Verlauf

have eye

Bedeutungen von dem Begriff "have eye" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Idioms
1	Idioms	have eye v.	göz göze gelmek
2	Idioms	have eye v.	dikkatini çekmek

Bedeutungen, die der Begriff "have eye" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 135 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	have eye on v.	göz koymak
2	General	have an eye for the main chance v.	fırsat kollamak
3	General	have eye on v.	gözü olmak
4	General	have an eye on the main chance v.	fırsat kollamak
Idioms
5	Idioms	have some shut-eye v.	biraz kestirmek
6	Idioms	have an eye to v.	bir şeyde gözü olmak
7	Idioms	have an eye to v.	bir şeye göz dikmek
8	Idioms	have half an eye on v.	bir gözü başka bir şeyde olmak
9	Idioms	have one's eye on someone v.	birisinden (göz kulak olmak amacıyla) gözlerini ayırmamak
10	Idioms	have a worm's eye view of something v.	bir konunun az veya önmesiz olan kısmını bilmek
11	Idioms	have some shut-eye v.	biraz uyumak
12	Idioms	have one eye on something v.	bir gözü (dikkati) başka bir şeyde olmak
13	Idioms	have an eye on v.	bakmak
14	Idioms	have half an eye on v.	bir gözü başka birinde olmak
15	Idioms	have one's eye on someone v.	birisine göz kulak olmak
16	Idioms	have beady eye on v.	dikkatle bakmak/izlemek
17	Idioms	have one's eye out (for something) v.	dikkat etmek
18	Idioms	have an eye out (for something) v.	dikkat etmek
19	Idioms	have an eye out v.	dikkat etmek
20	Idioms	have one's beady eye on someone v.	dikkatle bakmak/izlemek
21	Idioms	have an eye on v.	dikkatini vermek
22	Idioms	have one's beady eye on someone v.	dikkatlice bakmak/izlemek
23	Idioms	have one's beady eye on someone v.	dik dik bakmak
24	Idioms	have an eye on v.	dikkat etmek
25	Idioms	have one's eye out (for something) v.	gözünü açmak/açık tutmak
26	Idioms	have an eye on v.	gözü kalmak
27	Idioms	have one's beady eye on someone v.	gözünü dikmek
28	Idioms	have an eye out v.	göz kulak olmak
29	Idioms	have an eye on v.	göz kulak olmak
30	Idioms	have one's beady eye on someone v.	gözlerini dikmek
31	Idioms	have a roving eye v.	gözü dışarıda olmak
32	Idioms	have an eye for the main chance v.	fırsat aramak
33	Idioms	have an eye out (for something) v.	göz kulak olmak
34	Idioms	have an eye out (for something) v.	gözden kaçırmamak
35	Idioms	have an eye out v.	gözünü açmak/açık tutmak
36	Idioms	have an eye out (for something) v.	gözünü açmak/açık tutmak
37	Idioms	have an eye on the main chance v.	fırsat aramak
38	Idioms	have an eye on v.	göz dikmek
39	Idioms	have one's eye out (for something) v.	göz kulak olmak
40	Idioms	have an eye out v.	gözden kaçırmamak
41	Idioms	have one's eye out (for something) v.	gözden kaçırmamak
42	Idioms	have an eye for the main chance v.	fırsat kollamak
43	Idioms	have an eye on the main chance v.	fırsat kollamak
44	Idioms	have an eye for v.	iyisinden anlamak
45	Idioms	have an eye on v.	ilgilenmek
46	Idioms	have an eye to the main chance v.	işini bilmek
47	Idioms	have half an eye on v.	tam dikkatini vermemek
48	Idioms	have someone's eye v.	(birinin) dikkatini çekmek
49	Idioms	have an eye to v.	(bir şeyde) gözü olmak
50	Idioms	have an eye out v.	uyanık/tetikte olmak
51	Idioms	have one's eye out (for something) v.	uyanık/tetikte olmak
52	Idioms	have someone's eye v.	(biriyle) göz göze gelmek
53	Idioms	have an eye out (for something) v.	uyanık/tetikte olmak
54	Idioms	have an eye out for (someone or something) v.	(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek
55	Idioms	have an eye out for (someone or something) v.	(birisi/bir şey) için gözünü dört açmak
56	Idioms	have an eye out for (someone or something) v.	(birisi/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
57	Idioms	have (one's) eye out for (someone or something) v.	(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek
58	Idioms	have (one's) eye out for (someone or something) v.	(birisi/bir şey) için gözünü dört açmak
59	Idioms	have (one's) eye out for (someone or something) v.	(birisi/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
60	Idioms	have your beady eye on somebody/something v.	gözü birinin/bir şeyin üstünde olmak
61	Idioms	have your beady eye on somebody/something v.	birini/bir şeyi dikkatlice gözlemlemek
62	Idioms	have your beady eye on somebody/something v.	birinden/bir şeyden gözünü ayırmamak
63	Idioms	have an eye for the main chance v.	işini bilmek
64	Idioms	have an eye for the main chance v.	fırsat kollamak
65	Idioms	have an eye on the main chance v.	işini bilmek
66	Idioms	have an eye on the main chance v.	fırsat kollamak
67	Idioms	have an eye to the main chance v.	işini bilmek
68	Idioms	have an eye to the main chance v.	fırsat kollamak
69	Idioms	have (got) an eye on (someone or something) v.	gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
70	Idioms	have (got) an eye on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
71	Idioms	have (got) an eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dikkat etmek
72	Idioms	have (got) an eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) göz koymak
73	Idioms	have (got) an eye on (someone or something) v.	(birinde/bir şeyde) gözü olmak/kalmak
74	Idioms	have (got) (one's) eye on (someone or something) v.	gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
75	Idioms	have (got) (one's) eye on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
76	Idioms	have (got) (one's) eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dikkat etmek
77	Idioms	have (got) (one's) eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) göz koymak
78	Idioms	have (got) (one's) eye on (someone or something) v.	(birinde/bir şeyde) gözü olmak/kalmak
79	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak
80	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) dikkatle izlemek
81	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dik dik bakmak
82	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) gözünü dikmek
83	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) gözlerini dikmek
84	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak
85	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) dikkatlice gözlemlemek
86	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
87	Idioms	have (one's) eye v.	(birinin) dikkatini çekmek
88	Idioms	have (one's) eye v.	(biriyle) göz göze gelmek
89	Idioms	have (one's) beady eye on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) dikkatlice izlemek
90	Idioms	have a beady eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak
91	Idioms	have a beady eye on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) dikkatlice izlemek
92	Idioms	have a beady eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dik dik bakmak
93	Idioms	have a beady eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) gözünü dikmek
94	Idioms	have a beady eye on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) gözlerini dikmek
95	Idioms	have (one's) eye out for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) gözden kaçırmamak
96	Idioms	have (one's) eye out for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dikkat etmek
97	Idioms	have (one's) eye out for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için dikkat kesilmek
98	Idioms	have (one's) eye out for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
99	Idioms	have (one's) eye out for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için gözünü dört açmak
100	Idioms	have an eye out for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) gözden kaçırmamak
101	Idioms	have an eye out for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dikkat etmek
102	Idioms	have an eye out for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için dikkat kesilmek
103	Idioms	have an eye out for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
104	Idioms	have an eye out for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için gözünü dört açmak
105	Idioms	have an eye for something v.	bir şey dikkatinden kaçmamak
106	Idioms	have an eye for something v.	bir şeye dikkat etmek
107	Idioms	have an eye for something v.	bir şeyi gözden kaçırmamak
108	Idioms	have an eye for something v.	bir şey gözü (iyi) olmak
109	Idioms	have an eye for something v.	bir şeyde iyi olmak
110	Idioms	have eye out v.	dikkat etmek
111	Idioms	have eye out v.	gözden kaçırmamak
112	Idioms	have eye out v.	gözünü açmak/açık tutmak
113	Idioms	have eye out v.	göz kulak olmak
114	Idioms	have eye out v.	uyanık/tetikte olmak
115	Idioms	have half an eye on (someone or something) v.	bir gözü (başka birinde/bir şeyde) olmak
116	Idioms	have half an eye on (someone or something) v.	tam dikkatini vermemek
117	Idioms	have half an eye on (someone or something) v.	dikkati (başka birinde/bir şeyde) olmak
118	Idioms	have one eye on (someone or something) v.	bir gözü/dikkati başka (birinde/bir şeyde) olmak
119	Idioms	have one eye on something v.	bir gözü (dikkati) başka bir şeyde olmak
120	Idioms	have half an eye on something v.	bir gözü (dikkati) başka bir şeyde olmak
121	Idioms	have one's eye on v.	-den (göz kulak olmak amacıyla) gözlerini ayırmamak
122	Idioms	have one's eye on v.	'-e göz kulak olmak
123	Idioms	have one's eye on v.	gözü üstünde olmak
124	Idioms	have one's eye on v.	-e göz dikmek
125	Idioms	have one's eye on v.	'-de gözü olmak
126	Idioms	have one's eye on v.	-i hesaba katarak
127	Idioms	have one's eye on v.	'-i göz önünde bulundurarak/tutarak
128	Idioms	have one's eye on v.	'-e bakılırsa
129	Idioms	have your eye on somebody/something v.	gözü birinin/bir şeyin üstünde olmak
130	Idioms	have your eye on somebody/something v.	birini/bir şeyi dikkatlice gözlemlemek
131	Idioms	have your eye on somebody/something v.	birinden/bir şeyden gözünü ayırmamak
Speaking
132	Speaking	i have one’s eye on someone v.	gözü üzerinde olmak
133	Speaking	i have one’s eye on someone v.	gözü üstünde olmak
134	Speaking	I have my eye on you expr.	gözüm üstünde
135	Speaking	I have my eye on you expr.	gözüm üzerinde