granny - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

granny

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "granny" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
granny n. babaanne
granny n. nine
granny n. anneanne
General
granny n. cicianne
granny n. ihtiyar kadın
granny n. büyükanne
granny n. nene
granny n. acemice düğüm
granny adj. büyükanneye ait
granny adj. büyükanne ile ilişkili
granny adj. büyükannelere özgü
granny adj. yaşlı kadınlara özgü
Colloquial
granny n. rahatsız edici derecede telaşlı kimse
granny n. aşırı titiz kimse
Textile
granny adj. bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi)
Architecture
granny n. baca külahının üzerinde bulunan döner başlık
British Slang
granny v. hezimete uğratmak/uğramak

Bedeutungen, die der Begriff "granny" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 29 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
granny knot n. acemice düğüm
granny smith n. bir tür yeşil elma
granny woman n. ebe
granny woman n. ebelik eğitimi almış kadın
granny [dialect] v. ebelik yapmak
granny [dialect] v. doğurtmak
Colloquial
granny bashing n. yaşlı istismarı
granny bashing n. yaşlılara yapılan kötü muamele
granny pad n. evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü
granny pad n. evde yaşlı anne baba için ayrılan daire
granny pod n. evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü
granny pod n. evde yaşlı anne baba için ayrılan daire
(do) you kiss your granny with that mouth? expr. (küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı büyük anneni öpüyorsun?
(do) you kiss your granny with that mouth? expr. ağzına hiç yakışıyor mu?
Idioms
granny flat n. evin yaşlanan ebeveynlere ayrılmış alanı/bölümü
granny flat n. evin büyük ebeveynler için ayrılmış bölümü
granny flat n. evde büyük ebeveynlerin yaşaması için ayrılmış daire
granny flat n. evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü
granny flat n. evde yaşlı anne baba için ayrılan daire
Trade/Economic
granny bond [uk] n. sadece emeklilik yaşının üzerindekilere verilen bir tür endeksli tasarruf makbuzu
Architecture
granny flat n. mevcut yapıya entegre edilmiş, yaşlı anne veya babanın ikamet edebileceği kendine yetebilen konut
granny annexe n. mevcut yapıya entegre edilmiş, yaşlı anne veya babanın ikamet edebileceği kendine yetebilen konut
Automotive
granny gear n. arazi vitesi
Medical
granny [dialect] n. ebe
granny [dialect] n. hemşire
Optics
granny glasses n. tele benzer metal çerçeveleri genellikle burun kemiğinin altına inen oval mercekli gözlük
Slang
granny dumping n. yaşlı birini başından atma
granny dumping n. yaşlı birinden kurtulma (huzur evine/hastaneye gönderme)
granny dumping n. yaşlı birini terk etme (hastaneye/huzur evine)