fall with - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

fall with

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "fall with" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fall with v. rastlamak
fall with v. uymak
fall with v. uyum sağlamak
fall with v. karşılaşmak

Bedeutungen, die der Begriff "fall with" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 144 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fall in love with v. sevdalanmak
fall out with somebody v. arası açılmak
fall in love with v. meyil vermek
fall out with somebody v. biriyle bozuşmak
fall behind with v. sürüncemede kalmak
fall in with v. kabul etmek
fall in love with v. abayı yakmak
fall about with laughter v. katıla katıla gülmek
fall in love with v. vurulmak
fall in with v. rastlamak
fall behind with v. gecikmek
fall in love with v. ateşine yanmak
fall in with v. uyuşmak
fall in step with v. ayak uydurmak
fall into step with v. ayak uydurmak
fall in love with v. yanmak
fall out with v. kavga etmek
fall out with v. külahları değişmek
fall out with v. bozuşmak
fall in love with v. aşık olmak
fall out with v. papaz olmak
fall out with v. birbirine girme
fall out with v. arası açılmak
fall in with v. rastlaşmak
fall in with v. tesadüfen karşılaşmak
fall in love with v. birine aşık olmak
fall in love with v. gönlünü kaptırmak
fall in love with v. aşka düşmek
fall in with somebody v. uyuşmak
fall in with somebody v. rastlamak
fall in with somebody v. kabul etmek
fall in with somebody v. -e rastlamak
fall into line with v. aynı şekilde hareket etmek
fall out of favor with v. gözden düşmek
fall into step with v. ortama ayak uydurmak
fall in step with v. ortama ayak uydurmak
fall out with each other v. birbirine düşmek
fall out of touch with v. -ile irtibatı kaybetmek
fall out of touch with v. -ile irtibatı yitirmek
fall in with a strong team v. güçlü bir takıma düşmek
Phrasals
fall in with v. katılmak
fall in with v. ile hemfikir olmak
fall in with v. uymak
fall in with v. boyun eğmek
fall in with v. razı olmak
fall in with something v. aynı yolda olmak
fall in with something v. bir şeyi kabullenmek
fall in with something v. hemfikir olmak
fall in with something v. razı olmak
fall behind with something v. (taksit/düzenli ödeme vb.) ödeyememek
fall behind with something v. (bir kaç taksit vb ödeyemeyerek) geriye düşmek
fall in with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) vakit geçirmeye başlamak
fall in with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) takılmaya başlamak
fall in with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) tesadüfen tanışmak
fall in with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
fall in with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/hemfikir olmak
fall in with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) sorunsuz bir arada olabilmek
fall in with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uyuşmak
fall in with someone or something v. birine/bir şeye bulaşmak
fall in with someone or something v. biriyle/bir şeyle bir ilişki içine girmek
fall out with (someone) v. (biriyle) kavga etmek
fall out with (someone) v. (biriyle) külahları değişmek
fall out with (someone) v. (biriyle) bozuşmak
fall out with (someone) v. (biriyle) papaz olmak
fall out with (someone) v. (biriyle) birbirine girmek
fall out with (someone) v. (biriyle) arası açılmak
fall out with (someone) v. (biriyle) ağız dalaşına girmek
fall out with (someone) v. (biriyle) atışmak
fall out with (someone) v. (biriyle) kapışmak
fall out with (someone) v. (biriyle) tartışmak
fall out with (someone) about (something) v. (biriyle bir şey) hakkında kavga etmek
fall out with (someone) about (something) v. (biriyle bir konuda) külahları değişmek
fall out with (someone) about (something) v. (biriyle bir konuda) bozuşmak
fall out with (someone) about (something) v. (biriyle bir konuda) papaz olmak
fall out with (someone) about (something) v. (biriyle bir şey) hakkında birbirine girmek
fall out with (someone) about (something) v. (biriyle bir konuda) arası açılmak
fall out with (someone) over (something) v. (biriyle bir şey) hakkında kavga etmek
fall out with (someone) over (something) v. (biriyle bir konuda) külahları değişmek
fall out with (someone) over (something) v. (biriyle bir konuda) bozuşmak
fall out with (someone) over (something) v. (biriyle bir konuda) papaz olmak
fall out with (someone) over (something) v. (biriyle bir şey) hakkında birbirine girmek
fall out with (someone) over (something) v. (biriyle bir konuda) arası açılmak
Colloquial
fall head over heels in love with someone v. birine sırılsıklam aşık olmak
Idioms
fall out with v. ağız dalaşına girmek
fall out of love with v. aşkı bitmek
fall out with v. atışmak
fall into line with v. aynı düşüncede olmak
fall into line with v. aynı şeyleri paylaşmak
fall out with someone over something v. biriyle gırtlak gırtlağa gelmek
fall out of favor with someone v. birinin gözünden düşmek
fall out with v. birbirine girmek
fall into line with v. başkalarının düşüncelerini kabul etmek
fall into line with v. başkalarının izinden gitmek
fall out of love with v. birini artık sevmemek
fall out with v. bozuşmak
fall in love with each other v. birbirlerine aşık olmak
fall deeply in love with someone v. deliler gibi aşık olmak
fall deeply in love with someone v. deliler gibi sevmek
fall into line with the rules v. kurallara riayet etmek
fall in line with the rules v. kurallara uymak
fall out with v. kavga etmek
fall in line with the rules v. kurallara riayet etmek
fall into line with the rules v. kurallara uymak
fall out with v. kapışmak
fall out of love with v. sevgisi tükenmek
fall out of love with v. sempatisi kalmamak
fall out of love with v. soğumak
fall out with v. tartışmak
fall into line with v. uzlaşmak
try a fall with (someone) v. (biriyle) tartışmak
try a fall with (someone) v. (biriyle) atışmak
try a fall with (someone) v. (biriyle) horoz dövüşüne girmek
try a fall with (someone) v. (biriyle) dalaşmak
try a fall with (someone) v. (biriyle) rekabet etmek
try a fall with (someone) v. (biriyle) kapışmak
try a fall with (someone) v. (biriyle) müsabakaya girmek
try a fall with (someone) v. (biriyle) aşık atmak
try a fall with (someone) v. (biriyle) mücadele etmek
try a fall with (someone) v. (biriyle) çekişmek
try a fall with (someone) v. (biriyle) karşı karşıya gelmek
fall into step (beside/with somebody) v. (birine/yanındakine) ayak uydurmak
fall into step (beside/with somebody) v. (biriyle/yanındakiyle) aynı ritmi yakalamak
fall into step (beside/with somebody) v. (birinin/yanındakinin) ritmine uymak
fall in love (with something) v. (bir şeye) bayılmak
fall in love (with something) v. (bir şeyi) çok beğenmek
fall in love (with something) v. (bir şeye) aşık olmak
fall out of favor (with one) v. (birinin) gözünden düşmek
fall out of love with (someone) v. (birine olan) aşkı bitmek
fall out of love with (someone) v. (birini) artık sevmemek
fall out of love with (someone) v. (birine olan) sevgisi tükenmek
fall out of love with (someone) v. (birine) sempatisi kalmamak
fall out of love with (someone) v. (birinden) soğumak
try a fall with v. ile uğraşmak
try a fall with v. ile mücadele etmek
try a fall with v. ile başa çıkmak
try a fall with v. ile aşık atmak
try a fall with v. ile rekabet etmek
try a fall with v. ile çekişmek
try a fall with v. ile kapışmak
Speaking
you made me fall in love with you expr. beni kendine aşık ettin
Trade/Economic
start the day with a sharp fall v. güne sert bir düşüşle başlamak
fall behind with the rent v. kirayı ödeyememek
Marine
fall in with v. (karaya) yaklaşmak
fall in with v. (yeni topraklar) keşfetmek