fringe - Türkisch Englisch Wörterbuch

fringe

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "fringe" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
fringe n. saçak
Her cat loves to play with the fringe curtain in my home.
Kedisi evimdeki saçaklı perdeyle oynamayı çok seviyor.

More Sentences
fringe n. püskül
General
fringe n. kakül
A fringe would look good with your hair colour.
Saçınızın rengine kakül yakışır.

More Sentences
fringe n. (dizi) fringe
He became famous for his performance at the Fringe.
Fringe'deki performansıyla ünlendi.

More Sentences
fringe v. kenarında bulunmak
The lake in the forest is fringed with oaks.
Ormandaki gölün kenarında meşe ağaçları bulunuyor.

More Sentences
fringe n. püsküllü saçak
fringe n. sayvan
fringe n. kenar
fringe n. pervaz
fringe n. perçem
fringe n. kahkül
fringe n. şerit
fringe n. kâkül
fringe v. kenarını bastırmak
fringe v. saçak takmak
fringe v. kenar takmak
fringe adj. alışılmadık
fringe adj. görenek dışı
fringe adj. alışılmışın dışında
Technical
fringe n. ışık dalgalarının karışması ile üretilen koyu çizgiler
Textile
fringe n. püsküllü saçak
Construction
fringe n. sınır

Bedeutungen, die der Begriff "fringe" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 76 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fringe benefit n. emeklilik sigortası gibi işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey
urban fringe n. kent varoşları
fringe benefits n. maaş dışında verilen haklar
urban fringe n. kentsel çeper
lunatic fringe n. siyasal olarak uç görüşlere sahip olan kesim
fringe water n. saçak suyu
lunatic fringe n. aşırı yandaş
fringe cult n. marjinal kült/mezhep
fringe benefits n. yan haklar
fringe science n. sınırbilim
fringe element n. uç görüş
fringe element n. görüşlerinden ötürü genel çoğunluktan ayrılan grup
fringe element n. uç noktalardaki görüşler
Idioms
be on the fringe v. eşiğinde olmak
be on the fringe v. bir düşüncenin (özellikle politik) uç noktalarında olmak
be on the fringe v. sınırında olmak
on the fringe expr. uçta/sınırda
Trade/Economic
fringe benefits n. ücret dışı yararlar
fringe pay n. yan ödemeler
salaries and fringe benefits n. personel ücret ve giderleri
fringe benefits n. ek olanaklar (şirket arabası/lojman vb)
fringe benefits n. maaş dışında verilen haklar
fringe benefits n. maaş harici ilave faydalar
fringe benefits n. sosyal yardım
wage-fringe optimum n. ücret-yan avantajlar optimumu
fringe benefit n. ek ücret
fringe items n. bir işçiye aldığı ücretin dışında sağlanan avantajların belirtildiği maddeler
fringe benefit n. işçi tazminatı
fringe item n. stok dışı dağıtım maddesi
fringe benefits n. ek menfaatler
gross reportable fringe benefits total n. bildirim gerektiren brüt yan ödenekler toplamı
fringe benefits n. maaş dışında verilen yan haklar
Politics
the lunatic fringe n. siyasi görüşleri son derece radikal olan grup
the lunatic fringe n. radikal grup
lunatic fringe n. fanatik destekçi
fringe candidate n. seçimi kazanması imkansız aday
Technical
capillary fringe n. kapiler saçak
capillary fringe n. kılcal saçak
ice fringe n. buz saçağı
fringe water n. saçak suyu
fringe area n. kenar bölge
Computer
fringe area n. girişim alanı
Informatics
fringe benefit n. yan fayda
fringe benefit n. ikincil fayda
Telecom
fringe benefits tax n. yan ödemeler vergisi
Television
fringe area n. girişim alanı
fringe area n. kenar bölge
Architecture
ball fringe n. üstünde topçuklar bulunan dekoratif saçak
Construction
lattice fringe n. kafes saçağı
Aeronautic
capillary fringe n. kılcal saçak
Anatomy
synovial fringe n. sinovya saçağı
Gastronomy
fringe cheese n. saçak peyniri
Physics
vortex fringe n. havada düz giden bir diskin çevresindeki çembersel hava akımı
Botanic
fringe cups n. çoğunlukla alt yaprakları olan, kümeler halinde yetişen bir bitki
mountain fringe n. tüylü yaprakları ve beyaz veya pembemsi çiçekleri olan bir asma
fringe bush n. abd'nin güneyine özgü olup kuzeyinde süs bitkisi olarak yetiştirilen, beyaz çiçekli küçük bir ağaç
fringe bush n. abd'nin güneyine özgü beyaz çiçekli küçük bir ağaç
fringe tree n. abd'nin güneyine özgü beyaz çiçekli küçük bir ağaç
fringe tree n. chionanthus cinsi küçük ağaçlara verilen ad
fringe tree n. abd'nin güneyine özgü olup kuzeyinde süs bitkisi olarak yetiştirilen, beyaz çiçekli küçük bir ağaç
fringe bush n. chionanthus cinsi küçük ağaçlara verilen ad
fringe bush n. abd'nin güneyine özgü olup kuzeyinde gölgelik süs ağacı olarak yetiştirilen beyaz çiçekli küçük bir ağaç
fringe tree n. abd'nin güneyine özgü olup kuzeyinde gölgelik süs ağacı olarak yetiştirilen beyaz çiçekli küçük bir ağaç
mountain fringe (artemisia frigida) n. kuzey yarımkürenin kuzeyindeki kurak bölgelerde yetişen ipeksi yaprakları ve sarımsı kahverengi çiçekleri olan kokulu çok yıllık bir bitki
fringe bush (chionanthus virginicus) n. beyaz saçak ağacı
fringe bush (chionanthus virginicus) n. saçak ağacı
Meteorology
ice fringe n. buz şeridi
Military
fringe benefits n. ücret dışı yararlar
fringe item n. sarfa tabi madde
Art
bullion fringe n. üniformaları süslemek için kullanılan altın veya gümüş iple kaplı kordon
Theatre
fringe theatre n. genelde yeni yazarların kaleme aldığı alışılmış ve ana akım tiyatrolarda sahnelenemeyen oyunlar ve bu oyunların oluşturduğu tiyatro biçimi
fringe theatre n. yeraltı tiyatrosu
fringe theatre n. alternatif tiyatro
Cinema
fringe division n. (fringe dizisinde) sınır bilim bölümü
Reptiles
fringe-toed lizard (uma notata) n. abd ve meksika çöllerinde yaşayan bir kertenkele
fringe-toed lizard (uma notata) n. püskül parmaklı kertenkele