Verlauf

stretch

Bedeutungen von dem Begriff "stretch" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 178 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	stretch v.	uzatmak
2	Common Usage	stretch v.	gerinmek
3	Common Usage	stretch v.	germek
4	Common Usage	stretch v.	uzamak
General
5	General	stretch n.	uzam
6	General	stretch n.	bölüm
7	General	stretch n.	gerinme
8	General	stretch n.	elastikiyet
9	General	stretch n.	uzatma
10	General	stretch n.	kısım
11	General	stretch n.	aralıksız süre
12	General	stretch n.	gerginlik
13	General	stretch n.	esneklik
14	General	stretch n.	geniş yer
15	General	stretch n.	esneme
16	General	stretch n.	saha
17	General	stretch n.	genişleme
18	General	stretch n.	parça
19	General	stretch n.	süre
20	General	stretch n.	alan
21	General	stretch n.	çekme
22	General	stretch n.	gerilme
23	General	stretch n.	germe
24	General	stretch n.	kanunsuz davranış
25	General	stretch n.	haksız uygulama
26	General	stretch n.	sınırları aşan davranış
27	General	stretch n.	ekstrem davranış
28	General	stretch n.	son damla
29	General	stretch n.	son nokta
30	General	stretch n.	taşma noktası
31	General	stretch n.	uygulama alanında gereksiz genişleme
32	General	stretch n.	uygunsuz kapsam genişlemesi
33	General	stretch n.	lüzumsuz yayılma
34	General	stretch n.	uç nokta
35	General	stretch n.	uzunluk
36	General	stretch n.	uzaklık
37	General	stretch n.	mesafe
38	General	stretch n.	serüven
39	General	stretch n.	süreç
40	General	stretch n.	süre
41	General	stretch n.	sınırsız yüzey
42	General	stretch n.	devamlı yüzey alanı
43	General	stretch n.	sonsuz genişlik
44	General	stretch n.	faaliyet süresi
45	General	stretch n.	faaliyet uzunluğu
46	General	stretch n.	seans
47	General	stretch n.	oturum
48	General	stretch n.	güçlülük
49	General	stretch n.	sağlamlık
50	General	stretch n.	kuvvetlilik
51	General	stretch n.	zihni zorlama
52	General	stretch n.	aklı yorma
53	General	stretch n.	beyni yorma
54	General	stretch n.	mental yorgunluk
55	General	stretch n.	zihinsel yorgunluk
56	General	stretch n.	esneme amaçlı yürüyüş
57	General	stretch n.	iplik sarma makinesine ait dış hareket
58	General	stretch n.	(seçim kampanyası) son aşama
59	General	stretch n.	sonuç aşaması
60	General	stretch n.	nihai aşama
61	General	stretch n.	leylek gibi kimse
62	General	stretch n.	kazık gibi kimse
63	General	stretch n.	uzun ince kimse
64	General	stretch n.	sırık gibi kimse
65	General	stretch n.	enginlere yayılan
66	General	stretch n.	silsile
67	General	stretch v.	sündürmek
68	General	stretch v.	zorlamak
69	General	stretch v.	sermek
70	General	stretch v.	boyunca devam etmek (belirli bir süre)
71	General	stretch v.	yayılmak
72	General	stretch v.	uzanmak
73	General	stretch v.	yeterli gelmek
74	General	stretch v.	uzamak
75	General	stretch v.	gerinmek
76	General	stretch v.	esnetmek
77	General	stretch v.	gerilmek
78	General	stretch v.	sünmek
79	General	stretch v.	çekmek (çorap)
80	General	stretch v.	esnemek
81	General	stretch v.	büyütmek
82	General	stretch v.	yetmek
83	General	stretch v.	gerginleştirmek
84	General	stretch v.	abartmak
85	General	stretch v.	yaymak
86	General	stretch v.	açılmak
87	General	stretch v.	gerdirmek
88	General	stretch v.	esneme yapmak
89	General	stretch v.	kasmak
90	General	stretch v.	çekmek
91	General	stretch v.	streçlemek
92	General	stretch v.	(kanatlarını) açmak
93	General	stretch v.	gömülmek üzere serip yerleştirmek
94	General	stretch v.	düşürmek
95	General	stretch v.	yumruk ile yere indirmek
96	General	stretch v.	yere sermek
97	General	stretch v.	uzuvlarını çekmek
98	General	stretch v.	(birinin) kolunu bacağını açmak
99	General	stretch v.	zorlamak
100	General	stretch v.	yormak
101	General	stretch v.	burkmak
102	General	stretch v.	aşmak
103	General	stretch v.	çoğaltmak
104	General	stretch v.	doğal sınırını geçirmek
105	General	stretch v.	daha iyi performans için genişletmek
106	General	stretch v.	geliştirmek
107	General	stretch v.	iyileştirmek
108	General	stretch v.	(atı) ön bacaklarını çekerek esnetmek
109	General	stretch v.	(vuruşu hızlandırarak) birden fazla kaleye yönlendirmek
110	General	stretch v.	baskı yapmak
111	General	stretch v.	enerjik bir şekilde ilerlemek
112	General	stretch v.	ısrar etmek
113	General	stretch v.	bir şeyi diretmek
114	General	stretch v.	uçuşa geçmek
115	General	stretch v.	(kürek çekmede) aşırı efor harcamak
116	General	stretch v.	(kürek çekmede) büyük bir çaba harcamak
117	General	stretch v.	idare etmek
118	General	stretch v.	(sınırlarını) zorlamak
119	General	stretch adj.	elastik
120	General	stretch adj.	esneyen
121	General	stretch adj.	genişleyen
122	General	stretch adj.	uzayan
123	General	stretch adj.	normalden uzun
124	General	stretch adj.	uzun arabalara ait veya ilgili
125	General	stretch adj.	(limuzin) oturma alanı genişleyen araba türüne ait veya ilgili
126	General	stretch adj.	streç (pantolon vs.)
Colloquial
127	Colloquial	stretch n.	hapishanede geçirilen zaman
128	Colloquial	stretch n.	limuzin
129	Colloquial	stretch n.	uzun araç
130	Colloquial	stretch n.	(hapishanede) mahkumiyet
Technical
131	Technical	stretch v.	germek
132	Technical	stretch v.	uzatmak
133	Technical	stretch v.	uzamak genleşmek
Computer
134	Computer	stretch expr.	ger
135	Computer	stretch expr.	genişlet
136	Computer	stretch expr.	yay
137	Computer	stretch expr.	uzat
Radio
138	Radio	stretch v.	(yayının zamanında bitmesi için) ağırdan alıp zaman kazanmak
139	Radio	stretch v.	(programı) uzatmak
140	Radio	stretch v.	(program hızını) yavaşlatmak
141	Radio	stretch v.	(programı) geniş bir zamana yaymak
Textile
142	Textile	stretch adj.	sentetik ipten yapılan
143	Textile	stretch adj.	kompozit iplikten yapılan
144	Textile	stretch adj.	sentetik dokulu
145	Textile	stretch adj.	kompozit dokulu
146	Textile	stretch adj.	(ip) esnek
147	Textile	stretch adj.	(ip) sağlam
148	Textile	stretch adj.	(ip) dayanıklı
Marine
149	Marine	stretch n.	(karula yakası üzerinde) rüzgara karşı seyretme
150	Marine	stretch v.	rüzgar yönünde denize açılmak
151	Marine	stretch v.	rüzgar yönünde seyretmek
Chemistry
152	Chemistry	stretch n.	germe
Military
153	Military	stretch n.	askerlik süresi
Sport
154	Sport	stretch n.	(hipodromda, yarış pistinde) düz çizgi/kenar
155	Sport	stretch n.	son düzlük
156	Sport	stretch n.	yarış pistinde bitiş noktası
Baseball
157	Baseball	stretch n.	atıcının topu göndermeden önce aldığı esneme pozisyonu
Archaic
158	Archaic	stretch n.	kural ihlali
159	Archaic	stretch n.	kanun ihlali
160	Archaic	stretch n.	sınır aşımı
161	Archaic	stretch n.	yetki aşımı
162	Archaic	stretch n.	abartılı beyan
163	Archaic	stretch n.	doğruyu eğip bükme
164	Archaic	stretch n.	yalan söyleme
165	Archaic	stretch n.	aralıksız gezi
166	Archaic	stretch n.	aralıksız yürüyüş
167	Archaic	stretch n.	uzayan yolculuk
168	Archaic	stretch n.	uzayan yürüyüş
169	Archaic	stretch n.	abartılmış hikaye
170	Archaic	stretch n.	gerçeği yansıtmayan olay anlatımı
171	Archaic	stretch n.	palavra
172	Archaic	stretch n.	mavra
173	Archaic	stretch n.	kuyruklu yalan
174	Archaic	stretch v.	boynundan asmak
175	Archaic	stretch v.	asarak idam etmek
176	Archaic	stretch v.	asmak
177	Archaic	stretch v.	darağacında sallandırmak
British Slang
178	British Slang	stretch n.	cezaevinde geçirilen süre

Bedeutungen, die der Begriff "stretch" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 244 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	stretch out v.	uzatmak
2	Common Usage	stretch out v.	uzanmak
General
3	General	stretch of land along the seashore n.	kıyı kuşağı
4	General	stretch of land along the seashore n.	kıyı şeridi
5	General	coastal stretch n.	kıyı şeridi
6	General	home stretch n.	(proje) son aşama
7	General	home stretch n.	son düzlük
8	General	home stretch n.	işin sonuna gelme
9	General	home stretch n.	işi kolaylama
10	General	home stretch n.	düze çıkma
11	General	stretch runner n.	(son düzlükte) büyük bahis konulan yarış atı
12	General	stretch-out n.	ücretsiz fazla mesai sistemi
13	General	stretch-out n.	gerinme
14	General	stretch-out n.	açılma
15	General	stretch-out n.	gerginlik
16	General	stretch-out n.	tasarruf tedbiri
17	General	stretch-out n.	kemer sıkma
18	General	stretch-out n.	(savunma alanı) üretim planlarında gevşeme
19	General	stretch-out n.	üretimin geniş bir zamana yayılması
20	General	stretch-out n.	kredi vadesinin uzatılması
21	General	stretch the truth v.	abartmak
22	General	stretch a rule v.	kuralın bir kısmını görmezlikten gelmek
23	General	stretch out v.	esnetmek
24	General	stretch oneself out v.	gerinmek
25	General	have a stretch v.	gerinmek
26	General	give oneself a stretch v.	gerinmek
27	General	stretch out v.	alabildiğine uzatmak (uzuvlarını)
28	General	stretch a rule v.	kuralı harfi harfine uygulamamak
29	General	stretch oneself v.	gerinmek
30	General	stretch out v.	germek
31	General	stretch out v.	uzatmak (kollar/bacaklar)
32	General	stretch tight v.	kasmak
33	General	endlessly stretch (out) v.	uçsuz bucaksız uzanmak
34	General	stretch a tarp v.	branda germek
35	General	stretch one’s legs v.	bacaklarını esnetmek
36	General	stretch forth from something v.	(bir yerden) (bir şey) uzamak/uzayıp gitmek
37	General	stretch one's legs v.	bacaklarını germek
38	General	stretch one's legs v.	ayaklarını germek
39	General	stretch [obsolete] v.	dayanma gücü olmak
40	General	stretch [obsolete] v.	dirayetli olmak
41	General	stretch [obsolete] v.	dayanıklı olmak
42	General	stretch [obsolete] v.	güçlü kalmak
43	General	stretch [obsolete] v.	pes etmemek
44	General	stretch [obsolete] v.	yetkisi olmak
45	General	stretch [obsolete] v.	nüfuzu olmak
46	General	stretch along v.	uzun ve geniş alan kaplamak
47	General	at full stretch adv.	tamamen uzanmış vaziyette
48	General	at a stretch adv.	durup dinlenmeksizin
49	General	at a stretch adv.	hiç durmadan
50	General	by a stretch of imagination adv.	hayal gücünü kullanarak
51	General	at a stretch adv.	ara vermeden
52	General	at a stretch adv.	bir hamlede
53	General	at a stretch adv.	aralıksız
54	General	on the stretch adv.	gergin halde
55	General	at a stretch adv.	aralıksız bir hamlede ara vermeden
56	General	at a stretch adv.	durmadan
57	General	at a stretch adv.	durup dinlenmeden
Phrasals
58	Phrasals	stretch across (something) v.	boyunca uzanmak
59	Phrasals	stretch out v.	boylu boyunca uzanmak
60	Phrasals	stretch out to v.	kolunu uzatmak
61	Phrasals	stretch out to v.	uzanmak
62	Phrasals	stretch away to v.	-e kadar uzanmak
63	Phrasals	stretch away v.	(boylu boyunca) uzanmak
64	Phrasals	stretch away (from something) v.	(bir yerden) (bir şey) uzamak/uzayıp gitmek
65	Phrasals	stretch away v.	-e uzanmak
66	Phrasals	stretch away v.	-e doğru uzayıp gitmek
67	Phrasals	stretch away v.	-e doğru uzamak
68	Phrasals	stretch away v.	uzayıp gitmek
69	Phrasals	stretch away v.	uzaklaştırmak
70	Phrasals	stretch away v.	uzağa almak
71	Phrasals	stretch away v.	sedyede taşımak
72	Phrasals	stretch away v.	sedyeyle taşımak
73	Phrasals	stretch away v.	sedyeyle götürmek
74	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
75	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) önünden uzayıp gitmek
76	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) itibaren uzayıp gitmek
77	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) önünde uzanmak
78	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
79	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) uzağa almak
80	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	sedyede (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
81	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	sedyeyle (birinden/bir şeyden) uzağa taşımak
82	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	sedyeyle (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
83	Phrasals	stretch away from (someone or something) v.	sedyeyle (birinden/bir şeyden) uzağa götürmek
84	Phrasals	stretch away to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) kadar uzanmak
85	Phrasals	stretch away to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) doğru götürmek
86	Phrasals	stretch away to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) doğru nakletmek/taşımak
87	Phrasals	stretch forth v.	uzayıp gitmek
88	Phrasals	stretch forth v.	'-den uzayıp gitmek
89	Phrasals	stretch forth v.	öne uzatmak
90	Phrasals	stretch forth v.	ileri uzatmak
91	Phrasals	stretch forth v.	dışarı uzatmak
92	Phrasals	stretch out to (someone, something, or some place) v.	(birine, bir şeye, bir yere) doğru uzanmak
93	Phrasals	stretch out to (someone, something, or some place) v.	(birine, bir şeye, bir yere) doğru uzatmak
94	Phrasals	stretch out to (someone, something, or some place) v.	(birine, bir şeye, bir yere) doğru uzamasını/uzanmasını sağlamak
Phrases
95	Phrases	down the stretch expr.	son anlar
Proverb
96	Proverb	stretch your arm no further than your sleeve will reach	ayağını yorganına göre uzat
97	Proverb	stretch your arm no further than your sleeve will reach	yutamayacağın lokmayı çiğneme
98	Proverb	stretch your arm no further than your sleeve will reach	boyundan büyük işlere kalkışma
Colloquial
99	Colloquial	a bit of a stretch n.	abartma
100	Colloquial	a bit of a stretch n.	abartı
101	Colloquial	stretch of imagination n.	hayal gücünü zorlama
102	Colloquial	stretch the imagination v.	hayal gücünü zorlamak
103	Colloquial	at a stretch expr.	durup dinlenmeden
104	Colloquial	at a stretch expr.	durmaksızın
105	Colloquial	by every stretch of the imagination expr.	hayal gücünü kullanarak
106	Colloquial	by every stretch of the imagination expr.	hayal gücünü biraz zorlayarak
107	Colloquial	by any stretch of the imagination expr.	neresinden/nasıl bakarsan bak
Idioms
108	Idioms	the stretch n.	son aşama
109	Idioms	by no stretch of the imagination n.	aklın alamayacağı
110	Idioms	not by any stretch of the imagination n.	aklın alamayacağı
111	Idioms	the home stretch n.	son düzlük
112	Idioms	the home stretch n.	uzun soluklu ve zor bir faaliyetin son dönemleri
113	Idioms	be a bit of a stretch v.	biraz abartmak
114	Idioms	be a bit of a stretch v.	hafif abartmak
115	Idioms	be a bit of a stretch v.	biraz fazla tepki vermek
116	Idioms	be on the stretch v.	elden gelen en büyük gücü kullanmak zorunda olmak
117	Idioms	stretch (one's) legs according to the coverlet v.	ayağını yorganına göre uzatmak
118	Idioms	stretch the point v.	abartmak
119	Idioms	stretch the truth v.	abartmak
120	Idioms	stretch a point v.	abartmak
121	Idioms	stretch it v.	abartmak
122	Idioms	stretch oneself too thin v.	aynı anda pek çok işle uğraşmak
123	Idioms	stretch a point v.	ayrıcalık yapmak
124	Idioms	stretch one's leg v.	bacakları açmak
125	Idioms	stretch a point v.	bir şeye göz yummak
126	Idioms	be on the home stretch v.	bir işin sonuna gelmek
127	Idioms	stretch one's leg v.	bacakları çalıştırmak
128	Idioms	stretch a point v.	bir istisna yapmak
129	Idioms	be on the home stretch v.	düze çıkmak
130	Idioms	stretch a dollar v.	ekonomi yapmak
131	Idioms	stretch the rules v.	göz yummak
132	Idioms	make one's money stretch v.	kemer sıkmak
133	Idioms	stretch oneself too thin v.	kapasiteyi zorlamak
134	Idioms	stretch one's money v.	kemer sıkmak
135	Idioms	stretch the rules v.	kuralları esnetmek
136	Idioms	stretch a dollar v.	parayı idareli kullanmak
137	Idioms	stretch one's legs v.	(bacaklarını açmak için) yürüyüşe çıkmak
138	Idioms	stretch the rules v.	yasayı esnetmek
139	Idioms	be on the home stretch v.	(bir işi) kolaylamak
140	Idioms	stretch one's money v.	(harcamalarına dikkat etmek amacıyla) parasını gıdım gıdım harcamak
141	Idioms	stretch one's leg v.	yürüyüş yapmak
142	Idioms	make one's money stretch v.	(harcamalarına dikkat etmek amacıyla) parasını gıdım gıdım harcamak
143	Idioms	be in the home stretch v.	yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek
144	Idioms	stretch the rules v.	kuralları esnetmek
145	Idioms	stretch the rules v.	göz yummak
146	Idioms	stretch the rules v.	yasayı esnetmek
147	Idioms	stretch legs v.	bacaklarını esnetmek
148	Idioms	stretch legs v.	bacaklarını germek
149	Idioms	stretch legs v.	ayaklarını germek
150	Idioms	stretch money v.	kemer sıkmak
151	Idioms	stretch money v.	dikkatli para harcamak
152	Idioms	stretch money v.	tutumlu olmak
153	Idioms	stretch money v.	eli sıkı olmak
154	Idioms	stretch your legs v.	bacaklarını esnetmek
155	Idioms	stretch your legs v.	bacaklarını germek
156	Idioms	stretch your legs v.	ayaklarını germek
157	Idioms	by no stretch of the imagination expr.	akla hayale gelmeyecek
158	Idioms	not by any stretch of the imagination expr.	akla hayale gelmeyecek
159	Idioms	at full stretch expr.	son sürat
160	Idioms	at full stretch expr.	tam gaz
161	Idioms	in the home stretch expr.	(bir şeyin/sürecin/evrenin) sonunda
162	Idioms	in the home stretch expr.	(bir şeyin) son döneminde
163	Idioms	at full stretch expr.	yoğun biçimde (çalışma)
164	Idioms	on the stretch expr.	son düzlükte
165	Idioms	on the stretch expr.	son kısımda
166	Idioms	on the stretch expr.	sona yakın
167	Idioms	at full stretch expr.	tam kapasite
168	Idioms	at full stretch expr.	tam kapasitede
169	Idioms	at full stretch expr.	en yüksek seviyede
170	Idioms	at full stretch expr.	tam güç
171	Idioms	at full stretch expr.	azami güç
172	Idioms	at full stretch expr.	azami kapasite
173	Idioms	at full stretch expr.	azami kapasitede
174	Idioms	at full stretch expr.	var güçle
175	Idioms	by any stretch expr.	neresinden/nasıl bakarsan bak
176	Idioms	by any stretch expr.	mümkün olabilecek herhangi bir şekilde
177	Idioms	by any stretch of the imagination expr.	mümkün olabilecek/akla gelebilecek/hayal edilebilecek herhangi bir şekilde
178	Idioms	by no stretch expr.	hiçbir şekilde
179	Idioms	by no stretch expr.	akla hayale gelebilecek hiçbir yolla/yoldan
180	Idioms	in the stretch expr.	(bir şeyin/sürecin/evrenin) sonunda
181	Idioms	in the stretch expr.	(bir şeyin) son döneminde
182	Idioms	on the home stretch expr.	son düzlükte
183	Idioms	on the home stretch expr.	son kısımda
184	Idioms	on the home stretch expr.	sona yakın
Speaking
185	Speaking	it's not a stretch to say expr.	dersem abartmış sayılmam
Trade/Economic
186	Trade/Economic	stretch targets n.	zorlayıcı hedefler
187	Trade/Economic	stretch aims n.	zorlayıcı hedefler
188	Trade/Economic	stretch target n.	zorlayıcı hedef
189	Trade/Economic	stretch goal n.	zorlayıcı hedef
Technical
190	Technical	two-way stretch n.	esneyebilen malzeme
191	Technical	stretch-drawing n.	germeli çekme
192	Technical	stretch strains n.	germe gerinimleri
193	Technical	stretch former n.	germeli biçimleç
194	Technical	stretch forming n.	germeli biçimleme
195	Technical	stretch forming n.	gerdirmeli sıvama
196	Technical	stretch-broken man-made fibres n.	koparılmış yapay lifler
197	Technical	cold stretch n.	soğuk germe
198	Technical	stretch film n.	streç film
199	Technical	stretch wrap n.	streç film
Computer
200	Computer	stretch plot expr.	çizimi uzat
201	Computer	stretch to fill expr.	doldurmak için uzat
202	Computer	stretch to window expr.	pencereyi kapla
203	Computer	stretch and skew expr.	uzat ve eğ
204	Computer	stretch justify expr.	yayarak iki yana yasla
205	Computer	stretch 640 expr.	640 uzat
206	Computer	stretch/skew expr.	uzat/eğ
207	Computer	stretch 320 expr.	320 uzat
Mechanic
208	Mechanic	stretch forming n.	gerdirmeli sıvama
209	Mechanic	stretch forming n.	gerdirme
210	Mechanic	stretch forming n.	gererek şekillendirme
211	Mechanic	shrink and stretch film n.	şrink ve streç film
Textile
212	Textile	two-way stretch n.	esneyebilen malzemeden yapılmış kadın korsesi
213	Textile	stretch stitch sewing n.	elastik dikiş
214	Textile	stretch stitch sewing n.	esnek dikiş
215	Textile	stretch feeding n.	esnek dikiş
216	Textile	stretch fabric n.	streç kumaş
217	Textile	stretch fabrics n.	streç kumaşlar
218	Textile	stretch pants n.	dar pantolon
219	Textile	stretch pants n.	tayt pantolon
Construction
220	Construction	stretch ceiling n.	gergi tavan
Automotive
221	Automotive	bolt stretch n.	cıvata akma dayanımı
222	Automotive	stretch forming n.	gererek şekillendirme
223	Automotive	stretch limo n.	uzun limuzin
Medical
224	Medical	anti-stretch mark treatment cream n.	çatlak tedavisi kremi
225	Medical	stretch marks n.	çatlaklar
226	Medical	stretch mark n.	deride çatlak
227	Medical	stretch injury n.	gerilme hasarı
228	Medical	stretch marks n.	gerilme izleri
229	Medical	stretch injury n.	gerilme tipi hasar
230	Medical	tendon stretch n.	tendon gerilmesi
231	Medical	stretch mark removal formula n.	vücut çatlaklarını yok etme formülü
232	Medical	stretch mark n.	(özellikle hamilelikte) çatlak
Anatomy
233	Anatomy	stretch receptor n.	kas iğciği
234	Anatomy	stretch reflex n.	kas kasılmasına yol açan bir tür omurilik refleksi
Psychology
235	Psychology	stretch reflex n.	gerilme refleksi
236	Psychology	stretch receptor n.	gerilme alıcıları
Math
237	Math	axial stretch n.	eksenel germe
Sport
238	Sport	the stretch n.	(yarışta) son düzlük
239	Sport	cat camel stretch n.	kedi deve egzersizi
240	Sport	home stretch n.	son düzlük
Baseball
241	Baseball	the seventh-inning stretch n.	iki devre arasındaki mola
242	Baseball	from the stretch expr.	hazırlanmadan (vuruş yapma)
243	Baseball	from the stretch expr.	pozisyon almadan (vuruş yapma)
Printery
244	Printery	stretch roll n.	gerdirme valsi