için korumak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

için korumak



Bedeutungen von dem Begriff "için korumak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
için korumak preserve for v.

Bedeutungen, die der Begriff "için korumak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 117 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sporcuların alt bacak kısmını korumak için yapılmış sert koruyucu shinguard n.
yiyecekleri kitapları vb kaplamak ve korumak için kullanılan elastik ince tabaka shrink-wrap n.
zırhın koltuk altlarını veya eklemleri korumak için kullanılan kumaşla desteklenmiş bir bölgesi voider n.
zırhın koltuk altlarını veya eklemleri korumak için kullanılan kumaşla desteklenmiş bir bölgesi gusset n.
gemi donanımını aşınmadan korumak için kullanılan kalın bir halat ağı mat n.
kullanma veya taşıma sırasında malları korumak için üzerlerine veya badana, bakım gibi işlemler sırasında eşyaları korumak için belirli kısımlarına örtü seren işçi masquer n.
güneşten korumak için asker kepinin üstünü örten ince kumaş havelock n.
boksörün dişlerini ve dudaklarını korumak için taktığı ağızlık mouthpiece n.
binicilerin bacaklarını korumak için eyerin iki yanına takılan uzun çizme gambado n.
haşereleri kovmak ve evi büyüden korumak için bahçeye konan heykelcik gnome n.
savaş zamanında kenti hava saldırılarına karşı korumak için geceleri ışıkların kısıtlı kullanılması dim-out n.
boyacıların döşeme ve mobilyaları korumak için serdikleri örtü veya kağıt dropcloth n.
içerikleri korumak için üzerine katlanmış olan örtü folder n.
tünel uzatan madencileri düşen molozlardan korumak için set üstüne konulan tahta veya kereste spiling n.
tükenmelerini engellemek için av hayvanlarını korumak preserve game v.
korumak için başka yöne çevirmek emmantle v.
kendini korumak için kaslarını kasmak hold v.
korumak veya saklamak için kışın üzerini kapatmak winter-ground v.
korumak için örtmek (kulak, burun) hold v.
(araziyi veya avı) ağlı kaçak avcılara karşı korumak için engel yerleştirmek bush v.
kendini korumak için in self-defense adv.
Phrasals
soğuk, ışık gibi etkilerden korumak için bitkinin bir kısmını toprakla örtmek earth up v.
(birini/bir şeyi biri/bir şey) için korumak keep (someone or something) for (someone or something) v.
biri için birini/bir şeyi korumak keep someone or something for someone v.
(korumak için) üstünü örtmek bed down v.
(biri) için korumak hold for (someone) v.
(bir şeyi biri/bir şey) için korumak preserve (something) for (someone or something) v.
Proverb
korkak damgası yememek adına kaybedilen bir savaşta boşuna ölmektense ilerde kazanabileceği bir savaş vermek için canını korumak he who fights and runs away may live to fight another day
Colloquial
polislerin diğer polisleri korumak için uyguladığı gizlilik blue wall n.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge one's bets v.
bir canı var onu korumak için for dear life expr.
canını korumak için for dear life expr.
canını korumak için for your life expr.
Idioms
birinin/bir şeyin etrafını korumak için ya da kaçmasın diye çeviren silahlı koruma grubu ring of steel n.
konumunu korumak için zamanın popüler görüşlerine göre kendini değiştiren/uyarlayan kimse vicar of bray n.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge bets v.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge your bets v.
(birini) korumak için kendini ateşe atmak take a bullet (for someone) v.
(birini) korumak için kendini ateşe atmak take the bullet (for someone) v.
Speaking
beni korumak için yapıyor he's doing this to protect me expr.
bunu seni korumak için I did it to protect you expr.
bunu seni korumak için yaptım I did it to protect you expr.
Trade/Economic
yerli sanayiyi yabancı rekabete karşı korumak için ithalatta vergi veya kota uygulanması trade protection n.
yerli sanayiyi yabancı rekabete karşı korumak için ithalatta vergi veya kota uygulanması protection n.
çiftçinin gelir düzeyini korumak veya yükseltmek için hazineden yapılan dolaysız veya dolaylı ödemeler contestable market n.
döviz kurunun dalgalanma sınırım korumak için bir ülkenin kullandığı yabancı para intervention currency n.
merkez bankalarının bir para biriminin uluslararası değerini korumak için yüksek miktarda para satın alması intervention n.
Politics
nükleer silahlara sahip bir devletin, güçlerini nükleer silahı olmayan müttefiki korumak için kullanmayı vadetmesi nuclear umbrella n.
protestanlığın siyasi ve dini üstünlüğünü korumak için 1795'te kuzey irlanda'da kurulan gizli bir örgütün üyesi orangeman n.
1989'da ingiltere ve galler'deki su şirketlerinin faaliyetlerini düzenleyip tüketici haklarını korumak için kurulmuş bir devlet kurumu ofwat (office of gas and electricity markets) [uk] abrev.
Institutes
abd bilgi sistemlerini korumak ve yabancı istihbarat bilgisi üretmek için çalışan kriptoloji organizasyonu national security agency n.
Industry
ambalaj içeriğini dış etkenlerden korumak için kullanılan esnek malzeme barrier n.
kullanma veya taşıma sırasında malları korumak için belirli kısımlarına örtü seren işçi masker n.
Technical
sistemi fazla basınçtan korumak için kullanılan emniyet valfi relief valve n.
(çip üretimi) kaplama veya dağlama işlemi sırasında ışığa duyarlı bir yüzeyin belirli kısımlarını korumak için kullanılan, ışık geçirmeyen malzemeden kapılmış bir kalıp mask n.
ok çentiklerinden korumak için yay kirişinin ortasına sarılan iplik veya sicim whipping n.
aktarmasız kondüktörü aşınmaya ve kısa devreye karşı korumak için yerleştirilen yalıtım manşonu bouche n.
ürünlerde sterilliği korumak için kullanılan koruyucu kapak hood n.
ara kabloların voltajını korumak için seri bağlanmış iki veya daha fazla doğru akım makinesi equalizer set n.
Computer
internette dolaşırken bilgisayarı korumak için güvenlik tedbirleri alma safe surfing n.
Telecom
1984'te birleşik krallık'taki telekomünikasyon faaliyetlerini denetleyip tüketici haklarını korumak için kurulmuş bir devlet kurumu oftel (office of telecommunications) abrev.
Electric
ekipmanı akımdaki ani dalgalanmalardan korumak için güç hattına yerleştirilen elektrikli cihaz spike arrester n.
ekipmanı akımdaki ani dalgalanmalardan korumak için güç hattına yerleştirilen elektrikli cihaz spike suppressor n.
Television
anteni yıldırım çarpmasından korumak için topraklama teline bağlı olan kıvılcım atlama aralığı lightning arrestor n.
Textile
deriyi yumuşatıp korumak için hayvan postlarına yağ süren kimse oiler n.
deriyi yumuşatıp korumak için hayvan derilerine iç yağı süren kimse oiler n.
yama yaparken çorabın şeklini korumak için içine konan yumurta biçimli bir nesne darning last n.
Construction
binaları nem ve rutubetten korumak için kullanılan sentetik materyal housewrap n.
binaları nem ve rutubetten korumak için kullanılan sentetik materyal house wrap n.
yoldan geçenleri düşen nesnelerden korumak için inşaatlara kurulan iskele rigger n.
temel yapmak veya dere yatağını aşınmadan korumak için suya veya yumuşak zemine yığılan moloz rip-rap n.
Furniture
mobilyaları korumak için elektrikli süpürge tabanının etrafından geçirilen kauçuk koruyucu bumper n.
Automotive
devrilme durumunda sürücüyü korumak için kullanılan koruyucu çerçeve rollbar n.
Marine
mürettebatı ve tekne parçalarını hava koşullarına karşı korumak için kullanılan branda bezi weathercloth n.
gemi façasını yosun ve kurt oluşuma karşı korumak için yapılan özel kaplama boot topping n.
gemiyi buza karşı korumak için yanlarına takılan halat çerçevesi bowgrace n.
donanma gemisinde savaşanları korumak için konulan siper fight [obsolete] n.
(korumak için) refakat etmek waft [obsolete] v.
Petrol
petrol kuyusu teçhizatını buzdağlarına karşı korumak için denizin dibinde yapılan keşif glory hole n.
Mining
tünel uzatan madencileri düşen molozlardan korumak için set üstüne konulan tahta veya kereste spile n.
Medical
gözü radyasyondan korumak için yapılan göz koruması eye shield n.
Physiology
vücudun dengeyi korumak için istemsizce yaptığı hareketler compensation n.
Chemistry
(sistem durumunu korumak için gerekli olan) değişken sayısı degree of freedom n.
Botanic
bitkileri kuşlardan korumak için kullanılan file garden net n.
tohumlu bitkilerin çoğunda tomurcuğu korumak için modifikasyona uğramış yaprak scale n.
tomurcuğu korumak için modifikasyon geçirmiş küçük ve zarsı yaprak scale leaf n.
Agriculture
saplarını dondan korumak için şeker kamışı gövdelerinin yerleştirildiği karık windrow n.
saplarını dondan korumak için şeker kamışı gövdelerinin yerleştirildiği karık winrow n.
sebzeleri donmaya karşı korumak için toprakta açılan çukur bury n.
History
ortaçağda atların başını korumak için kullanılan zırh chanfron n.
ingiliz endüstrisini yabancı rekabetten korumak için kurulmuş bir lobinin fikirlerini destekleyen kimse whole-hogger [uk] n.
Religious
ortodoksluğu aryanizm’den korumak için geliştirilen resmi hristiyan öğretisi nicene creed n.
Military
gizlilik dereceli savunma bilgilerini ve savunma bakanlığı ekipmanını korumak için abd içerisindeki federal olmayan topraklara kurulmuş alan national defense area n.
düşman saldırısından korumak için diğer birliklere verilen çeşitli savaş kuvvetleri escort forces n.
mızrak üzerine eli korumak için monte edilen metal parçası vamplate n.
eskiden kuşatma harekatındaki askerleri korumak için kullanılan taşınabilir siper veya zırh manta n.
eskiden kuşatma harekatındaki askerleri korumak için kullanılan taşınabilir siper veya zırh mantelet n.
korkuluğun diğer tarafını cephe ateşinden korumak için yükseltilmiş tarafı bonnet n.
abd'nin savunma ve dışişleri bakanlıklarının diğer milletleri mayın tehlikesinden korumak için oluşturduğu bir program humanitarian demining n.
(koltuk altını korumak için kullanılan) zırh plakası roundel n.
yapıyı düşmanın doğrudan ateşine karşı korumak için diğer yapılardan açılan ateşlerle savunma flank defense n.
yağışlı havalarda ateşli silahı ıslanmaktan korumak için alınan bir pozisyon secure arms n.
deniz mayın savaşında kıyıları korumak için dost karasularına döşenen mayın tarlası protective minefield n.
saldırı veya savunma sırasında avantajı korumak için konumsal değişiklikler yapmak manoeuver v.
Hunting
bir silahı taşımak depolamak için yağlayarak saklamak veya korumak pack a gun v.
Sport
eskrim, buz hokeyi gibi sporlarda yüzü korumak için takılan maske mask n.
spor sahasını yağmurdan korumak için üstüne çekilen örtü groundsheet n.
(körlingde) taş atarken ayakları korumak için kullanılan çivili metal plaka cramper n.
Chess
(taşı) tehdit altındaki değerli taşı korumak için hareket ettirmek interpose v.
Music
parmak ucunu korumak için kullanılan pena türü fingerpick n.
Mythology
(yunan mitolojisinde) zeus'un aşık olup hera'nın gazabından korumak için yavru ineğe çevirdiği bakire io n.
Engineering
altta yatan toprağı su erozyonuna karşı korumak için kullanılan beton vb. zemin kaplaması apron n.
Reptiles
timsahların kışın kendilerini korumak için girdikleri uyku evresi brumation n.
Entomology
kendini korumak için kıvrılabilen kırkayak pillworm n.
Slang
ani durma ve çarpma durumunda erkek genital bölgesini korumak için bisikletin gövdesine monte edilmiş minder nard guard n.
ani durma ve çarpma durumunda erkek genital bölgesini korumak için bisikletin gövdesine monte edilmiş minder nads n.
ani durma ve çarpma durumunda erkek genital bölgesini korumak için bisikletin gövdesine monte edilmiş minder nards n.