flare - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

flare

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "flare" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 69 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
flare n. alev
flare n. titrek ışık
flare n. parlama
flare n. öfke
flare n. deniz feneri
flare n. çan etek
flare n. işaret ışığı
flare n. gösterişli
flare n. işaret fişeği
flare n. titrek parlak ışık ya da alev
flare n. (etek/pantolon) çan biçiminde genişleme
flare n. ışık
flare n. parlak ışık
flare n. gösteriş
flare n. patlak verme
flare n. taşkınlık
flare n. infilak
flare v. titrek ışık vermek
flare v. hiddetlenmek
flare v. kabarmak (etekler)
flare v. küplere binmek
flare v. sinirlenmek
flare v. alevlenmek
flare v. ışımak
flare v. çan gibi genişlemek
flare v. ışık saçmak
flare v. alazlanmak
flare v. parlak bir alevle yanmak
flare v. parlamak
flare v. birden alev almak
flare v. birden alevlenmek
flare v. genişletmek
flare v. yaymak
flare v. şeklen dışa doğru genişlemek
flare v. dışa doğru açılmak
flare v. hava akımına kapılıp gitmek
flare v. hava akımındaymışçasına pır pır etmek
flare v. birden ortaya çıkmak
flare v. zincirlerinden kurtulmak
flare v. hava akımında süzülmesini sağlamak
flare v. hava akımında dalgalandırmak
flare v. alevlendirmek
flare v. alazlandırmak
Technical
flare v. birden alev almak
flare v. genişletmek
flare v. huni vb genişletmek
Textile
flare n. ispanyol paça
Automotive
flare n. havşa
flare v. parlamak
Railway
flare n. oluklu rayların kılavuz rayın, makas göbeğinin veya geçit kanat rayının sonuna doğru eğimli şekilde genişlemesi
Aeronautic
flare n. alev topu
flare n. iniş toplaması
flare n. açık havada yanan atık gaz alevi
flare v. palyeye geçmek
flare v. (fışkıran atık yakıtı) açık havada yakmak
flare v. (uçağın) uçuş yolunu yumuşak iniş için yer ile temastan önce yatay duruma getirmek
Marine
flare n. işaret fişeği
flare n. geminin pruvasının seyir halindeyken su damlacıklarını kenara iten yukarı ve dışa doğru kıvrılan kısmı
Medical
flare n. nüksetme
flare n. bölgede damar genişlemesi ve kan toplanması sonucu kızarıklığın ciltte yayıldığı alan
flare n. gözdeki ön oda sıvısının bulutsu veya dumansı görünümü
Astronomy
flare n. güneş patlaması
Military
flare n. aydınlatma cephanesi
Sport
flare n. (amerikan futbolunda) savunma kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna atılan kısa pas
flare n. (beyzbolda) zayıfça vurulmuş hava topu
Photography
flare n. yansıma
flare n. yansıma veya çoklu yansıma sonucu oluşan ışık
flare n. fotoğraf makinesindeki hassas filme ulaşan ve görüntü oluşturmayan ışık
flare n. negatif fotoğrafta sisli veya yoğun alan

Bedeutungen, die der Begriff "flare" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 100 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
signal flare n. işaret fişeği
flare-up n. parlama
flare-up n. öfke
rescue flare n. kurtarma fişeği
rescue flare n. işaret fişeği
flare-up n. tutuşma
flare-up n. parlama
flare-up light n. el maytabı
flare-up n. öncesinde pasif olan veya hafif seyreden bir şeyin aniden şiddetlenmesi
flare-up n. faaliyette ani artış
flare-up n. şiddetlenme
flare-up n. hararetli tartışma
flare up v. harlamak
flare out v. sinirlenmek
flare up v. parlamak
flare up v. fitili almak
flare out v. küplere binmek
flare up v. öfkelenmek
flare up v. alazlanmak
flare out v. alevlenmek
flare up v. alevlenmek
flare-up v. parlayıvermek
flare-up v. aniden alevlenmek
flare-up v. alevlenmek
flare up v. aniden parlamak
flare up v. aniden hiddetlenmek
flare up v. saman alevi gibi parlamak
flare up v. kızgınlıktan patlamak
fire the flare v. fişeği ateşlemek
Phrasals
flare something out v. bir şeyi yaymak
flare something out v. bir şeyi genişletmek
flare out v. genişlemek
flare out v. yayılmak
flare out v. ışık/ateş saçmak
flare out v. ışık yaymak
flare out v. alev şeklinde ışık vermek
flare up v. aniden patlak vermek
flare up v. birden yoğunlaşmak
Idioms
flare up n. ateşli dövüş
flare up n. hareketli kavga
flare-up n. vahşi kavga
Technical
flare-back n. alev tepmesi
flare test n. bollaştırma deneyi
flare antenna n. boynuz anten
fender flare n. çamurluk genişletici
solar flare n. güneş patlaması
flare type burner n. konik yakıcı
flare fitting n. konik fitting
flare nut n. konik somun
warning flare n. uyarı ışığı
flare angle n. yayılma açısı
angle of flare n. yanma açısı
flare out v. genişletmek
Computer
flare release n. dışa açılan kanat serbest
Textile
flare legs n. ispanyol paça
Automotive
double flare n. çift cidarlı havşa
fender flare n. çamurluk ağzı
fender flare n. dodik
flare die n. havşa konisi
flare nut n. havşa somunu
iso flare n. ıso havşa açma aleti
flare nut wrench n. rakor anahtarı
single flare n. tek cidarlı havşa
Aeronautic
emergency landing flare n. mecburi iniş ihbar fişeği
automatic flare n. otomatik iniş işareti
chine flare n. sırt yayıklığı
flare-out n. inişteki uçağın süzülüş açısını yerle temas eder etmez burnunu kaldırarak hızlıca azaltıp yatay hale getirme
flare path n. gece veya kötü hava koşullarında kullanılan, aydınlatılmış uçuş pisti
flare path n. uçak pilotuna iniş sırasında kılavuzluk etmesi için ışıklarla belirlenmiş uçuş pisti hatları
flare out v. piste konuşta burun kaldırmak
Marine
certificate for rocket parachute flare n. paraşütlü işaret fişeği uygunluk sertifikası
Medical
flare-up n. (hastalık belirtisi) alevlenme
Pathology
flare-up n. nüksetme
Optics
lens flare n. mercek parlaması
lens flare n. lens parlaması
Gastronomy
flare [uk] n. domuz içyağı
Astronomy
flare star n. parıltılı yıldız
flare star n. parlaklık artışı ani ve beklenmedik olup yalnızca birkaç dakika süren yıldız
stellar flare n. yıldız püskürtüsü
solar flare n. güneş püskürtüsü
stellar flare n. yıldız patlaması
stellar flare n. güneş harici başka yıldızlarda gerçekleşen patlamalar
Military
aircraft flare n. aydınlatma fişeği (uçaktan atılan)
trip flare n. aydınlatma tuzağı
flare back n. alev geri tepmesi
flare dispenser n. aydınlatma bombası atıcısı
night bombing flare n. bombardıman aydınlatma bombası
chaff/flare n. güdümlü füze aldatıcısı
flare dud n. hedefe gönderilen nükleer bir silahın beklenen darbe ile fakat amaçlanandan daha yüksek bir irtifada infilak etmesi
flare gun n. işaret fişeği atma tabancası
signal flare n. işaret fişeği
signal cartridge (flare) n. işaret fişeği
reconnaissance flare n. keşif aydınlatma bombası
parachute flare n. paraşütlü aydınlatma bombası
flare squib n. yanıltıcı karıştırıcı
flare up v. infilak etmek
Football
flare pass n. (amerikan futbolunda) kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna ileri doğru atılan kısa pas
Photography
lens flare n. mercek parlaması
lens flare n. lens parlaması
Star Wars
flare base n. titrek ışık üssü