elongated - Türkisch Englisch Wörterbuch

elongated

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "elongated" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
elongated adj. uzatılmış
In the photo his face was slightly elongated.
Fotoğrafta yüzü hafifçe uzatılmıştı.

More Sentences
elongated adj. uzun
Indoors, in the shape of an elongated rectangle, furniture is arranged along a long wall.
İç mekanda, uzun bir dikdörtgen şeklinde, mobilyalar uzun bir duvar boyunca düzenlenmiştir.

More Sentences
elongated adj. uzun
These people arrived as giants with elongated skulls.
Bu insanlar uzun kafatasları olan devler olarak geldiler.

More Sentences
elongated adj. uzatılmış
The five-door Isuzu Rodeo on the elongated base is more spacious and comfortable.
Uzatılmış tabandaki beş kapılı Isuzu Rodeo daha geniş ve konforludur.

More Sentences
elongated adj. uzamış
elongated adj. ince
elongated adj. narin
elongated adj. zayıf
elongated adj. gerilmiş
elongated adj. esnetilmiş
Technical
elongated adj. uzamış
Medical
elongated adj. elonge

Bedeutungen, die der Begriff "elongated" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 12 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
an elongated grape n. gelinparmağı
an elongated gourd n. borukabağı
elongated shoot n. uzun sürgün
Technical
elongated material n. uzun taneli malzeme
elongated sulphide inclusion n. uzamış sülfür kalıntı
elongated grain n. uzamış tane
elongated ferrite grain n. uzamış ferrit tanesi
elongated single domain magnets n. uzamış tek bölgeli mıknatıslar
elongated silicate inclusion n. uzamış silikat kalıntı
elongated saltcake seed n. uzun sülfat kabarcığı
elongated hole n. uzun delik
Geography
elongated ridge n. uzamış sırt