eaten - Türkisch Englisch Wörterbuch

eaten

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "eaten" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
eaten adj. yenmiş
I do not like seeing animals get eaten alive.
Hayvanların canlı canlı yendiğini görmekten hoşlanmıyorum.

More Sentences
eaten adj. yenilmiş
Layla was attacked and eaten by wild dogs.
Layla vahşi köpekler tarafından saldırıya uğradı ve yenildi.

More Sentences

Bedeutungen, die der Begriff "eaten" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 41 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
be eaten v. yenmek
In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
Kenya'da kavrulmuş termitler Ugali ile birlikte yenir.

More Sentences
be eaten v. yenilmek
Tom rescued the dog from being eaten by the hungry soldiers.
Tom, köpeği aç askerler tarafından yenilmekten kurtardı.

More Sentences
be eaten alive v. canlı canlı yenmek
I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
Felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yendiğini duydum.

More Sentences
moth-eaten adj. güve yemiş
We have to replace this moth-eaten carpet.
Bu güve yemiş halıyı değiştirmek zorundayız.

More Sentences
half-eaten adj. yarısı yenmiş
There was a half-eaten pizza on the table.
Masanın üstünde yarısı yenmiş bir pizza vardı.

More Sentences
Technical
moth-eaten adj. güve yemiş
We must replace this moth-eaten carpet.
Bu güve yemiş halıyı değiştirmeliyiz.

More Sentences
General
something eaten with one's bread n. katık
eaten up with pride v. kendini devaynasında görmek
be eaten up with pride v. kendini devaynasında görmek
eaten away adj. aşınmış
moth eaten adj. güve yemiş
worm-eaten adj. kurt yemiş
worm-eaten adj. kurtlar tarafından yenmiş
worm-eaten adj. kurtyenikli
moth-eaten adj. eski püskü
moth-eaten adj. yırtık pırtık
termite-eaten adj. termit tarafından yenmiş
half-eaten adj. kısmen tüketilmiş
worm-eaten adj. çürümüş
worm-eaten adj. çürük
worm-eaten adj. eski moda
worm-eaten adj. demode
worm-eaten adj. modası geçmiş
worm-eaten adj. çağdışı
worm-eaten adj. antika
moth-eaten adj. harap
moth-eaten adj. köhnemiş
moth-eaten adj. bakımsız
moth-eaten adj. modası geçmiş
moth-eaten adj. zamanı geçmiş
moth-eaten adj. demode
Phrasals
eaten up with something v. bir şeyle tükenmek
eaten up with something v. bir şeyden içi içini yemek
Proverb
revenge is a dish best eaten cold intikam soğuk yenen bir yemektir
revenge is a dish best eaten cold. intikam soğuk servis edilen bir yemektir
Colloquial
eaten up with jealousy adj. kıskançlıktan içi içini yiyen
eaten up with (something) adj. (bir şeyle) kendini yiyip bitiren
eaten up with (something) adj. (bir şeyden) içi içini yiyen
judging by the amount of food eaten expr. yenilen yemek miktarına bakarsak
judging from the amount of food eaten expr. yenilen yemek miktarına bakarsak
Gastronomy
meal eaten before starting fasting in ramadan n. sahur