrı çekimi