jumping - Türkisch Englisch Wörterbuch

jumping

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "jumping" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
jumping n. atlama
My sense of self preservation keeps me from jumping out of perfectly good airplanes.
Kendimi savunma duygum beni tamamen iyi uçaklardan atlamaktan alıkoyuyor.

More Sentences
General
jumping n. sıçrama
jumping n. sıçrayış
jumping adj. sıçrayan
Colloquial
jumping adj. mükemmel
jumping adj. çok eğlenceli
jumping adj. çok zevkli
Technical
jumping n. zıplama
Sport
jumping n. engel atlama
jumping n. atlamalı müsabakaya katılma

Bedeutungen, die der Begriff "jumping" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 97 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ski jumping n. kayakla atlama
Ski jumping is popular in Nordic countries and Central Europe.
Kayakla atlama İskandinav ülkeleri ve Orta Avrupa'da popülerdir.

More Sentences
jumping rope n. ip atlama
If you want to lose weight, jumping rope is ideal.
Kilo vermek istiyorsanız ip atlamak idealdir.

More Sentences
jumping jack n. iple oynatılan oyuncak
jumping cracker n. arayıcı fişeği
rope jumping n. ip atlama
bungee jumping n. insanların yüksek bir yerden aşağıya doğru atladıkları ve esnek bir halatla yukarı çekildikleri bir etkinlik
show jumping n. engelli atlama
jumping-off place n. dünyanın öbür ucu
jumping-off place n. başlama noktası
jumping castle n. şişme şato
jumping castle n. şişme oyun parkı/şatosu
jumping castle n. şişme trambolin
jumping jack n. bir tür havai fişek
jumping jack n. egzersizde bir zıplama hareketi
jumping jack n. zıplayan jack
jumping the broom n. yeni evli çiftin süpürge üzerinden atlamasını içeren gelenek
jumping sack n. zıplama çuvalı
jumping-off place n. son durum
jumping-off place [us] n. çok uzak yer
jumping-off point [us] n. çok uzak yer
jumping-off place [canada] n. inziva yeri
jumping-off place n. son radde
jumping-off point n. son durum
jumping-off point n. son radde
jumping-off point [canada] n. inziva yeri
queue-jumping n. haksız bir şekilde öncelik elde etme
queue-jumping n. sıraya kaynak yapma
bsja (british show jumping association) abrev. ingiliz engelli atlama derneği
Phrases
pmji (pardon me for jumping in) expr. araya girdiğim için özür dilerim (çevrimiçi ortamda yazılı dilde)
pmji (pardon me for jumping in) expr. lafa daldığım için özür dilerim (çevrimiçi ortamda yazılı dilde)
pmji (pardon me for jumping in) expr. lafa atladığım için özür dilerim (çevrimiçi ortamda yazılı dilde)
Colloquial
line/queue jumping n. (kuyruk/sıra) kaynak yapma
be jumping up and down v. hoplayıp zıplamak
be jumping up and down v. hop oturup hop kalkmak
be jumping up and down v. sevinçten havalara uçmak
be jumping up and down v. heyecandan/sinirden yerinde duramamak
jumping jesus on a pogo stick exclam. hadi ya!
jumping jesus on a pogo stick exclam. aman tanrım
jumping jesus on a pogo stick exclam. hadi be!
Idioms
jumping-off place n. başlama noktası
jumping-off point n. başlama noktası
jumping-off place n. başlangıç yeri
jumping-off point n. başlangıç yeri
jumping the shark n. tepetaklak olma
jumping the shark n. kötüye gitme/gidiş
queue jumping v. (kuyruk/sıra) kaynak yapmak
Law
gun-jumping n. rekabet hukukunda ilgili makamlardan izin alınmadan birleşme ya da devralma işlemlerinin yapılması
Technical
jumping speed n. zıplama hızı
jumping up n. şişirme dövmesi
Railway
jumping cracker n. krapo
Aeronautic
exhibition jumping n. gösteri atlayışı
Medical
jumping disease n. sıçrayan fransız sendromu
Biology
jumping gene n. zıplayan gen
Marine Biology
jumping mullet n. paçuz
jumping mullet n. kefal
Zoology
jumping bristletail n. sıçrayan kılkuyruk
jumping spider n. zıplayan örümcek
meadow jumping mouse (zapus hudsonius) n. abd ve kanada'da yaşayan bir fare
jumping deer n. katır geyiği
jumping mouse n. sıçrayan fare
jumping hare (pedetes cafer) n. zıplayan tavşan
african jumping-hare n. aktavşan ile akraba olan bir güney afrika kemirgeni
jumping shrew n. fil sivri fareleri
jumping hare (pedetes cafer) n. güney ve doğu afrika'da yaşayan kanguru benzeri bir kemirgen
jumping deer (pedetes caffer) n. aktavşan ile akraba olan bir güney afrika kemirgeni
Botanic
jumping orchid (catasetum macrocarpum) n. aynı salkımda hem erkek hem dişi çiçekleri olan, erkek çiçeğe dokunulduğunda havaya polen püskürten orkide türü
jumping bean n. meksika zıplayan fasulyesi
jumping bean n. zıpzıp tohum
jumping plant louse n. çam biti
mexican jumping bean n. meksika zıplayan fasulyesi
jumping seed n. meksika zıplayan fasulyesi
jumping plant louse n. yaprak piresi
jumping seed n. zıpzıp tohum
mexican jumping bean n. zıpzıp tohum
Military
jumping attitude n. atlama uçuş vaziyeti
Sport
show jumping n. engel atlama (binicilik)
stadium jumping n. engelli hipodrom koşusu
cross-country jumping n. hipodrom dışı engelli yarış
jumping pit n. atlama havuzu
jumping events n. atlama yarışmaları
jumping off n. sıçrayarak iniş
jumping height n. atlama yüksekliği
jumping ability n. sıçrama yeteneği
show jumping n. atlama yarışmaları
pole jumping n. sırıkla atlama
base jumping n. yüksekten atlama
jumping lunge n. bir bacak önde bir bacak arkada kalça squat pozisyonunda iken zıplayarak öndeki bacağın arkaya arkadaki bacağın da öne doğru çekilmesi
rap jumping n. ipe ve makaraya bağlı şekilde yüksek binalardan atlama sporu
jumping jack n. zıplayarak bacakların açılıp ellerin baş üstünde birbirine değdirildiği bir fiziksel egzersiz hareketi
ski-jumping n. kayak ile sıçrama
ski-jumping n. kayak ile atlama
base jumping n. yüksek bir yapıdan veya uçurumdan paraşütle atlama
Entomology
jumping spider n. sıçrayıcı örümcek
jumping louse n. yaprak piresi
jumping louse n. çam biti
jumping spider n. salticidae familyasına ait örümceklere verilen ad
jumping spider n. sıçrayan örümcek