Verlauf

kötü durumda

Bedeutungen von dem Begriff "kötü durumda" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 39 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	kötü durumda	in bad repair adj.
2	General	kötü durumda	flyblown adj.
3	General	kötü durumda	ill-conditioned adj.
4	General	kötü durumda	chipped adj.
5	General	kötü durumda	run-down adj.
6	General	kötü durumda	cranky adj.
7	General	kötü durumda	invalid adj.
8	General	kötü durumda	in ill repair adv.
9	General	kötü durumda	out of repair adv.
10	General	kötü durumda	sickly adv.
Phrases
11	Phrases	kötü durumda	out of condition expr.
12	Phrases	kötü durumda	out of commission expr.
Colloquial
13	Colloquial	kötü durumda	stuffed up adj.
14	Colloquial	kötü durumda	in a box adj.
15	Colloquial	kötü durumda	in bad expr.
16	Colloquial	kötü durumda	in bad form expr.
Idioms
17	Idioms	kötü durumda	out at the heel adj.
18	Idioms	kötü durumda	out at the heels adj.
19	Idioms	kötü durumda	(all) shot to hell adj.
20	Idioms	kötü durumda	up a gum tree expr.
21	Idioms	kötü durumda	up the wall expr.
22	Idioms	kötü durumda	in a bad way expr.
23	Idioms	kötü durumda	in bad shape expr.
24	Idioms	kötü durumda	in rough shape expr.
25	Idioms	kötü durumda	in poor nick [uk] expr.
26	Idioms	kötü durumda	in bad nick [uk] expr.
27	Idioms	kötü durumda	in poor repair [uk] expr.
28	Idioms	kötü durumda	in a bad spot expr.
29	Idioms	kötü durumda	in shreds expr.
30	Idioms	kötü durumda	in a sorry state expr.
31	Idioms	kötü durumda	in poor nick expr.
32	Idioms	kötü durumda	in bad nick expr.
33	Idioms	kötü durumda	in poor repair expr.
34	Idioms	kötü durumda	in poor state of repair expr.
35	Idioms	kötü durumda	in the cart [obsolete] expr.
36	Idioms	kötü durumda	in the toilet expr.
37	Idioms	kötü durumda	seen better days expr.
Trade/Economic
38	Trade/Economic	kötü durumda	in bad condition expr.
Slang
39	Slang	kötü durumda	in a hole [uk/australia] expr.

Bedeutungen, die der Begriff "kötü durumda" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 72 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	diğerlerine göre daha kötü durumda olmak	be at the bottom of the heap v.
2	General	diğerlerine göre daha kötü durumda olmak	be at the bottom of the pile v.
3	General	kötü durumda olmak	be in a bad condition v.
4	General	kötü durumda olmak	be in a bad state v.
5	General	kötü durumda olmak	be in a poor condition v.
6	General	kötü durumda olmak	be in bad condition v.
7	General	kötü durumda olmak	be in bad state v.
8	General	kötü durumda olmak	be in poor condition v.
9	General	kötü durumda olmak	be in bad shape v.
10	General	mali açıdan kötü durumda olmak	be financially in bad shape v.
11	General	kötü durumda olmak	ail v.
12	General	kötü durumda olmak	be ill off v.
13	General	çok kötü durumda	at a low ebb adj.
14	General	kötü durumda olan	untrim adj.
15	General	daha kötü durumda olan	low adj.
16	General	kötü durumda olan (yarış pisti)	off adj.
17	General	kötü durumda olan	disreputable adj.
18	General	olabildiğince kötü durumda	dystopian adj.
19	General	kötü durumda olan	scaly adj.
20	General	kötü durumda olan	scaley adj.
21	General	zor veya kötü durumda	in a fine pickle adv.
22	General	çok kötü durumda	on the rack adv.
23	General	zor veya kötü durumda	in a pretty pickle adv.
Phrasals
24	Phrasals	durumda kötü bir gelişme olmak	fall in v.
25	Phrasals	durumda kötü bir gelişme olmak	fall into v.
Phrases
26	Phrases	parasal açıdan kötü durumda	in bad circumstances expr.
Colloquial
27	Colloquial	kötü durumda olan kimse	mess n.
28	Colloquial	çok kötü durumda olmak	be up against it v.
29	Colloquial	kötü bir durumda yapabileceğinin en iyisini yapmak	make the best of it v.
30	Colloquial	çok kötü/zayıf durumda olmak	have had it v.
31	Colloquial	kötü durumda olmak	be (all) shot to hell v.
32	Colloquial	kötü durumda olmak	be shot v.
33	Colloquial	kötü durumda olmak	be badly off v.
34	Colloquial	çok kötü durumda	far gone adj.
35	Colloquial	çok kötü bir durumda	out of it expr.
36	Colloquial	çok kötü durumda	at its lowest ebb expr.
37	Colloquial	mali yönden kötü durumda	in the dumps expr.
38	Colloquial	(bir önceki döneme/sezona göre) daha kötü durumda	in worse spot expr.
39	Colloquial	kötü durumda/vaziyette	in a spot expr.
40	Colloquial	çok kötü durumda	up against it expr.
Idioms
41	Idioms	kötü bir durumda olmak	be out at the heels v.
42	Idioms	daha kötü/sıkıntılı/problemli bir durumda olmak	be worse off v.
43	Idioms	(şimdi) eski püskü/kötü durumda/külüstür olmak	have known better days v.
44	Idioms	(şimdi) eski püskü/kötü durumda/külüstür olmak	have seen better days v.
45	Idioms	kötü durumda olmak	be falling apart at the seams v.
46	Idioms	kötü durumda olmak	be coming apart at the seams v.
47	Idioms	kötü durumda olmak	be in the mire v.
48	Idioms	ölse daha iyi olacak kadar kötü durumda olmak	be better off dead v.
49	Idioms	daha önce olduğundan daha kötü durumda olmak	be a ghost of (someone's or something's) former self v.
50	Idioms	kötü bir durumda ölmek	die like a dog v.
51	Idioms	zor, üzücü, talihsiz, kötü bir durumda eğlenceli bir yan bulmak	see the funny side of something v.
52	Idioms	kötü bir durumda olmak	be in a state v.
53	Idioms	kötü bir durumda olmak	get into a state v.
54	Idioms	kötü durumda olmak	have the mulligrubs v.
55	Idioms	kötü durumda olmak	be in a sorry state v.
56	Idioms	kötü durumda olmak	be in bad shape v.
57	Idioms	kötü/talihsiz bir durumda elindekinden de olmamak	save the furniture [australia] v.
58	Idioms	kötü/zor durumda	on its knees expr.
59	Idioms	kötü bir durumda	in a bad way expr.
60	Idioms	olumsuz/kötü durumda (gösterilmek)	in a bad light expr.
61	Idioms	toplum içerisinde kötü durumda	at the bottom of the pile/heap expr.
62	Idioms	toplum içerisinde daha kötü durumda	at the bottom of the pile/heap expr.
63	Idioms	diğerlerinden kötü durumda	at the top bottom of the heap expr.
64	Idioms	diğerlerine göre daha kötü durumda	at the top bottom of the heap expr.
65	Idioms	mali açıdan kötü durumda	in bad shape expr.
Railway
66	Railway	kötü durumda olan hat	track in bad condition n.
Marine Biology
67	Marine Biology	yumurtadan yeni çıkmış ve genelde kötü durumda olan somon balığı	kelt n.
Religious
68	Religious	kötü bir durumda son çare olarak tanrı' ya yalvarma ya da sitem etme	quicksand jesus n.
Ornithology
69	Ornithology	kötü durumda olan (şahin)	seamed adj.
Slang
70	Slang	kötü durumda olan araba	ghetto sled n.
71	Slang	kötü durumda olmak	be in a hole v.
72	Slang	kötü durumda olmak	be shot to hell v.