in one's pocket - Türkisch Englisch Wörterbuch

in one's pocket

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "in one's pocket" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Idioms
in one's pocket expr. avucunun içinde
in one's pocket expr. nüfuzu altında
in one's pocket expr. yakınlık içinde
in one's pocket expr. karşılıklı güven içerisinde
in one's pocket expr. müşterek

Bedeutungen, die der Begriff "in one's pocket" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 56 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
have somebody in one's pocket v. parmağında oynatmak
put someone in one's pocket v. parmağında oynatmak
put money in one's pocket v. cebine para koymak (harçlık vb.)
put one's hand in one's pocket v. elini cebine koymak
put one's hand in one's pocket v. elini cebine sokmak
Idioms
have someone in one's pocket v. birini avucunun içine almak
have a death adder in one's pocket v. cebinde akrep olmak
have a death adder in one's pocket v. günahını vermemek
have a death adder in one's pocket v. cebinde akrep beslemek
put one's hand in one's pocket v. elini cebine atmak
put one's hand in one's pocket v. cüzdanına davranmak
be in one's pocket v. birinin kontrolünde olmak
be in one's pocket v. denetimi altında olmak
have someone in one's pocket v. (biri) cebinde/avucunun içinde olmak
have someone in one's pocket v. birini parmağında oynatmak
have money burning a hole in (one's) pocket v. cebindeki/elindeki parayı tutamamak
have money burning a hole in (one's) pocket v. har vurup harman savurmak
have money burning a hole in (one's) pocket v. cebindeki/elindeki parayı illa harcamak
have money burning a hole in (one's) pocket v. cebinde para durmamak
have money burning a hole in (one's) pocket v. cebi delik olmak
have money burning a hole in (one's) pocket v. para harcama isteği duymak
carry a rope in (one's) pocket v. (kağıt oyunlarında) şanslı olmak
carry a rope in (one's) pocket v. (kağıt oyunlarında) ballı olmak
be burning a hole in (one's) pocket v. çarçur olmak
be burning a hole in (one's) pocket v. elinden/cebinden akıp gitmek
be burning a hole in (one's) pocket v. nereye harcayacağını şaşırmak
be burning a hole in (one's) pocket v. elinden/cebinden uçup gitmek
be burning a hole in (one's) pocket v. suyunu çekmek
be burning a hole in (one's) pocket v. cebi delik olmak
be burning a hole in (one's) pocket v. cebinde durmamak
be burning a hole in (one's) pocket v. harcamak için yanıp tutuşmak
burn a hole in (one's) pocket v. (birinin) ceplerini boşatmak
burn a hole in (one's) pocket v. (birinin) parasının suyunu çektirmek
burn a hole in (one's) pocket v. (birinin) parasını/elindekini avucundakini/cebindekini tüketmek
live in (one's) pocket v. biriyle çok yakın ilişkiler içinde olmak
live in (one's) pocket v. içtikleri su ayrı gitmemek
live in (one's) pocket v. birisine maddi yönden bağımlı olmak
live in (one's) pocket v. yapışık ikizler gibi yaşamak
live in (one's) pocket v. dip dibe yaşamak/çalışmak
live in (one's) pocket v. etle tırnak gibi olmak
live in (one's) pocket v. biriyle iç içe olmak
money burns a hole in (one's) pocket v. eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
money burns a hole in (one's) pocket v. cebi delik olmak
money burns a hole in (one's) pocket v. para geldiği gibi gitmek
money burns a hole in (one's) pocket v. parasının suyunu çektirmek
money burns a hole in (one's) pocket v. para cebinde durmamak
money burns a hole in (one's) pocket v. eline geçen parayı hemen harcamak
in (one's) hip pocket expr. (birinin) avucunun içinde
in (one's) hip pocket expr. (birinin) kontrolünde
in (one's) hip pocket expr. (birinin) maşası olmuş
in (one's) pocket expr. (birinin) kontrolünde
in (one's) pocket expr. (birinin) cebinde/avucunda
Slang
piss in (one's) pocket [australia] v. (birini) kandırmaya çalışmak
piss in (one's) pocket [australia] v. (birine) yalakalık yapmak
piss in (one's) pocket [australia] v. (birini) aldatmaya çalışmak
piss in (one's) pocket [australia] v. (birini) pohpohlamak