due in - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

due in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "due in" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
due in v. gelmesi beklenmek
due in adj. kalan süre
due in adj. gelecek
due in adj. beklenen
Trade/Economic
due in n. alacak

Bedeutungen, die der Begriff "due in" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
payment in due date n. zamanında ödeme
payment in due date n. gününde ödeme
deliver in due time v. zamanında teslim etmek
be due back in court v. (...'de/da) tekrar mahkemeye çıkmak
in due course of adv. esnasında
in due course adv. sırası gelince
in due time adv. vakti gelince
in due time adv. zamanı gelince
in due form adv. kanuni formaliteye göre
in due course adv. zamanla
in due course adv. vakti gelince
in due course adv. zamanı gelince
in due form adv. usulü dairesinde
in due time adv. vaktinde
in due course adv. zamanında
in due time adv. zamanında
in due course adv. zamanla
in due course adv. zaman içinde
in due course adv. düzenli olarak
in due time adv. talep edilen süre içerisinde
Phrases
due in no small part to n. esasen -den dolayı
in due course expr. bilmünasebe
due in no small part to expr. daha çok -den
due in no small part to expr. küçümsenmeyecek/azımsanmayacak ölçüde...nedeniyle
due in no small part to expr. temel olarak -den dolayı
Colloquial
in due time expr. sırası gelince
in due course expr. sırası gelince
in due season expr. sırası gelince
in due course expr. sırası geldiğinde
in due course expr. vaktinde/zamanında
in due course expr. zamanı geldiğinde
in due time expr. vaktinde/zamanında
in due form expr. usulüne göre
in due course expr. zamanı gelince
in due form expr. usulüne uygun
in due season expr. zamanı gelince
in due time expr. zamanı gelince
in due time expr. vakti gelince
in due season expr. vakti gelince
in due course expr. vakti gelince
Idioms
in due time expr. zamanı gelince
in due season expr. zamanı gelince
in due course expr. zamanı gelince
in due course expr. zamanla
in due course expr. zaman içinde
Speaking
you're due in court in ten minutes expr. on dakika sonra mahkemede olmalısın
Trade/Economic
holder in due course n. bir ticari senedin gerçek hamili
cash outflows due to investment in non-current assets n. duran varlık yatırımlarına ilişkin nakit çıkışları
in due of time expr. süresi içinde
in due course of time expr. vaktinde
in due course of time expr. zamanında
Law
negligence in taking due precautions during performance of commercial transactions or in receiving of pledges n. ticaret muamelatında ve rehin almakta lazım olan tedbirlerin ihmali
in due form expr. gerekli şekle uygun
Technical
loss due to carbon in bottom ash n. curufta yanmamış karbon kaybı
Medical
nausea/vomiting due to hyponatremia in the course of hypothyroidism n. hipotiroidi seyrinde gelişen hiponatremiye bağlı bulantı/kusma
bone and joint infection in the newborn due to intravenous procedure n. yenidoğanda intravenöz girişime bağlı kemik ve eklem enfeksiyonu
Military
supply from stock in hand or due-in n. mevcut veya gelecek stoktan ikmal