kadar doğru - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kadar doğru



Bedeutungen von dem Begriff "kadar doğru" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kadar doğru as straight as adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kadar doğru" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 30 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
zamanı saniyesine kadar doğru gösteren saat isochronon n.
bir dereceye kadar doğru rightish adj.
Phrasals
(bir şeye bir yere/bir şeye kadar/doğru) kılavuzluk/pilotluk/kaptanlık etmek pilot (something) in(to something or some place) v.
Phrases
o kadar … ki doğru olamaz so (something) it isn't true expr.
inanılamayacak/doğru olamayacak kadar … so (something) it isn't true expr.
her ne kadar doğru olsa da be it as it may expr.
Proverb
ne kadar insan varsa o kadar fikir/doğru vardır quot homines tot sententiae (how many men, so many opinions) expr.
Colloquial
gerçek/doğru olamayacak kadar kötü so bad it isn't true expr.
o kadar kötü ki gerçek/doğru olamaz so bad it isn't true expr.
Idioms
bir şeyi en ince ayrıntısına kadar doğru yapmak have something down to a T v.
doğru karar verecek/davranacak kadar gelişmiş olmamak not know (any) better v.
(biri hakkında) söyledikleri sapına kadar doğru olmak get (one) bang to rights v.
rahatsız edecek kadar açık/doğru olmak be close to the bone v.
en ince ayrıntısına kadar doğru yapmak have down to a t v.
doğru karar verecek kadar olgun old enough to know better adj.
her ne kadar doğru olsa da be that as it may expr.
rahatsız edecek kadar doğru veya gerçek close to the bone expr.
rahatsız edecek kadar doğru veya gerçek near the bone expr.
Speaking
keşke neyin doğru olduğunu da yanlışı farkettiğim kadar kolay bulabilsem I wish I could find the discovery of truth as easy as the exposure of error expr.
Biology
gelişmiş hücrenin ilk oluşum sürecine kadar geriye doğru izlenen gelişimsel geçmişi cell lineage n.
Marine Biology
üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan (kuyruk yüzgeci) diphycercal adj.
kuyruk yüzgecinin üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan diphycercal adj.
Geography
kuzeybatı georgia'dan doğup orta alabama’ya kadar güneybatıya doğru akan bir nehir tallapoosa river n.
kuzeybatı georgia'dan doğup orta alabama’ya kadar güneybatıya doğru akan bir nehir tallapoosa n.
bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı shelf n.
Sport
paralel barların ucunda yapılan, kişinin çenesi barların hizasına gelecek kadar kollarını büktüğü ve sonrasında düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırdığı bir jimnastik egzersizi dip n.
paralel barların ucunda, çeneyi barların hizasına gelecek kadar kolları büktükten sonra düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırmak dip v.
Music
bir telin vurulduktan sonra çekiçle geriye doğru hareketini durduran ve anahtar serbest bırakılıncaya kadar tutan piyano hareketi check n.
çalışan bacağın önce dize kadar çekilip ardından öne, yana veya arkaya doğru açılarak gerilmesi développé n.
Latin
keşke neyin doğru olduğunu da yanlışı farkettiğim kadar kolay bulabilsem utinam tam facile vera invenire possem quam falsa convincere n.