eliyle - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

eliyle



Bedeutungen von dem Begriff "eliyle" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
eliyle by favour of adv.
eliyle in care of adv.
eliyle per prep.
eliyle cum prep.
eliyle care of prep.
Phrases
eliyle c/- (care of) expr.
eliyle c/o (care of) expr.
Trade/Economic
eliyle per expr.
eliyle care of expr.

Bedeutungen, die der Begriff "eliyle" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 139 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yazarın kendi eliyle yazılmış autograph n.
bir memleketin sanayi ve tarımının devlet eliyle yürütülmesi etatism n.
insan eliyle yapılan şey artefact n.
sağ eliyle iş görme right handedness n.
insan eliyle yapılmış şey artefact n.
insan eliyle yapılan şey artifact n.
imza sahibinin eliyle yazılmış holograph n.
insan eliyle yapılmış şey artifact n.
ekonominin devlet eliyle yönetimi etatism n.
insan eliyle yapılmış şeyler artifacts n.
utanarak insanın yüzünü eliyle kapaması facepalm n.
insan eliyle yapılmışlık artifactuality n.
insan eliyle yapılmış şeyler artefacts n.
insan eliyle öldürülme homicide n.
hükümdar veya devlet eliyle verilen itibara sahip bir grup insan order n.
eliyle veya makine ile ayırma işi yapan işçi separator n.
hakkını kendi eliyle almak take the law into one's own hands v.
eliyle koymuş gibi bulmak find very easily v.
birine eliyle kenara geç demek wave someone aside v.
işini kendi eliyle bozmak kill the goose that lays the golden eggs v.
eliyle beslemek handfeed v.
eliyle beslemek give food to a person or an animal by hand v.
birisini koluyla/eliyle yana itmek elbow someone aside v.
(birini) eliyle beslemek spoon-feed (someone) v.
eliyle yoklayıp seçmek look [dialect] v.
insan eliyle yapılmış artefactual adj.
insan eliyle yapılmış artifactual adj.
sağ eliyle iş gören right handed adj.
çoğu işini sağ eliyle yapan right-handed adj.
sağ eliyle iş gören righthanded adj.
insan eliyle yapılmış artifactitious adj.
insan eliyle değiştirilmiş manipulated by the hand of man adj.
imza sahibinin eliyle yazılmış olan holographical adj.
kendi eliyle atarak (imza) autographically adv.
iki eliyle with both hands adv.
kendi eliyle by hand adv.
egemenlik eliyle royally adv.
kendi eliyle himself pron.
Phrasals
birine eliyle işaret etmek motion to someone v.
eliyle yoklayıp seçmek pick over v.
(eliyle) dur işareti yapmak wave someone or something off v.
birine eliyle make something at someone v.
(birini bir yerden) uzaklaştırmak için eliyle işaret etmek wave someone back (from something) v.
eliyle geri gidin işareti yapmak wave someone back (from something) v.
bir yerine eliyle vurmak slap on v.
eliyle kovmak wave off v.
eliyle kovalamak wave off v.
eliyle uzaklaştırmak wave off v.
eliyle uzaklaşmasını işaret etmek wave off v.
eliyle geri gitmesini işaret etmek wave off v.
eliyle geride durmasını işaret etmek wave off v.
eliyle reddettiğini işaret etmek wave off v.
eliyle hayır işareti yapmak wave off v.
eliyle olumsuz işaret yapmak wave off v.
eliyle iptal işareti yapmak (spor) wave off v.
eliyle işaret edip geçersiz kılmak (spor) wave off v.
eliyle geç işareti yapmak wave through v.
eliyle işaret ederek devam etmesini sağlamak wave through v.
geçmesi için eliyle yönlendirmek wave through v.
eliyle vurup uzaklaştırmak bat away v.
eliyle itmek bat away v.
eliyle kovalamak bat away v.
eliyle savuşturmak bat away v.
eliyle başından atmak bat away v.
bitkinin uç kısımlarını eliyle koparmak pinch out v.
eliyle yavaşça/hafifçe vurmak clap on v.
koluyla/eliyle yana itmek elbow aside v.
(bir şeyi) eliyle yoklayarak aramak fish for (something) v.
(birine) eliyle (birinden/bir şeyden) uzaklaşmasını işaret etmek motion (one) away from (someone or something) v.
-e eliyle işaret etmek motion to v.
(birine) eliyle işaret etmek motion to (one) v.
ana sapı eliyle kopararak yeni sapların çıkmasını sağlamak pinch back v.
(bir şeye) eliyle temas etmek/dokunmak touch to (something) v.
eliyle gitmesi/uzaklaşması/geri çekilmesi için işaret etmek wave away v.
eliyle/elini sallayarak kovmak/defetmek/dağıtmak wave away v.
eliyle savmak wave away v.
eliyle gitmesi/uzaklaşması/geri çekilmesi için işaret yapmak wave back v.
eliyle işaret ederek durdurmak wave down v.
eliyle yanına çağırmak wave down v.
eliyle yanına gelmesini işaret etmek wave down v.
eliyle devam etmesini işaret etmek wave on v.
Colloquial
insan eliyle hukuka aykırı şekilde öldürülen kimse homicide [us] n.
utanarak eliyle yüzünü kapatma face-palm n.
(basketbol topunu) avucuyla/tek eliyle kavramak palm (something) v.
Idioms
eliyle saçlarını taramak run one's hand through one's hair v.
eliyle saçlarını taramak run one's fingers through one's hair v.
eliyle/parmaklarıyla saçını taramak run one's fingers through one's hair v.
eliyle/parmaklarıyla saçını taramak run one's hand through one's hair v.
(başkasının yaptığını) tek eliyle yapabilmek could do something with one arm tied behind their back v.
(başkasının yaptığını) tek eliyle yapabilmek could do something with one hand tied behind their back v.
eliyle (bir şeye) dokunuyor olmak have (one's) hands on (something) v.
eliyle (bir şeyi) tutuyor olmak have (one's) hands on (something) v.
(birine/bir şeye) eliyle dokunmak put (one's) hands on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) eliyle taciz etmek put (one's) hands on (someone or something) v.
(birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak put one's hands on (someone, something, or an animal) v.
(birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak lay one's hands on (someone, something, or an animal) v.
(bir şeyi) tek eliyle bile yapabilmek could (do something) with one arm tied behind (one's) back v.
(bir şeyi) tek eliyle bile yapabilmek could (do something) with one hand tied behind (one's) back v.
iki eliyle bir siki doğrultamamak couldn't organize an orgy in a brothel v.
tek eliyle bile yapabilmek do something with one hand behind your back v.
tek eliyle bile yapabilmek do something with one hand (tied) behind your back v.
işini kendi eliyle bozmak (kill) the golden goose v.
maşa varken ateşi eliyle tutmak keep a dog and bark (oneself) v.
(bir şeyi) kendi eliyle teslim etmek make a present of (something) v.
bir şeyi (birine) kendi eliyle teslim etmek make a present of something (to somebody) v.
bir şeyi kendi eliyle/elleriyle yapmak make something with your own fair hand v.
bir şeyi kendi eliyle/elleriyle yapmak make something by your own fair hand v.
eliyle dokunmak put hands on v.
eliyle taciz etmek put hands on v.
eliyle/parmaklarıyla saç taramak run fingers through hair v.
hakkını kendi eliyle almak take the law into one's hands v.
hakkını kendi eliyle almak take the law into own hands v.
hakkını kendi eliyle almak take the law into your own hands v.
iki eliyle bir işi beceremeyen can't find one's butt with both hands in broad daylight expr.
(birinin) kendi eliyle by (one's) own hand expr.
tek eliyle bile with one hand (tied) behind your back expr.
Speaking
kendi eliyle with his own hand expr.
Trade/Economic
imza sahibinin eliyle yazılmış belge holograph n.
kendi eliyle hakkını durdurma estop n.
Law
imza sahibinin eliyle yazılmış holograph adj.
Zoology
annesi tarafından terk edilmiş ve insan eliyle yetiştirilmiş olan cade adj.
Botanic
yerli bitki örtüsü insan eliyle tahrip edilmiş alanlarda yetişen bir ot ruderal n.
Hunting
silahın tetik eliyle tutulan kısmı grip n.
silahın ateşlenebilmesi için tetik eliyle sıkılaması gereken ek emniyet tertibatı grip safety n.
Basketball
savunmacının defans yaptığı rakibe eliyle şarj uygulayarak pozisyonunu bozması hand-checking n.
rakibi eliyle kontrol ederek savunma yapmak hand check v.
Boxing
boksörün sağ eliyle attığı yumruk right n.
Music
kendi eliyle yazılmış autograph adj.
Slang
iki eliyle bir siki doğrultamamak couldn't organize a piss-up in a brewery v.
birini eliyle tatmin etmek diddle v.
birini eliyle boşaltmak diddle v.
eliyle boşaltmak wank off [uk] v.
iki eliyle bir siki doğrultamamak couldn't find their ass with a flashlight and two hands v.
iki eliyle bir siki doğrultamaz can't find (one's) butt with both hands expr.
iki eliyle bir siki doğrultamaz can't find butt with both hands expr.
British Slang
iki eliyle bir siki doğrultamamak couldn't organise a piss-up in a brewery v.
Modern Slang
bilgisayar faresini iki eliyle de etkili şekilde kullanabilen ambimousetrous adj.
hem sağ hem de sol eliyle yazabilen ambidexterous adj.
bir şeyi iki eliyle de aynı oranda kötü yapan ambisinistrous adj.