saha - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

saha



Bedeutungen von dem Begriff "saha" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 45 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
saha area n.
saha field n.
saha pitch n.
General
saha spread n.
saha line n.
saha extent n.
saha compass n.
saha open space n.
saha reach n.
saha sweep n.
saha breadth n.
saha yard n.
saha tract n.
saha stretch n.
saha ground n.
saha sphere n.
saha grounds n.
saha domain n.
saha province n.
saha purview n.
saha range n.
saha field n.
saha zone n.
saha scope n.
saha ambit n.
saha course n.
saha reaume [obsolete] n.
saha reame [italian] n.
saha region n.
saha champaign n.
saha champion [obsolete] n.
saha front line n.
saha clear n.
saha fld (field) n.
Trade/Economic
saha scope n.
saha pitch n.
Politics
saha realm n.
Technical
saha bay n.
saha area n.
Agriculture
saha close [uk] n.
Tobacco
saha stage n.
Sport
saha arena n.
saha track n.
Volleyball
saha court n.
saha central court n.

Bedeutungen, die der Begriff "saha" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 402 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
orta saha çizgisi half-way line n.
orta saha çizgisi centre line n.
General
saha çalışması fieldwork n.
saha kenarı base n.
saha arkası çit backstop n.
çim saha turf n.
saha cumhuriyeti republic of sakha n.
halı saha astroturf n.
halı saha astro pitch n.
halı saha astro turf n.
halı saha football field carpet n.
saha kontrolü field control n.
saha kontrolü land control n.
gri saha grey area n.
saha nazımı excitation regulator n.
karanlık saha mikroskobu dark-field microscope n.
saha yangın sistemi field fire system n.
saha görevlisi groundskeeper n.
saha görevlisi groundsman n.
saha bakıcısı groundsman n.
saha görevlisi groundkeeper n.
saha bakıcısı groundkeeper n.
saha bakıcısı groundskeeper n.
saha çalışanı fieldworker n.
saha koordinatörü field coordinator n.
saha mühendisi site engineer n.
saha sorumlusu field supervisor n.
saha sorumlusu field manager n.
suni çim halı saha artificial turf n.
suni çim halı saha synthetic turf n.
suni çim halı saha synthetic pitch n.
suni çim halı saha astroturf n.
saha kontrolörü field controller n.
saha uygulaması field application n.
saha kontrolü site control n.
saha metraj şefi chief quantity surveyor n.
çim saha grass pitch n.
saha mühendisi practising engineer n.
saha yöneticisi field director n.
saha işi field job n.
saha işi field work n.
ön cephe/saha lideri/liderliği front-line leader/leadership n.
saha hizmeti field service n.
saha tecrübesi field experience n.
saha ekipmanları field equipment n.
aşağı derecede saha undersphere n.
iki köpeğin yarıştığı saha deneyi heat n.
(saha satışında) rut circuit n.
oval şekle sahip olan bir stadyum, arena veya saha oval n.
golf atışı çalışmak için uygun saha practice range n.
(spor) saha field n.
saha çalışması yapmak do a field study v.
saha dışına atış yapmak peg out v.
saha dışına göndermek peg out v.
(amerikan futbolu) rakip takımdan daha fazla saha kazanmak outgain v.
saha geneli site wide adj.
birliklerin bir harekata katılmak üzere araca binmeden önce toplanmaları için kullanılan (karargah veya saha) marshalling adj.
teknik bilgisi veya saha tecrübesi olmayıp yorumda bulunan desk adj.
Phrasals
saha sınırlarının dışına çıkmak/gitmek go out v.
(krikette) vurucunun saha dışında olduğu itirazında bulunmak go up for (something) v.
Colloquial
(beyzbol) yere çarpıp iki veya daha fazla iç saha oyuncusunun arasından geçen top a ground ball with eyes n.
(beysbolda) tam kale koşusu gerektirip topu saha dışına çıkaran vuruş dinger [us] n.
(beyzbolda) vurucunun topu saha dışına göndermesi it's outta here expr.
Idioms
belirsiz alan/saha a gray area n.
belirsiz alan/saha a grey area n.
yağmurdan vıcık vıcık olmuş zemin/saha a sticky wicket [uk/australia] n.
Trade/Economic
belli bir saha da belli bir iş için yetiştirilmiş ve organize olmuş kadro field force n.
ekonomik saha economic field n.
gümrüklü saha customs bonded area n.
gümrüklü saha bonded area n.
gümrüklü saha airside n.
kritik saha critical area n.
saha yöneticisi field administrator n.
saha gezisi field visit n.
saha takımı field force n.
saha ekibi field force n.
saha ziyareti field visit n.
saha satış müdürü field sales manager n.
saha satış yöneticisi field sales manager n.
saha elemanı fieldman n.
Media
saha muhabirliği field reporting n.
Advertising
kamuoyu araştırma tekniklerinin verimliliğini ölçmek için yapılan saha testi pretest n.
Technical
birim saha unit area n.
düz saha flat surface n.
feyezana maruz saha flood effected area n.
görülebilir saha visible area n.
saha jeolojisi site geology n.
saha ortam koşulları ambient site conditions n.
saha eğitimi on-site training n.
saha dolabı electrical box n.
saha bakım mühendisi field service engineer n.
saha devresi field circuit n.
saha cihazı field device n.
saha nazımı çevirme armatörü revolving armature n.
saha mühendisi field engineer n.
saha kaynağı field weld n.
saha mikroskobu field microscope n.
saha uygulama mühendisi field application engineer n.
saha biyoloğu field biologist n.
saha ölçümü field measurement n.
saha test teknisyeni field test technician n.
saha deneyi field test n.
saha aplikasyon rölesi field application relay n.
saha emisyonu field emission n.
saha reostası field rheostat n.
saha metodu field method n.
saha zayıflatması site attenuation n.
saha denemesi/deneyi field trial n.
sulanabilir saha irrigable area n.
tabii elektriksel saha natural electrical field n.
tabii saha natural area n.
yapıda kayıp saha structural loss n.
zirai saha agricultural area n.
yerleşik saha built-up area n.
Computer
saha çalışması field work n.
saha personeli field staff n.
(girdi/çıktı cihazını) tampon saha ile çalıştırmak spool v.
Telecom
avrupa telefon numaralama saha hizmetleri european telephony numbering space services n.
saha dolabına kadar lif fiber to the cabinet n.
saha taraması wardriving n.
saha taraması war driving n.
yakın saha iletişimi near field communication n.
Electric
saha kabul testi site acceptance test n.
saha dağıtım panosu marshalling kiosk n.
Architecture
içe bombeli saha shell n.
Construction
saha mühendisi field engineer n.
saha ofisi field office n.
saha deneyi test field n.
saha cihazı field device n.
saha temizliği site clearance n.
saha çizimleri shop drawings n.
saha sorumlusu construction site supervisor n.
saha deney işlemi field test procedure n.
saha çalışanları field personnel n.
saha mimarı field architect n.
saha düzenleme site grading n.
saha betonu field concrete n.
saha betonu slab on grade n.
saha talimatı field order n.
saha şefi site manager n.
saha planı plot plan n.
saha keşfi site survey n.
Automotive
iç saha infield n.
Aeronautic
görünebilen boş saha empty visual field n.
kör saha blind spot n.
miyopluk dışı saha empty field myopia n.
menzil dışı saha far field n.
radarlı saha kontrol derecesi radar airport control degree n.
saha kontrol hizmeti area control service n.
saha seyrüseferi area navigation n.
saha kontrol merkezi area controlcentre n.
radarsız saha kontrol derecesi non-radar airport control degree n.
saha seyrüseferi yolu area navigation route n.
tahditli saha restricted area n.
tehlikeli saha danger area n.
yasak saha prohibited area n.
yasaklanmış saha prohibited area n.
tehlikeli saha danger-area n.
Marine
ön saha foreland n.
saha planlama site plan n.
saha incelemesi field survey n.
yakın saha modeli near-field model n.
yakın saha tsunamisi near-field tsunami n.
Medical
saha çalışması field research n.
cerrahi saha surgery region n.
ön saha çalışması preliminary fieldwork n.
Food Engineering
aydınlık saha mikroskobu bright field microscope n.
karanlık saha mikroskobu dark field microscope n.
Math
skaler saha scalar field n.
Statistics
en kuvvetli kritik saha most powerful critical region n.
Biology
saha biyoloğu naturalist n.
Marine Biology
saha araştırması field research n.
Astronomy
saha iyonlaşma denklemi saha ionization equation n.
Agriculture
saha su derinlik eğrisi area depth curve n.
saha liste kuadratı area list quadrat n.
Breeding
(köpek için) saha deneyinde davranış tarzı character n.
Forestry
yanık saha burnt area n.
Education
saha araştırmaları semineri field research workshop n.
Environment
dilüvyal saha diluvial area n.
kavramsal saha modeli conceptual site model n.
saha azaltmasına göre alternatif deney sahası uygunluğu alternative test site suitability with respect to site attenuation n.
saha ölçek real-scale n.
saha gezileri site visits n.
topluluk açısından önemli saha sites of community importance (sci) n.
temel saha araştırması baseline environmental survey n.
kirlilik durumunu değerlendiren ve potansiyel zayıflıklarını belirleyen multidisipliner saha araştırması baseline environmental survey n.
Geography
gel-git tesirindeki bölgenin üzerindeki saha supratidal n.
eğimli saha cuesta n.
Geology
saha jeolojisi field geology n.
saha gözlemleri field observation n.
saha jeoloğu field geologist n.
Military
ayrılmış saha actual obligated space n.
bağdaşık saha homogeneous area n.
depolama yapılamayan saha nonstorage space n.
düzeltilmemiş açık sulu saha open unimproved wet space n.
durgun saha inertial space n.
emin saha safe area n.
etkisiz saha inertial space n.
etrafı çevrili saha enceinte n.
güney deniz saha komutanlığı southern sea area command n.
güvenli saha safe area n.
hayati saha vital ground n.
homojen saha homogeneous area n.
ileri saha nişangahı forward area sight n.
ileri saha forward area n.
kuzey amerika hava saha komutanlığı north american aerospace defense command n.
kuzey deniz saha komutanlığı northern sea area command n.
mayınlanmış saha mined area n.
mütecanis saha homogeneous area n.
saha şartları battlefield environment n.
saha harekatı area operations n.
saha içi muhabere intrasite communication n.
saha kontrol merkezi area control centre n.
saha topçusu field artillery n.
saha bombardımanı area bombing n.
saha jeneratörü field generator n.
sessiz saha anacoustic zone n.
süredurum saha inertial space n.
tahsisli taktik saha allocated tactical area n.
tahsis edilmiş saha actual obligated space n.
tehlikeli saha surface danger area n.
tehlikeli saha hot spot n.
yasak saha prohibited zone n.
ingiltere'de üretilen makineli, seri ateşli, kıyı ve saha silahlarını içeren mühimmat sistemlerinden biri vickers-maxim gun n.
birliklerin bir harekata katılmak üzere araca binmeden önce toplanmaları için kullanılan (karargah veya saha) marshaling adj.
(ingiliz ordusu'nda) kraliyet saha topçuları rfa (royal field artillery) abrev.
Sport
tenis ve benzeri sporlarda kortun servis hattı ile saha çizgisi arasında kalan kısmı backcourt n.
(krikette) saha oyuncusunun elde ettiği vurucuyu dışarı atma fırsatı chance n.
belirli bir ekip tarafından savunulan (yarı) saha territory n.
(buz hokeyi pistinde) orta saha the neutral zone n.
(ragbide) kale çizgisi ile saha çizgisinin arasındaki alan touch-in-goal n.
ragbide kale çizgisi ile saha çizgisinin arasındaki alanın çizgisi touch-in-goal line n.
köpeklerin doğrudan rekabet ettiği saha yarışı trial n.
tüm hava koşullarına uygun saha allweather n.
dış saha oyuncusu outfielder n.
iç saha forması home jersey n.
karşı saha upfield n.
karşı saha downfield n.
orta saha oyuncusu halfback n.
orta saha midfield n.
orta saha oyuncusu midfield player n.
saha değişimi change of ends n.
raket oyunları oynanan saha racket court n.
saha çizgisi baseline n.
saha hakemi field officer n.
saha avantajı ad court n.
(basketbol/tenis) saha kenarı courtside n.
(beyzbol) saha ortalaması fielding percentage n.
saha barikatı barrace n.
(krikette) cover ve kale gerisi arasındaki bir saha pozisyonu extra cover n.
anlık tekrarları izleyerek karar veren saha dışı hakemi video referee n.
orta saha oyuncularının hücum hattına beklere göre daha geride dizildiği bir tür saha dizilişi wishbone n.
saha sporlarında oyun dışı topları, kural dışı atışları izleyip gerçekleşip gerçekleşmediklerine karar veren görevli marker n.
yarı saha half n.
(kriket) saha wicket n.
saha kenarına yakın forvet pozisyonunda oynayan oyuncu wing n.
saha kenarına yakın pozisyonda oynayan oyuncu wingman n.
(lakros takımında) ikinci orta saha oyuncusu midfield n.
(krikette) topun zıplaması ve tahmin edilemez dönüşler yapması için kurutulup ufalanmış saha minefield n.
(kriket) saha sınırı boundary n.
(kriket) topu saha sınırı dışına çıkaran bir atış boundary n.
(kriket) topu saha sınırı dışına çıkaran bir atışla yapılan dört veya altı koşu boundary n.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüme yerleştirilen saha oyuncusu box n.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüme yerleştirilen saha oyuncusu gully n.
kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüme yerleştirilen saha oyuncusu gulley n.
saha çizgisini geçemeyen körling taşı hog n.
(körling) kısa kalan veya uzak saha çizgisini geçemeyip oyun dışı sayılan bir atış hogger n.
(körling) pist veya saha boyunca orta çizgi ile hedef noktası arasına çizilen mesafe çizgisi hogscore n.
saha avantajı homecourt advantage n.
bacak tarafında gerçekleşen bir saha savunması pozisyonu long leg n.
saha savunması pozisyonunda bulunan bir alan savunma oyuncusu long leg n.
saha arkasındaki rakip oyuncuya geçen topları durduran kimse long-stop n.
(kriket) kale arkasındaki rakip oyuncunun ardında gerçekleşen saha savunma pozisyonu long-stop n.
(kriket) kale arkasındaki rakip oyuncunun ardında gerçekleşen saha savunma pozisyonu long stop n.
(kriket) saha çizgisi run-up n.
mükemmel saha perfect pitch n.
(tenis veya squash oyununda) saha sınırları içine atılan top in n.
(beyzbol) iç saha oyuncusu infielder n.
orta saha oyuncuları midfield n.
(körlingde) saha sonundaki daire cock n.
(buz hokeyi) buzlu saha yüzeyi cushion [canada] n.
(krikette) iç saha dışı country n.
(krikette) saha görevlisi curator n.
yere değmeden saha dışına giden top skoru innings n.
orta saha inside n.
krikette vurucunun kullandığı bir saha alanı corridor of uncertainty n.
saha oyuncusu fielder n.
(krikette) dış saha oyuncusu fieldsman n.
(kriket) bir saha savunma pozisyonu fine leg n.
saha savunma pozisyonundaki kriket sporcusu fine leg n.
ingiltere'ye özgü hentbol türünün oynandığı saha fives court n.
spor etkinliklerinin yapıldığı saha scene of action n.
(krikette) vuruş yapan oyuncunun topu daha iyi görmesi için saha kenarlarına yerleştirilen yan düzenek screen n.
(kriket) meydan oyuncularının kalecinin sağında konumlandıkları saha alanı slips n.
(krikette oyuncunun aktif olarak kullandığı saha bölümündeki) saha savunma pozisyonu point n.
kriket sahasının top gönderim bölümünde alınan saha savunma pozisyonu square leg n.
(körling taşını) saha çizgisini geçmeyecek şekilde oynamak hog v.
(vuruş yapan oyuncuyu) saha dışında bırakarak oyun dışı bırakmak run out v.
saha dışına çıkarak oyun dışı kalmak run out v.
(topu) saha dışından takım arkadaşlarına pas vererek oyuna sokmak inbound v.
(buz hokeyi pakını) oyunu durduracak şekilde paten veya sopa ile saha kenarına doğru tutmak freeze v.
tam saha full-course adj.
çim saha bovling turnuvası bowls adj.
saha tarafında olan (krikette) on adj.
saha içinde onside adj.
(saha) korumasız open adj.
(saha) boş open adj.
orta saha oyuncusu olan roving [australia] adj.
saha dışından takım arkadaşına paslayarak (oyuna alma) inbounds adj.
saha sınırlarında olan inbounds adj.
saha sınırlarında meydana gelen inbounds adj.
birinci ve üçüncü saha çizgileri arasında in-bounds adj.
(krikette saha savunması) çizgiye sağ/dik açılı square adj.
saha sınırları içinde within bounds adv.
saha sınırları içinde in bounds adv.
saha sınırları içinde on the line adv.
saha içine inbounds adv.
Basketball
tam saha pres all-court press n.
bir takımın savunma yaptığı yarı saha back court n.
orta saha midcourt n.
orta saha çizgisi midcourt line n.
oyunun geçtiği yarı saha upcourt n.
oyun sırasında topun olduğu saha strong side n.
saha dışı outside n.
saha dışı out of bounds n.
tam saha pres full court press n.
tam saha full court n.
yarı saha halfcourt n.
sahanın her iki ucunda saha çizgisi ve faul çizgisi arasındaki alan key n.
tam saha pres full-court press n.
Football
maç sırasında saha kenarında teknik direktörlere, antrenörlere ve yedek oyunculara ayrılmış alan technical area n.
çim saha turf football field n.
defans ofans oynayan orta saha oyuncusu box-to-box player n.
defansif orta saha defensive midfielder n.
hücuma yönelik orta saha oyuncusu offensive center n.
hem defansif hem ofansif oynayabilen orta saha oyuncusu two-way midfielder n.
orta saha oyuncusu mid-fielder n.
ofansif orta saha attacking midfielder n.
ofansif futbolda bir tür saha dizilişi t formation n.
ofansif futbolda, oyun kurucu ve beklerin orta saha gerisinde dizilip orta saha oyuncularının onların iki yanında durmasıyla oluşan bir saha dizilişi t formation n.
orta saha oyuncusu midfield player n.
orta saha mücadelesi midfield battle n.
orta saha oyuncusu midfielder n.
ofansif orta saha offensive midfielder n.
saha kapatma cezası stadium ban n.
saha dizilişi formation n.
saha çizgileri field markings n.
tarafsız saha neutral ground n.
tarafsız bir saha a neutral venue n.
futbolda defansif bir saha dizilişi nickel n.
orta saha oyuncularının beklerin arkasında, solunda ve sağında konumlandığı bir hücum dizilişi wishbone n.
saha içi çizgisi hashmark n.
topun sayı çizgisine ulaşana dek kat ettiği saha alanı return n.
merkez orta saha centre midfielder n.
merkez orta saha center midfielder n.
orta saha oyuncusu midfielder n.
pası alan oyuncunun saha sınırları içinde yakaladığı ileri pas completion n.
(ragbide) saha sınırlarını belirlemek için kale çizgilerinin gerisine paralel çizilen iki çizgiden her biri dead-ball line n.
orta saha snapper n.
merkez orta saha oyuncusu central midfielder n.
merkez orta saha central midfielder n.
pası alan oyuncunun saha sınırları içinde yakalayabileceği şekilde (ileri pas) atmak complete v.
(topu) sağ veya sol kanattan saha ortasına atmak cross v.
pası alan oyuncunun saha sınırları içinde yakaladığı (ileri pas) complete adj.
Baseball
beysbolda orta saha center field n.
beysbolda orta saha oyuncusunun pozisyonu center field n.
beysbolda orta saha oyuncusu center fielder n.
iç saha oyuncusu ile dış saha oyuncusu arasına düşen top texas leaguer n.
dış saha oyuncusunun iç sahaya yaptığı atış throw-in n.
sahada orta alan ile sol veya sağ saha oyuncusu arasında kalan iki alandan her biri alley n.
kale kenarında duran saha oyuncusu baseman n.
beysbolda bir dış meydanı oyuncusunun ikinci kaleye dokunmadan sadece yaklaşarak koşucuyu saha dışına/auta çıkmak zorunda bıraktığı oyun neighborhood play n.
tam kale koşusu gerektirip topu saha dışına çıkaran vuruş home run n.
dış saha oyuncuları arasındaki bölge gap n.
dış saha oyuncuları arasındaki bölgeye atılan top gapper n.
atış bölgesinin belirli bir alanındaki saha yerleşimi location n.
vurucunun durduğu köşenin karşısında kalan saha bölümü opposite field n.
iç alanın ortasından atıcı tümseğinin üzerinden saha dışına atılan top diamond-cutter n.
iç saha oyuncusu infield n.
iç saha oyuncusu bölgesi infield n.
(beyzbol) iç saha oyuncusu infieldsman n.
atılan pasın iç saha oyuncusu tarafından tutularak kontrol edilmesi cutoff n.
kale kenarında duran saha oyuncusu plateman [rare] n.
ilk kale yanında pozisyon alan iç saha oyuncusu first n.
ilk kale yanında pozisyon alan iç saha oyuncusu first baseman n.
saha dışına düşecek şekilde yüksekten atılan top fly n.
ikinci kalenin solunda kalan orta saha alanı short n.
kaleden başlayarak saha çevresine uzanan çizgiler foul ball lines n.
yerden giden topu iç saha oyuncusuna atmak bounce v.
(orta saha oyuncusu) topu yakalayana kadar kalesine dönüp orada durmak tag up v.
(saha dışına düşen topa) sopayla güçlü bir şekilde vurmak pole v.
topu saha dışına düşeceği şekilde yüksekten atmak fly v.
(topu) saha dışına düşmesine sebep olacak şekilde yüksekten atmak fly v.
tam kale koşusu yapıp topu saha dışına çıkarmak park v.
(sıkışık oyun ile) koşucuyu üçüncü kaleden saha ortasına getirmek squeeze v.
saha dışı wide adj.
faul çizgileri arasında kalan (saha) fair adj.
vurucunun durduğu köşenin karşısında kalan (saha bölümü) opposite adj.
dış saha oyuncusu of (outfielder) abrev.
Archaic
geniş saha wide n.
Slang
beyzbolda dış saha oyuncusu gardener n.
Star Wars
saha stormtrooperı field stormtrooper n.