her yeri - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

her yeri



Bedeutungen von dem Begriff "her yeri" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Idioms
her yeri from hell to breakfast expr.

Bedeutungen, die der Begriff "her yeri" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
her yeri kasıp kavuran kontrol edilemez durum wildfire n.
bir yüzeyi kaplayan her yeri aynı kalınlıkta materyal herb layer n.
kaplama veya parçayı oluşturan her yeri aynı kalınlıkta materyal herb layer n.
dal budak salıp her yeri sarmak run riot v.
her yeri süratle aramak scour v.
her yeri aramak search everywhere v.
her yeri aramak oversearch v.
her yeri saran all-pervading adj.
her yeri aynı renkte olan isochroous adj.
tek noktadan her yeri gösteren panoramic adj.
her yeri kapanmış shut-in adj.
her yeri örtülü smothered adj.
her yeri kapalı smothered adj.
her yeri sarılı smothered adj.
her yeri kaplayan stiff adj.
her yeri dolu stocked with adj.
Phrasals
her yeri aramak beat about v.
sıkıca/her yeri örtmek button up v.
Phrases
adanın her yeri all over the island n.
her yeri/yere whole wide world expr.
Proverb
her şeyin bir zamanı ve yeri var there is a time and a place for everything
her şeyin bir yeri var ve her şey yerli yerine konmalı a place for everything, and everything in its place
her şeyin bir yeri var ve her şey yerli yerinde olmalı a place for everything, and everything in its place
her şeyin bir yeri olmalı ve her şey kullanıldıktan sonra yerli yerine konmalı a place for everything, and everything in its place
Idioms
dünyanın her yeri the face of the earth n.
birisini bulmak için her yeri karış karış gezmek scour the earth for someone v.
her yeri aramak leave no stone unturned v.
her yeri (bir yerin) all the ins and outs of expr.
dünyanın her/birçok yeri the whole wide world expr.
Tourism
her şey dahil tatil yeri all-inclusive resort n.
Textile
elbise kenarlarının her iki yandan kıvrılıp kumaşın köşesinde bitiştiği çapraz birleşim yeri miter n.
Psychology
kişilerin iş yeri gibi yakın çevrelerini güvende, rahat veya her şey kontrol altında gibi hissettikleri şekilde ayarlaması eğilimi nesting n.
Math
her yeri eşit mesafeli (eğri) parallel adj.
her yeri eşit mesafeli eğrileri gösteren parallel adj.
her yeri eşit mesafedeki (yüzey) parallel adj.
her yeri eşit mesafede yüzeyleri gösteren parallel adj.
Religious
her yeri kuşatan şey omniety n.
Archaic
dışa uzanıp her yeri kaplayan yapraklı ağaç dalları shroud n.
her yeri gezen mundivagant adj.
Slang
her yeri dumana boğmak smoke up v.
her yeri ortada kadın b and b (breast and buttock) expr.
Modern Slang
vücudunun her yeri dövme kaplı all tatted up adj.