hareket ettiren - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hareket ettiren



Bedeutungen von dem Begriff "hareket ettiren" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hareket ettiren locomotive adj.
hareket ettiren driving adj.
hareket ettiren motory adj.
hareket ettiren locomotory adj.

Bedeutungen, die der Begriff "hareket ettiren" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kanal teknesini ayağıyla hareket ettiren kimse legger n.
hareket ettiren şey movent n.
topuz milinde kilidin cıvatasını hareket ettiren kam roll back n.
döner matkap ucunu hareket ettiren çubuk drill rod n.
bir diğer nesneyi geri doğru hareket ettiren alet pushback n.
Industry
dolgu malzemesini hareket ettiren işçi filler n.
dolgu malzemesini hareket ettiren işçi backfiller n.
hareket ettiren kimse bucker n.
Technical
malzemeleri eğimde yerçekimiyle aşağı hareket ettiren konveyör toboggan n.
valf hareket ettiren mekanizma valve gear n.
topuz milinde kilidin cıvatasını hareket ettiren kam rollback n.
küçük çark milini hareket ettiren yay fiddle bow n.
(kamerada) filmi hareket ettiren diş shuttle n.
saat sarkacını hareket ettiren çatallı çubuk crutch n.
Electric
disk kaydında kesici ucu elektrik girişine göre hareket ettiren bir cihaz cutter n.
Mechanic
bir tür mil ile kaldırılarak vanayı hareket ettiren dikey çubuk lifting rod n.
Textile
boya teknesinde deri işlenirken boyaya daldırılan kısmı hareket ettiren döner çarklı tekerlek paddle wheel n.
boya teknesinde deri işlenirken boyaya daldırılan kısmı hareket ettiren döner çarklı tekerlek paddlewheel n.
Automotive
dişliyi hareket ettiren parka tumbler n.
Railway
arkadakileri hareket ettiren ilk tekerlek seti driver n.
lokomotifi hareket ettiren şaftın kovanı driving box n.
Marine
kürek çekerken vücudun kürekleri hareket ettiren kısımları oarage n.
kaptan köşkündeki dümenin hareketi ile geminin kıç tarafındaki dümen donanımını hareket ettiren hidrolik mekanizma telemotor n.
Medical
göz küresini dışa doğru hareket ettiren kas abducens muscle n.
Anatomy
gözü hareket ettiren ve gözün dış kaslarını besleyen sinir nervus oculomotorius n.
omuz bölgesinde yer alan, omuz ve kolları hareket ettiren iki kastan her biri teres n.
omuz bölgesinde yer alan, omuz ve kolları hareket ettiren iki kastan her biri teres muscle n.
yüzdeki motor ve çiğneme kaslarını hareket ettiren ana duyu siniri trigeminal n.
yüzdeki motor ve çiğneme kaslarını hareket ettiren ana duyu siniri fifth cranial nerve n.
yüzdeki motor ve çiğneme kaslarını hareket ettiren ana duyu siniri nervus trigeminus n.
yüzdeki motor ve çiğneme kaslarını hareket ettiren ana duyu siniri trigeminus n.
yüzdeki motor ve çiğneme kaslarını hareket ettiren ana duyu siniri trigeminal nerve n.
yüzdeki motor ve çiğneme kaslarını hareket ettiren ana duyu siniri trigeminus nerve n.
göz küresinin üst kısmında bulunup gözü aşağı ve yana hareket ettiren uzun ve ince bir kas oblique n.
göz küresinin üst kısmında bulunup gözü yukarı ve yana hareket ettiren kısa bir kas oblique n.
Psychology
nesneleri zihinsel ya da ruhsal güçle hareket ettiren telekinetic adj.
Physiology
kılları hareket ettiren pilomotor adj.
Military
top arabasının üzerinde arabayı ileri-geri hareket ettiren kanca draught hook n.
Cinema
motor sistemiyle çalışan kuklaları hareket ettiren teknoloji animatronics n.
motor sistemiyle çalışan kuklaları hareket ettiren teknolojiye ait veya ilgili animatronic adj.
motor sistemiyle çalışan kuklaları hareket ettiren teknolojiyle çalışan animatronic adj.
Printery
bazı baskı makinelerinde merdaneyi hareket ettiren çelik çubuk chill n.