hapishanede - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hapishanede



Bedeutungen von dem Begriff "hapishanede" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Idioms
hapishanede in the can adv.
Slang
hapishanede in the slammer expr.

Bedeutungen, die der Begriff "hapishanede" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kadın yönetici (hapishanede/yetimhanede) matron n.
hapishanede yatan kimse inmate n.
hapisten çıkanlara zamanında hapishanede yaptıkları işin maaşı olarak ödenen para gratuity n.
(hapishanede) nispeten tecrübesiz suçluların acımasız suçlularca yoldan çıkarılması contamination n.
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi deadline n.
hapishanede çürümek languish in prison v.
hapishanede verilen şeyler gibi kötü boob adj.
Colloquial
hapishanede geçirilen zaman stretch n.
(hapishanede) mahkumiyet stretch n.
Idioms
bir grup insanın geçmiş bir olayı/bir şeyi yanlış hatırladığı durum (nelson mandela'nın 1980'de hapishanede öldüğü konusundaki yaygın yanlış anlaşılmaya gönderme yapılarak türetilmiş bir ifade) mandela effect n.
Law
hapishanede çalışma prison labor n.
hapishanede çalışma prison labour n.
suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler halfway house n.
(ingiliz kilise hukuku) aforoz edilmiş birinin kiliseye teslim olana kadar kırk gün hapishanede tutulmasına dair baş mahkeme emri significavit n.
Politics
hapishanede çalışma prison labor n.
Military
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi dead line n.
Slang
hapishanede güvenli bölge sally port n.
hapishanede güvenli bölge sallyport n.
hapishanede ziyaretçi ile mahkumun cinsel ilişkiye girdiği bölüm pecker palace n.
uzun senedir söz konusu hapishanede yatan mahkum old-timer n.
uzun senedir söz konusu hapishanede yatan mahkum old school n.
uzun senedir söz konusu hapishanede yatan mahkum old head n.
hapishanede hindistancevizi ve sudan yapılan bir içki idiot juice n.
hapishanede yapılan alkollü içecek idiot juice n.
(hapishanede) bir memura dik dik bakmak eyeball v.
(hapishanede) disiplin cezası almak catch a beef v.