dilli - Türkisch Englisch Wörterbuch

dilli

Bedeutungen von dem Begriff "dilli" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Geography
dilli n. doğu timor'un başkenti

Bedeutungen von dem Begriff "dilli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dilli loquacious adj.
dilli glib adj.
dilli tongued adj.
dilli talkative adj.
dilli voluble adj.
dilli renable [obsolete] adj.
Linguistics
dilli languaged adj.
Music
dilli tongue adj.

Bedeutungen, die der Begriff "dilli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 176 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
keskin dilli sharp-tongued adj.
General
çok dilli polyglot n.
My ideal woman is shapely, intelligent and a polyglot.
Benim ideal kadınım düzgün, zeki ve çok dilli.

More Sentences
çok dilli kimse linguist n.
We need a linguist to translate the prisoner's statement.
Mahkûmun ifadesini tercüme edecek çok dilli birine ihtiyacımız var.

More Sentences
tek dilli monolingual adj.
It is a monolingual nation.
Tek dilli bir millettir.

More Sentences
üç dilli trilingual adj.
Would you like to study in a trilingual programme with a strong international orientation?
Güçlü bir uluslararası yönelime sahip üç dilli bir programda okumak ister misiniz?

More Sentences
çok dilli multilingual adj.
It is a multilingual country located in Africa.
O, Afrika'da bulunan çok dilli bir ülke.

More Sentences
tatlı dilli soft-spoken adj.
Layla was very charming and soft-spoken.
Leyla çok çekici ve tatlı dilliydi.

More Sentences
çok dilli multi-lingual adj.
System messages appear as plain text and are multi-lingual.
Sistem mesajları düz metin olarak görünür ve çok dillidir.

More Sentences
iki dilli bilingual adj.
Some versions of the Bible are bilingual.
İncil'in bazı versiyonları iki dillidir.

More Sentences
Technical
çok dilli multilingual adj.
This Parliament must continue to be multilingual.
Bu Parlamento çok dilli olmaya devam etmelidir.

More Sentences
Computer
çok dilli multilingual adj.
We have temporary multilingual information panels across Parliament's building here.
Buradaki Parlamento binasında geçici olarak çok dilli bilgilendirme panolarımız var.

More Sentences
çok dilli multi-language adj.
Most of the other multi-language coding apps listed offer a few languages at best.
Listelenen diğer çok dilli kodlama uygulamalarının çoğu en iyi ihtimalle birkaç dil sunar.

More Sentences
Literature
iki dilli sözlük bilingual dictionary n.
Bilingual dictionaries are allowed.
İki dilli sözlüklere izin var.

More Sentences
Linguistics
iki dilli bilingual adj.
Our customer service agents can assist you in developing a bilingual hiring pool for the fast growing Latin American market.
Müşteri hizmetleri temsilcilerimiz, hızla büyüyen Latin Amerika pazarı için iki dilli bir işe alım havuzu geliştirmenize yardımcı olabilir.

More Sentences
çok dilli polyglot adj.
Polyglots are sexier.
Çok dilli insanlar daha seksi.

More Sentences
tek dilli monolingual adj.
Europe boasts a collection of relatively small and predominantly monolingual regions.
Avrupa, nispeten küçük ve ağırlıklı olarak tek dilli bölgelerden oluşan bir koleksiyona sahiptir.

More Sentences
General
çok dilli sözlükler polyglot dictionaries n.
dudu dilli pleasant talker n.
tatlı dilli smoothy n.
sürme dilli kilit deadlock n.
çok dilli sözlük multilingual dictionary n.
sivri dilli olma acridity n.
sivri dilli olma acridness n.
aşırı tatlı dilli olma unctuosity n.
tatlı dilli blandisher n.
yalandan tatlı dilli olup dindarlık taslayan ikiyüzlü kimse mawworm n.
tek dilli üflemeli enstrümanla çalınan hareketli bir halk dansı müziği hornpipe n.
dilli anahtarda içi oyuk kısım pipe n.
tatlı dilli, kurnaz ve iki yüzlü kimse slapeface n.
sivri dilli tip criticizer n.
tatlı dilli kimse sugarer n.
tatlı dilli olmak honey v.
tatlı dilli suave adj.
iki dilli diglot adj.
tatlı dilli soft spoken adj.
tatlı dilli candied adj.
aşırı tatlı dilli unctuous adj.
tatlı dilli smooth spoken adj.
yalandan tatlı dilli mealymouthed adj.
çatal dilli forked-tongued adj.
tatlı dilli smooth-tongued adj.
dudu dilli soft-spoken adj.
sivri dilli sharp-tongued adj.
tatlı dilli pleasant-spoken adj.
yapmacık tatlı dilli mealy-mouthed adj.
tatlı dilli smooth-spoken adj.
sivri dilli snippy adj.
tek dilli single-language adj.
yarı-iki dilli semi-bilingual adj.
çatal dilli fissilingual adj.
keskin dilli tart-tongued adj.
sivri dilli tart-tongued adj.
sivri dilli attack adj.
aşırı tatlı dilli unctious adj.
dilli olmayan unvocal adj.
dört dilli quadrilingual adj.
yalandan tatlı dilli mealy adj.
aşırı tatlı dilli mellowy adj.
uçları dilli ve oluklu (kereste) -headed adj.
uçları dilli ve oluklu (kereste) headed adj.
uzun dilli long-tongued adj.
aşırı derecede tatlı dilli oily adj.
çok dilli polyglottous adj.
çok dilli polyglottic adj.
çok dilli polyglottal adj.
çok dilli polylingual adj.
beş dilli pentaglot adj.
tatlı dilli pleasant-tongued adj.
çatal dilli serpent-tongued adj.
tatlı dilli pretty-spoken adj.
sivri dilli snip-snap adj.
açık dilli perspicuous adj.
net dilli perspicuous adj.
sivri dilli bir şekilde acridly adv.
(biyolojideki taksonomik isimlerde) dilli anlamı veren son ek -glossa suf.
Colloquial
kadınları kolaylıkla tavlayan tatlı dilli adam sweet talker n.
kadınları kolaylıkla tavlayan tatlı dilli adam smoothy n.
kadınları kolaylıkla tavlayan tatlı dilli adam charmer n.
kadınları kolaylıkla tavlayan tatlı dilli adam smoothie n.
çatal dilli mealy-mouthed adj.
çatal dilli mealymouthed adj.
yapmacık tatlı dilli mealymouthed adj.
yapmacık tatlı dilli mealy-mouthed adj.
yılan dilli forked-tongued adj.
Idioms
tatlı dilli sweet talker n.
tatlı dilli bir konuşmacı silver-tongued orator n.
sivri dilli olmak give the rough edge of one's tongue v.
sivri dilli olmak give rough edge of one's tongue v.
yılan dilli olmak have a forked tongue v.
tatlı dilli olmak have a silver tongue v.
tatlı dilli honey-tongued adj.
tatlı dilli silver-tongued adj.
tatlı dilli honey-mouthed adj.
tatlı dilli silky smooth adj.
Technical
nötr dilli röle neutral tongue relay n.
üç dilli makaralı palanga triple tackle block n.
iki dilli klavye bilingual keyboard n.
yuvarlak dilli sürme barrel bolt n.
ek dilli kilit auxiliary dead latch n.
dilli anahtar bit key n.
dilli kontak reed contact n.
çift dilli kilit double-bolt lock n.
çok dilli kilit multiple-bolt lock n.
zıvanalı dilli ek mortise and tenon joint n.
çatal ve dilli bağlantılar clevis and tongue couplings n.
cıva ile ıslatılmış dilli kontak ünitesi mercury wetted reed contact unit n.
dilli frekansmetre reed-type frequency meter n.
cıva ile ıslatılmış dilli kontak birimleri mercury wetted reed contact units n.
ibreli ve titreşen dilli frekansmetre frequency meter of pointer and vibrating-reed type n.
Computer
kanada çok dilli canadian multilingual n.
çok dilli kod sayfası multilingual code page n.
çok dilli kod sayfası multilanguage code page n.
dilli kontak reed contact n.
iki dilli klavye bilingual keyboard n.
çok dilli bilgisayar programı polyglot n.
Informatics
dilli kontak reed contact n.
Electric
nötr dilli röle neutral tongue relay n.
Traffic
iki dilli yol işaretleri bilingual road signs n.
Marine
palanga dilli makarası davit n.
dilli makara pulley n.
Zoology
meksika uzun dilli yarasası hognose bat (choeronycteris mexicana) n.
(bazı sürüngen ve böcekler) iri dilli phaneroglossal adj.
(yılan) çatal dilli split-tongued adj.
Education
iki dilli eğitim bilingual education n.
Literature
altı dilli hexaglot adj.
Linguistics
çok dilli pluraliser n.
çok dilli pluralizer n.
üç dilli kimse trilingual n.
tek dilli kimse unilingual n.
tek dilli kimse monoglot n.
tek dilli kimse monolingual n.
tek dilli kimse monolinguist n.
çok dilli kimse linguistician n.
çok dilli kimse multilinguist n.
çok dilli kimse multilingual n.
okinawa dilli okinawan n.
çok dilli plurilingual adj.
çoğul dilli plurilingual adj.
tek dilli monoglot adj.
tek dilli unilingual adj.
üç dilli triglot adj.
tek dilli unilingual [canada] adj.
çok dilli interlingual adj.
iki dilli olarak bilingually adv.
çok dilli şekilde multilingually adv.
History
(hanedanlık armalarında) dilli hayvan motifi içeren langued adj.
Religious
çok dilli bir incil'den alınmış tek dilli metin içeren incil nüshası polyglot n.
16. yüzyılda ispanya'da basılan çok dilli incil'e ait veya ilgili complutensian adj.
Music
çift dilli enstrüman double reed instrument n.
ahşap nefesli ve çift dilli bir eski zaman müzik aleti shawm n.
tek ya da çift dilli üflemeli alet reed instrument n.
tek/çift dilli üflemeli müzik aleti çalan kimse (saksafon, klarnet gibi) reedman n.
tek ya da çift dilli üflemeli müzik aletleri çalanların oluşturduğu orkestra veya bando reed section n.
rönesans döneminde yaygın olan, kıvrık borulu çift dilli tahta bir nefesli müzik aleti krummhorn n.
rönesans döneminde yaygın olan, kıvrık borulu çift dilli tahta bir nefesli müzik aleti krumhorn n.
bir orkestradaki flütler ve tek veya çift dilli üflemeli aletler woodwind n.
(klarnet, saksafon) tek dilli müzik aleti single-reed woodwind n.
(klarnet, saksafon) tek dilli müzik aleti single-reed instrument n.
tek/çift dilli üflemeli aletin tonuna benzer reedy adj.
tek/çift dilli üflemeli aletin tonuna benzeyen reedy adj.
Librarianship
sekiz metinden oluşan çok dilli kitap octapla n.
Latin
teker dilli kurbağagiller diecoglossidae n.
sarı karınlı teker dilli kurbağa bombina variegata n.
Archaic
üç dilli trilinguar adj.
Ornithology
çentikli dilli pteroglossal adj.
Reptiles
perdeli ayaklı ve uzun dilli çeşitli semender türlerinden biri web-toed salamander n.
mavi dilli kertenkele bluetongue (tiliqua scincoides) n.
çatal dilli kertenkeleleri içeren bir takson grubu fissilinguia n.
kalın dilli (iguana, keler vb.) pachyglossal adj.
(kertenkele) kalın dilli pachyglossate adj.
çatal dilli kertenkeleler grubuna ait fissilingual adj.
çatal dilli kertenkeleler grubu ile ilgili fissilingual adj.
Entomology
toprağa çukur kazan yalnız yaşayan kısa dilli bir arı familyası andrenidae n.
toprağa çukur kazan yalnız yaşayan kısa dilli bir arı familyası family andrenidae n.
Modern Slang
keskin dilli kimse acid tongue n.
sivri dilli kimse acid tongue n.