yard - Türkisch Englisch Wörterbuch

yard

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "yard" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 85 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
yard n. bahçe
Do not use soil from the yard or garden.
Bahçeden veya bahçeden toprak kullanmayın.

More Sentences
yard n. avlu
How big a yard do you have?
Ne kadar büyük bir avlunuz var?

More Sentences
yard n. yarda
The shop is 500 yards away from here.
Dükkân buradan yaklaşık 500 yarda uzakta.

More Sentences
yard n. boşluk
General
yard n. avlu
My house has a small yard.
Evimin küçük bir avlusu var.

More Sentences
yard n. bahçe (binaya ait)
You can park your car in the front yard.
Arabanı ön bahçeye park edebilirsin.

More Sentences
yard n. yarda
A meter is not quite equivalent to a yard.
Bir metre tam bir yardaya eşit değildir.

More Sentences
yard n. alan
The workers gathered in the builder's yard for the strike.
İşçiler grev için inşaat şirketi önündeki alanda toplandılar.

More Sentences
yard n. bahçe
I worked in the yard in the afternoon.
Öğleden sonra bahçede çalıştım.

More Sentences
yard n. arka bahçe
I bought some lawn gnomes for the yard.
Arka bahçe için birkaç çim cücesi aldım.

More Sentences
yard abrev. scotland yard
The culprit was caught by the Yard.
Suçlu şahıs Scotland Yard tarafından yakalandı.

More Sentences
Technical
yard n. alan
InterContinental Warszawa is a 5-star hotel in central Warsaw, 550 yards from Warsaw Central Station.
InterContinental Warszawa, Varşova'nın merkezinde, Varşova Merkez İstasyonu'na 500 metre uzaklıkta yer alan 5 yıldızlı bir oteldir.

More Sentences
yard n. yarda
How many feet are there in a yard?
Bir yardada kaç fit vardır?

More Sentences
Agriculture
yard n. bahçe
Mark off a section of your yard or garden and count the living creatures you can find in it.
Bahçenizin veya bahçenizin bir bölümünü işaretleyin ve içinde bulabileceğiniz canlıları sayın.

More Sentences
General
yard n. açıklık
yard n. evin bahçesi
yard n. 0,9144 metrelik uzunluk birimi
yard n. açık depo
yard n. şantiye
yard n. saha
yard n. açık havadaki depo
yard n. tersane
yard n. gereçlik
yard n. ağıl
yard n. yarda 0,914 mt
yard n. meydan
yard n. seren (0.9144 m)
yard n. üstü açık işyeri
yard n. yarda (0.914 metre)
yard n. yer
yard n. üstü açık depo
yard n. çok sayıda şey
yard n. çok fazla şey
yard n. açıklık
yard v. bir yere toplamak
yard v. bir yere kapatmak
yard v. bir yere koymak
yard v. bir alanda toplamak
yard adj. bahçeyle ilgili
yard adj. bahçeye ait
yard adj. bahçede kullanılan
yard adj. avluya ait
yard adj. avluya yerleştirilmiş
yard adj. ağıla ait
yard adj. ağılda kullanılan
yard adj. açık depo işleten bir kuruluşa bağlı
yard adj. açık depo işleten bir kuruluş tarafından kullanılan
yard adj. lokomotif bakım atölyesine ait
yard adj. lokomotif bakım atölyesine dair
yard adj. lokomotif bakım atölyesinde kullanılan
Colloquial
yard n. bir yarda kare
yard n. bir yarda küp
Trade/Economic
yard n. depo
Technical
yard n. boşluk
yard n. yarda 0 914 metre
yard n. yarda (91 cm)
yard n. bir yarda küpe eşit olan bir hacim birimi
yard n. yarda ölçeği
Construction
yard n. bir yapının içinde kalan etrafı çevrili açık alan
Railway
yard n. tren manevra istasyonu
yard n. lokomotif bakım atölyesi
Aeronautic
yard n. 0,914 metre
Marine
yard n. seren
yard n. tersane
yard n. giz
Zoology
yard n. (ormanda) geyiklerin kışlık yaşam bölgesi
Agriculture
yard n. tarla
yard n. arazi
Breeding
yard n. ağıl
yard n. kış otlağı
yard v. avluya kapatmak
yard v. ağıla kapıtmak
yard v. gütmek
yard v. kışlağa kapatmak
yard v. açık depoya götürmek
yard v. açık depoda saklamak
yard v. kışlakta toplamak
yard v. hayvanları hayvan pazarına toplamak
Apiculture
yard n. birleştirilmiş arı kovanları
Baseball
yard n. beyzbol sahası
Archaic
yard n. penis
Slang
yard n. mahkumların spor/vücut geliştirme gibi faaliyetlerde bulundukları cezaevi bahçesi
yard n. yüz dolar
yard n. yüz dolar
yard n. bir milyar para birimi

Bedeutungen, die der Begriff "yard" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 334 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
front yard n. ön bahçe
The kids played in the front yard.
Çocuklar ön bahçede oynadı.

More Sentences
back yard n. arka bahçe
They must be in the back yard.
Arka bahçede olmalılar.

More Sentences
prison yard n. hapishane bahçesi
Tom attacked John with a fork in the prison yard.
Tom hapishane bahçesinde John'a çatalla saldırdı.

More Sentences
main yard n. mayıstra sereni
barn yard n. çiftlik avlusu
yard sale n. evin bahçesinde yapılan istenmeyen eşya satışı
goods yard n. depo
turkish yard n. arşın
shipbuilding yard n. tersane
wood yard n. odun deposu
auto salvage yard n. araba hurdalığı
marshalling yard n. manevra garı
navy yard n. tersane
careening yard n. kalafat yeri
shipbuilding yard n. şantiye
navy yard n. harp gemileri tersanesi
scotland yard n. londra emniyet müdürlüğünün dedektif masası
shipbuilding yard n. tezgah
caulking yard n. kalafat yeri
wrecking yard n. araba hurdalığı
yard goods n. yardayla satılan kumaş
storage yard n. stok alanı
storage yard n. depolama alanı
cubic yard n. yarda küp
yard measure n. bir yardalık ölçü
yard-type house n. avlulu ev
yard goods n. yarda ölçüsüyle satılan kumaş
stabling yard n. ahır (özellikle atların konulduğu) avlusu
construction yard n. şantiye
construction yard n. inşaat alanı
inn-yard n. konak avlusu
inn-yard n. han avlusu
wreck yard n. hurdalık
breakers yard n. hurdalık
wrecker's yard n. hurdalık
coal yard n. kömür deposu
scrap yard n. hurdalık
yard sign n. bahçe tabelası
prison yard n. cezaevi bahçesi
prison yard n. hapishane avlusu
prison yard n. cezaevi avlusu
yard signs n. yol kenarı tabelaları/reklamları
yard signs n. ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar
breakers yard n. araba mezarlığı
wreck yard n. araba hurdalığı
wrecker's yard n. araba hurdalığı
wrecking yard (aus) n. araba mezarlığı
wrecker's yard n. araba mezarlığı
wrecking yard (aus) n. araba hurdalığı
salvage yard n. araba hurdalığı
wreck yard n. araba mezarlığı
breakers yard n. araba hurdalığı
salvage yard n. araba mezarlığı
yard sale n. garaj satışı
yard sale n. ikinci el ev eşyalarının üzerine etiket koyularak satılması
play yard n. park yatak
ale yard n. sıvılar için ölçü kabı olarak da kullanılan uzun ince cam bardak
yard of ale n. bir yarda uzunluğunda dar bardakta içilen bira
yard of ale n. bir yarda bira
yard of ale n. bir yarda uzunluğunda dar bira bardağı
yard [us/canada] n. evin önünde veya arkasında yer alan boş alan
yard [obsolete] n. bir arazi ölçüm birimi
yard boss n. kereste deposu şefi
yard boss n. şantiye şefi
kail yard n. bostan
kail yard n. sebze bahçesi
play yard n. oyun alanı
play yard n. çocuk bahçesi
scotland yard n. londra'nın merkezinde bulunan kısa bir cadde
measure by the turkish yard v. arşınlamak
do yard work v. bahçe işi yapmak
Phrases
by the yard adv. metrelerce
by the yard adv. uzun uzun
by the yard adv. sayfa sayısına/uzunluğuna/kalınlığına göre
by the yard adv. çok uzun
Proverb
give someone an inch and he'll take a yard yüz verince astarını istemek
give someone an inch and he'll take a yard yüz verirsen astarını isterler
every dog barks in his own yard her horoz kendi çöplüğünde öter
give (someone) an inch and (someone) (will) take a yard (birine) selam verir borçlu çıkarsın
give (someone) an inch and (someone) (will) take a yard (birine) elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give (someone) an inch and (someone) (will) take a yard (birine) yüz verirsen astarını ister
Colloquial
yard dog n. sokak köpeği
yard [brit] n. londra polis teşkilatı merkezi
knacker's yard n. iş göremez hale gelme
knacker's yard n. miadı dolma
knacker's yard n. ıskartaya çıkma
knacker's yard n. işe yaramaz olma
Idioms
give someone an inch and he'll take a yard v. elini verip kolunu alamamak
give someone an inch and he'll take a yard v. elini verip kolunu kaptırmak
end up in the knacker's yard v. bir kenara itilmek
end up in the knacker's yard v. unutulmaya yüz tutmak
end up in the knacker's yard v. pabucu dama atılmak
put it in their back yard v. (zehirli maddeleri vs.) kendi bahçelerine koysunlar
put it in their back yard v. (o fabrikayı vs.) kendi bahçelerine kursunlar
put it in their back yard v. (maden ocaklarını vs.) kendi yaşadıkları yere yapsınlar
give knaves an inch and they will take a yard v. elini verip kolunu kaptırmak
give knaves an inch and they will take a yard v. yüz bulup astarını istemek
under yard adj. sözleşmeli
under yard adj. sözleşme altında olan
under yard adj. sözleşme kapsamında olan
ready for the knacker's yard adj. iflas etmiş
ready for the knacker's yard adj. yıkıma uğramış
ready for the knacker's yard adj. batmış
ready for the knacker's yard adj. yok olmuş
ready for the knacker's yard adj. bitmiş
ready for the knacker's yard adj. çökmüş
all wool and a yard wide expr. açık yürekli/kalpli
all wool and a yard wide expr. açık yürekli
get up the yard [irish] expr. daha neler
get up the yard [irish] expr. yok artık
get up the yard [irish] expr. hadi ordan
get up the yard [irish] expr. hadi canım sen de
get up the yard [irish] expr. saçmalık
put it in their back yard! expr. kendi bahçelerine koysunlar!
put it in their back yard expr. kendi bahçelerine koysunlar
all wool and a yard wide expr. şerefli
all wool and a yard wide expr. çok kaliteli
all wool and a yard wide expr. onurlu
all wool and a yard wide expr. güvenilir
all wool and a yard wide expr. mert
all wool and a yard wide expr. yüksek kaliteli
all wool and a yard wide expr. iyi
all wool and a yard wide expr. namuslu
not in my back yard expr. benim arka bahçemde değil
not in my back yard expr. benden uzak olsun da
by the yard expr. büyük ölçüde
by the yard expr. büyük oranda
by the yard expr. büyük miktarda
give somebody an inch (and they'll take a yard/mile) expr. birine yüz verirsen astarını ister
give somebody an inch (and they'll take a yard/mile) expr. birine elini veren kolunu alamaz/kaptırır
give somebody an inch (and they'll take a yard/mile) expr. birine selam verir borçlu çıkarsın
in (one's) (own) back yard expr. (birinin kendi) çevresinde/yakınında
nImby (not in my back yard) expr. benden uzak olsuncu
pitby (put it in their back yard) expr. (zehirli maddeleri) kendi bahçelerine koysunlar
pitby (put it in their back yard) expr. (maden ocaklarını, nükleer santralleri) kendi yaşadıkları yere yapsınlar
Trade/Economic
railroad yard n. demiryolu ambarı alanı
container yard n. konteyner sahası
container yard n. konteyner alanı
Law
back-yard abortion n. yasadışı ve sağlıksız koşullarda yapılan kürtaj
recreation yard n. (mahkumların genellikle boş zamanlarını spor yaparak vb. değerlendirdikleri) cezaevi avlusu
liberty of the yard n. borç sebebiyle hapis cezası almış mahkumlara verilen avluda yürüme özgürlüğü
Industry
rope yard n. halat yapım bandı
rope yard n. ip üretiminde işçilerin iplikleri taşıyıp serdiği bant
rope yard n. iplik serilen bandın bulunduğu tesis binası
Technical
salvage yard n. hurdalık
assembly yard n. birleştirme alanı
assembly yard n. montaj alanı
drying yard n. kurutma alanı
fabricating yard n. yapım alanı
gravel yard n. çakıl deposu
fabricating yard n. imalat alanı
cloth yard n. kumaş yardası
pile fabricating yard n. kazık yapım alanı
sawing yard n. bıçkı alanı
sawing yard n. kereste biçme alanı
yard measure n. yarda ölçüsü
yard piping n. alan boru işleri
yard trap n. arazi sifonu
storage yard n. depolama alanı
storage yard n. stok alanı
blending yard n. harmanlama alanı
blending yard n. harmanlama sahası
scrap yard n. hurda sahası
yard measure n. bir yardalık ölçü
yard crane n. açık alan vinci
scrap yard fire n. hurdalık yangını
yard measure n. yarda ölçeği
yard of concrete n. bir yarda küp
yard of land n. çubuk genişliğinde bir arazi şeridi
wagon yard n. arabacıların yük arabaları ve koşum hayvanlarını koydukları yer
Computer
yard sale n. bahçe satışı
Textile
tanning yard n. debbağhane
tanning yard n. tabakhane
yard goods n. yarda ile satılan kumaş
Construction
building yard n. yapı alanı
reinforcement bending yard n. demir donatı hazırlama alanı
carpenter's yard n. kalıp hazırlama alanı
concrete curing yard n. beton kür alanı
erecting yard n. kurma alanı
erecting yard n. montaj alanı
precasting yard n. öndöküm alanı
precasting yard n. prekast öğe yapım yeri
Woodworking
wood yard n. odun deposu
yard-dried lumber n. depo alanında kurumuş kereste
yard lumber n. norm stok kereste
yard lumber n. hazır kereste
lumber yard n. kerestelerin satılmak üzere istiflendiği alan
lumber yard n. kereste stok alanı
lumber yard n. kereste sahası
Railway
marshalling yard n. tren hazırlama garı
railroad yard n. demiryolu manevra istasyonu
rail yard n. demiryolu manevra istasyonu
railroad yard n. demiryolu garaj sahası
rail yard n. tren bakım istasyonu
railroad yard n. tren bakım istasyonu
railway yard n. demiryolu manevra istasyonu
marshalling yard n. manevra garı
marshalling yard n. ayırma garı
railway classification yard n. demiryolu manevra sahası
yard track n. demiryolu manevra hattı
railroad ground storage yard n. demiryolu açık depolama sahası
passenger yard foreman n. manevra ekip şefi
classification yard n. triyaj hattı
stabling yard n. tren geçici depolama alanı
railway yard n. demiryolu bakım istasyonu
railway yard n. demiryolu bakım istasyonu
yard limit n. demiryolu bakım istasyonu sınırı
yard conductor n. manevra lokomotifi şefi
shunting yard n. manevra güzergahı
Marine
open storage yard n. açık depolama alanı
square yard n. yarda kare
timber yard n. kereste deposu
square yard n. murabba yarda
top sail yard n. gabya yelkeninin sereni
tie of a yard n. mandar
yard batten n. lambesa
processing yard n. üretim deposu
boat yard n. tersane
repairing yard for fishing vessels n. balıkçılık teknelerinin onarımında kullanılan tersanesi
open yard n. açık alan
cargo handling yard n. yük yükleme boşaltma alanı
caisson yard n. keson alanı
stock yard n. stok alanı
manufacturing yard n. üretim alanı
metal working yard n. metal işleme alanı
yard batten n. lambasa
temporary storage yard n. geçici depolama yeri
hal yard n. babafingo çördeği
boat yard n. çekek yeri
square yard n. dört köşe yarda
processing yard n. işleme
royal yard n. kuntra babafingo sereni
open yard n. tersane
topgallant yard n. babafingo sereni
lower yard n. ana seren
lower yard n. alt seren
main yard n. grandi sereni
main yard n. mayistra sereni
topsail yard n. gabya yelkeni sereni
navy-yard n. tersane
navy-yard n. gemi tersanesi
cubic yard n. yarda küp
yard arm n. serenin ucu
sail yard n. gabya yelkeninin sereni
royal yard n. kontra babafingo sereni
yard arm n. serenin cundası
victualling yard n. kumanya ambarı
repair yard n. gemi tamir atölyesi
ship-building yard n. tersane
main yard n. mayistra yelkeni
jack yard n. üst yelkeni zıpkının ötesine uzatan kısa direk
brace a yard v. prasya vasıtasıyla yatay olarak hareket ettirmek
man a yard v. tayfaları serene göndermek
traverse a yard v. sereni baş ve kıç istikametinde prasya etmek
Mining
ore stock yard n. cevher biriktirme sahası
ore stock yard n. töz biriktirme alanı
Psychology
two-thousand-yard stare n. savaş sonrası travma yaşayan askerlerin bakması ama aslında görememesi
thousand-yard stare n. savaş sonrası travma yaşayan askerlerin bakması ama aslında görememesi
Astronomy
golden yard n. orion kuşağı'nda yer alan üç yıldız
Botanic
yard-long bean n. uzun çin fasulyesi
yard-long bean n. güney amerika'da yetişen baklaları oldukça uzun etli bir fasulye
yard grass (eleusine indica) n. kaz çimi
yard-long bean (vigna unguiculata subsp. sesquipedalis) n. uzun fasulye
Agriculture
open yard storage n. açıkta depolama
poultry yard n. tavuk avlusu
motorized yard sprayer n. motorlu bahçe pülverizatörü
fold yard [uk] n. koyun veya sığırların konulduğu etrafı çevrili alan
stack-yard n. balya istifleme alanı
Breeding
chicken yard n. kümes
hen yard n. kümes
yard [new zealand] n. hayvan pazarı
yard [australia/new zealand] n. sürünün bir bölümünü çekmek için kullanılan üstü kapalı alan
knacker's yard n. atlar için kesimhane
holding yard n. çiftlik hayvanlarının geçici olarak kapatıldığı ağıl
Apiculture
bee yard n. arılık
out-yard n. arılık dışı
Forestry
yard donkey n. kütük indirmek için kullanılan vinç
History
tilt-yard n. geçmişte dövüşçülerin at üzerinde mızrakla savaştığı alan
yard of land n. eski bir ingiliz arazi ölçüm birimi
yard of land n. eski bir arazi ölçüm birimi
Environment
rear yard n. arka bahçe
side yard n. yan bahçe
trash yard n. çöplük
moose yard n. geyiklerin kışın sürü halinde beslenip korunmak için ormanda durdukları yer
Geography
new scotland yard n. londra'da eskiden polis merkezi binasının yer aldığı sokak
new scotland yard n. londra'nın polis teşkilâtının karargâhı
Military
toxic gas yard n. zehirli gaz deposu
classification yard n. triyaj istasyonu
yard error n. yarda hatası
toxic gas yard n. toksik gaz deposu
marshalling yard n. muharebe bindirme araç hazırlık alanı
scrap yard n. hurda malzeme ayıklama yeri
classification yard n. katar tertip sahası
charlestown navy yard n. tersanesi
charlestown navy yard n. boston'da bulunan askeri tersane
Sport
ten-yard line n. 10 yard çizgisi
ten-yard rule n. ragbide hakemin serbest vuruş veya penaltıya itiraz eden tarafı cezalandırmak için serbest vuruş noktasını dokuz metre ileriye çekmesi kuralı
yard lines n. yarda çizgileri
yard lines n. beş yardada bir çizilen beyaz çizgiler
six-yard line n. gol çizgisi
six-yard line n. altıpas çizgisi
Football
the 6 yard box n. altı pas
the 6 yard box n. altıpas
yard marker n. yarda çizgisini gösteren işaret
six-yard area n. (futbolda) gol bölgesi
in six-yard box expr. altıpas içinde
Theatre
inn-yard theatre n. konak avlusu tiyatrosu
inn-yard theatre n. han avlusu tiyatrosu
Abbreviation
yd (yard) n. yarda
yd. (yard) n. yarda
Slang
yard bird n. mahkum
yard bird n. hükümlü
yard dog n. hırbo
yard dog n. mal
yard dog n. hıyar
yard dog n. hırt
yard dog n. kırtıpil
yard bird n. acemi asker
yard bird n. cezalı asker
yard-sale n. bisiklet, kaykay, snowboard gibi araçların karıştığı kaza mahalli
yard-sale n. küçük araçların enkazının her tarafa/çok geniş bir alana dağıldığı kaza mahalli
Star Wars
community junk yard n. topluluk hurda alanı
empire shuttle yard n. imparatorluk mekik alanı
hynestia's landing yard n. hynestia'nın iniş sahası
imperial navy yard n. imparatorluk donanması sahası
imperial impound yard n. imparatorluk haciz alanı
kdy-77 repair yard n. kst-77 tamir tersanesi
mos eisley salvage yard n. mos eisley hurdalığı
miner's yard n. madenci'nin alanı
salvage yard n. hurdalık (asi birliği)
separatist construction yard n. ayrılıkçı inşa alanı
shipbreaking yard n. gemi parçalama alanı
the yard (valgauth) n. avlu (valgauth)
type ii orbital repair yard n. tip ii yörüngesel tamir avlusu