bitmiş

Bedeutungen von dem Begriff "bitmiş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 85 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	bitmiş	finished adj.
The supervisor came to inspect the finished product. Müdür bitmiş ürünü denetlemeye geldi. More Sentences
2	Common Usage	bitmiş	over adj.
But we must not forget that, though it represents a huge step forward, in some sectors the work is not over. Ancak unutmamalıyız ki, bu ileriye doğru atılmış büyük bir adım olsa da, bazı sektörlerde iş henüz bitmemiştir. More Sentences
General
3	General	bitmiş	out adj.
We're out of pickles. Turşumuz bitti. More Sentences
4	General	bitmiş	final adj.
The final score wasn't even close. Oyun çok farklı skorla bitmişti. More Sentences
5	General	bitmiş	done adj.
You can watch TV when your homework is done. Ev ödevin bittiğinde televizyon izleyebilirsin. More Sentences
6	General	bitmiş	past adj.
We will go on holiday when the harvest season is past. Hasat mevsimi bitince tatile çıkacağız. More Sentences
7	General	bitmiş	over adj.
And it is not over yet. Ve henüz bitmiş değil. More Sentences
8	General	bitmiş	through adj.
The repercussions of the forest fires which swept through Portugal this summer are far from over. Bu yaz Portekiz'i kasıp kavuran orman yangınlarının yankıları henüz bitmiş değil. More Sentences
9	General	bitmiş	up adj.
Time is up now. Süre şu an bitmiştir. More Sentences
10	General	bitmiş	gone adj.
The sugar is all gone. Şeker bitti. More Sentences
11	General	bitmiş	closed adj.
The joint debate is closed. Ortak tartışma bitmiştir. More Sentences
12	General	bitmiş	done up adj.
I'm done up. Ben bittim. More Sentences
13	General	bitmiş	out adv.
We're out of butter. Tereyağımız bitti. More Sentences
14	General	bitmiş	up adv.
Your time is up. Zamanın bitti. More Sentences
Colloquial
15	Colloquial	bitmiş	tapped out adj.
I'm tapped out. Bittim ben. More Sentences
General
16	General	bitmiş	extinct adj.
17	General	bitmiş	all over adj.
18	General	bitmiş	lapsed adj.
19	General	bitmiş	exhausted adj.
20	General	bitmiş	used up adj.
21	General	bitmiş	spent adj.
22	General	bitmiş	complete adj.
23	General	bitmiş	depleted adj.
24	General	bitmiş	terminatory adj.
25	General	bitmiş	departed adj.
26	General	bitmiş	washed-up adj.
27	General	bitmiş	consummate adj.
28	General	bitmiş	through with adj.
29	General	bitmiş	all [dialect] adj.
30	General	bitmiş	bankrupt adj.
31	General	bitmiş	by [scotland] adj.
32	General	bitmiş	ower [geordie] adj.
33	General	bitmiş	combust [obsolete] adj.
34	General	bitmiş	done in adj.
35	General	bitmiş	foregone adj.
36	General	bitmiş	over all adj.
37	General	bitmiş	self-abandoned adj.
38	General	bitmiş	shot adj.
39	General	bitmiş	sold-out adj.
40	General	bitmiş	off the stocks adj.
41	General	bitmiş	surfoot [obsolete] adj.
42	General	bitmiş	spent adj.
43	General	bitmiş	home free adv.
44	General	bitmiş	down adv.
45	General	bitmiş	behind prep.
46	General	bitmiş	ext (extinct) abrev.
Phrases
47	Phrases	bitmiş	out of stock adj.
Colloquial
48	Colloquial	bitmiş	gone goose n.
49	Colloquial	bitmiş	played out adj.
50	Colloquial	bitmiş	done and dusted adj.
51	Colloquial	bitmiş	burned adj.
52	Colloquial	bitmiş	over (with) adj.
53	Colloquial	bitmiş	cashed adj.
54	Colloquial	bitmiş	cashed adj.
55	Colloquial	bitmiş	creased adj.
56	Colloquial	bitmiş	down adj.
57	Colloquial	bitmiş	drown in self-pity adj.
58	Colloquial	bitmiş	done for adj.
59	Colloquial	bitmiş	phfft adj.
60	Colloquial	bitmiş	over (and done) with adj.
61	Colloquial	bitmiş	over with adj.
62	Colloquial	bitmiş	over (and done) with adj.
63	Colloquial	bitmiş	over with adj.
64	Colloquial	bitmiş	dead 'n' buried adj.
65	Colloquial	bitmiş	deaded adj.
66	Colloquial	bitmiş	puckerood [new zealand] adj.
67	Colloquial	bitmiş	over and done with expr.
Idioms
68	Idioms	bitmiş	dead beat n.
69	Idioms	bitmiş	dead meat n.
70	Idioms	bitmiş	dead and buried adj.
71	Idioms	bitmiş	(all) washed up adj.
72	Idioms	bitmiş	ready for the knacker's yard adj.
73	Idioms	bitmiş	washed up adj.
74	Idioms	bitmiş	hatched, matched, and despatched expr.
75	Idioms	bitmiş	it is all up with expr.
76	Idioms	bitmiş	at an end expr.
Trade/Economic
77	Trade/Economic	bitmiş	out of stock adj.
Linguistics
78	Linguistics	bitmiş	terminated adj.
Slang
79	Slang	bitmiş	clanked adj.
80	Slang	bitmiş	crapped out adj.
81	Slang	bitmiş	cream-crackered adj.
82	Slang	bitmiş	stick a fork in it expr.
British Slang
83	British Slang	bitmiş	snookered adj.
84	British Slang	bitmiş	cream crackered adj.
85	British Slang	bitmiş	fubared adj.

Bedeutungen, die der Begriff "bitmiş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 199 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bitmiş olmak	be over v.
I wish this was over. Keşke bitmiş olsaydı. More Sentences
2	General	bitmiş (pil)	flat adj.
Your car won't start if it has a flat battery. Aküsü bitmişse, arabanız çalışmaz. More Sentences
3	General	işi bitmiş	through adj.
I'm not through with Tom. Tom'la işim bitmedi. More Sentences
Colloquial
4	Colloquial	işi bitmiş	done for adj.
Such a grandmother would be done for. Böyle bir büyükannenin işi bitmiş olurdu. More Sentences
5	Colloquial	(biriyle/bir şeyle) işi bitmiş	done with (someone or something) adj.
In languages such as C and C++, memory can be freed once you are done with it. C ve C++ gibi dillerde, işiniz bittiğinde bellek boşaltılabilir. More Sentences
6	Colloquial	(bir şeyi) bitmiş	out of (something) expr.
You're out of booze. İçkin bitmiş. More Sentences
Idioms
7	Idioms	bitmiş sayılır	good as done adj.
My work is as good as done. İşim bitti sayılır. More Sentences
Trade/Economic
8	Trade/Economic	bitmiş ürün	finished product n.
Especially where no traces of these substances are left in the finished product. Özellikle de bitmiş üründe bu maddelerin hiçbir izinin kalmadığı durumlarda. More Sentences
Technical
9	Technical	bitmiş ürün	finished product n.
Additives and technological adjuvants whose presence cannot be proved in the finished product should not be labelled. Bitmiş üründe varlığı kanıtlanamayan katkı maddeleri ve teknolojik yardımcı maddeler etiketlenmemelidir. More Sentences
Textile
10	Textile	bitmiş ürün	finished product n.
An exception is made for mixtures of spices or herbs constituting less than 2% of the finished product. Bitmiş ürünün %2'sinden daha azını oluşturan baharat veya bitki karışımları için bir istisna yapılır. More Sentences
Linguistics
11	Linguistics	işi bitmiş	finished adj.
I will call you when I am finished. İşim bitince seni ararım. More Sentences
Slang
12	Slang	şarjı bitmiş	out of juice adj.
My mobile ran out of juice. Telefonumun şarjı bitti. More Sentences
General
13	General	olmuş bitmiş iş	fait accompli n.
14	General	tüyleri henüz bitmiş yavru kuş	fledgling n.
15	General	olmuş bitmiş bir şey	an accomplished fact n.
16	General	bitmiş ürün	end product n.
17	General	aküsü bitmiş motorun aküsünden başka bir motorun aküsüne tel bağlayarak aracı çalıştırma	jump-start n.
18	General	yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay	epilog n.
19	General	yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay	epilogue n.
20	General	bitmiş kağıdın şeklini bozan gözle görünür yabancı madde	dirt n.
21	General	mevsimi bitmiş olmak	be out of season v.
22	General	bitmiş olmak	be up v.
23	General	bitmiş olmak (hafta/ay)	be out v.
24	General	aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak	jump-start v.
25	General	aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak	jumpstart v.
26	General	bitmiş işi gereksiz yere süslemek	paint the lily v.
27	General	eriyip bitmiş (hastalıktan/açlıktan)	wasted adj.
28	General	mevcudu bitmiş	out of print adj.
29	General	işi bitmiş	broken-down adj.
30	General	görevi bitmiş	off duty adj.
31	General	dilinde tüy bitmiş	tired of repeating adj.
32	General	işi bitmiş	dished adj.
33	General	henüz bitmiş	raw [usa] adj.
34	General	mesleki olarak bitmiş	broken adj.
35	General	gazı bitmiş	high adj.
36	General	işi bitmiş	disjaskit [scotland] adj.
37	General	bitmiş zemin seviyesinin altında bulunan	subgrade adj.
38	General	tamamen bitmiş	pau [hawaii] adj.
39	General	enerjisi bitmiş	spent adj.
40	General	bitmiş bir şekilde	in adv.
Phrasals
41	Phrasals	iğneyi bitmiş bir ilmeğin içine sokarak (örgü veya dikişi) başlatmak	pick up v.
Proverb
42	Proverb	iyi başlayan işin yarısı bitmiş demektir	well begun is half done
43	Proverb	olmuş bitmiş/geçmiş gitmiş şeye üzülmenin faydası yok	(there's) no point crying over spilt milk
Colloquial
44	Colloquial	bitmiş kimse/şey	a goner n.
45	Colloquial	bitmiş gitmiş mesele	dead issue n.
46	Colloquial	bitmiş pil/akü	dead battery n.
47	Colloquial	işi bitmiş olmak	be tickets (for someone or something) [south africa] v.
48	Colloquial	işi bitmiş olmak	be tickets [south africa] v.
49	Colloquial	bitmiş olmak	be through v.
50	Colloquial	mesaisi bitmiş olmak	be off work v.
51	Colloquial	çok önceden bitmiş	long gone adj.
52	Colloquial	pili bitmiş	cashed adj.
53	Colloquial	bitmiş gitmiş	dead-catty adj.
54	Colloquial	işi bitmiş	dead-catty adj.
55	Colloquial	borcu bitmiş	even adj.
56	Colloquial	işi bitmiş	gone moggy [south africa] adj.
57	Colloquial	enerjisi bitmiş	empty adj.
58	Colloquial	günlük mesaisi bitmiş	off of work adj.
59	Colloquial	mesaisi bitmiş	off of work adj.
60	Colloquial	işi bitmiş	phfft adj.
61	Colloquial	olup bitmiş	over with adj.
62	Colloquial	olup bitmiş	over (and done) with adj.
63	Colloquial	tamamen bitmiş	over with adj.
64	Colloquial	olup bitmiş	over with adj.
65	Colloquial	tamamen bitmiş	over with adj.
66	Colloquial	olup bitmiş	over (and done) with adj.
67	Colloquial	tamamen bitmiş	dead 'n' buried adj.
68	Colloquial	bitmiş gitmiş	dead 'n' buried adj.
69	Colloquial	çoktan bitmiş	dead 'n' buried adj.
70	Colloquial	(biriyle/bir şeyle) olan ilişkisi bitmiş	done with (someone or something) adj.
71	Colloquial	yanında bitmiş	plonked adj.
72	Colloquial	tepesinde bitmiş	plonked adj.
73	Colloquial	yanında bitmiş	plonked up adj.
74	Colloquial	tepesinde bitmiş	plonked up adj.
75	Colloquial	karşısında bitmiş	plonked up adj.
76	Colloquial	karşısında bitmiş	plonked adj.
77	Colloquial	(biriyle/bir şeyle) işi bitmiş	through with (someone or something) adj.
78	Colloquial	(biriyle/bir şeyle) ilişkisi bitmiş/sona ermiş	through with (someone or something) adj.
79	Colloquial	(birine/bir şeye) uyguladığı işlem bitmiş	through with (someone or something) adj.
80	Colloquial	tümü/hepsi bitmiş	all gone expr.
81	Colloquial	bitmiş olmalı	that should do it expr.
82	Colloquial	olmuş bitmiş	done and done expr.
83	Colloquial	işi bitmiş	it's all over with expr.
84	Colloquial	(birinin/bir şeyin) işi bitmiş	it is all up with (someone or something) expr.
Idioms
85	Idioms	bitmiş bi mevzu	dead horse n.
86	Idioms	bitmiş bi mevzu	dead horse n.
87	Idioms	kariyeri bitmiş kimse	yesterday's man n.
88	Idioms	bitmiş iş	a done deal n.
89	Idioms	olmuş bitmiş	a fait accompli [french] n.
90	Idioms	olmuş bitmiş şey hakkında yorum yapan/ahkam kesen kimse	a nonday morning quarterback [us] n.
91	Idioms	iki kişi arasındaki ilişki bitmiş olmak	be through with v.
92	Idioms	işi bitmiş olmak	be beyond someone or something v.
93	Idioms	olmayan/bitmiş bir şeyin peşinde koşmak	go to the well too often v.
94	Idioms	bitmiş olmak	be all over bar the shouting [uk/australia] v.
95	Idioms	(bir şey) olduğunda (başka bir şey) daha yeni/henüz bitmiş/olmuş olmak	no sooner (do something) than (do something else) v.
96	Idioms	işi bitmiş	played out adj.
97	Idioms	benzini bitmiş	out of gas adj.
98	Idioms	bir arzu/tutku uğruna ölüp bitmiş	consumed by desire adj.
99	Idioms	bir şey için ölüp bitmiş	consumed by desire adj.
100	Idioms	işi bitmiş	gone a million [australia] adj.
101	Idioms	yanmış bitmiş	burnt to a cinder adj.
102	Idioms	yanmış bitmiş	burnt to a crisp adj.
103	Idioms	tamamen bitmiş	dead and buried adj.
104	Idioms	çoktan bitmiş	dead and buried adj.
105	Idioms	çoktan bitmiş	dead and gone adj.
106	Idioms	tamamen bitmiş	dead and gone adj.
107	Idioms	bitmiş gitmiş	dead and buried adj.
108	Idioms	ömrü erken bitmiş	dead on arrival adj.
109	Idioms	bitmiş gitmiş	dead and gone adj.
110	Idioms	işi bitmiş	done like (a) dinner [australia] adj.
111	Idioms	işi bitmiş	done like a dog's dinner [australia] adj.
112	Idioms	işi bitmiş	done like dinner [australia] adj.
113	Idioms	taze bitmiş	fresh out adj.
114	Idioms	bitmiş gibi	good as done adj.
115	Idioms	mesaisi bitmiş	off the clock adj.
116	Idioms	bitmiş durumda	in the can adv.
117	Idioms	baştan aşağıya bitmiş	hatched, matched, and despatched expr.
118	Idioms	sonucu artık belli olacak biçimde neredeyse bitmiş	all over but the shouting expr.
119	Idioms	sonucu artık belli olacak biçimde neredeyse bitmiş	all over bar the shouting expr.
120	Idioms	sonucu artık belli olacak biçimde neredeyse bitmiş	it's all over bar the shouting expr.
121	Idioms	bitmiş gibi	as good as done expr.
122	Idioms	bitmiş sayılır	as good as done expr.
123	Idioms	çalışmayan/mesaisi bitmiş (taksi)	not for hire expr.
124	Idioms	yakıtı bitmiş	out of gas expr.
125	Idioms	son kozu oynamadan her şey bitmiş sayılmaz	it's not over until the fat lady sings expr.
126	Idioms	her şey bitmiş değil	all is not lost expr.
127	Idioms	hiçbir şey bitmiş değil	all is not lost expr.
128	Idioms	bitmiş tükenmiş	the well has run dry expr.
129	Idioms	olmuş bitmiş	accompli expr.
130	Idioms	bitmiş bir konuyu açıp durma	don't beat a dead horse expr.
131	Idioms	her şey bitmiş sayılmaz	it isn't over till/until the fat lady sings expr.
132	Idioms	her şey bitmiş sayılmaz	it isn't over until the fat lady sings expr.
133	Idioms	her şey bitmiş sayılmaz	it's not over till the fat lady sings expr.
134	Idioms	her şey bitmiş sayılmaz	it's not over until the fat lady sings expr.
135	Idioms	pili bitmiş	out of steam expr.
136	Idioms	her şey bitmiş sayılmaz	till the fat lady sings expr.
Speaking
137	Speaking	bu bitmiş bir iş	this is a done deal n.
138	Speaking	her şey bitmiş sayılmaz	it isn't over till the fat lady sings expr.
139	Speaking	her şey bitmiş sayılmaz	it's not over till it's over expr.
140	Speaking	şarj bitmiş	the battery died expr.
141	Speaking	parası bitmiş olmalı	he must be out of money expr.
142	Speaking	şarjım bitmiş	my battery's out expr.
Trade/Economic
143	Trade/Economic	bitmiş mamuller	finished goods n.
144	Trade/Economic	mal stoğunun bitmiş olması	stockout n.
Law
145	Law	ağır hapis cezası bitmiş mahkum	expiree n.
146	Law	görevi bitmiş yönetimin halefi gelmeden önce apar topar çıkardığı yasa	midnight regulation n.
147	Law	süresi bitmiş	expired adj.
Technical
148	Technical	bitmiş boyut	actual size n.
149	Technical	montajı bitmiş rotor	built rotor n.
150	Technical	montajı bitmiş rotor	built-up rotor n.
151	Technical	çivi yapımında bitmiş çivileri delikten çıkaran küçük metal parça	tit n.
152	Technical	neredeyse bitmiş iş	finished work n.
153	Technical	genellikle yarı bitmiş olan kupa şeklindeki sac levha parçası	shell n.
154	Technical	gazı bitmiş	unfueled adj.
155	Technical	yarı bitmiş	half-finished adj.
156	Technical	yarı bitmiş	semifinished adj.
157	Technical	gazı bitmiş	unfuelled adj.
158	Technical	bitmiş yüzeyli	ground adj.
159	Technical	şarjı bitmiş (pil)	drained adj.
Textile
160	Textile	bitmiş dikişten dikiş payının bir kısmını kırpmak	grade v.
Construction
161	Construction	bitmiş yüzey	finish surface n.
162	Construction	bitmiş zemin	finished grade n.
163	Construction	bitmiş döşeme düzeyi	finished floor level n.
164	Construction	bitmiş boy	finished size n.
165	Construction	bitmiş döşeme	finished floor n.
166	Construction	proje bitmiş düzeyi	formation level n.
167	Construction	bir yanı kapalı ve bitmiş duvarın diğer yanını hazırlamada kullanılan çıta	counterlath n.
Automotive
168	Automotive	aküsü bitmiş bir aracı başka bir aracın aküsü yardımıyla çalıştırma	jumpstart n.
169	Automotive	aküsü bitmiş araba	flat car n.
Aeronautic
170	Aeronautic	bitmiş baca çapı	constructed vent diameter n.
171	Aeronautic	bitmiş çap	constructed diameter n.
172	Aeronautic	bitmiş alan	constructed area n.
173	Aeronautic	daha fazla ısı ve itme gücü üretebilmesi amacıyla yakıtı bitmiş uçağın jet motoruna yakıt eklemek	reheat v.
Medical
174	Medical	bitmiş ürün	finished good n.
175	Medical	bitmiş ürün spesifikasyonu	finished product specification n.
176	Medical	bitmiş işlem materyali	finished process material n.
177	Medical	hastalık sebebiyle eriyip bitmiş	consumptive adj.
Optics
178	Optics	kesilmemiş bitmiş gözlük mercekleri	uncut finished spectacle lenses n.
Veterinary
179	Veterinary	(sığırlarda) yeni bitmiş taze otlarla beslenmekten kaynaklanabilen ve ölüm oranı yüksek olan akut bir solunum hastalığı	fog fever n.
Chemistry
180	Chemistry	bitmiş etkinin izi	completed exposure pathway n.
Agriculture
181	Agriculture	(hayvanları) yeni ot bitmiş olan bir arazide otlatmak	fog [uk] v.
182	Agriculture	(sığırı) yeni bitmiş otlarla beslemek	fog [uk] v.
Linguistics
183	Linguistics	bitmiş sınav	final form n.
184	Linguistics	konuşma anında bitmiş (eylem, durum)	perfect adj.
Military
185	Military	ordudaki görevi bitmiş	ex-service adj.
Sport
186	Sport	takımıyla sözleşmesi bitmiş oyuncu	free agent n.
Photography
187	Photography	bitmiş solüsyonda develope etmek	underdevelop v.
188	Photography	bitmiş solüsyonda işlemek	underdevelop v.
189	Photography	bitmiş solüsyonda açındırmak	underdevelop v.
Latin
190	Latin	tarihte olmuş bitmiş olaylar	res gestae n.
Slang
191	Slang	bitmiş olan şey	toast n.
192	Slang	bitmiş olmak	be dead meat v.
193	Slang	yakıtı bitmiş	out of juice adj.
194	Slang	enerjisi bitmiş	out of juice adj.
195	Slang	(yorgunluktan) bitmiş	crapped out adj.
196	Slang	(yorgunluktan) bitmiş	crapped adj.
197	Slang	işi bitmiş	gone goose [obsolete] [us] adj.
198	Slang	pili bitmiş	cream-crackered adj.
Modern Slang
199	Modern Slang	cinsel enerjisi bitmiş/tükenmiş	all fucked out adj.