parallel - Türkisch Englisch Wörterbuch

parallel

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "parallel" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 106 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
parallel adj. paralel
The bars should be positioned parallel to the wall.
Çubuklar duvara paralel yerleştirilmelidir.

More Sentences
parallel adj. aynı doğrultuda olan
General
parallel n. paralellik
It is a quite specific conflict, but there are nonetheless many parallels.
Bu oldukça spesifik bir çatışma, ancak yine de pek çok paralellik var.

More Sentences
parallel n. benzerlik
parallel n. nazire
parallel n. paralel çizgi
parallel n. koşut çizgi
parallel n. paralel hat
parallel n. paralel eğri
parallel n. paralel yüzey
parallel n. paralel harita çizgisi
parallel n. paralel küre hattı
parallel n. istihkam yüzüne neredeyse paralel uzun siper hattı
parallel n. baskıda kullanılan beşinci referans işareti karakteri
parallel n. eşlenik şey
parallel n. mukabil
parallel n. denk
parallel n. tamamen aynı unsurlar
parallel n. birbirine denk unsurlar
parallel n. karşılaştırma
parallel n. kıyas
parallel n. benzerlik
parallel n. fiziksel denklik
parallel n. paralel pozisyon
parallel n. fiziksel paralellik
parallel n. paralelizm
parallel n. aynı gerilim farkının iki veya daha fazla rezistansa uygulandığı elektrik cihazı devresi
parallel n. birden fazla görev veya işlemin eş zamanlı gerçekleştirildiği durum
parallel n. paralel cetvel
parallel n. paralel kenarlı metal blok
parallel n. paralel kenarlı metal şerit
parallel n. zemine paralel yüksek platform
parallel n. askı ayaklığına benzer ayaklık
parallel v. paralel olarak koymak
parallel v. paralel olmak
parallel v. paralel yapmak
parallel v. ile karşılaştırmak
parallel v. karşılaştırmak
parallel v. kıyaslamak
parallel v. benzetmek
parallel v. eşleştirmek
parallel v. (bir şey) denk göstermek
parallel v. (bir şeye) paralel göstermek
parallel adj. muvazi
parallel adj. benzer
parallel adj. yan yana ve birbirini kesmeden uzayıp giden
parallel adj. aynı
parallel adj. koşut
parallel adj. eşit mesafeli
parallel adj. eşit uzaklıkta olan
parallel adj. benzer
parallel adj. peşi sıra gelen
parallel adj. birbirini izleyen
parallel adj. tekabül eden
parallel adj. aynı yönde olan
parallel adj. aynı yolu izleyen
parallel adj. aynı zamanda olan
parallel adj. aynı gelişimi izleyen
parallel adj. aynı noktayı gösteren
parallel adj. aynı sonuca varan
parallel adj. taban tabana ayarlanan
parallel adj. yan yana olan
parallel adj. eşleşen
parallel adj. eşlenik
parallel adj. eşlik eden
parallel adj. karşılaştırılan
parallel adj. ardışık hareketli
parallel adj. karşılaştırılabilen
parallel adj. benzeşen
parallel adj. ortak yönlü
parallel adj. aynı yatkınlığı olan
parallel adj. aynı yönde seyreden
parallel adv. paralel bir şekilde
parallel adv. taban tabana
parallel adv. paralel uzanarak
Technical
parallel n. koşut
Computer
parallel adj. birden fazla işleme ait ve eş zamanlı (performans)
Math
parallel n. paralel çizgi grubu
parallel adj. kesişmeyen birden fazla düz ve düzlemdeş (doğru)
parallel adj. kesişmeyen birden fazla düz düzlemdeş doğruyu gösteren
parallel adj. kesişmeyen birden fazla düzleme ait veya ilgili
parallel adj. kesişmeyen birden fazla düzlemi gösteren
parallel adj. kesişmeyen bir çizgi ve bir düzleme ait veya ilgili
parallel adj. kesişmeyen bir çizgi ve bir düzlem gösteren
parallel adj. her yeri eşit mesafeli (eğri)
parallel adj. her yeri eşit mesafeli eğrileri gösteren
parallel adj. her yeri eşit mesafedeki (yüzey)
parallel adj. her yeri eşit mesafede yüzeyleri gösteren
Geometry
parallel adj. mütevazi
Biochemistry
parallel adj. yöndeş
Linguistics
parallel adj. aynı söz dizimsel ögelere sahip olan
parallel adj. aynı söz dizimsel yapıda olan
Geography
parallel n. paralel daire
Music
parallel adj. (müzik perdesinde) eş mesafeli
parallel adj. paralelizme ait
parallel adj. paralelizm uyarınca
parallel adj. paralelizme uygun
parallel adj. aynı nota ile başlayan
Theatre
parallel n. platform destekleyici ayaklık
Printery
parallel n. not veya atıfta geçen ögeyi belirten işaret
parallel n. referans işareti
parallel n. not işareti
Engineering
parallel adj. paralel iletkenli elektrik devresi ile ilgili
parallel adj. (elektrik devresi) paralel iletkenli
parallel adj. bitlerin aynı anda farklı kanallarca iletildiği bilgisayar bağlantısı ile ilgili
parallel adj. (bilgisayar bağlantısı) aynı anda farklı kanallarca bitleri ileten

Bedeutungen, die der Begriff "parallel" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 472 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
parallel line n. paralel çizgi
Several parallel lines are applied on the ceiling in increments of 50-60 cm.
Tavana 50-60 cm'lik artışlarla birkaç paralel çizgi uygulanır.

More Sentences
parallel world n. paralel dünya
We are living in two parallel worlds.
İki paralel dünyada yaşıyoruz.

More Sentences
parallel universe n. paralel evren
What does this parallel universe look like?
Bu paralel evren neye benziyor?

More Sentences
in parallel adv. paralel olarak
The sustainability impact assessment foreseen in parallel with the negotiations is designed to achieve this goal.
Müzakerelere paralel olarak öngörülen sürdürülebilirlik etki değerlendirmesi bu amaca ulaşmak için tasarlanmıştır.

More Sentences
Trade/Economic
parallel import n. paralel ithalat
That would favour parallel importers who would contribute to lowering prices.
Bu, fiyatların düşmesine katkıda bulunacak olan paralel ithalatçıları destekleyecektir.

More Sentences
Technical
parallel parking n. paralel park
She's very good at parallel parking.
O paralel park etmede çok iyidir.

More Sentences
parallel system n. paralel sistem
The new turbos are controlled by a two-stage system, replacing the parallel system in the Veyron.
Yeni turbolar, Veyron'daki paralel sistemin yerini alan iki aşamalı bir sistemle kontrol ediliyor.

More Sentences
connected in parallel adj. paralel bağlanmış
When resistors are connected in parallel, the total resistance is lowered.
Dirençler paralel bağlandığında toplam direnç azalır.

More Sentences
Sport
parallel bars n. paralel bar
The girl exercised on the parallel bars.
Kız paralel barlarda egzersiz yapıyordu.

More Sentences
General
parallel bars n. jimnastik aleti
parallel plate viscometer n. paralel plaka viskometresi
parallel bars n. paralel
parallel of latitude n. paralel daire
parallel operation n. paralel operasyon
parallel computers n. paralel bilgisayarlar
striking parallel n. dikkat çekici paralellik
striking parallel n. dikkat çekici benzerlik
parallel world n. paralel evren
parallel universe n. paralel dünya
parallel motion n. doğrusal hareket
parallel cousin n. teyze veya amcadan olan kuzen
parallel motion n. paralel hareket yaratan birleşik bağlantı
parallel motion n. paralel hareket yaratan bağlı mekanizma
parallel motion n. iki sesin aynı yönde kaydettiği melodik ilerleme
parallel motion n. paralel ses hareketi
parallel motion n. paralel hareket
parallel cousin n. paralel kuzen
draw a parallel between v. benzetmek
be parallel to v. benzemek
draw a parallel between v. karşılaştırmak
be parallel v. muvazi olmak
be parallel with v. benzemek
go parallel with v. paralel gitmek
be parallel with v. -e paralel olmak
be parallel to v. -e benzemek
be parallel to v. -e paralel olmak
be parallel with v. -e benzemek
parallel [obsolete] v. aynısını örnek vermek
parallel [obsolete] v. benzerini oluşturmak
parallel [obsolete] v. paralelini yaratmak
parallel [obsolete] v. aynısını oluşturmak
parallel [obsolete] v. benzerini göstermek
without parallel adj. eşsiz
without parallel adj. rakibi olmayan
without parallel adj. benzersiz
in parallel with the requirements adv. ihtiyaçlar doğrultusunda
in parallel with this purpose adv. bu amaç doğrultusunda
in parallel adv. paralel durumda
in parallel adv. koşut olarak
in parallel with prep. buna bağlı olarak
in parallel with prep. -e paralel olarak
parallel to prep. -e paralel
in parallel to prep. paralelinde
in parallel with prep. paralelinde
Phrases
in parallel with these developments expr. bu gelişmelere paralel olarak
in parallel with these developments expr. bu gelişmeler doğrultusunda
Trade/Economic
parallel standards n. ikili para standardı
parallel economy n. kayıtdışı ekonomi
parallel loan n. paralel kredi
parallel market n. paralel piyasa
parallel standard n. paralel standart
parallel meeting n. paralel/eş zamanlı toplantı
parallel sourcing n. bir ürünü en az iki üreticiden alma
parallel importing n. paralel ithalat
parallel importing n. (özellikle farmasötik ilaçlar için) yerel üreticiden daha ucuza mal satan satıcıdan yapılan ithalat
Law
parallel lawsuit n. mukabil dava
parallel lawsuit n. karşı dava
Politics
parallel state n. paralel devlet
parallel structure n. paralel yapı
fethullahist terrorist organization/parallel state structure n. fethullahçı terör örgütü/paralel devlet yapılanması (fetö/pdy)
parallel diplomacy n. paralel diplomasi
Technical
parallel adder n. koşut toplayıcı
parallel resistance n. koşut direnç
parallel computer n. paralel bilgisayar
parallel flow burner n. paralel akışlı brülör
parallel adder n. paralel toplayıcı
parallel tracking n. paralel izleme
serial to parallel conversion n. seriden paralele çevirme
parallel flow n. paralel akış
parallel flow n. paralel akım
inverse parallel n. ters paralel
parallel storage n. paralel bellek
parallel conversion n. koşut dönüşüm
shearing stress parallel to grain n. liflere paralel makaslama dayanımı
parallel blade damper n. paralel kanatlı damper
connection in parallel n. paralel bağlama
parallel port mode n. paralel kapı kipi
parallel resistance n. paralel direnç
parallel transmission n. paralel gönderme
parallel running n. paralel çatıştırma
parallel distance n. paralel uzaklık
parallel circuit n. paralel devre
parallel running n. koşut işletim
parallel storage n. koşut bellek
parallel drainage pattern n. paralel drenaj paterni
parallel resonance n. paralel rezonans
parallel limiter n. paralel sınırlayıcı
parallel transfer n. koşut aktarım
rosenfeld’s parallel algorithm n. rosenfel paralel algoritması
parallel rays n. paralel ışınlar
parallel inductors n. paralel indüktörler
parallel link n. paralel bağlantı
parallel inverse feedback n. paralel ters geribesleme
connection in parallel n. paralel bağlantı
parallel access n. koşut erişim
bit parallel n. bit düzeyinde koşut
parallel field ditch system n. paralel tarla hendek sistemi
parallel running n. koşut çalışma
parallel to the surface n. yüzeye paralel
parallel port interface n. paralel kapı arayüzü
parallel by character n. karakter paralelliği
parallel resonance n. koşut çınlanım
parallel lathe n. paralel torna
parallel capacitor n. paralel sığaç
parallel by character n. karakter koşutluğu
parallel transfer n. paralel aktarma
parallel yarn spinning machine n. paralel iplik eğirme makinesi
parallel feed n. paralel besleme
parallel arithmetic n. paralel aritmetik
parallel conversion n. paralel dönüştürme
parallel access n. paralel erişim
coupling in parallel n. paralel bağlama
serial to parallel conversion n. diziselden paralele çevirme
anti parallel n. terskoşut
anti parallel n. tersparalel
parallel-search memory n. paralel aramalı bellek
series-parallel circuit n. seri-paralel devre
parallel-wire resonator n. paralel telli rezonatör
series-parallel resistor n. seri ve paralel bağlı direnç
series-parallel resistors n. seri paralel dirençler
parallel-plate waveguide n. paralel levhalı dalga kılavuzu
parallel-search memory n. koşut aramalı bellek
parallel-plate capacitor n. paralel levhalı kondansatör
resistors in series-parallel n. seri paralel dirençler
series-parallel capacitors n. seri paralel kondansatörler
parallel-wire line n. paralel telli hat
parallel-series inductors n. paralel-seri indüktörler
parallel-resonant circuit n. paralel rezonans devresi
series-parallel network n. seri-paralel devre
series-parallel inductors n. seri paralel indüktörler
parallel-rod oscillator n. paralel hatlı osilatör
parallel-series circuit n. paralel seri devre
resistors in parallel-series n. paralel seri dirençler
parallel-series capacitors n. paralel-seri kondansatörler
parallel resonant circuit n. paralel çınlamalı devre
parallel parking n. paralel park yeri
parallel run n. paralel geçiş
parallel interface n. paralel arayüz
parallel operation n. paralel çalıştırma
parallel operation n. koşut çalıştırma
parallel plate lens n. paralel levhalı mercek
parallel to serial n. paralelden seriye
parallel feedback n. paralel geribesleme
parallel key n. paralel kama
parallel run n. paralel yürütme
parallel feed n. paralel beslenme
parallel blade damper n. jaluzi damper
parallel capacitors n. paralel bağlı kapasitör
massively parallel n. çok büyük ölçekte paralel
parallel input/output port n. paralel giriş-çıkış portu
parallel sheaf n. paralel demet
parallel turns n. paralel dönüşler
standard parallel n. standart paralel
principal parallel n. esas paralel
parallel plate method n. paralel plaka yöntemi
parallel shank fixing n. paralel yanaklı sabitleme
parallel pencil milling n. paralel kalem işleme
parallel shank fixing for end-thrust n. çakma uç için paralel yanaklı sabitleme
tensile test parallel to the fibre direction n. elyaf yönüne paralel çekme deneyi
parallel pin n. paralel pim
parallel trimming n. paralel taraşlama
longitudinal and transverse volume resistance parallel to belt plane n. bant yüzeyinde enine ve boyuna paralel hacim dayanımı
parallel analysis n. paralel analiz
tensile strength parallel to faces n. yüzeylere paralel çekme mukavemeti
parallel electron energy-loss spectroscopy n. koşut elektronlu erke yitimli görünge gözlemi
parallel-plate sensing n. koşut levha algılaması
parallel-plate n. koşut levha
parallel energy-loss electon spectrometer n. koşut erke yitimli elektron görüngeölçeri
parallel laminate n. koşut laminat
parallel fibre reinforcement n. koşut elyaf desteği
parallel-plate actuator n. koşut levha işleteci
parallel fibre reinforced ring n. koşut elyaf destekli halka
parallel-beam x-ray spectrometer n. koşut demetli x-ışınları görüngeölçeri
parallel sub-system n. paralel alt sistem
flexural test parallel to the fibre direction n. elyaf yönüne paralel bükülme deneyi
parallel plate oscillatory rheometer n. paralel plaka osilatörlü reometre
parallel bearing surface method n. paralel oturma yüzeyi metodu
multi-layer parallel winding n. çok katlı paralel sargı
parallel flow heat exchanger n. paralel akışlı eşanjör
parallel connection n. paralel bağlantı
parallel slide valve n. paralel sürgülü vana
parallel operation n. paralel çalışma
parallel winding slot n. paralel sargı oluğu
parallel winding slot n. paralel sargı yivi
parallel shaft n. paralel mil
parallel shank fixing n. paralel saplı bağlama
parallel edge n. paralel kenar
parallel beam n. paralel ışın
parallel computing n. paralel hesaplama
heated parallel plates n. ısıtılmış paralel plakalar
british parallel pipe standard (bssp) n. ingiliz paralel boru standardı
parallel forces n. paralel kuvvetler
parallel rule n. rulo silindir cetvel
parallel rule n. paralel mastar çifti
parallel bar n. (buhar motorunda) paralel hareketli çubuk
parallel ruler n. paralel cetvel
parallel rule n. iki eş paralel bağlantı ile bağlanan cetvel çifti
parallel forces n. birbirine paralel hareket eden kuvvetler
parallel rule n. paralel cetvel
parallel ruler n. rulo silindir cetvel
parallel bar n. paralel hareketli mil
parallel ruler n. paralel mastar çifti
parallel vise n. paralel mengene
parallel vise n. paralel ağızlı mengene
parallel ruler n. iki eş paralel bağlantı ile bağlanan cetvel çifti
serial-parallel adj. seri-paralel
parallel-nerved adj. paralel damarlı
parallel to serial adj. koşuttan dizisele
full-length parallel grooved adj. boydan boya paralel yivli
full-length parallel grooved adj. bir ucundan diğer ucuna kadar yiv açılmış
full-length parallel grooved adj. uzunluğu boyunca yiv açılmış
parallel-wound adj. paralel sarılı
Computer
parallel/serial printer n. paralel/seri yazıcı
error aquiring the parallel port n. paralel bağlantı noktasını elde etme hatası
parallel processing  n. paralel işlem 
parallel processing n. koşut işletim
parallel plate lens n. paralel levhalı mercek
parallel run n. paralel geçiş
parallel bars n. paralel çubuklar
parallel columns n. paralel sütunlar
parallel shifting n. paralel kaydırma
parallel port n. koşut bağlantı noktası
parallel processing n. eşanlı işleme
parallel compensation n. koşut denkleştirici
parallel interface n. paralel arabirim
parallel port n. paralel kapı
parallel architecture n. paralel mimari
parallel transfer n. paralel aktarım
parallel run n. paralel yürütme
parallel programming  n. paralel programlama 
parallel resonant circuit n. paralel çınlamalı devre
parallel processing n. koşut işlem
parallel transmission n. koşut iletim
parallel port n. paralel bağlantı noktası
parallel connection n. paralel bağlantı
parallel communication n. paralel iletişim
parallel operation n. koşut işletim
parallel processing n. koşut işleme
parallel run n. koşut geçiş
parallel computer n. koşut bilgisayar
parallel connection n. koşut bağlantı
parallel interface n. paralel arayüz
parallel modem n. paralel modem
parallel processing n. paralel işleme
parallel device n. koşut aygıt
parallel port n. paralel port
preferred parallel mode n. tercih edilen paralel kip
bit parallel n. bil düzeyinde koşut
parallel storage n. koşut bellek
parallel conversion n. koşut dönüşüm
parallel arithmetic n. koşut aritmetik
parallel access n. koşut erişim
parallel by character n. karakter paralelliği
parallel transfer n. paralel aktarma
parallel running n. koşut çalışma
parallel running n. koşut işletim
parallel adder n. paralel toplayıcı
parallel conversion n. paralel dönüştürme
parallel storage n. paralel bellek
parallel by character n. karakter koşutluğu
parallel transfer n. koşut aktarım
parallel transmission n. paralel gönderme
parallel computer n. paralel bilgisayar
parallel running n. paralel çalıştırma
parallel access n. paralel erişim
parallel arithmetic n. paralel aritmetik
parallel adder n. koşut toplayıcı
parallel-resonant circuit n. koşut çınlamalı devre
parallel processing n. aynı anda birden fazla işlem gerçekleştiren tekli bilgisayar mimarisi
massively parallel adj. çok büyük ölçekte paralel
parallel to serial adj. paralelden seriye
parallel to serial adj. koşuttan dizisele
Informatics
parallel operation n. paralel işletim
parallel device n. paralel aygıt
parallel planes n. koşut düzlemler
parallel processing n. paralel işleme
parallel connection n. paralel bağlantı
parallel-to-serial n. paralelden seriye
series parallel switch n. seri paralel anahtar
parallel compensation n. paralel dengeleme
parallel distributed processing n. paralel dağıtımlı işleme
parallel access n. paralel erişim
parallel port n. paralel kapı
parallel transfer n. paralel aktarım
parallel architecture n. paralel mimari
parallel processor n. paralel işlemci
parallel interface n. paralel arayüz
parallel computer n. paralel bilgisayar
series parallel network n. seri paralel devre
parallel adder n. paralel toplayıcı
parallel planes n. paralel düzlemler
serial-to-parallel converter n. seriden paralele çevirici
serial-to-parallel conversion n. seriden paralele çevirme
parallel database n. paralel veritabanı
parallel circuit n. paralel devre
parallel data transmission n. paralel veri iletimi
parallel printer n. satır yazıcı
parallel server n. paralel sunucu
parallel logic programming language n. paralel mantık programlama dili
parallel logic programming n. paralel mantık programlama
Telecom
parallel data transmission n. paralel veri iletimi
parallel polarization n. paralel kutuplaşma
parallel communication n. paralel iletişim
series parallel network n. paralel ağ serileri
parallel database n. paralel veri tabanı
parallel port mode n. paralel kapı kipi
parallel processing n. paralel işleme
parallel transmission n. paralel iletim
parallel server n. paralel sunucu
parallel port n. paralel kapı
Electric
parallel resistors n. paralel dirençler
parallel resistor n. paralel direnç
parallel operation n. paralel çalıştırma
parallel capacitance n. paralel kapasitans
parallel resistance n. koşut direnç
parallel limiter n. paralel sınırlayıcı
parallel resonance n. paralel rezonans
parallel resistance n. paralel direnç
parallel inverse feedback n. paralel ters geribesleme
parallel tracking n. paralel izleme
parallel circuit n. paralel devre
parallel inductors n. paralel indüktörler
parallel resonance n. koşut çınlanım
parallel connection n. paralel bağlantı
connect in parallel n. paralel bağlantı
parallel transformer n. paralel bağlantılı trafo
parallel transformer n. paralel trafo
Mechanic
parallel file n. düz eğe
parallel land n. paralel kenar
Architecture
parallel architecture n. paralel mimari
Lighting
parallel cathode preheating n. paralel elektrot ön ısınması
parallel cathode heating n. paralel elektrot ısınması
Automotive
parallel roller bearing n. masuralı rulman
parallel jaw clamp n. paralel çeneli mengene
parallel roller bearing n. paralel makaralı rulman
parallel edged steering linkage n. paralel kenarlı direksiyon mafsal bağlantısı
series-parallel hybrid vehicle n. seri-paralel hibrit araç
dual in-line parallel switch n. dip anahtarı
parallel action locking pliers n. paralel ağızlı ayarlı pense
parallel connection n. paralel bağlantı
parallel circuit n. paralel bağlantılı devre
parallel twin-turbo n. paralel çift turbo
parallel trailing link suspension n. paralel kontrol kollu süspansiyon
parallel valves n. paralel supaplar
parallel hybrid vehicle n. paralel tip hibrit araç
parallel parking n. parallel park
parallel rod n. birden fazla tahrik tekerleğinin krank pimini bağlayan metal çubuk
parallel-parking n. (aracı) paralel park etme
parallel-parking n. (aracı) bir diğer aracın tam arkasına park etme
parallel rod n. bağlantı biyeli
parallel-park v. (aracı) paralel park etmek
parallel-park v. (aracı) bir diğer aracın tam arkasına park etmek
Aeronautic
astronomical parallel n. astronomik paralel
parallel ils approaches n. paralel ils yaklaşması
dependant parallel approaches n. bağımlı paralel yaklaşmalar
independent parallel approaches n. bağımsız paralel yaklaşmalar
segregated parallel operations n. ayrılmış paralel operasyonlar
parallel runways n. paralel pistler
dual-parallel taxiway n. çift paralel taksirut
near-parallel runways n. yakin paralel pistler
parallel by-pass n. paralel tali yollar
parallel runway n. paralel pist
near-parallel runways n. paralele yakın pistler
dependent parallel approach n. bağımlı paralel yaklaşma
parallel ils approach n. paralel ils yaklaşması
independent parallel approach n. bağımsız paralel yaklaşma
Marine
parallel taxiway n. koşut taksi yolu
parallel mooring n. koşut bağlama
parallel lock n. koşut kenetlenme
parallel mooring n. koşut demirleme
parallel wharf n. koşut rıhtım
parallel sailing n. enlem dairesinde denize açılma
Medical
parallel trade n. paralel ticaret
parallel growth n. paralel büyüme
Anatomy
parallel sulcus n. sylvius yarığının yatay uzantısına paralel bir girinti
Psychology
parallel evolution n. paralel evrim
parallel dream n. paralel rüya
parallel search n. paralel arama
parallel processing n. paralel işlem
parallel law n. paralellik yasası
parallel distributed processing model n. paralel dağılımlı işlem modeli
parallel play n. paralel oyun
Physiology
parallel reflex n. koşut refleks
Optics
plane-parallel adj. (cam) karşılıklı yüzeyleri tamamen düz ve paralel olan
Food Engineering
parallel plate viscometer n. paralel plakalı vizkozimetre
Math
euclid's parallel postulate n. öklit paralellik beliti
parallel planes n. paralel düzlemler
parallel arithmetic n. koşut aritmetik
parallel postulate n. paralellik postülatı
parallel lines n. paralel doğrular
parallel displacement n. paralel kaydırma
parallel projection n. paralel izdüşüm
parallel line n. paralel çizgi
parallel line n. koşut çizgi
parallel planes n. koşut düzlemler
parallel displacement n. öteleme
parallel distributed compensation technique n. paralel dağıtılmış dengeleyici teknik
parallel axiom n. paralellik aksiyomu
parallel axiom n. bir diğer çizgiye paralel noktadan çizilebilen tek çizgi
Geometry
euclid's parallel axiom n. öklit koşutluk beliti
parallel circles of a sphere n. küreyi oluşturan paralel çemberler
Statistics
parallel line assay n. paralel doğru denemesi
Physics
parallel axis n. paralel eksen
connection in parallel n. paralel bağlama
connection in parallel n. yanaşık bağlanım
connection in parallel n. koşut bağlama
connection in parallel n. paralel bağlantı
parallel-plate chamber n. paralel levhalı oda
Chemistry
parallel reactions n. paralel reaksiyonlar
parallel reactions n. koşut tepkimeler
Biology
parallel evolution n. paralel evrim
Biochemistry
parallel chains n. koşut diziler
parallel spin n. yöndeş dönü
Marine Biology
parallel ponds n. paralel havuzlar
Astronomy
parallel of declination n. deklinasyon paraleli
parallel sphere n. paralel küre
parallel of altitude n. yatay yükseklik dairesi
parallel of declination n. ekvatora paralel küçük yerküre dairesi
parallel sphere n. günlük hareket döngülerinin ufka paralel seyrettiği yerküre pozisyonu
Botanic
parallel-veined leaf n. paralel damarlı yaprak
Social Sciences
convergent parallel design n. yakınsayan paralel desen
Education
parallel-time co-op n. eş zamanlı çalışma ve okuma
Literature
parallel lives n. paralel yaşamlar
parallel lives n. plutarch tarafından yazılmış bir biyografi eseri
Linguistics
parallel form n. eşdeğer biçim
parallel form reliability n. eşdeğer biçim güvenirliği
Environment
parallel program n. paralel program
Geography
parallel of latitude n. paralel
parallel of latitude n. paralel daire
parallel of latitude n. enlem
forty-ninth parallel [canada] n. kanada-abd sınırı
forty-ninth parallel [canada] n. kırk dokuzuncu paralel
run parallel to coastline v. kıyıya paralel uzanmak
run parallel along coastline v. kıyıya paralel uzanmak
Military
modified point parallel rendezvous n. yakıt alan uçağın belirlenmiş bir bekleme sahasında komuta kontrol veya hava sahası devriye görevi icra ettiği durumlarda opsiyonel olarak kullanılabilecek bir randevu usulü
parallel staff n. paralel karargah
parallel christie n. paralel kristiyanya
parallel trench n. paralel intibak hendeği
parallel classification n. paralel sınıflandırma
parallel training n. çırak eğitimi
parallel christie n. dönerek paralel durma
parallel sheaf n. paralel yaylım ateşi
parallel chains of command n. paralel emir-komuta zinciri
parallel chains of command n. (amfibi operasyonlarda) ordu birimlerinin birbiriyle olan paralel komuta-yanıt sistemi
Sport
parallel bar n. paralel bar
uneven parallel bars n. asimetrik paralel bar
the parallel olympics n. paralimpik olimpiyatları
the parallel olympics n. engelli sporcuların yer aldığı bir spor müsabakası
the parallel olympics n. paralimpik oyunları
parallel turn n. (kayakta) paralel dönüş
parallel bars n. paralel bar ile yapılan bir artistik jimnastik etkinliği
Volleyball
parallel roman n. paralel romen
reverse parallel roman n. ters paralel romen
parallel spike n. paralel smaç
parallel going n. paralel giriş
parallel block n. paralel blok
Music
parallel fifth n. düz beşli kusuru
parallel octave n. düz sekizli kusuru
Cinema
parallel universe n. birçok insanın paylaştığının dışında kalan deneyim ve var oluş evreni
parallel universe n. ayrı gerçeklik
Photography
parallel rays n. paralel ışınlar
Abbreviation
epp (enhanced parallel port) n. geliştirilmiş paralel port